En son açıklanan resmi SBP sonuçlarına göre, birinciliği kazanan öğrenci Kütahya’nın Simav ilçesinden…
Simav’da ciddi bir deprem oldu.
SBP Türkiye birinciliğini kazanan kız öğrenci ailesi ile birlikte sığındıkları deprem çadırında hazırlandı imtihana…
Küçücük deprem çadırında tüm aile barınmaya çalışıyorlardı.
Yemek o çadırda yapılıyordu.
Tüm aile o çadırda oturuyor, kalkıyor, yatıyor, uyuyordu…
Ve Türkiye birincisi kızımız da işte o çadırın içinde kendisine oluşturduğu bir köşede geleceğini belirleyecek olan imtihana hazırlanıyordu…
O hiçbir kursa gitmedi.
Pahalı öğretmenlerden dersler almadı.
Ama azmetti!
Ama çalıştı!..
Ve kitaplarının üzerine düştü alın teri…
Bir gece uyudu.
Sabahın erken saatlerinde yarım yamalak bir çadır kahvaltısı ve derken, az sonra… Sınav!..
Ve sonra açıklanan sınav sonuçları: Ve Türkiye birinciliği!..
SBP Türkiye birincisi kızımız;
- Bu sonucu beklemiyordum, diyor!..
Her önemli kişi gibi, mütevazi…
Her değerli insan gibi, abartısız…
Her gözleri ışıldayan aydınlık kafalı genç gibi, sakin, dingin ve gösterişten uzak…
Ve bu konudaki son haber de şöyle:
- Kütahya valisi Simavlı Türkiye birincisi kız öğrenciye tam 500 Türk Lirası ödül vermiş!
Berhudar olun Sayın Bay Vali.
Tuttuğunuz altın, mekanınız cennet olsun…
Tanrı size nice nice makamlar ve nice nice 500 liralar ihsan eylesin.
Pek çok beş yüz liranız olsun inşallah ve ödül verecek pek çok öğrenciniz olsun.
Bu ülkenin gençleri nice nice birinciliklere koşsun…
Ve Devlet’in Milli Eğitim’inden sorumlu kişileri, bu tür imtihanlarda birinci olanların yanında sonuncu olanların geleceklerinin de teminat altına alınması için çalışmalar yapsın, dere tepe düz gitsin ve “Sosyal Devlet”e varsın…
Bu ülkenin Sayın Başbakanı seçim zamanları kömür, pirinç, nohut gibi şeyleri seçilmiş mahallelerdeki seçilmiş evlere yığınak yaparken, bu Devlet’in bir Sayın Valisinin cebinden çıkartıp 500 Türk Lirası ödül vermeye hakkı yok mu?
Peki bu hakkın temelinde yatan anlam nedir ve nicedir?..
Bu hak, Sayın Vali beylerin ve muhterem Başbakan hazretlerinin bir anlık keyiflerinin momentindeki bir verme kültürü olursa, başkadır… Bir ülkenin “Sosyal Devlet” olmasının kaçınılmaz bir gereği olursa, bam/başkadır…
Birinde sadaka kültürü egemendir.
Diğerinde ise, insan olma onuru, eşitlik, adalet ve özet olarak, insanlık!..
İşte anlatmakta güçlük çekilen ilke budur.
Ve bu bakış açısı ya da dünya görüşünün de adı, kısaca ve yalın olarak, solculuktur…
- Olmak… Ya da olmamak: İşte bütün mesele!

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com