Anayasa Mahkemesi günboyu süren toplantının ardından tarihi kararı açıkladı...

Anayasa Mahkemesi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün aday olduğu ve 357 oy aldığı ilk tur seçimini iptal etti...

Kararı açıklayan Anayasa Mahkemesi Başkan vekili Haşim Kılıç "Bu iptal birinci tur içindir. Meclis devam eder etmez onu bilemeyiz..." dedi

Gerekçeli karar daha sonra açıklanacak...

Erken seçim yolda...

Ayrintilar geliyor...

Kaynak

Vatana ve millete hayırlı olsun...Teşekkürler,Türk-Kan...

Türk-Kan, Teşekkürler.. Böyle Olması Gerekiyordu, En doğru kararı vermişler..

Bu açıklamanın ardından Türkiye’nin otomatik olarak hemen seçime gitmesi lazım..

Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı seçimini durdurdu!
Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasını Anayasaya aykırı bularak, yürürlüğünü durdurdu. Mahkeme, CHP'nin iptal başvurusunu yerinde buldu.
Anayasa Mahkemesi merakla beklenen kararını saat 18:10'da açıkladı, Başkanı Yardımcısı Haşim Kılıç, "11. cumhurbaşkanı'nın seçimine ilişkin TBMM'deki oylamaya ilişkin yapılan itiraz görüşülmüştür. Seçimle ilgili yürütmeyi durdurduk" dedi.
Kılıç şöyle konuştu:
"Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Ankara Milletvekili Önder Sav ile 132 milletvekilinin 11. cumhurbaşkanının seçimine ilişkin TBMM'deki oylamaya yönelik itirazı, kurumumuzca, heyetimizce görüşülmüş ve şöyle bir karara varılmıştır. 11. cumhurbaşkanlığına ilişkin gözetilmesi gereken toplantı yeter sayısı ile ilgili TBMM'nin 27.04.2007 günlü 96. birleşimindeki oylamaya ilişkin kararın bir içtüzük değişikliği niteliğinde görüldüğü bunun da Anayasa'ya aykırı olduğu Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'nın karşı oyuyla ve oy çokluğuyla, iki, iç tüzük niteliğinde görülen TBMM sözkonusu kararının yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmiştir." Kılıç, bundan sonraki uygulamaların tamamen TBMM’nin iradesi dahilinde yapılacak işlemler olduğunu ifade etti.
Haşim Kılıç, kararın gerekçesini en kısa süre içerisinde yazıp yayınlayacaklarını belirterek, "Gerekçede neden içtüzük kuralı ve neden anayasaya aykırı olduğu açıklanacaktır" dedi.
Bu açıklamanın ardından Türkiye’nin otomatik olarak hemen seçime gitmesi bekleniyor.

TARİHİ KARARA İKİ YORUM

Bilkent Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun: Anayasa mahkemesi hem tarihi hem talihsiz bir karar aldı. Bu karar bundan sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kilitlemesi bakımından da talihsiz. Demokrasimizin ödediği ağır bir bedeldir. Kamuyo bu kararın hukuki gerekçelerle değil siyasi olarak alındığı görüşü hakim olacaktır. Bunun da Mahkemenin toplumdaki saygınlığına zarar vereceğini düşünüyorum. Bundan sonra TBMM'nin yapacağı tek şey "Erken seçim" kararı almaktır.
Prof. Dr. Mümtaz Soysal: Anayasa Mahkemesi'nin kararına kimsenin "talihsiz bir karar" demeye hakkı yok. Bu karar herkesi bağlar, kesindir. Mahkeme, birinci tur oylamayı geçersiz saymıştır. Birinci yoklamanın tekrarlanması gerekir. O sonucun elde edilmediğini görünce tekrar bir tur daha yapmaları gerekir. Sonuç vermeyince üçüncü tura geçemez. AKP'nin planı üçüncü turda seçmekti. Birinci tur yapılmadığı için üçüncü tura geçilemez. Aday gösterme süreci kapanmıştır. Süreç yeniden başlamalıdır.

TOPLANTI 4 SAAT SÜRDÜ

Heyetin saat 14.00’te başlayan toplantısında iki kez 10’ar dakikalık ara verildi. Toplantı yaklaşık 4 saat sürdü.
CHP, Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun yapıldığı TBMM’deki oylamada toplantı yeter sayısının 367’yi bulmadığı iddiasıyla 27 Nisan Cuma günü Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Kaynak:Milliyet

Tatli Hayal karabasanmi oldu

erken seçim olması benimde dileğimdi gerçekten güzel oldu anayasa mahkemesi doğru kararı verdi erken seçim olması dileği ile...
Türk-Kan, haber için teşekkürler abla

en güzeli oldu hayret ettim ilk kez ABD aleyhine adam gibi karar aldık

Türk-Kan, yüzümüz gülsün azıcık demi.

25 yaş şartına dikkat. Meclis sevgi kelebekleriyle dolamaz!

NuNNi, sağol daha acıklayıcı bir haber..

Ram şimdi haberleri izledim özellikle 25 yaş üzerinde bastırıliyor

Hukukçular ne diyor?


Anayasa Mahkemesi'nin "367 şart" kararı, hukukçular tarafından genellikle, siyasi bir karar olarak yorumlandı.

Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden:
"Bir kere önemli olan konu Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’deki önemi ortaya çıktı. Yargının üstünlüğü ortaya çıktı. Bu kararın yerine getirilmesi oylamalardan sonra seçimlerde 367’nin sağlanması gerektiğini gösteriyor. 367 sağlanmadan diğer bir tura geçilemez.

367 yetmiyor. Sandıktan da 367 oy çıkması lazım. Sandıktan 367 oy çıkarsa 2. tura geçilebilir. İkinci turda da 367’nin sağlanması gerekiyor.

Salonda 367’nin bulunması oylamaya geçilmesinin koşulu. Sandıktan 367 oy çıkmazsa 2. tura geçilemez. Başlamasından çok seçim kararının sandıkta 367 oy çıkması kesinleşiyor. Bu tartışmasız.

Yarından itibaren birinci tur oylama yapılacak. 20 gün içinde turlar tamamlanmazsa otomatik olarak seçimlere gidilir. Ayın 16’sına kadar bunun tamamlanması gerekir. Meclis’in toplanıp seçim kararı vermesine gerek kalmıyor otomatik olarak seçime gidiliyor. Hastalıkta bulunma ve görevden çekilme durumlarında Cumhurbaşkanlığı müdahale ediyor."

Prof. Dr. Mümtaz Soysal (Anayasa Hukukçusu):

Anayasa Mahkemesi’nin kararına talihsiz demeye kimsenin hakkı yoktur. Mahkeme kararıdır. Mahkeme, “Karar yeter sayısı belli olmadan toplanmıştır. Toplantı yeter sayısı 367’dir” kararı vermiştir. Şimdi birinci tur yapılmamıştır. Sürecin yeniden başlaması gereklidir. Yani birinci tur yeniden yapılacaktır. 367 sayısı bulunamazsa, erken seçim yolu açılacaktır.
16 Mayıs'a kadar seçimin sonlandırılması gerekiyor. İktidar seçimi bu sürece sığdırmak isteyebilir. Ancak anladığım kadarıyla hükümetin beklediği sonuçta buydu. Çünkü bu kararla birlikte mağduru oynayacaklar ve seçmene böyle gidecekler.

Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı):

Hukuki bakımdan kararı doğru bulmuyorum. Anayasa Mahkemesi bir çeşit siyasi krizi çözecek çözüm bulmuştur. Türk Silahlı kuvvetleri’nin bir muhtıra gibi açıklamasından sonra AKP adayını geri çekmek istemiyor. Yarın TBMM’de bu karar ışığında yapılacak toplantıda 367 şartı arayacak.öyle sanıyorum ki AKP 367 elde edilemeyince erken seçimi gündeme alacaktır.

Yavuz Atar (Anayasa Hukukçusu Konya Selçuk Üniversitesi)

Anayasa Mahkemesi birinci tur oylamayı iptal etti. Cumhurbaşkanlığı oylamasında toplantı yeter sayısı 367'dir. Bu genel kurula 367 kişinin katılması ve oy kullanması gerektiği anlamına gelir. Ancak birinci tur oylamada toplantıya 361 kişi katılmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararınının gerekçesini açıklamadı ancak bana göre 367 oy sayısı sağlanamadığı
için iptal etti oylamayı. Eğer ilk genel kurulda 367 oy sayısı sağlanamazsa ikinci tura geçilir. Üçüncü turda 276 ile toplanması gerekir meclisin. Eğer dördüncü tur oylamada da cumhurbaşkanı seçilemezse o zaman erken seçim kararı alınabilir. 102'nci madde de böyle uygun görmüştür.

Prof Dr. Yıldızhan Yayla (Anayasa Hukukçusu)
Tarihi bir karar. Meclis'teki seçimi kilitleyebilir. Ancak karışıklığı ortadan kaldırmak için bir karar alınması gerekiyordu.

Prof Dr. Ergun ÖZBUDUN (Anayasa Hukukçusu)
Çok talihsiz bir karardır. Ben mahkemenin kararına katılmıyorum.


Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu:

“Benim anayasal yorumumun Anayasa Mahkemesi'nce paylaşıldığını görmekten mutluyum. Ülkemize hayırlı olacağına inanıyorum. Huzur içerisindeyim. Birinci tur yapılmamış demektir, tekrarlanması gerekir. Benim görüşüm Anayasa ilkelerine uygundur. Benim anayasal yorumumun Anayasa Mahkemesi tarafından da paylaşıldığını görmekten mutluyum.”




Kaynak:Hürriyet

Sema yazdı:Ram şimdi haberleri izledim özellikle 25 yaş üzerinde bastırıliyor

MedceziR yazdı:

Ram yazdı:25 yaş şartına dikkat. Meclis sevgi kelebekleriyle dolamaz!

Bunun altında da kesin vardır bişey.

AKP ne zaman erken seçim konusu açılsa; seçime varız ama 25 yaş şartı olacak, diyor.

Bi insan devamlı aynı şeyi söylerse altında kesin bi b.kluk vardır. Benden söylemesi. . .

Gençlik kolları (Fazilet de dahil edilebilir), hazır kıta gibi bekliyor. Genç bir insanın parıldayan gözlerle karşısındaki kişiyi etkilemesi çok daha kolaydır. Ayrıca bağımsız olarak seçilip meclise girenler olabilir, daha sonra partiye mensup olabilirler. Son olarak, her gün karşılaştığımız, çağımızın en büyük tehlikesi sanal propaganda ile, 10 - 18 yaş arası gençleri kendi saflarına katabilirler. İşte bir ülkenin gençliği bu şekilde olgunlaşırsa, sonu çöküş olur. Din hassas bir konudur. Hassas bölgeden vurmaya çalışıyorlar.

Devamını da yazardım amma keyfim yerinde kaçırmayayım.