SOSYAL MEDYANIN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ…(1)

Dr. Noyan UMRUK

Gezi Parkı olaylarına damgasını vuran Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın kamuoyuna teşekkür mektubu sosyal medyada hayranlıkla izleniyor.

Çarşı’nın teşekkürü…

"Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme
Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme...
Gördüğü şiddet yüzünden yaralanmış insanlarımıza geçmiş olsun der, yaşamını yitirmiş olan insanlarımızın yakınlarına başsağlığı dileriz. Mekânları cennet olsun...
İstemeden de olsa bir zararımız dokunanlardan, geride bıraktığımız tek bir çöp için dahi halkımızdan ve dünyanın en onurlu işini en az ücret karşılığı yapan tüm temizlik işçilerimizden özür dileriz... Bilenler bilir; gerektiği zaman özür dileyenleri severiz.
…Bu süreç zarfında, çocukluğumuzdan beri vurmalı çalgıların ustası analarımıza...
Kapısını arkadan sürgülemeyen semtimizin güzel sakinlerine...
"Direnmeye gittim geleceğim" diyen esnafına…
"Semt bizim aşk bizim" şarkısının hakkını verirken, yere düşen insanlara kalkan olan delikanlılarımıza...
Seccadesini sedye yapan cami imamına, su taşıyan kilise papazına...
Şerefini patronlarına devreden medyaya karşı kalemini kırıp onurlu tavır sergileyen tüm basın emekçilerine...
Duyarlılıklarını esirgemeyen sanatçı, yazar/şair ve düşünürlere... Emekçi ve emeklilere...
Starbucks'ın alnının ortasına "Yaşasın tam bağımsız Kurukahveci Mehmet Efendi" yazan zekâya... Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye’m" diyen dikkate, haksızlığın, kibrin fırlattığı taşlara karşı göğsünü siper eden kadınlarımıza... Gönüllü doktor ve avukatlarımıza...
‘Bi başına çoraplarını bile giyemez, eksantrik kitaplar dışında kitap, dergi okumaz; etliye, sütlüye, dertliye, asgari ücrete, evin ekmeğine karışmaz, yanında bomba patlasa umurunda olmaz’ denilen ve lakin herkese çalımını atıp röveşatasını yapan gençliğimize...
Selam veren tüm dostlara teşekkür ederiz..."

Olimpiyat tartışmaları ve sosyal medya:

20 milyar olarak öngörülen, 30 milyar doları aşacağı söylenen yatırımların maliyeti eşbaşkanın cebinden çıkmayacaktı ki… Gelsin dolaylı vergiler, benzin, içki zamları… Bölgesel ve gelir dağılımı eşitsizliği daha da artacak, kanserli bir ura dönüşmüş İstanbul iyice şişecekti. Olimpiyat sonrası çürümeye terk edilecek tesis savurganlığı da cabası. Evet, Olimpiyatların İstanbul’da yapılması çabasının altında, İstanbul’un yağması yatıyor. Ekonomi politikalarının amentüsü kent rantı ve inşaat…

İyi de neden Japonlar? Yanıt yabancı basından. Örneğin N.Y. Times: İki önemli neden. İçeride baskı rejimi ve dışarıda savaş çığırtkanlığı. Hem de, Japonya’daki nükleer sızıntıya rağmen. Özetle, asıl neden bizzat eşbaşkan… 1936 Berlin Olimpiyatları Nazizm, üstün-ari ırk propagandası için mükemmel bir fırsat olmuştu. Bu kez “ılımlı! İslam” için dünya aynı tuzağa düşmedi. Mesele bu… Bu da beyefendileri iyice edepsizleştirdi:

Suat KILIÇ: Kına stokları tükenmiş!

Şamil Tayyar: Olimpiyat hayaline karşı çıkanlar 2020’ye kadar sandık ve darbeden umudunu yitirmiş olmalı! Tek teselli renkli merdivenler bir de kına!

pek_simet: Japonların sunumunda, hiç dopingli sporcularının olmadığı ile öne çıkmaları bu yarışta bizi cok utandırdı. Peki ya sizi?

Düş Fırçası: Erdoğan'dan son dakika: “Benim başörtülü bacıma, haşemalı sporcularıma olimpiyatları vermediler... “

Barış: Arjantin’e gideceğine, Brezilyaya gidip Rio festivalini alıp geleydin hüloğğ…

gulbirinci: Savaş isteyen bir ülkeye barışın meşalesini taşıtmazlar. Neyin hayalini kurdunuz siz Allahaşkına?

TheRedHack: 29 yaşında ekmek parası için inşaat göçüğünde ölen rekortmen atlet Murat Karabaş soruyor #Aldınız mı Olimpiyatı ???

BlogcuAnne: Olimpiyatı istemeyenleri vatan haini ilan edenler! Önlerine bir bebek arabası alıp İstanbul sokaklarında bi gezsinler, sonra tekrar konuşalım.

B. Yaruk: Kaybedince "kına yakarsınız" diye çemkiren Bakan, maazallah kazansa idi dönüp "..oyduk muu" diye tivit atardı.

Balçiçek İlter: Kılıç'ın "kınalı" tivitine inanamadım. Siz Spor Bakanısınız. Nasıl bir üslup o ayol ?

S r d r B s: İyi ki olimpiyatları almamışız… Vekil, bakan kalitesi bu kadar.

Azizim bu sosyal medya müthiş bi şey… Bir mektuba bakın, bir de bakan ve milletvekilinin tivit’lerine … Vitrininiz istediğiniz kadar fiyakalı olsun, sosyal medya, herkesin kalitesini, seciyesini, komplekslerini, zekâsını, espri yeteneğini şıppadanak ortaya serip, iyot gibi açığa çıkarıveriyor…

Kamuoyu 2020 Olimpiyat oyunlarını Tokyo'ya kaptırmayı tartışırken, en az bunun kadar önemli başka bir yarışmadan (ECHO'dan) bahseden bile olmadı. Dünyanın en saygın klasik müzik ödülüdür, Echo.. Benzetme yapmak gerekirse, Klasik Müziğin Oskar’ıdır.. Tam da Oscar gibi, bir müzik akademisi önce adayları belirler ve sonra oylama yapar..2020 Olimpiyatlarına aday olan Istanbul'un sloganı "Birlikte köprüler kuralım"dı. Istanbul'un bu seçimi Arjantin'de Tokyo'ya karşı kaybettiği saatlerde Almanya'da Echo Jürisi büyük özel ödülünü açıkladı.. "Fazıl Say/Istanbul Senfonisi ile.." Jüri, ödülün gerekçesini aynen şöyle yazdı.."İstanbul Senfonisi'nin, Doğu ile Batı arasında oluşturduğu sanatsal köprüdeki başarısı ile, FAZIL SAY.."

Avrupa'nın önde gelen eleştirmenleri bu eser için "21. Yüzyılın ilk başyapıtı" dediler. Senfoni kısa bir süre içinde 12 değişik ülkede, 50'den fazla seslendirildi.
İstanbul'un nasıl bir köprü olduğunu, sporla değil, müzikle anlattık dünyaya. Anlatmakla kalmadık, kabul de ettirdik.. Ödül töreni 6 Ekim'de yapılacak ve Almanya Birinci Kanalından naklen yayınlanacak.

http://www.echoklassIk.de/en/klassIk-verleihung/

(1)İletişimci dostum Sn. Doç. Dr. Cüneyt AKALIN’ın kulakları çınlasın…


AYDINLIK g; 15.09.2013