http://www.antikapitalist.net/kutuphane ... r-ve-islam. pdf
Savas çığırtkanları Irak'ta yenilgiye uğrama tehlikesiyle yüz yüze gelince hep bir ağızdan
Đslamı günah keçisi ilan ettiler. Temmuz 2005te Londrada bombalar patlayınca Dısisleri
Bakanı Jack Straw, bu olayın Irakla herhangi bir iliskisi olabileceğini sert bir sekilde reddetti.
Sağın en etkili müttefiki olan sol-liberaller savas karsıtı hareketin Müslümanlarla
dayanısmasını yerden yere vurdular.1 Avrupa gazetelerinde basılan ırkçı karikatürlere olan
tepki liberal çevrelerdeki Đslam fobisinin boyutlarını ve soldaki kafa karısıklığını bir kez daha
açığa çıkardı.
Devrimci sol da basörtüsüne yönelik tutumlar etrafında kutuplastı. Fransanın en büyük
sosyalist örgütlerinden Ligue Communiste Révolutionnaireden (Devrimci Komünist Birlik)
Gilbert Achcar orta yolcu bir tutum aldı. Bir yandan kendi partisi içinden bazılarını ve Fransız
solundaki diğer kesimleri basörtüsü konusunda elestirirken diğer taraftan Socialist Workers
Party'yi (Sosyalist Đsçi Partisi) Britanya Müslüman Birliği gibi köktendinci bir Đslami örgütle
seçim ittifakı yapma tercihinden dolayı elestirdi.2 Ancak Achcar'ın Kuranın Hıristiyanlık'ta
rastlanan Özgürlük Teolojisi gibi sol yorumlara kapalı olduğunu tartısarak Đslamın diğer
dinlerden farklı olduğunu iddia etmesi sağ fikirlere büyük oranda taviz vermesi anlamına
geliyor. Achcara göre Kuran, Müslümanları gerici bir mantığa hapsediyor.3
Halbuki Đslami inançlara sahip insanlar tarafından olusturulan sol örgüt örnekleri mevcuttur.
60'larda Malcolm X, Kara Panterler Partisinin devrimci liderliği üzerinde büyük bir etki
yaratmıstı. Đranda Mücahidin liderleri, Saha karsı gerilla mücadelelerinde Đslam ve
Marksizmin birlestirilmesi üzerinde duruyorlardı. Diğer taraftan da Müslüman ülkelerin
yönetici sınıfları popülerliklerini artırmak için sık sık sol söyleme basvururlar. 1973te
Afganistandaki askeri darbeyi yapanların Đslami sosyalizmi ilan etmesi veya 70'lerin
ortasında Pakistanda Zulfikar Bhutto'nun kamulastırma programı sırasında sol bir söylem
tutturması buna birer örnektir.
Eğer Müslümanlar devrimci fikirlere yönelebiliyorlarsa, ilkeli Marksist örgütlerin onları
sosyalizme kazanma konusundaki tarihsel deneyimlerinin ne olduğu sorulması gerekir.
Leninin Bolsevik Partisinin nüfusun yüzde 10unun (16 milyon kisi) Müslüman olduğu eski
Rus Đmparatorluğu halkları arasında 1917 Devrimi'ni gerçeklestirmesi önemli bir deneyim
olusturmaktadır. Bu kısa makale Đslami hareket üzerinde yapılan tartısmalarda var olan bir
eksikliği gidermeye yönelik bir katkıda bulunma hedefini tasıyor. 1917den 1920'lerin ortasına
kadar Bolsevik politikaların 1927 sonrası Stalin tarafından Đslama karsı baslatılan cadı
avından radikal olarak farklı olduğunu göstermeye çalısacağım. Devrimin ilk yıllar içinde
Bolseviklerin kapıları Müslüman geleneklerini sürdürenlere açıktı. Ayrıca Đslami örgütlerle
genis çaplı birlesik cephe çalısmaları yürüttüler.
Amacım sağın karalama kampanyalarına karsı Leninin politikalarından ve Bolsevikler'in
deneyimlerinden dersler çıkarmaktır. Alex Callinicosun da ifade ettiği gibi Basörtüsü gerçek
bir sorunsalın sadece bir belirtisidir. Asıl sorunumuz; Avrupa toplumunun en altında yer alan,
hem sömürü hem de ırkçı baskıya maruz kalan ve tam da bu nedenle Đslami inançlarına
sarılanlara nasıl ulasacağımız ve hareketimizi nasıl genisleteceğimizdir.4 Đsçileri giydikleri
kıyafetleri ya da tasıdıkları inançları nedeniyle yok sayarsak kendimizi sekter bir dünyaya
gömmüs oluruz. Solun, ırkçılığa ve emperyalizme karsı Müslümanlarla birlikte durma
sorumluluğu olduğunu söylemek abartılı olmaz.(devamı için ):arrow: http://www.antikapitalist.net/kutuphane ... r-ve-islam. pdf