Suçlamalara Karşı Gerçekler
Düşmanlarımız herkesten evvel subayları öldürürler
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Türkiye Cumhuriyeti 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunma yapmayı reddetmiştir.
.
Çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı görevi başında iken terör örgütü yöneticisi olmakla suçlanmıştır.
.
Bu tarihi süreçte yargı, aldığı kararlarla sınıfta kaldı.
Siyaset, sadece konuşarak ve seyrederek sınıfta kaldı.
Medya, gerçeklere dokunmaktan çekinerek sınıfta kaldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri, muvazzafı ve emeklisi ile silah arkadaşlığına vefasızlık göstererek sınıfta kaldı.
Cezaevlerinde bulunanlar ise aileleri ve sevenleriyle hep dimdik ayakta kaldılar.
Ne eğildiler ne de büküldüler.
.
İlker Başbuğ, bu kitapta iki yıldır şahsına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yöneltilen suçlamalara yanıt vererek savunmasını Türk milletinin takdirine sunuyor.
Yazar - İlker Başbuğ
Çıkış Tarih - Aralık 2013
Sayfa Sayısı - 312 sayfa
Kaynak Yayınları
6 Ocak 2014 tarihinde, Silivri Cezaevi’nde geçirdiğim ikinci yılı da tamamlayacağım.
Ortada, çalınan kocaman iki yıl var.
Benim hayatımdan, ailemin hayatından ve yakınlarımın, sevenlerimin yaşamından çalınan koca iki yıl…
Daha bu hırsızlık, gasp ne kadar devam edecek onu da bilmiyorum.
Benden iki yıl çaldılar, ama yaşamından daha fazla yıl çalınan o kadar kişi var ki, onları unutmak mümkün mü?…
Bu tarihi süreçte;
Yargı aldığı kararlarla sınıfta kaldı.
Siyaset, sadece konuşarak ve seyrederek sınıfta kaldı.
Medya, gerçeklere dokunmaktan çekinerek sınıfta kaldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri, muvazzafı ve emeklisi ile silah arkadaşlarına vefasızlık göstererek sınıfta kaldı.
Cezaevlerinde bulunanlar ise, aileleri ve sevenleriyle hep dimdik ayakta kaldılar. Ne eğildiler ne de büküldüler.
Bu iki yıl içerisinde yüreğimi, aklımı ve vicdanımı kullanarak tarihe not düşmek üzere, zaman zaman düşünce ve değerlendirmelerimi kamuoyu ile paylaştım.
Başlangıçta, ilk bölüm için kısa bir değerlendirme yazmayı düşündüm. Ancak, yazmaya başlayınca da kalemimi durduramadım. Ortaya “Tarihte Düşülen Notlar” başlıklı bölüm çıktı. Elinizdeki bu kitabın birinci bölümünde, “Tarihe Düşülen Notlar”ı okuyacaksınız. Bu bölümün amacı kimseyi karalamak veya suçlamak değildir. Sadece tarihe not düşülmeye çalışılmıştır.
İkinci bölümde ise, hem hapishanede hayatın nasıl devam ettirildiğine dair anılarım, iki yıllık sürecin değerlendirmesi ve saptamalarım hem de bir kısmı medyaya da yansıyan ve hayatımdan gasp edilen bu iki yılda yazdıklarım bulunmaktadır.
Bunların bir kitap içinde derlenip toparlanması ile kitabın, ileride bu dönem üzerinde inceleme yapacak ve yazacaklar için bir kaynak oluşturulması düşünülmüştür.
Silivri Cezaevi’nde bulunduğum birinci yıl içerisinde, 20. Yüzyılın En Büyük Lideri, Mustafa Kemal ve Atatürk adlı iki ciltlik kitabı yazdım.
Ebedi Başkomutanım Mustafa Kemal Atatürk için bir şeyler yapabilmenin, yazabilmenin bana verdiği sonsuz mutluluğu kelimelerle izah etmekte zorlanırım.
Eğer elimizde, Kaynak Yayınları’ndan çıkan ve otuz ciltten oluşan Atatürk’ün Bütün Eserleri olmasaydı, inanınız ki 20. Yüzyılın En Büyük Lideri, Mustafa Kemal ve Atatürk adlı kitapları yazamazdım.
Bu vesileyle, Atatürk’ün Bütün Eserleri çalışması için Kaynak Yayınları’na teşekkür ediyorum.
İlker BAŞBUĞ
Silivri, Aralık 2013