Suriye Hava Sahasında Düşen Türk Jeti ve Gerçekler / Halûk DURAL

İzlem (Strateji) - Bazen barışın, bazen de savaşın sanatı...

Suriye Hava Sahasında Düşen Türk Jeti ve Gerçekler / Halûk DURAL

İletigönderen Güncel Meydan » Çrş Eki 31, 2012 22:40

Suriye hava sahasında düşen Türk jeti ve gerçekler


Haluk DURAL
Ulusal Strateji Merkezi – USMER İstanbul Başkanı, 2012.10.25



ÖZET

Türk Hava Kuvvetleri’nin Malatya Erhaç havaalanında konuşlu 173. Şafak Filosuna mensup Fantom RF-4E model jet keşif uçağı 22 Haziran 2012 günü Doğu Akdeniz’de Suriye karasularında, karadan 8 mil (14,8 km) açıkta denize düşmüştür. Saat 10:30’da Malatya Erhaç 7. hava üssünden havalanan uçak Akdeniz’e doğru bir rota üzerinde yol almış ve saat 11:58’de uçakla irtibat kesilmiştir. Uçağımızın nasıl düştüğü ve iki pilotumuzun nasıl şehit oldukları konusunda aradan dört aya yakın bir zaman geçmesine rağmen doyurucu bir resmî açıklama yapılamadığı gibi, farklı otoritelerin yaptıkları açıklamalar kendi içlerinde ve birbirleriyle çelişen pek çok husus içermektedir.


RF-4E Fantom jet uçağı genel donanımı [1] 


General arrangement of the RF-4B. Source: NATOPS NAVAIR 01-245FDC-1 (1967) flight manual.



Uçağın nitelikleri [2] 

70’li yılların en çok tutulan uçaklarından olan F-4 phantom uçakları sonradan Boeing ile birleşecek olan Mc Donnell Douglas firması tarafından üretilmiş Vietnam savaşında ün yapmış uzun menzilli, tandem oturma düzenine sahip iki kişilik süpersonik av bombardıman uçağıdır. ABD, Almanya, Avusturalya, Güney Kore, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, Japonya, Türkiye ve Yunanistan hava kuvvetlerinde ve ABD deniz kuvvetlerinde görev yapmıştır.

Bu uçakların ilki 16 Ekim 1974 Perşembe günü North Carolina eyaletinin Goldboro yakınlarındaki Symour Johnson üssünden hareket ederek Eskişehir hava üssüne gelmesi ile Türkiye’nin F-4’lerle tanışması başlar. Mc Donnell Douglas Firmasının Türk hava kuvvetleri için 1973 yılında üretmeye başladığı F-4E’lerin Kıbrıs Barış harekatı nedeniyle kullanıma girmesi 1974 sonlarını bulmuştur. Barış Pırlantası (peace diamond) projeleri kapsamında çok sayıda F-4 Phantom II Türkiye’de hizmete girmiştir.

Türkiye’de ilk Phantom filosu Eskişehir’de 1. ana jet üs komutanlığında kuruldu ve 113. av bombardıman filosu Tayfunlar olarak adlandırıldı. Daha sonra bu filo RF-4E’ler ile donatılarak keşif filosuna dönüştürüldü ve “ışık çağrı” adını kullanmaya başladı. Eskişehir’in diğer filoları da Barış Pırlantası projesi kapsamında F-4E’ler ile donatılarak F-100’lere veda ettiler.

Eskişehir’den sonra F-4E’ler Malatya’da F-4’ler ile uçmaya başladılar. Envantere giren en son F-4E’ler 1992 yılında Körfez Savaşına yaptığı katkılarından dolayı ABD tarafından hibe edilen 40 adet F-4E’dir. 1981’de 173. hava önleme filosu kuruldu ancak bu filo 1994 yılında Almanya tarafından hibe edilen 46 adet RF-4E ile taktik keşif filosuna dönüştürüldü. Bu filo alınan kararlar neticesinde 2004’te F-4 eğitim filosuna çevrildi. Ancak iç güvenlik harekatlarında keşif görevlerinin icrasında yaşanan zorluklar üzerine 2007’de tekrar keşif görevine döndü.

F-4 uçakları ile ilgili en önemli atılım 90’ların sonunda başlatılan F-4E modernizasyon projesi olmuştur. Proje kapsamında en iyi durumdaki 54 adet F-4E İsrail tarafından modernize edilmiştir. Uçaklardan 28 adedi Eskişehir’de, 26 adedi İsrail’de modernizasyona tabi tutulmuşlardır. Projenin tutarı 632 milyon dolar olmakla birlikte Popeye-I füzeleri [3] ve faizler gibi kalemlerle 1 milyar doları aşmaktadır. Projenin en önemli yanı, uçakların seyrüsefer uçuş elektronik (aviyonik) sistemlerinin modernizasyonu (yeni EL/M-2032 radarı [4] , Kaiser El-OP 976 geniş-açılı [5]  şeffaf başüstü radar ekranı-HUD-head up display ve yeni kumanda levyesi HOTAS-Hands On Throttle-And-Stick) [6]  ile yapısal kuvvetlendirme yanında; uçuş, radar yazılımı konularında yapılan teknoloji transferi, sistem entegrasyon laboratuvarının kurulması gibi kazanılan önemli kabiliyetlerdir. Kazanılan bu kabiliyetler ile F-16’ların modernizasyonu (TAI ile ortak olarak), ayrıca “Işık [7]  ve “Şimşek [8]  projeleri tamamen Türk mühendis, teknisyen, pilotları tarafından gerçekleştirilmektedir.


Şekil 1 : EL/M-2032 Radarı



Şekil 2 : Başüstü Radar Ekranı



Yine de kısaca bahsedecek olursak 1. hava ikmal bakım merkezi ve TEI tarafından uçakların J-79 turbofanı için yenileme faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.

Modernizasyon ile 54 uçak F-4E 2020T adını almış ve AGM-65 Maverick, AGM-142 Raptor ya da bilinen adıyla Popeye-I füzesi ile lazer güdümlü bombalar atabilme kabiliyeti uçaklara kazandırılmıştır (klasik bombalar da atabilir).


Radar ve diğer elektronik donanımı

EL/M-2032 radarı havadan-havaya ya da havadan-yere savaş görevleri için çok fonksiyonlu kabiliyete sahiptir. Ağırlığı 78-100 kg arasında değişir. Havadan-havaya görevler için; bölge tarama sistemi (Range-While-Search RWS), tekli hedef izleme sistemi (Single Target Tracking-STT), öldürücü hedef izleme sistemi (Range-While-Scan RWS), arama izleme sisteminin (Track-While-Scan TWS) dahil olduğu hava savaşı seçim sistemi ve birlikte çalışan radar, vuruş tespit mesafesini belirler.

Radar, hava-yer görev modunda çalıştığında yüksek çözümlemeli haritalama imkanı sunar. Doppler bağlantı sistemi (Pulse Doppler Radar Assy); hava-yer mesafesini deniz yüzeyi tarama ve engebeli arazi üzerinde alçak uçuş görevinin kolaylıkla yapılmasını sağlayan bir sistem olup, tarama mesafesi 83 km’dir.

Bugün itibariyle Türkiye dünyadaki en fazla F-4 uçağına sahip ülkedir. Işık projesi ile yapısal ve aviyonik modernizasyona tabi tutulan uçaklar RF-4E/TM adını almışlardır. Proje kapsamında uçaklara yeni haberleşme, seyrüsefer ve elektronik harp sistemleri takılmıştır ve modern keşif ekipmanlarını (İsrail yapımı Elbit/Elop-Electro-Optics Industries Ltd. ürünü Condor-2 elektrooptik gözetleme [9]  ve İsrail yapımı EL/M-2060P Elta ürünü Synthetic Aperture Radar/Ground Moving Target Indicator SAR/GMTI podları [10] , [11] ) taşıma kabiliyeti kazandırılmıştır.

Bunlara ek olarak modernizasyon çerçevesinde uçaklara; İsrail yapımı çok amaçlı atış kontrol radarı (multi-mode fire control radar, IAI üretimi Lavi jetleri için geliştirilmiş), görev bilgisayarı (IAIC mission computer), haritalama sistemine bağlı yeni yer konumlanma sistemi/Süredurum seyir sistemi-Inertial Navigation System GPS/INS ekipmanları [ì] , ikili MIL-STD-553B veri yolu yönetimi elektronik paketi (dual MIL-STD-553B databus managing avionics package), astronotik merkezi hava veri bilgisayarı (Astronautics Central Air Data Computer), yeni UHF (Ultra High Frequency) ve dost-düşman tanıma (Identification Friend or Foe) paketleri, havadan video kayıt cihazı (airborne video tape recorder-AVTR), aktif elektronik sinyal bozucu (Elta EL/L-8222 active ECM pod), ve yerli Aselsan-Mikes yapımı AN/ALQ-178V3 pasif radar ikaz ve karıştırma sistemi (Spam Preventing Early Warning System-SPEWS) [12] , [13]  ve radar ikaz alıcısı (Radar Warning Receiver-RWR [14] ).


Uçak teknik verileri [15] 

Uzunluk (length): 19,20 m

Yükseklik (height): 5,02 m

Kanat genişliği (wing wideness): 11,77 m

Boş ağırlık (empty weight): 13,760 kg

Kanat alanı (wing area): 49,20 m2

Maksimum ağırlık (max. Weight): 28.030 kg

Azami hız (max. Speed): 2.370 km/s

Seyir hızı (training speed): 940 km/s

Servis tavanı (max altitude): 18.300 m

Menzil (Range): 1.360 km

Fırlatma Koltuğu (ejector seat): 2 Adet, Martin-Baker Mk H7.



F-4 ile uçan filolarımız

Eskişehir

111.filo (Panter)       : F-4E2020T Terminatör
112.filo (Şeytanlar) : F-4E
113.filo (Işık) : RF-4E/TM


Konya

132.filo (Hançer)	: F-4E 2020T, F-4E


Malatya

171.filo (Korsan)	: F-4E 2020T
173. Filo (Şafak) : RF-4E/TM



Keşif yeteneği

RF-4 Türk Hava Kuvvetlerinin silahsız foto keşif uçağıdır. Malatya Erhaç haricinde, Eskişehir hava üssünde toplam 35 adet RF-4 konuşludur. RF-4 eğitim amaçlı yurt içinde ve/veya güvenli bir sahada görev uçuşu yapmıyor ise, uygun silah yükünde F-16 veya F-4 tipi uçaklarla birlikte, düşman avcı uçaklarına hedef olmaması için koruma alarak uçarlar. Ayrıca keşif yapılması emredilen bölgede düşman hava savunma silahları bulunuyor ise belirli bir irtifanın altına inmemesi; bölgedeki radar kontrollü hava savunma sistemlerinin diğer koruma uçaklarınca RF-4 bölgeye girmeden imha edilmiş olması, RF-4’ün güvenliğini sağlamak için doğru hareket tarzıdır.

RF-4 uçakları, üzerindeki fotoğraf makinası gerçek zamanlı veri aktarımı özelliğine sahip olmayan (yani keşif yaptığı bölgeden aldığı fotoları aynı zamanda üssüne iletemeyen), dijital değil geleneksel yöntemle çekim yaparak, filmlerin banyo edilmesi sonrası fotoğrafı uçak üsse döndükten sonra görmeyi sağlayan teknolojiye sahip, KS-127 LOROP (Long-Range Oblique Photography) kamera kullanmak sureti ile 90 km (50 deniz mili) uzaklıktan fotoğraf çekme kabiliyetindedir [16] .

Ancak uçakların modernizasyonu sırasında fotoğraflama üniteleri Condor-2 elektrooptik donanımla değiştirilmiştir. General Dynamic firmasının 168 cm (66 inç) odak uzaklığına sahip HIAC-1 model kamerası 160 km mesafeden yüksek çözünürlüklü fotoğraf alabilmektedir. Bu sistem, aldığı görüntüleri kaydederken aynı anda gerçek zamanlı olarak yer kontrol merkezine aktarma imkânına sahiptir [17] .


Uçağın görevi

Temel görevi fotolu keşif yapmak olan RF-4, 22 Haziran 2012 saat 10:30’dan düşürülmesine kadar yani saat 11:58’e kadar ne amaçla bölgede bulunuyordu? Bu soruyu Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 24 Haziran sabahı TRT-1’de yaptığı açıklamada, Hatay-Kissecik radar sistemimizin test edilmesine yönelik bir görev uçuşunda bulunduğu şeklinde açıklamıştır. Ancak bu açıklama, yapılan test uçuşu sırasında uçağın iki kez Suriye hava sahasını ihlâl etmesini izah etmekten çok uzaktır.


Rota bilgileri

RF-4 keşif uçağının uçuş rotasıyla ilgili olarak 25 Haziran 2012 günü Türk Hava Kuvvetleri’nden bir açıklama yayınlandı [18] .

Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın radar ve telsiz verileriyle hazırladığı haritalı sunuma göre, Suriye hava savunma sistemi tarafından vurulan 173. filoya bağlı RF-4 (Fantom) tipi keşif uçağının standart uçuş rotası ile vurulduğu ana dek izlediği uçuş rotası ortaya çıktı [19] .

Resim

Açıklanan bilgilere göre; “uçak saat 11:42’de Lazkiye cıvarından Suriye hava sahasına giriyor, irtifası bilinmiyor (5. Nokta). Karargâh bundan iki dakika sonra pilotu uyararak Suriye hava sahasından çıkmasını istedi. 11:47’de Suriye hava sahasını terkeden uçak Samandağ üzerinden geriye dönerek (7. nokta) saat 11:50’de aynı manevrayı tekrarlayarak, uluslararası hava sahasından tekrar Suriye hava sahasına girdi (9. nokta) ve 11:58’de uçakla temas kesildi. Yani uçak Suriye hava sahasını iki kez ihlâl etti.

RF-4 Doğu Akdeniz’deki düzenli uçuşlarından birine çıkmıştı. Amacı KKTC’nin kuzeyindeki bölgeden, Hatay’a, Hatay’dan KKTC’nin doğu kıyılarına kadar olan bölgede alçak uçuş yaparak ana radarları test etmekti. Bu arada uçağın Suriye hava sahasındaki irtifası tespit edilemedi.


Dış basında ve özellikle Amerikan Wall Street Journal gazetesinde çıkan haber ve yorumu yalanlamak için bu sefer Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden 1.07.2012 tarihinde bir açıklama yayınladı [20] .


Resim


Genelkurmay, elindeki radar görüntülerinden yola çıkarak hazırladığı grafikle, olay günü Türk jetinin uçuş profilini detaylı olarak ortaya koydu:

    1. 22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında Suriye tarafından düşürülen uçağımız ile ilgili yabancı bir basın organına dayanılarak verilen iddialara açıklık getirmek ihtiyacı duyulmuştur.

    2. Daha önce birçok kez açıklandığı şekilde, 22 Haziran 2012 tarihinde Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında, Hv.K.K.lığımıza ait bir uçağımız (iddia edildiği gibi iki uçak değil), tanıtma sistemleri açık, tek ve silahsız olarak bölgede mevcut radarımızın performansının test edilmesi maksadıyla görev uçuşu yaptığı esnada düşmüştür.

    3. Elimizde mevcut radar görüntülerine ve yapılan incelemeler sonucunda; uçağımız saat 10.30’da Malatya/Erhaç Meydanından kalkış yapmış, Doğu Akdeniz’e çıkarak ilk test uçuşunda; 1 numaralı profil noktasına saat 11:06’da ulaşmış ve belirlenen rota üzerinde 21.400 feet irtifada görev uçuşuna başlamıştır. Saat 11:14’de 2 numaralı profil noktasına 8.600 feet irtifada, saat 11:23’de 3 numaralı profil noktasına 7.500 feet irtifada, saat 11:37’de 4 numaralı profil noktasına 2.000 feet irtifada, saat 11:50’de, ikinci test uçuşu için dönüş noktasına 3.000 feet irtifada ulaşmıştır. Son profilde uçağımızın yaklaşık 5 dakikalık hava sahası ihlali yaptığı belirlenmiştir. Radar iz analizine ve telsiz konuşmalarına göre uçağımıza bu uçuşu esnasında herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Uçağımız, 2’nci test uçuşunda 4 numaralı profile doğru 7.400 feet irtifada seyir halinde iken saat 11:56’da uluslararası hava sahasında aniden irtifa kaybederek saat 11:57’de radarla irtibatı/teması kesilmiştir.

    4. Bunun üzerine havadan ve denizden arama ve kurtarma faaliyetlerine derhal başlanmış ve uçağımızın kayıp olduğu kamuoyuna açıklanmıştır.

    5. Bilahare, uçağımızın Suriye tarafından düşürüldüğü öğrenilmiştir.

    6. Sonuç olarak; elde mevcut radar görüntülerine ve yapılan idari araştırma sonucuna göre, uçağımız 12 mil olan Suriye karasularının bir mil dışında, takriben 13 mil uzakta vurulmuş ve istikrarlı uçtuğu en son noktanın koordinatı 35o48’22” Kuzey, 35o33’21” Doğu olup, bu noktadan itibaren süratle irtifa ve hız kaybettiği ve Suriye kara kıtasına 16 km (8,5 mil) uzaklıkta, Suriye karasularında muhtemelen 35o48’26” Kuzey, 35o37’59” Doğu koordinatına düştüğü belirlenmiştir.

    7. Pilotlarımızın akıbeti hakkında elimizde henüz bir bilgi mevcut değildir.

    8. Uçak enkazının çıkarılması için Nautilus gemisi bölgeye intikal halinde olup 02 Temmuz 2012 Pazartesi günü akşam saatlerinde bölgede olması beklenmektedir.


Bu açıklamaların yukarıdaki 3. şıkkında saat 11:42’de Suriye hava sahasını ihlâl eden uçağın irtifasının 200 ft (61 metre) olduğundan hiç bahsedilmemektedir. Suriye kıyılarından 1 km açığından ve 61 m yüksekte 5 dakika uçan bu uçağın pilotlarının Suriye hava sahasını ihlâl ettiklerini bilmemelerine imkân yoktur. Buna rağmen uçak ikinci kez Suriye hava sahasına girmiştir.

Hürriyet Gazetesinin 07 Temmuz 2012 Cumartesi günkü haberine göre; gazete haber kaynağının Türk güvenlik birimlerinin teknik analiz ve telsiz kayıtları olduğunu belirtti ve uçağın düşürülme sürecini anlattı.

Habere göre; Türk uçağını önce Suriye'nin Ras Al-Bassit burnundaki ( Yayladağ’ın güney doğusunda, uçağın Suriye hava sahasını terkederken karaya en yakın olduğu burun) uçaksavar bataryası tespit etti. Batarya durumu hemen Humus'taki bölge savaş harekat merkezine bildirdi. Merkez, Al-Bassit bataryasına şu yanıtı verdi: "Sizin hava sahamızı ihlal eden yabancı uçaklara ne yapılacağını bilmeniz gerekir...” Bunun üzerine uçaksavar bataryası Türk keşif uçağına ateş açtı ve düşürdü. Zira Suriye hava savunmasının angajman kuralları en üst seviyedeydi. Aslında bu durumu Suriye yetkilileri en baştan itibaren dile getirdi. Suriye Dışişleri Sözcüsü Makdissi, "o an o bölgede kendi uçağımız olsa onu da düşürürdük" diyerek savunmalarının alarm seviyesinde olduğunu açıkça gösterdi. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'da verdiği röportajda benzer açıklamalar yaptı. Hürriyet Gazetesi'nin haberinde düşürülen uçağın Türkiye'ye ait olduğunun Suriye tarafının sonradan farkettiği de belirtildi.


Suriye hava savunma radarları [21] 

ResimSuriye’de 22 adet hava savunma radarı faal haldedir [22] .


Rusya tarafından sağlanan adarlar;


- 36D6 (NATO isimlendirmesi ‘Tin Shield-İnce Kalkan’), 2-4 GHz, 3 buyutlu, yüksek ve orta istifa radarı

- P-35 (NATO isimlendirmesi ‘Bar Lock’) E-/F-band, menzil 350 km

- P-12 (NATO isimlendirmesi ‘Spoon Rest’) iki boyutlu VHF erken uyarı radarı, menzil 200 km

- P-19 (NATO isimlendirmesi ‘Thin Skin’), UHF bandı, menzil 260 km

- 66/5N87 (NATO isimlendirmesi ‘Back Net/Back Trap’) E-band, menzil 370 km

- P-14 (NATO isimlendirmesi ‘Tall King’) A-band, menzil 400 km erken uyarı radarı.


Yukarıda sayılanların dışında, özellikle 2012 Ocak ayında Amiral Kuznetsov uçak gemisi liderliğinde Tartus limanını ziyaret etmiş olan Rus filosunda bulunan büyük iki nakliye gemisiyle getirilen malzemelerle kurulan veya modernize edilen iki radar daha vardır. Bunlar;


Kessap Radarı [23] 

Lazkiye’nin 30 km kuzeyindeki Kessap kentinde denizden 1.300 m yükseklikteki bir tepede kurulmuştur. Herne kadar 15 Haziran 2012 tarihinde Interfax-AVN’ye demeç veren Rusya Bilimler Akadamisi Arap Araştırmaları Enstitüsü kıdemli araştırmacısı askeriye uzmanı Vladimir Kudelev, Fransız Le Figaro gazetesinde yayınlanan bu tür haberlerin doğru olmadığını ifade etmişse de, bazı kaynaklara göre bu radar Duga 5HZ2 modeli, 5 Hz frekansta çalışan Duga-2 ufuk-ötesi (Over The Horizon-OVT) bir radardır [24]  ve Suriye-Türkiye sınırındaki hareketliliği izlemektedir.


Sanin Radarı

Bu yılın başında 7 Ocak 2012 tarihinde Amiral Kuznetsov uçak gemisi liderliğinde Tartus limanına demirleyen Rus deniz gücünde bulunan askeri yük gemisi, limana S-300 karadan-havaya füze sistemleri dahil bazı büyük hacımlı yükler indirdi [25] .

Bu malzemelerin gelişinden sonra, Şam’ın güneyinde, Golan tepelerine 8 mil, İsrail’in en yakın hava üssü Ben Ya'akov’a 25 mil ve İsrail erken uyarı radarı ve Patriot füze bataryalarına 33 mil uzaklıktaki Jabal Al Harrah tepesindeki radar modernize edildi [26] . Aynı yerdeki elektronik haberleşme ve gözetleme istasyonu da modernize edilerek, ABD ve İsrail saldırıları hakkında erken uyarı bilgilerini Tahran’a aktaracak şekle getirildi [27] .

Ayrıca, Lübnan dağlarının Suriye tarafında kalan Sanin dağında, İran tarafından sağlanan Rus yapımı Daryal tipi, iki statik antene sahip erken uyarı radarı, İran ve Suriye radar teknisyenlerince yenilenerek, aktif hale getirildi [28] .

Bu modernizasyonlar sonrasında, performansı artan Suriye radarları Yunanistan, Türkiye’nin güneyi, Suudi Arabistan’ı içine alan bir menzile ulaşır hale gelmiştir.


Çin yapımı radarlar [29] 

Suriye hava savunma sistemleri arasında bazı modern Çin yapımı radar sistemleri de yeralmaktadır. Hama’nın 9 km güneyinde bulunan Kafar Buhum radar kompleksinde Tip 120 ve birde JLY-1 radarı bulunmaktadır. JLY-1 radarı uzun menzilli ve 3 boyutlu görüntü sağlayan modern bir radardır. E/F bandında çalışan radarın tarama menzili 320 km ve yüksekliği 25 km’dir [30] .

Tip 120 radarı 2009’da hizmete girmiş, hakkında fazla bilgi yayınlamayan, dalga boyu 23,75 cm olan seyyar alçak irtifa hedef tespit radarıdır [31] .


Uçak nasıl düştü?

Uçağın düşmesine yolaçan mantıkî sebepler: (i) uçaksavar ateşi, (ii) karadan-havaya füze, (iii) pilot hatası olarak sıralanabilir. Şimdi bu ihtimalleri irdeleyelim:

(i) Uçaksavar ateşi: Türk RF-4 jetinin Suriye hava sahası ihlâli ilk önce Suriye'nin Ras Al-Bassit burnundaki uçaksavar bataryası tarafından tespit edildi. Suriye ordusunda bulunan en modern uçaksavar silahları Rus yapımı 23 mm kalibreli 2 namlulu ZU-23 (Sergey) ve radar kontrollu 4 namlulu ZSU-23’tür (Shilka) [32] . Dakikada 2000 mermi atan bu silahların etkili menzilleri 2,5-4 km’yi geçmemektedir. Uçağın yaptığı ilk ihlâl sırasında ateş açılmadığı, pilotun yer komuta merkezinden aynı manevrayı tekrarlamak istemesinden anlaşılmaktadır. Ancak geriye dönen uçağa menzil dışında olsa bile taciz ateşi açılmış olduğu düşünülebilir ki uçağın irtifası ve kıyıdan uzaklığı dikkate alındığında bu ateşin etkisiz olduğu açıktır.

(ii) Karadan-havaya füze: Yukarıdaki Şekil-5’deki bilgilere göre, uçağın ikinci test için saat 11:50’de dönüş yaptığı noktadaki istifası 3.000 ft (914 m) ve irtibatın kesildiği 11:56’daki irtifası ise 7.400 ft (2255,5 m) olarak verilmektedir. Uçakla irtibatın kesildiği noktanın karaya uzaklığı ise 13,5 mil (25,002 km) olarak açıklanmaktadır. Suriye karasuları sınırı 12 mil (22,224 km)’dir.

Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "Ama teknik olarak, askeri bilirkişilerin veya askerlikte bu konuda ihtisas yapmış insanların bu yükseklikte ve bu alanda vurulma biçiminin füzeyle veya füze benzeri bir başka madde ile yapılmış olabileceğini gösteriyor" şeklinde bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamada bazı mantıksızlıklar vardır:

    Uçak eğer füze ile vurulmuşsa, uçağın radar ikaz alıcısı (RWR) cihazı uçağa kilitlenen radar sinyalleri için pilotu uyardığı gibi, bu uyarı gerek pilot tarafından telsizle ve gerekse RWR cihazı tarafından otomatik olarak yer kontrol merkezine iletilirdi. Pilotun telsiz konuşmaları kamuoyundan gizlendiğine göre, uçağa herhangi bir füze kilitlenmesi olmamıştır.

    Zaten Amerikan Wall Street Journal gazetesi, "Türk uçağı Suriye hava sahasında vuruldu" "Pentagon'dan aldığımız bilgiye göre, uçağın karadan havaya füze ile vurulduğuna dair bir işaret görülmedi" diye yazmıştır.

    Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 7 Temmuz 2012 günlü açıklamasında "Uçak parçalarında füze izine rastlanmadı" dedi.

    Genelkurmay İletişim Daire başkanı Tuğg. Baki Kavun, Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada "Füze izine rastlanmadı. Uçakta füze algılama sistemi vardı. Füze olsaydı algılamış olmaları gerekirdi" dedi.

    Radikal'den Deniz Zeyrek'e açıklama yapan MİT yetkilileri, füze ile ilgili bir veriye sahip olmadıklarını söylediler.

    Nitekim, uçağın önemli parçalarının denizden çıkarılmasının tamamlanmasından sonra Radikal gazetesinde yer alan habere göre, Genelkurmay tarafından yapılan açıklamada;

    Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen RF-4 tipi Türk keşif uçağının enkazını çıkarma çalışmaları tamamlandı. eniz dibinden aralarında 1200 kiloluk kanat ve kuyruk parçalarının da bulunduğu 20’ye yakın kritik parça çıkarıldı. Çıkarılan parçalar üzerinde Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda fizikî ve kimyasal analizler yapıldı. Parçalar üzerinde füze ya da uçaksavarla düşürüldüğüne dair bir bulguya rastlanmadı” denilmiştir.


Suriye Uçaksavar Füzeleri [ìì] 

Suriye ordusunda kısa, orta ve uzun menzilli çok sayıda hava savunma füzeleri ve bataryaları bulunmaktadır. Eğer, hükümet yetkilileri tarafından ifade edildiği gibi, RF-4 jet uçağımızın, uçakla radar irtibatının kesildiği uluslararası hava sahasında, denizden 7.400 ft (2255,5 m) yukarıda ve karadan 13,5 mil (25,002 km) uzaklıkta bir füzeyle vurulduğunu kabul edelim.

Bu noktada uçağımızı vurabilecek niteliklere sahip Suriye karadan-havaya uçaksavar füzelerinin temel özellikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir:

Sistem ModeliS-75 Dvina [33] S-125 Neva/Pechora [34] S-200 Dubna [35] BUK M2 [36] 
NATO İsmiSA-2 GuidelineSA-3 GoaSA-5 GammonSA-11 Gadfly, SA-17 Grizzly
Füze ModeliV-750V-6005V21, 5V28V9М38, 9M317
Ağırlık2300 kg953 kg7100 kg960 - 715 kg
Uzunluk10,60 m6,09 m10,80 m5,55 m
Çap700 mm375 mm----400 mm
Savaş BaşlığıFrag-HEFrag-HEFrag-HEFrag-HE
Savaş Başlığı Ağırlığı200 kg60 kg217 kg70 kg
Ateşleme MekanizmasıYakınlık ve KomutlaYakınlık ve KomutlaYakınlık ve komutlu tapaRadar, yakınlık tapa
YakıtKatı, üst kademede sıvı yakıt depolamalıKatı yakıt motoruÇift itmeli, sıvı yakıtKatı yakıt motoru
Etkili Menzili45 km35 km300 km30 km
Uçuş Tavanı20 km18 km40 km14 km
Hız3,5 Mach = 4237,5 km/saat3 Mach = 3675 km/saat9.000 km/saat3 Mach = 3675 km/saat
Güdüm SistemiRadyo KontroluRF CLOSAktif radarYarı aktif radar



Buradaki bilgilerden uçağımızın düşürülmesiyle ilgili olanlar; güdüm sistemleri, ateşleme mekanizması ve savaş başlıklarının özellikleridir. Şimdi bunları kısaca inceleyelim:

Güdüm sistemleri [37] 

    - Radyo Kontrolu (RF Control) : Füze, karadaki komuta merkezinde bulunan hedefleme radarından alınan verileri işleyen güdüm bilgisayarından gönderilen sinyallarle yönlendirilir.

    - Görüş Çizgisi Radyo Kontrolu (RF CLOS-Command to Line-Of-Sight) : Füze, karadaki komuta merkezinde bulunan hedefleme radarından alınan verileri işleyen güdüm bilgisayarından gönderilen sinyallarle yönlendirilir. Füze ile hedef arasında açısal koordinatlar kullanılır.

    - Aktif radar hedefleme (Active radar homing) : Füze, kendi radarı ile hedefi bulur ve takip eder.

    - Yarı aktif radar (Semi-active radar homing) : Hedefi bulan ve kilitlenerek izleyen güçlü kara radarının, hedeften yansıyan sinyalleri, füzenin radarı tarafından algılanarak hedef takip edilir.


Ateşleme mekanizması [38] 

    - Yakınlık Fünyesi (Proximity fuze) : Hedefe olan mesafe belirli bir değerin altına düştüğü zaman, savaş başlığının fünyesi ateşlenir. Mesafe, başlıktaki radyo frekansları, optik algılama, laser, radar gibi sistemlerle ölçülür.


Savaş Başlığı [39] 

Savaş başlıkları üç ana bölümden oluşur; fünye, patlayıcı ve metal muhafaza. Yukarıdaki tabloda görülen 4 değişik füzenin savaş başlığı için Frag-HE ibaresi kullanılmaktadır. Açık hali “Fragmentation-High Explosive” olup, parça tesirli güçlü patlayıcı anlamına gelir. Başlık içinde “birincil” ve “ikincil” olmak üzere iki tip patlayıcı yeralır. Birincil patlayıcılar, ikincil tiplere göre darbe, sürtünme, ısı, statik elektrik ve elektromanyetik radyasyona karşı daha duyarlıdır genellikle azotlu kimyasallardan yapılırlar [40] .

Güçlü patlayıcı dizisi; patlatıcı (detonatör), güçlendirici (booster) ve ana patlayıcıdan (main charge) oluşur. Patlatıcı herhangi bir şekilde uyarıldığında birincil patlayıcı patlar ve bir patlama dalgası meydana gelir. Bu dalga düşük güçlü olduğundan, ana patlayıcıyı (ikincil patlayıcıyı) güvenli bir şekilde patlatamaz. Ama güçlendiriciyi ateşler ve patlayan güçlendirici, ana patlayıcıyı etkilemeye yeter güçte bir şok dalgası yaratır ve böylece yüksek şiddette patlama oluşur.

Patlama sırasında yalkaşık 5000°C sıcaklık ve 200 kilobar (yaklaşık 200.000 atmosfer) basınç meydana gelir. Bu basınç dalgası (blast) patlama noktası merkez olmak üzere küresel olarak yayılır. Bu kadar yüksek sıcaklıkta, patlayan kimyasallardan su buharı-H2O, karbondioksit-CO2, azot-N2 ve benzeri gazlar oluşur.

Savaş başlığındaki güçlü patlayıcıların etrafında ise parça etkisi yaratan şarapnel malzemesi vardır. Örneğin S-125 Neva/Pechora sisteminin V601 (V527) model füzesinin 70 kg’lık başlığının 33 kg’ı güçlü patlayıcı olup, gerisi 4.500 adet özel şekilli şarapnelden meydana gelir.

Hedef olan uçağa karşı atılan bir uçaksavar füzesi; uçağa belli bir mesafeye yaklaştığında, ateşleme mekanizması harekete geçerek savaş başlığını patlatır. Patlamanın enerjisinin yaklaşık % 30’u metalik malzemenin parçalanmasında ve şarapnellerin fırlaması için gerekli kinetik enerjiyi sağlar. Patlamanın basınç dalgasından daha hızlı hareket eden şarapneller, uçağa saplanarak hasar yaratır. Ayrıca, basınç dalgası uçağa çarparak patlamasını sağlar.

Savaş başlıklarında genel olarak H-6 ve Composition-B türü patlayıcılar kullanılır [41] .

H-6 kalıplanabilir bir patlayıcı karışımı olup en yaygın bileşimi [42] ;

    - % 45 RDX [ììì] , - % 30 TNT, - % 20 Toz Aluminyum (Saf toz aluminyum çok şiddetli yanar), - % 5 Parafin mumu (hamur yapmaya yarar)


Composition-B kalıplanabilir bir patlayıcı karışımı olup en yaygın bileşimi [43] ;

    - % 59,5 RDX, - % 39,4 TNT, - % 1 parafin mumu


Şimdi bu durumun fotoğraflandığı gerçek savaş koşullarını görelim:

Vietnam savaşında SA-2 füzesiyle vurulan Amerikan RF-4 Fantom [44] 

Resim-1:  SA-2  füzesinin savaş uçağına yaklaştığında başlığı patladığı zaman fırlayan şarapneller, uçağın yakıt deposunu çarparak alev almasına yolaçar. Pilot kabininin üzerindeki cam kanopi (canopy) halen yerindedir. Pilotlar yakıt deposunun patlamasından sersemlemiş olabilirler.


Resim-2’de ise patlayan füze parçalarınında etrafa saçıldığı görülmektedir.


Resim-3’de, SA-2 füzesinin ölümcül vuruşunun etkisi açıkça görülmektedir. Uçak sadece yanmamakta, ayrıca kuyruğunu kaybettiği, kanopi yerinde olmadığı halde, pilotların henüz uçağı terketmedikleri görülmektedir.



(iii) Pilot Hatası:

Uçağımızın pilotları, Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy ve Yüzbaşı Gökhan Ertan’dır. Pilotlarımızın özgeçmişleri, uçuş tecrübeleri hakkında fazla bilgi olmamakla beraber, Yüzbaşı Ertan, özel eğitim almış ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki bir avuç seçilmiş “astranot” adaylarındandır. Bu vasfı bile ne kadar yetenekli bir pilot olduğunun kanıtıdır. Dolayısıyla uçağın düşmesinde pilot hatası yok denecek kadar azdır.


Şehitlerimizin nasıl öldüler [45] 

Suriye tarafından Akdeniz'de keşif uçuşu yaparken 22 Haziran'da vurulan F-4 keşif uçağının iki pilotunun uçağın denize düşmesine bağlı olarak travmatik ölümlerinin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Akşam Gazetesi’nden Özkan Tamirak'ın haberine göre [46] :

    Otopsileri yapılan şehit pilotların cesetlerinde patlamaya bağlı bir dağılma olmadığı da gözlenmiştir. F-4 savaş uçağının iki pilotu Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy için son ana kadar umutlar korunuyordu. Ancak 12 gün sonra Suriye'nin 8,6 mil açığında uçağın enkazının bulunduğu denizin yaklaşık 1.260 metre derinliğinde, cesetlerine ulaşılan şehit pilotların cenazeleri Malatya'ya getirildi.

    Koltuklarının fırlatmasını çalıştırmaya fırsat kalmadan denize çakılan, kaskları ve ayaklarındaki postalları çıkmış bir şekilde bulunan şehit pilotlara Malatya Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı.

    Yüzbaşı Ertan ve Teğmen Aksoy'un, uçağın düşürülme anında mı yoksa düştükten sonra mı, ya da bir başka nedenle mi öldüklerinin anlaşılması için yapılan otopsilerden ilki saat 17:30'da başladı. Şehit ilk pilotun otopsisi yaklaşık dört saatte tamamlanırken ikinci pilotun otopsisi de gece geç saatlerde bitti. Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, Malatya'da yapılan otopsilerle ilgili alınan ilk bilgileri geç saatlerde önce Başbakan Tayyip Erdoğan'a sonra Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e iletti.

    Şehit pilotlar Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un uçağın vurulmasından sonra denize çarpması sırasında travmaya bağlı ölümlerinin gerçekleştiği öğrenildi. Yine şehitlerin naaşlarında uçağın vurulma anında meydana gelen patlamaya bağlı bir dağılma olmadığı da belirlendi.


Uçakla ilgili Genelkurmay askeri savcılığının son açıklaması [47] 

19 Eylül 2012 tarihli gazetelerde yeralan haberlere göre; Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 22 Haziran’da RF-4E keşif uçağının Doğu Akdeniz'de görev uçuşu esnasında düşürülmesi iddiasıyla ilgili olarak uçağın düşme nedeni ve sorumluların tespitine yönelik soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

Bu kapsamda, Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından soruşturma işlemleriyle ilgili gizlilik kararı verildiği hatırlatılan açıklamada, soruşturmanın devam etmesine karşın olayın hassasiyeti ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu bildirildi.

Söz konusu uçağın düşürülmesiyle ilgili gerekli kriminal ve diğer incelemeler neticesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kaza Kırım İnceleme Heyeti tarafından Kaza Kırım İnceleme Raporu'nun tamamlanarak dün Askeri Savcılığa teslim edildiği ifade edildi.

Açıklamada, kaza kırım incelemesi kapsamında şu bilgilere ulaşıldığı belirtildi:

    Radar telsiz ve iz kayıtlarından, uçağın uluslararası hava sahasında Suriye sınırına paralel 7 bin 400 feet (2.255,52 m) irtifa, 300 knot (555,6 km/sa) süratte, 211 başta uçarken istikrarlı uçtuğu en son nokta olan 35°48’22”Kuzey ve 35°33’21”Doğu koordinatında soldan ani bir dönüşte irtifa kaybederek Suriye kara kıtasına 8,6 deniz mili mesafede saat 11:57'de Suriye kara sularında 35°48’26”Kuzey, 35°37’59”Doğu koordinatında denize düştüğü tespit edilmiştir.

    Kaza sonrası su yüzeyinden alınan parçalar, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'nda incelenmiş, istikamet dümeni üzerinde Suriye makamları tarafından iddia edildiği şekilde uçaksavar mermisi hasarına rastlanmadığı tespit edilmiştir.

    Enkaz parçaları 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda metalurjik incelemeye tabi tutulmuş, parçalar üzerinde füze yakıtlarında oksitleyici ve harp başlıklarında ana malzeme olarak kullanılan potasyumklorat-KClO3 [48]  bileşiğine ait olduğu değerlendirilen partiküller tespit edilmiştir.

    Daha detaylı bir patlayıcı incelemesinin yapılması maksadıyla HPLC (High Pressure Liquid Cromotography-Yüksek Basınç Sıvı Kromatografı [ìv] ) ve LC-MS (Liquid Cromotography Mass Spectrometer-Sıvı Kromatograflı Kütle Spektrometresi [v] ) yöntemleriyle patlayıcı artığı analizleri yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu maksatla ilgili parçalar İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmiştir.

    İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nca yapılan inceleme neticesinde, enkaz parçaları üzerinde RDX (Hexogen), HMX (Octogen), TNT (2,4,6-Trinitrotoluene) ve PETN (Pentaerythritol Tetranitrate) patlayıcı madde artığı tespit edilmiştir.

    Uçak üzerindeki radar ikaz alıcısı kayıtlarında yapılan incelemede füze yayınlarından sinyal alındığı belirlenmiştir.

    Uçakta teknik bir arıza bulunduğuna ve bu nedenle düştüğüne yönelik herhangi bir bulgu tespit edilmemiştir.


Açıklamada, “Belirtilen bulgular ışığında Kaza Kırım İnceleme Raporunda sonuç olarak; uçağımızın Doğu Akdeniz'de uluslararası hava sahasında uçarken, Suriye hava savunma unsurları tarafından atılan füzenin, uçağın sol arka tarafında patlayarak blast etkisi yaratması sonucunda, uçağın ve pilotların uçuş şartlarını sağlayamayacak şekilde etkilenmesi nedeniyle uçağın sola dönüşle irtifa kaybedip, sola hafif yatışlı ve burun yukarı pozisyonda suya çarptığı kanaati belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Genelkurmay Askeri Savcılığı, olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasına yönelik kapsamlı soruşturmaya devam edildiğini de bildirdi.


Resmî açıklamaların irdelenmesi

1- Yukarıda verilen ( [20]  nolu dipnot) Genelkurmay Başkanlığı’nın 1.07.2012 tarihli haritalı açıklamasının 3. maddesinde “Radar iz analizine ve telsiz konuşmalarına göre uçağımıza bu uçuşu esnasında herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Uçağımız, 2’nci test uçuşunda 4 numaralı profile doğru 7.400 feet irtifada seyir halinde iken saat 11:56’da uluslararası hava sahasında aniden irtifa kaybederek saat 11:57’de radarla irtibatı/teması kesilmiştir.” denilmiştir.

Bu açıklamaya göre, uçak Suriye karasularında düşene kadar (radarın ufuk çizgisinin altına inene kadar) radar tarafından izlenmiştir. Bu durumda uçağımızı izleyen radarımızın, uçağı vurduğu iddia edilen Suriye uçaksavar füzesi ikazını da algılamış olması gerekir. Ancak bu husus, Genelkurmay açıklamasında yoktur.

Bununla beraber, Genelkurmay Askerî Savcılığı’nın yukarıdaki açıklamasında ( [47]  nolu dipnot) “belirtilen bulgular ışığında Kaza Kırım İnceleme Raporunda sonuç olarak; uçağımızın Doğu Akdeniz'de uluslararası hava sahasında uçarken, Suriye hava savunma unsurları tarafından atılan füzenin, uçağın sol arka tarafında patlayarak blast etkisi yaratması sonucunda, uçağın ve pilotların uçuş şartlarını sağlayamayacak şekilde etkilenmesi nedeniyle uçağın sola dönüşle irtifa kaybedip, sola hafif yatışlı ve burun yukarı pozisyonda suya çarptığı kanaati belirtilmiştir”, “Uçak üzerindeki radar ikaz alıcısı kayıtlarında (RWR-Radar İkaz Alıcısı, dipnot  [14] ) yapılan incelemede füze yayınlarından sinyal alındığı belirlenmiştir.” denilerek, uçağın füzeyle düşürüldüğü söylenmiştir.

Halbuki, uçağa yaklaşan bir füzenin radar izi, izlenen uçağı gören radar tarafından eşzamanlı olarak görülür, sonradan radar kayıtları aranarak bulunmaz.

Raporda belirtildiği gibi, uçağın RWR-Radar İkaz Alıcısı, uçağa yaklaşan bir füze ikazından önce füze bataryasının radarının kilitlenmesi halinde de radar ikazı yapacaktır. Bu durumda pilotlarımız uçağı niye Kıbrıs’a doğru çevirip, füze menzili dışına çıkmamışlar, atılacak füzeyi beklemişlerdir? Füzeden de sinyal alındıysa, pilotlarımız uçaktan niye atlamamışlardır?

Eğer uçağımız füzeyle düşürüldüyse, Suriye füzelerinin hepsinin savaş başlığı “Frag-HE” tipindedir. Savaş başlığı patladığı zaman, başlıktaki şarapneller, basınç dalgasından (blast) çok daha hızla uçağa erişir. Vietnam savaşındaki fotoğraflardan  (Resim-1)  görüleceği gibi, ilk tahribat bu şarapneller tarafından yaratılır. Ancak açıklamalarda, uçak parçalarında herhangi bir şarapnel deliği bulunduğu konusunda bir kayıt yoktur.

2- Savcılık açıklamasında, “Enkaz parçaları 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda metalurjik incelemeye tabi tutulmuş, parçalar üzerinde füze yakıtlarında oksitleyici ve harp başlıklarında ana malzeme olarak kullanılan potasyumklorat-KClO3 [49]  bileşiğine ait olduğu değerlendirilen partiküller tespit edilmiştir.” Bu açıklamada bazı tutarsızlıklar vardır:

    - KClO3 katı yakıtlı füzelerin yakıtlarında (hava yerine) oksitleyici olarak kullanılır, ancak harp başlıklarında kesinlikle bulunmaz.

    - Uçak parçaları üzerinde KClO3 partikülleri (tozları) bulunması mantıklı değildir. Çünkü; birincisi, harp başlığı patladığı zaman 5000°C cıvarında bir sıcaklık meydana gelir ve bu sıcaklıkta füzenin motor kısmı da patlar. Bu sıcaklıkta KClO3’ün tamamı bozunur (dipnot  [48] ). Ayrıca, parçalanmamış bir KClO3 tozu kalsa dahi bu toz, patlamanın basıncı (blast) ile uçak tarafına değil, ters istikamete doğru itilir ki, bu toz parçasının küre şeklinde yayılan basınç dalgasını, 5000°C’lik sıcaklık duvarını aşıp, gidip uçağa yapışacak kadar aklı yoktur.

    - Bütün bu duvarları aşıp, uçağa yapışan bu çok akıllı KClO3 tozu, deniz suyuyla temas ettiği zaman, suya atılan tuz misali, suda eriyerek (dipnot  [49] ) kaybolur.


3- Savcılık açıklamasında, “İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nca yapılan inceleme neticesinde, enkaz parçaları üzerinde RDX (Hexogen), HMX (Octogen), TNT (2,4,6-Trinitrotoluene) ve PETN (Pentaerythritol Tetranitrate) patlayıcı madde artığı tespit edilmiştir.” denilmektedir. Bu açıklamada da bazı tutarsızlıklar vardır:

    - Savaş başlıklarında, temel özellikleri aşağıdaki  [ìì]  nolu sonnotta açıklanan bu dört yüksek güçlü patlayıcıların dördü birarada bulunmaz. Savaş başlıklarında hangi patlayıcı bileşimlerinin kullanıldığı yukarıda açıklanmıştır.

    - Bu kadar yüksek güçlü patlayıcılar infilâk ettiği zaman, ortaya çıkan 5000°C sıcaklıkta, parçalanmamış, bozunmamış kimyasal patlayıcı molekülü kalmaz. Parçalanma ürünleri yukarıda açıklandığı üzere, su buharı-H2O, karbondioksit-CO2, azot-N2 ve benzeri gazlardan oluşur. Yani, açıklamada belirtildiği gibi HPLC (High Pressure Liquid Cromotography-Yüksek Basınç Sıvı Kromatografı) ve LC-MS (Liquid Cromotography Mass Spectrometer-Sıvı Kromatograflı Kütle Spektrometresi) gibi cihazlarla incelenebilecek miktarda bozunmamış patlayıcı madde bulmak mümkün değildir. Çünkü bu cihazlarla analiz yapmak için gereken, 5000°C’de bozunmamış (patlamamış) yeterli miktarda kimyasal madde, gidip uçağa yapışacak, denize düştüğü zaman kendini koruyacak kadar yeteneğe sahip olmalıdır.


4- Savcılık açıklamasında, “Belirtilen bulgular ışığında Kaza Kırım İnceleme Raporunda sonuç olarak; uçağımızın Doğu Akdeniz'de uluslararası hava sahasında uçarken, Suriye hava savunma unsurları tarafından atılan füzenin, uçağın sol arka tarafında patlayarak blast etkisi yaratması sonucunda, uçağın ve pilotların uçuş şartlarını sağlayamayacak şekilde etkilenmesi nedeniyle uçağın sola dönüşle irtifa kaybedip, sola hafif yatışlı ve burun yukarı pozisyonda suya çarptığı kanaati belirtilmiştir” ifadelerine yer verilmektedir.

Buna göre, füzenin patlaması ile pilotlarımız kendilerini kaybetmişler, düşene kadar uçaktan atlamamışlardır. Şehit pilotlarımızın naaşları üzerinde Malatya Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsiye göre; “şehit pilotlar Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un uçağın vurulmasından sonra denize çarpması sırasında travmaya bağlı ölümlerinin gerçekleştiği, yine şehitlerin naaşlarında uçağın vurulma anında meydana gelen patlamaya bağlı bir dağılma olmadığı da belirlendi.” denilmektedir [50] .

Bu tespitle, denizde bulunduğu belirtilen pilotlarımıza ait kask ve botlar konusunda bir çelişki vardır. RF-4’lerde kullanılan pilot koltuğu Martin-Baker firması yapımı Mk-H7 modeldir [51] . Uçağın denize çarpması sırasında pilot kabinin camı kopsa bile pilotlarımızın naaşlarında bozulma olmadığına göre, kask ve botlarının gövdelerinden ayrılması mümkün değildir.

Şehitlerimizin naaşlarında savaş başlığının infilâkı ile saçılan şarapnel izleri de bulunmamıştır. Ölüm sebebi olarak uçağın denize çarpması sırasındaki travma olarak belirlenmiştir.


Sonuç

Yukarıda yapmış olduğumuz ayrıntılı teknik açıklamalarla, Genelkurmay Başkanlığı ve Askeri Savcılık tarafından yapılan çeşitli açıklamalar arasındaki çelişkiler ve bilimsel verilerle bağdaşmayan zorlama tespitler okuyucularımızın dikkatine sunulmuştur. Bu durumda, uçağımızın bir Suriye uçaksavar füzesi ile düşürüldüğü iddiaları halen önemli kuşkular taşımaktadır.

Bu kuşkular, yapılan açıklamalar çerçevesinde uçağın füze, pilot hatası veya uçaksavar ateşiyle değil başka bir sebeple düşülmüş olabileceğini düşündürmektedir. Geriye kalan tek seçenek, uçağın seyrüsefer bilgisayarına dışarıdan yapılan bir müdahaledir.

Uçağın orijinal uçuş kontrol bilgisayarı eski model Amerikan ordu bilgisayarıdır. F4C, F4D, F4E ve RF4C modelleri Litton firması tasarımı LN-12 Inertial Navigator System-INS (süredurum seyrüsefer sistemi) kullanmaktadır. Düşen uçağımızın RF modelinde ASN-56 sistemi vardır ve bu modellerin hepsinde CP-733 bilgisayar, MX-7299 platform, OSDU-Output Signal Distribution Unit ve Kontrol Kutusu bulunmaktadır [52] . Uçağın daha önce ABD denetiminde yapılan veya İsrail’deki modernizasyonu sırasında INS-süredurum seyrüsefer sistemini kontrol eden bilgisayar ve kullanılan yazılım güncellenmiş olmalıdır. Bu güncellenme sırasında bilgisayara bir “casus” yazılım eklenmiş olması mümkündür. Çünkü ABD, Türk Silahlı Kuvvetlerine ABD yapımı savaş uçaklarındaki bilgisayarların kullandığı yazılımların kaynak kodlarını vermeyi kesinlikle reddetmektedir.

Uçağın görev tanımı, ulusal radar sistemimizin (Kissecik radarı) denenmesi olarak açıklanmaktadır. Görev bu olsa bile, uçak neden Suriye hava sahasını ihlâl ederek, kıyıdan 1 km uzakta, 61 metre irtifada 5 dakika süreyle uçmuştur?

Bu ihlâl sırasında uçağımıza herhangi bir müdahale olmamıştır ve uçak ikinci kez aynı manevrayı yapmaya kalkışmıştır. Bu sırada büyük ihtimalle Ras Al Bassit burnundan uçaksavar ateşi açılmış ve uçağımız taciz edilmiştir.

Taciz ateşini algılayan, bölgedeki Amerikan veya İsrail meşum güçleri, uçağımıza elektronik müdahale ederek, uçuş kontrollarını kilitlemiş olmaları en mantıklı senaryo olmaktadır.

Böylece, Suriye hava savunma radarlarının özellikleri algılanmış, uçağımızın Suriye tarafından uluslararası alanda düşürüldüğü Genelkurmayın “uçaksavar ve füze ihtimali yoktur” açıklamalarına rağmen hükümet yetkilileri ve tüm yandaş medya tarafından ısrarla ortaya sürülerek, Suriye’ye askerî müdahale için zemin yaratılmıştır.

Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı, Suriye’ye müdahale konusunda Türkiye’yi taşeron haline düşürmüş, bu uğurda iki değerli pilotumuz yem olarak kullanılarak şehit edilmiş, Suriye halkının Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a verdiği büyük destek, Suriye ordusunun vatan savunmasında gösterdiği başarı, başta Rusya olmak üzere Çin, İran, Irak ve Lübnan’ın kararlı tutumları ve Türk halkının kardeş Suriye’ye askerî müdahaleye karşı olması, bu projeyi büyük ölçüde akamete uğramıştır.


 [1]  http://aviation.watergeek.eu/f4b-panel.html

 [2]  Uçak modernizasyonu ile ilgili bilgiler için [url=http://gencucus26.blogcu.com/turk-hava-kuvvetlerinin-efsane-ucagi-f-4e-phantom-ii/6046556[/url]

 [3]  Popeye-I füzesi uzun menzilli yani kuvvet çarpanı niteliği taşıyan 78 km menzilli 340 kg savaş başlığı taşıyabilen bir füzedir. 1360 kg ağırlığında olmasından dolayı çift motorlu F-4, F-15 gibi uçaklar tarafından taşınabilmektedir. Kullanıcı ülkeler İsrail, ABD, Türkiye, Avustralya, Güney Kore’dir.
[url=http://en.wikipedia.org/wiki/Popeye_(missile)]http://en.wikipedia.org/wiki/Popeye_(missile)[/url]


 [4]  http://en.wikipedia.org/wiki/EL/M-2032

 [5]  [url=://www.defence.pk/forums/turkey-defence/57313-pictures-turkish-armed-forces-37.html]://www.defence.pk/forums/turkey-defence/57313-pictures-turkish-armed-forces-37.html[/url]

 [6]  http://en.wikipedia.org/wiki/HOTAS

 [7]  http://www.ucuyorum.com/showthread.php?54433-isik-projesi-rf-4-modernizasyonu-tamamlandi

 [8]  http://www.tai.com.tr/tr/proje/simsek

 [9]  http://articles.janes.com/articles/Janes-Electro-Optic-Systems/Condor-2-EO-IR-LOROP-airborne-reconnaissance-system-Israel.html, http://www.spyflight.co.uk/condor2.htm

 [10]  a.g.y. [4]

 [11]  http://articles.janes.com/articles/Janes-Avionics/EL-M2060P-airborne-Synthetic-Aperture-Radar-SAR-pod-Israel.html

 [12]  http://www.network54.com/Forum/248068/thread/1160926215/1161023354/Pictures+of+Turkish+F4-E-2020+Cockpit+and+Radar%21+%28+A+must+see%21+%29

 [13]  http://www.anatolianeagles.org/vb/showthread.php?450-MiKES-SPEWS-II-ALQ-178(V)

 [14]  http://en.wikipedia.org/wiki/Radar_warning_receiver

 [15]  http://www.arunet.co.uk/jmlgorb/aircraft/fixmanu/dedi/f4.htm

 [16]  http://www.kamov.net/american-aircraft/rf-4-phantom-ii/

 [17]  a.g.y. [9]

 [18]  http://www.dipnot.tv/33150/HAVA-KUVVETLERiNDEN-iHLAL-iDDiASiNA-YANiT.aspx

 [19]  http://haber.mynet.com/ucagi-vurduk-10-km-sonra-dustu-637515-dunya/

 [20]  http://yenisafak.com.tr/Gundem/?i=392210

 [21]  Harita, http://1.bp.blogspot.com/-nnvHaEef45U/T01-TzTvotI/AAAAAAAABsI/jFE8u1NJQtk/s1600/Screen+Shot+2012-02-28+at+8.24.12+PM.png

 [22]  https://chainhomehigh.wordpress.com/page/17/

 [23]  http://littleskylark.com/blog/moscow-deployed-in-northern-syria-radar-station/

 [24]  http://www.thelivingmoon.com/45jack_files/03files/Russian_Bases_Woodpecker_Duga_Radar_Ukraine.html

 [25]  http://www.newsdawn.net/press/?p=2315

 [26]  http://osgeoint.blogspot.com/2012/03/syria-upgrades-radar-station-at-jabal.html

 [27]  http://www.debka.com/article/21774/

 [28]  http://www.defence.pk/forums/world-affairs/64346-syria-posts-iranian-radar-atop-tall-lebanese-peak.html

 [29]  http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-18689037

 [30]  http://www.ausairpower.net/APA-PLA-IADS-Radars.html#mozTocId346149

 [31]  http://www.ausairpower.net/APA-HQ-9-12-Battery-Radars.html#mozTocId855791

 [32]  Institute for National Security Studies, Tel Aviv Uni,
http://www.inss.org.il/upload/(FILE)1287493352.pdf, http://en.wikipedia.org/wiki/ZU-23-2, http://en.wikipedia.org/wiki/ZSU-23-4#Radar


 [33]  http://en.wikipedia.org/wiki/S-75_Dvina

 [34]  http://en.wikipedia.org/wiki/SA-3_Goa

 [35]  http://en.wikipedia.org/wiki/SA-5_Gammon

 [36]  http://en.wikipedia.org/wiki/Buk_missile_system

 [37]  http://en.wikipedia.org/wiki/Command_line-of-sight

 [38]  http://en.wikipedia.org/wiki/Proximity_fuze

 [39]  Warheads Primer, http://www.fas.org/man/dod-101/sys/land/docs/warheads.pdf

 [40]  http://en.wikipedia.org/wiki/Explosive_material#Primary_explosive

 [41]  http://www.ordnance.org/missile_components.htm

 [42]  http://en.wikipedia.org/wiki/Composition_H6

 [43]  http://en.wikipedia.org/wiki/Composition_B

 [44]  http://www.flickr.com/photos/bk1bennett/2452725316/]

 
[45]  [url=http://www.haberturk.com/gundem/haber/756881-sehitlerimizin-nasil-oldukleri-belli-oldu]http://www.haberturk.com/gundem/haber/756881-sehitlerimizin-nasil-oldukleri-belli-oldu

 [46]  http://www.aksam.com.tr/denize-dustugu-an-sehitler--125652h.html

 [47]  http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21505182.asp

 [48]  Potasyum Klorat, beyaz kristal katı olup, 326°C’de erir, 400°C’de bozunur. Önce Potasyum perklorat ve bunun da bozunmasıyla Potasyum Klorür ve Oksijen oluşur. 20°C sıcaklıktaki 100 ml suda 7,19 gr erir.
http://en.wikipedia.org/wiki/Potassium_chlorate


 [49]  Potasyum Klorat, beyaz kristal katı olup, 326°C’de erir, 400°C’de bozunur. Önce Potasyum perklorat ve bunun da bozunmasıyla Potasyum Klorür ve Oksijen oluşur. 20°C sıcaklıktaki 100 ml suda 7,19 gr erir.
http://en.wikipedia.org/wiki/Potassium_chlorate


 [50]  http://www.haberturk.com/gundem/haber/756881-sehitlerimizin-nasil-oldukleri-belli-oldu

 [51]  http://www.martin-baker.com/products/ejection-seats/mk1-9/mk7, http://www.ejectionsite.com/f4seat.htm

 [52]  http://cs.finescale.com/fsm/modeling_subjects/f/2/t/51736.aspx

 [ì]  GPS/INS – Inertial Navigator System : Amerikan Litton firması tasarımı LN-12 modeli ASN-56 Süredurum (atalet) Seyir Sistemi
Uçağın kumanda levyesindeki HOTAS sisteminden alınan uçuş komutları, bir elektronik arayüzde digital sinyallere çevrilerek, uçuş kontrol bilgisayarına gönderilir.

RF-4
’lerdeki orijinal ASN-56 paketinde bulunan bileşenler; CP-733 bilgisayar, MX-7299 platformu, OSDU-Output Signal Distribution ve Unit kontrol kutusu bulunur.

Uçuş Kontrol Bilgisayarı, uçağın yönünü ayarlayan kanatçıkları hareket ettiren nihai kumandaları (actuator) işletir. Dış havadan alınan cevaplara göre uçağın kararlı halde uçmasını sağlar.

Ancak yapılan modernizasyonlarda gerek bilgisayar ve gerekse yazılımları değişmiştir. Resimdeki sistem LN-12’nin geilştirldiği LN-3 Süredırım Seyir Sistemidir.

http://cs.finescale.com/fsm/modeling_subjects/f/2/t/51736.aspx


 [ìì]  a.g.e. [31] sayfa 11. Son güncelleme 19.10.2010.
Syria Air Defense Forces, Surface-to-Air Missiles
Model 		          Batteries 		Launchers  	Since 	       Notes


Heavy missiles

• SA-2 (Guideline)/SA-3 (Goa) 100 1971 Being upgraded
• SA-5 (Gammon) 8 1983
Total 108

Medium missiles
• SA-8 (Gecko) 14 56 1982
• SA-6 (Gainful) 50 1973
• Pantsir-S1 3 12 2008 Delivery in progress
• Tor-M1 + + 2008 Allegedly from Iran
Total 67

Light missiles
• SA-9 (Gaskin) 20 1975
• SA-24 Strelets (Igla-S) 32 2006

• SA-13 (Gopher) 35 1986
Total 88


 [ììì]  Savaş Başlıklarında kullanılan patlayıcılar
Genel AdıRDX (Hexogen)TNT - TrinitrotoluenHMXPETN, Pentaeritritol tetranitrat
Bilimsel Adı1,3,5-Trinitroperhydro-1,3,5-triazine2-methyl-1,3,5-trinitrobenzeneOctahydro-1,3,5,7-tetranitro-1,3,5,7-tetrazocine[3-Nitrooxy-2,2-bis(nitrooxymethyl)propyl] nitrate
Kapalı FormülüC3H6N6O6C7H5N3O6C4H8N8O8C5H8N4O12
Mol Ağırlığı, g/mol222,12227,13296,155316,14
GörünüşRenksiz kristalDonuk sarı iğne kristal, payet______Beyaz kristal
Yoğunluğu, g/cm31,821,6541,911,77
Erime Noktası, °C205,580,35276-286141,3
Kaynama Noktası234240______180
Şoka DuyarlılıkDüşükDuyarlıDüşükOrta
Sürtünmeye DuyarlılıkDüşükDuyarlıDüşükOrta
Patlama Hızı, m/sn8750690091008400

RDX : http://en.wikipedia.org/wiki/RDX
TNT : http://en.wikipedia.org/wiki/Trinitrotoluene
HMX : http://en.wikipedia.org/wiki/HMX
PETN : http://en.wikipedia.org/wiki/Pentaerythritol_tetranitrate

 [ìv]  Yüksek Basınç Sıvı Kromatografı, uygun bir sıvı çözücüde çözülmüş olan numune, bir mikro enjektör ile cihazın yüksek basınçlı pompasına verilir. Pompa vasıtasıyla, içinde silika, polimer veya uygun bir sorbent malzemenin bulunduğu ayrışmanın yapılacağı bir ayrıştırma kolonuna yaklaşık 150 bar basınçta verilir. Farklı kimyasal maddeler kolon içinde hareket ederken birbirlerinden ayrılırlar ve uygun bir analitik dedektörle (ultraviyole spektroskobu, kütle spektroskobu vb) kalitatif (cinsi) ve kantitatif (miktar) olarak tanımlanırlar.
http://en.wikipedia.org/wiki/High-performance_liquid_chromatography


 [v]  Bu cihaza yüklenen numunedeki kimyasallar, uygun bir metotla (bir elektron demetiyle çarpıştırarak iyonize edilirler. Böyle elektrikle yüklenmiş moleküller, kütle/elektrik yükü oranlarının farklılıklarına göre ayrışırlar ve bir detektörle tanımlanırlar.
http://en.wikipedia.org/wiki/Liquid_chromatography%E2%80%93mass_spectrometry



Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Suriye Hava Sahasında Düşen Türk Jeti ve Gerçekler / Halûk DURAL

İletigönderen Erkan Güçiz » Prş Kas 01, 2012 23:43

Ellerinize, yüreğinize sağlık Halûk DURAL.
Bilgilendikçe, vatanımızı satan ve efendilerinin çıkarları uğruna vatan evlâtlarını bilerek ölüme gönderenlerin kimler olduğunu öğreneceğiz.

Korksunlar, "Hesap Sorma Günü" geliyor...
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18


Şu dizine dön: İzlem (Strateji)

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x