
İktidar olaylar karşısında o kadar acemice ve tecrübesiz bir görüntü veriyor ki, yaptıkları açıklamalar bir biriyle çelişiyor. Allah bir savaştan ülkemizi korusun, bunlarla değil savaşta barışta bile yürümek çok zor artık. Ama yapılacak bir şey yok, demokrasi işte eksikleriyle kabul etmek zorundayız.
Terör örgütü büyük bir saldırıda bulunmuş, 10 askerimiz şehit olmuş. Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç, “Teröristler silahlıymış ve sayıları 300 kadarmış” diye bir açıklama yapıyor.
Terör örgütü olur da, silahsız olabilir mi? Hele PKK gibi 40 bin insanımızın katline sebep olmuş bir örgüt için böyle bir açıklama olabilir mi veya Türkiye’de yaşayan bir insan bunu söyleye bilir mi? Ya da bakan olmuş bir insan böyle konuşur mu?
Uçağımız Suriye tarafından vuruldu. Türkiye henüz enkaz bulunmadan, füze ile vurulduğunu iddia etmişti. Bir kaç gün sonra uçağın enkazına ve şehitlerimize ulaşıldı. İktidar yetkilileri aynı açıklamaları yapmaya devam etti.
Ne zaman ki iktidarın Suriye konusunda “sonsuz destekçisi” ABD ve İngiltere dünya kamuoyuna açık bir şekilde Türkiye’ye hitaben ‘elinizdeki bilgileri kamuoyuyla paylaşın’ deyip bizi satınca Sayın Arınç yine açıklama yapmış, “Uçağımız füze ile ya da başka bir aygıtla vurulmuştur” dedi. Artık Sayın Arınç’ın aygıttan kastettiği ne ise onu bilmiyoruz.
Sayın Başbakan ise bu satmanın ardından “inceliyoruz füze ile mi yoksa uçaksavarla mı ne ile vurulduğu konusunda kesin kanıt bulunca bunu kamuoyuna açıklarız” dediler. Ya hu daha önce “füze ile vuruldu” diyen sizler değil miydiniz? Bir Başbakan incelemeden, emin olmadan nasıl konuşur?
Hâlbuki bunun yerine olayın ilk günü “Enkazı inceledikten sonra hep birlikte göreceğiz ve sonra da gerekli adımları atacağız” desek daha güzel olmaz mıydı? Şimdi dünya kamuoyuna “bu konuda biz yanılmışız, Suriye doğru söylüyor mu?” diyeceğiz.
Genelkurmay Başkanlığı ise yaptığı açıklamalarla daha da kafa karıştırıyor. Önce “Savaş çıkaracak halimiz yok, ne yapacağımızı yapınca görürsünüz” gibi açıklamaya muhtaç bir açıklama yaparak kafaları iyice karıştırdı. “Koskoca Türk ordusunun başı acaba ne dedi?” diye herkes birkaç gün düşündü taşındı. Ardından enkaz ile ilgili bir açıklama yaparak, uçağın füze ile vurulduğuna dair bir emare bulamadıklarını söylediler.
Bütün bu açıklamalara bakarak Türkiye uçağın füze ile vurulmadığını zorlanarak söylemeye çalışıyor. Zaten ilk günden beri, biz bunun böyle olduğunu tahmin ediyorduk. Çünkü çelişkiler, aslında iktidarın uçakla ilgili tezlerini çürüttüğünü gösteriyordu.
Füze ile vurulmadığına göre, Suriye tezleri doğrulanmış olmuyor mu? Yani bize ait uçak “Suriye’nin karasularında ne geziyordu?” sorusuna hükümetin cevap bulması gerekmiyor mu? Çünkü uçaksavarın menzili iki buçuk mil olduğuna göre bu da Suriye kara suları demektir.
İktidar Suriye tezlerini kabul etmeyeceğine göre uçağımız ne ile vuruldu? Öyle ya füze ile vurulmamış, uçaksavarla vurulmamış ne ile vurulmuş o zaman? Acaba sapanla vurulmuş olamaz mı? Arınç’ın başka bir aygıt dediği sapan olabilir mi? Olabilir, böyle deyip günü kurtaralım ya da iktidarı!
Suriye uçağımızı sapanla vurmuştur!
Yusuf KARACA, 14 Temmuz 2012