06 Ağustos 2008
Takdir-i ilahi mi, takdir-i Türki mi?
Sarkozy şu sıralar Türkiyeye AB üzerinden pres yapsa da, Parisin esas kıllığı sözde Ermeni soykırımı ile başlıyor. Ama bir gariplik var. Meğer Fransızlar 800 bin Ruandalıyı katletmiş. Operasyonun ismi de Turquise! İnsanın Ankaraya, öpüldünüz diyesi geliyor. iyibilgi Ankara
Fransa-Türkiye ilişkileri elbette çok iyi sayılmaz. Sarkozynin Fransa lideri olmasından sonra da bu soğukluğun derecesi yükselmiş durumda.
Gündelik konu, Türkiyenin tam üyeliğine Parisin direnmesi. Fransa ya Türkiye şartları yerine getirse dahi referanduma giderim diyor veya Akdeniz Birliği türünden by-pass kapıları açarak, Ankaraya yan yollar dayatıyor.
Dediğimiz gibi aslında bunlar güncel ve ziyadesiyle Fransanın AB Dönem Başkanı olmasıyla da ilintili! Oysa Fransa-Türkiye aşkının başlangıç noktası sözde Ermeni soykırımı iddiaları.
Fransa Meclislerinde bu iddiaya resmiyet kazandırılması için yapılan krizli oylamalar bir yana, Ermeni diasporasının da en çok bu ülkede dominant olduğu biliniyor. Artık daha geriye de gidip, diplomatlarımıza yapılan suikastler konularına veya heykeller meselesine hiç girmiyoruz.
Neticede Fransız-Türk ilişkileri bu toplamda tezahür ediyor. Ancak şu sıralar bir başka gelişme, o gelişmenin de bir garipliği mevcut. İddialara göre, hayır, kanıtlanmış ve belgelenmiş raporlara göre Fransa, Ruandada 800 bin Ruandalının soykırımında rol oynamış.
Rol denilince de akla figüranlık gelmesin. Resmi raporlara göre, haberdar olduğu, hazırlıklara destek verdiği ve hatta bizzat yaptığı belirtiliyor. Öldürülecekler listesi de oluşturmuş, bunun için silah da vermiş!
İlginçtir, raporun çıkış noktası Belçika!
İlk ilginçlik burada zaten, Belçika, Fransız etkisinin yoğun olduğu bir ülke. Dilinde dahi ağır Fransızca etkisi mevcut. Ve ayrıca dikkat gerekir, Belçika bir süredir ülkenin bölünmesi riski ile karşı karşıya!
Ekstra olarak Afrikada da Fransanın rakibi! Zaten 500 sayfalık rapor bittikten sonra Ruanda makamlarını sunulmuş! Ve Paris bunların hepsini insani yardım amaçlı bir operasyon eliyle yürütmüş.
Operasyonun adı ise Turquise! 1994 yılında yaşanan bu inanılmaz vahşet olayları sonucunda şimdi Fransanın-takdir-i ilahi burası oluyor-soykırım suçlusu olarak, uluslar arası mahkemelere verilmesi isteniyor!
Peki bu trajediden yaklaşık 15 yıl sonra bu konu gündeme nasıl geliyor? Belçikanın bu işte hangi ülkelerle ortak menfaatleri var? Gelişmekte olan Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin bu çizgideki durumu ne?
Turquisein katkısı ne? Ankara bu işlere ne diyor? Biz Ankaraya öpüldünüz diyor muyuz? Takdir-i Türki yönü de burası herhalde!
http://www.iyibilgi.com