TARAF kendisini ve TELEKULAĞI sobeledi
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt kendisini izlediğinden şüphelendiği aracı durdurmuş, araç polis aracı çıkmıştı.
Milyonlarca aracın bulunduğu bir kentte sizi izlediğinden şüphelendiğiniz bir aracın polis aracı çıkma ihtimali milyonda bir olsa gerek ([Dinleme cihazı bulunan Polis aracı sayısı ]/ (bölü) [Şehirdeki araç sayısı 1(sizin aracınız)] formülü ile gerçek rakamı bulabilirsiniz)
Gerek Emniyet Genel Müdürü, gerek İçişleri Bakanı aracın başka bir operasyonda olduğunu, yolunun Paksütle kesişmesinin tesadüf olduğunu savundu
Buna karşın Paksüt ısar etti: İki aydır izleniyorum
Taraf gazetesinin bugünkü sayısı (13 Haziran) ortaya koydu ki, Paksüt şüphelerinde son derece haklı.
Birileri kendisini çatır çatır izliyormuş.
Gazetenin haberine göre Paksüt 4 Mart günü saat 17.00de 06
81 plakalı bir Mercedes marka araçla Kara Kuvvetleri Komutanlığına giriş yaptı. 18.15te de ayrıldı.
Haberde bir de itiraf vardı.
Paksüt girdiğinde KKK kameraları karartılmıştı.
Taraf Gazetesi bu haberi yayınlayarak artık kim oldukları açık bir şekilde ortaya çıkmış olan cemaatin yaptığı Psikolojik harp içindeki misyonunu yerine getirmiş oldu.
Mahkeme üyesi Askerden talimat aldı, 10 gün sonra dava açıldı mesajı verdi.
Ancak kazın ayağı öyle değil.
Taraf misyonunu yaparken, hem kendisini hem de bu izlemeyi gerçekleştiren ekibi sobeledi. Artık şüphe kalmamıştır.
Paksüt gerçekten izleniyormuş.
Hem de adım adım.
İzlenmekle de kalmıyormuş, kaydediliyormuş.
Bunu yaparken de KKKnin görüntü sistemine bile girebiliyormuş.
Gelin görün ki Karargahın güvenlik önlemleri, sistemin kapatılması bu kez kayıt elde edilmesini engellemiş.
Paksütün izlenmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Savcının bu haberi de dosyaya delil olarak koyması gerekir.
Bakalım daha neler göreceğiz.
Hedefteki isim İlker Başbuğ
Aynı ekibin hedefindeki bir başka ismin de 30 Ağustosta Genelkurmay Başkanı olacak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ olduğu net bir şekilde anlaşıldı.
Önce CHP Genel Sekreteri Önder Savın dinlenmesi olayının mimarı Vakit Gazetesi haftabaşında Bir bürokrat diye Kudüste Ağlama Duvarında çekilmiş birkaç fotoğraf yayınladı.
Fotoğrafın gazete bürolarına sarı bir zarfla getirildiği biliniyor.
Hiçbir gazetenin itibar etmediği bu fotoğrafların sözkonusu ziyareti izleyen basın mensuplarının arşivinde olduğunu, o fotoğraftan 10 dakika sonra da aynı kişinin 200 metre ötedeki mescidi Aksa'da dua ettiğini gönderenler de pekala biliyor...
Bu fotoğrafların 30 Ağustos öncesinde Vakit'te sürmanşet yapılmasına benzer bir filmi, Orgeneral Yaşar Büyükanıtın atanması öncesinde de görmüştük. Ancak bu girişimler ters tepmiş, Büyükanıtın atandığı 3 gün öncesinden açıklanmıştı.
Taraf Gazetesinin ilk bölümde dikkat çektiğim haberi de bir taşla iki kuş vurmayı hedefleyen cinsten.
Hem Paksütü, hem Orgeneral Başbuğu AKPnin kapatılma sürecinin mimarı gibi yansıtma gayreti içine girilmiş.
Hatırlarsınız; daha önce de Deniz Kuvvetleri Komutanı ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin görüşme yaptığı haberleri sızdırılmış, bütün taraflar iddiaları yalanlamıştı.
Uzun lafın özeti; Taraf Başbuğ ve Paksütü sobelerken hem misyonunu, hem bir grup tarafından psikolojik harp amaçlı yapılan yasadışı izleme faaliyetlerini sobeledi
Kaynak