Tarihi zirve... | Yılmaz Özdil

Tarihi zirve... | Yılmaz Özdil

İletigönderen Türk-Kan » Prş Kas 08, 2007 22:45

Tarihi zirve...

BEYAZ Saray'daki kritik görüşme, tahmin edilenden uzun sürdü... Başbakan Erdoğan, Oval Ofis'te, Başkan Bush ile birlikte gazetecilerin önüne çıktı.

Ve, "tarihi zirve"yi şöyle özetledi...

*

"Stratejik ortaklığımızın gelişerek devam etmesi hususunda aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Ortak bir mücadele platformu oluşturarak, terörle mücadeleyi sürdüreceğimizi teyit ettik. PKK'nın terör örgütü olduğunu, bir kez daha Başkan Bush'un ağzından duymak, bizi çok memnun etti. Çözümde kararlıyız. Irak'ın terörizm yatağı olarak kullanılmasına son vereceğiz."


*

Böyle dedi.

*

Ama, önceki gün demedi.

3 sene önce... 27 Ocak 2004'teki "tarihi zirve"den sonra dedi.

*

Peki, Bush ne demişti?

"Her ikimiz de, masum insanların teröristler tarafından öldürülmesinin ne anlama geldiğini biliyoruz... Terörizme karşı agresif olmalıyız. İstihbarat paylaşımına hız vereceğiz. Misafirim, benim en iyi dostlarımdan biri... Sadece benim değil, ülkemizin de iyi bir dostu... Thank you sir!"

*

Böyle demişti.

*

Ama, bizim Başbakan'a dememişti.

3 sene önce... Bizim Başbakan'dan sadece 24 saat önce ağırladığı Polonya Cumhurbaşkanı'na demişti.

*

Ben değişiklik olsun diye, Polonyalı'ya ne dediğini yazdım... Çünkü nasıl olsa, bizimkine de aynı lafları demişti.

Yarın, Fransa Cumhurbaşkanı'nı ağırlayacak. Ona da bunları diyecek.

Hafta sonu Almanya Başbakanı'nı ağırlayacak. Bilin bakalım ne diyecek?

*

Ha unutmadan...

Washington'daki toplantıyı, toplantı bittikten "3 saniye sonra", İstanbul'daki tivi'lerde yorumlayan arkadaşlar, 3 sene önce de "İstediğimizi aldık" demişti.

Borsa gene coşmuştu.

*

Allah ömür verirse, 3 sene sonra hatırlatın, gene yazayım.


Yılmaz Özdil, 07.11.07
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Prş Kas 08, 2007 23:07

Türk-Kan, mirim. :artis:

Buş, "pkk" yazıp çember içine alıyor not defterine. Sonra da pkk bizim düşmanızımdır diyor. Buşbakanımız T.E. "hamdolsun" diyor. Sorun çözüldü artık, lütfen. pikeykey bitmiştir, son çırpınışlarıdır bunlar...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x