Taşeron

Taşeron

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Cum Haz 25, 2010 1:47

Taşeron


Tașeron, "alt-yüklenici" demek. İlk yükleniciden yapılacak ișin bir bölümünü alan anlamında.
Yapılacak iși yükümlenen müteahhit ya da yüklenici, yükümlendiği ișin belli bölümlerini alt-yüklenici ya da tașeronlara devreder.

Tașeronun tașeronu, onun da tașeronu olabilir.

Bir bina yapımında, binanın tümünü yapmayı yükümlenen yüklenici, kaba inșaatı bir alt-yükleniciye, boyasını bir bașkasına, çatısını bir diğerine ve çevre düzenlemesini de ötekine verebilir. Ve dünyanın her yanında bu böyledir.

Alt-yükleniciler kendi alanlarında uzmanlașmıșlardır.
Sözgelimi boyacı su tesisatını döșeyemez, ne de elektrik tesisatını.
Yapım konusunda böyle olduğu gibi, yıkım konusu da böyledir.
Eski bir binanın yerine yenisi yapılacak olsa; önce elektirk ve su tesisatlarının sökümü yapılacaktır ki bunun için uzman bir söküm alt-yüklenicisi gerekir.
Çatıdan bașlanarak, kiremitlerin tek tek indirilmesi falan.
Ve soyulmuș binanın bir iș makinası ile yıkımı.

Batı’da yüksek binalar soyulduktan sonra, denetimli patlayıcılarla birkaç dakika içinde yerlebir edilebilmektedir. Bombalama da denilebilir.

Devlet-Ulus’ların yıkımı da böyledir.
Mezopotamya’da yeni üç-beș devlet kurulması amacıyla Irak’ın bombalanması
örnek olarak verilebilir.

Yüklenci ABD olmasına karșın otuz bilmem kaç ülkeye alt-yüklenicilikler verilmedi mi?
İngiliz askerleri, Polonya askerleri ne idi?
Tașeron.

Ne ki Irak soyulmadan yıkılmak istendi.
Çatıdan Kürt kiremitleri alındı önce. Otuzaltıncı paralel mi ne?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti öyle mi ya?
Burada da soyulma yavaș yavaș yapıldığı için, yoksa yıkılacak mı sorusu üzerinde durulmadı pek. Büyük yüklenci binanın harcını biliyordu. Sağlam mı sağlam.

Sovyetler Birliği nasıl da kolay yıkılmıștı ama.
Yugoslavya da... Çeko- Slovakya da zor olmadı.

Türkiye fay hattında olmasına karșın, kayalık yere mi ne inșa edilmiști.
Atatürkçülük dünyanın her yerinde kolay bulanmayan bir çimento idi.
İlk alt-yüklenici Evren’e verildi, sulandırması için.

Özal-Mözal, Çiller-Miller derken Dr. Recep "bu çimento değil, kil mi ne" dedi.
Din demiș olmalı. Ve önce dini sulandırdı.
Bir baktık ki müslüman müslümana düșman.

Sünni aleviye, Laz Çerkez’e, Zaza Soraniye ki tümü de müslüman mı ne?
Kürdistan İșçi Partisi de kah Amerikan C4’ü, kah Fransız B3’ü, kah Alman bilmem ne patlayıcısı ile son darbeyi vurmak için bekliyor. İsveç, Norveç, Danimarka arkasında...
Belçika, Hollanda, Avusturya, Yunanistan; İran, Suriye ve Lübnan..
İsrail.

Ermenistan ve Güney Kıbrısistan da yok mu? Var.
Ne yapıyorlar derseniz?
“İnsanî yardım ve demokratik hak”.

En çok da "yeni yetme doç. dr."lere bayılıyorum.
Konacağı yeri arayanlar mı ne? Camel kuzusu Maya bunlar.
Tașeronun daniskaları.


Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1680
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x