Tayyip Erdoğan'ı Nasıl Sattılar

Genel & Güncel Konular

Tayyip Erdoğan'ı Nasıl Sattılar

İletigönderen cafersadık » Çrş May 16, 2007 15:03

Tayyip Erdoğan'ı Nasıl Sattılar
(Yeni Şafak ve Zengin Sofrası - II)

Fatma Sibel Yüksek




"Yeni Şafak ve Zengin Sofrası-Peygamber ocağı ve Mustafa Karaalioğlu" adlı yazımız çok ses getirdi...
Ben, Yeni Şafak kadrolarının geçmişini bilen çok kişi var zannediyordum; meğer onların doğuştan "Beyaz Türk" olduklarını düşünenler çoğunluktaymış..."İftar paketini" dört gözle beklediğimize, parasızlıktan elektrik sayacımızın söküldüğüne kimse inanmak istemedi...

Gel gör ki hayatın gerçeklerinden kaçılmıyor...

Biz, Ediz Hun'lu, Hülya Koçyiğit'li Türk filmleriyle büyüdük: Köşk'ün zengin ve yakışıklı sahibi, meğer eskiden bahçevanmış!..
Bu hüzünlü "ikbal öyküsü" internet medyasının dikkatinden kaçmadı. Basın çevrelerinin yakından izlediği bazı internet siteleri, "Yeni Şafak ve Zengin Sofrası" yazımızı manşet yaptılar. Sonra bir baktık, Aaaa! yazı kaybolmuş!..
Bizim yazı gitmiş ,yerine Mustafa Karaalioğlu ve saz arkadaşlarının yeni yükselişlerini, yani Star gazetesine transferlerini anlatan övgü dolu haberler gelmiş...

Telefonlar yine çalışmış yani..
Bazı 'nüfuzlu kişiler' "Bu yazıyı kaldırın" diye ricalar etmiş...

Oldu mu şimdi bu; yakıştı mı?
Hani demokrasi ve basın özgürlüğü?
Hani eleştiriye tahammül?

Hani "sansürcülük" ayıptı?
Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı çıkmayınca, AKP'nin en abuk politikalarını bile avuçların patlayıncaya kadar alkışlayınca, Yeni Şafak'a övgüler dizince "demokrat"..
Bunları yapmayınca, "demokrasi karşıtı" oluyorsun...
İnternet sitelerinden çeşitli yol ve yöntemlerle haber çektirtmek, hangi demokrasi kitabında yazıyor Sayın Mustafa Karaalioğlu?

E madem öyle, biz de kaldığımız yerden devam edelim o zaman...

Efendim,
Sene 1999...

Bugün AKP İstanbul Milletvekili olan Hüseyin Besli, o zaman Tayyip Bey'in basın danışmanı..

Tayyip Bey'in başı da okuduğu şiirden dolayı fena halde belada...Tayyip Bey baktı gidişat iyi değil, "hiç değilse onun sağlama alayım" diye Besli'yi Yeni Şafak'ın Genel Yayın Yönetmenliği'ne atadı...

Yeni Şafak'ı Yeni Şafak yapan, bilindiği gibi Erdoğan döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınan ihalelerdir..

Dolayısıyla, Tayyip Bey Yeni Şafak'ı "kendi evladı" gibigörüyor..
"Mapus damlarına düşersem, hiç değilse arkamdan ağlayacak olanım var" diye düşünüyor...

Ve tabii ne kadar yanıldığını bilmiyor...

Besli'nin Erdoğan tarafından gazetenin tepesine atanması, Yeni Şafak'ın "Bermuda üçlüsü" olarak bilinen Mustafa Karaalioğlu, Mehmet Ocaktan ve Yusuf Ziya Cömert'in hiç hoşuna gitmedi. .

Hemen gerekli cadı kazanlarını kaynatmaya başladılar..

Gazete, "utanma belasına" Tayyip Bey'i destekleyici yayınlar yapıyor ama, bir yandan da "Ne olur ne olmaz" diye Erbakan Hoca'ya göz kırpmaktan geri durulmuyor..
Derken efendim, Erdoğan'ın durumu iyice çarşafa dolanmaya başladı..

Devlet, "Reis"i diri diri mezara gömmeye kararlı!

Bir anda, çevresindeki herkes toz oldu.Ve işte bu "izole oluş" döneminde, "fırsat bu fırsat!" diyen "Bermuda üçgeni", Hüseyin Besli'yi kapınını önüne koyuverdi!
Yayın danışmanı, yayın koordinatörü ve Ankara temsilcisi bir olup "Genel yayın yönetmenini" yani gazetenin tepesindeki adamı işten attılar anlayacağınız...
Eşekten düşmüşe dönen Besli'nin eli böğründe kaldı.

Gidecek hiç bir yeri, başını vuracak hiç bir taşı yok! Tayyip Bey, kendi canının derdine düşmüş, ekip darmadağın...

Tayyip Bey'e ve Besli'ye yapılanı hiç etik bulmadım ve 'sıradan bir muhabir' olduğuma bakmadan sordum:
"Arkadaşlar, bir genel yayın yönetmeninin bu şekilde kapı önüne konulması hiç şık olmadı..Hem Tayyip Bey'e de ayıp değil mi?"

Cevap:
"Besli de durmadan Tayyip Bey'e laf taşıyordu kardeşim, ne yapsaydık?!"

Ve Tayyip Bey siyasetten men edildi, hapse atıldı...
"Bermuda üçgeni" hemen "acil toplantı" yapıp kararı açıkladı:
"Tayyip Bey bitmiştir. Allah sevenlerine sabır versin..Malum, ölenle ölünmez, Yaşasın Erbakan Hoca!"

Gazete ertesi gün "En büyük Erbakan!" diye manşetler atmaya başladı...
Ah kahpe dünya! Ah vefasız dünya, ah hain dünya!..

Erdoğan kaderine terk edildi..
(Sevmem etmem ama, Allah'ı var, Ömer Çelik "Tayyip Ağabey"i hemen satan bu ekibin içinde yer almadı. Bu vefasızlığa çok içerledi ve tahta bavulunu alıp Kırıkkale Üniversitesi'nin yolunu tuttu...)

Fakaaat...
"Herkesin bir hesabı varsa, benim de bir hesabım" var diyen Allah, sonunda kendi iradesini ortaya koydu. Tayyip Bey, hücreden çıkıp Başbakan oldu...
Bilmiyor mu kendisini zor gününde satanları?
Bilmez olur mu?

Ama ne yaparsınız ki siyasette herkesi sırtınızdan indirmek mümkün olmuyor..Elinizdeki insan terkibi bu!
Tabii bir de paranın ve iktidarın gözü kör olsun..
Orhan Kemal'in dediği gibi,

"Zalım para, hayın para! Anayı kızından ayıran para!"
Düşmanlıklar, ihanetler unutuldu.

Şimdi Hüseyin Besli, Mustafa Karaalioğlu ve Mehmet Ocaktan zaman zaman Besli'nin Çengelköy'deki muhteşem evinde bir araya gelip fasıl dinliyorlar.

Kendilerine bazen, "cumhurbaşkanı adayımız", Yeni Şafak'ın eski avukatı Nimet Çubukçu hanımefendi de katılıyor..
Allah mutluluklarını bozmasın...
Yeni Şafak dosyasını şimdilik kapatıyoruz..
NOT: Sayın Karaalioğlu, internet sitelerinden yazı çektirerek geçmişimizden kurtulmak mümkün olsa, parayla hacker tutup bütün siteleri çökertirdim valla!




Not:daha önce Fatma S.Yüksek'in yazıdada bahsettiği ilk yazısını yayınlamıştım.
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

İletigönderen Veled » Çrş May 16, 2007 15:59

cafersadık, haber için teşekkürler sağolasın
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen MedceziR » Çrş May 16, 2007 18:39

cafersadık, yazı için sağol.

Bişey soracam birinizde Tayyip Erdoğan'ın yasaklanan şiiri var mı acaba? Nasıl bi şiir onu merak ediyorum, görmedim de. . .
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen cafersadık » Prş May 17, 2007 10:50

MedceziR yazdı:cafersadık, yazı için sağol.

Bişey soracam birinizde Tayyip Erdoğan'ın yasaklanan şiiri var mı acaba? Nasıl bi şiir onu merak ediyorum, görmedim de. . .


Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz diye devam eden Ziya Gökalp'in şiirini okuyup da hapse atılmıştı.Bunu mu soruyosun?
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

İletigönderen MedceziR » Prş May 17, 2007 11:06

cafersadık, Evet o,

Şiirin adını bilen varsa bi zahmet söylesin, merka ediyorum...
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen cafersadık » Prş May 17, 2007 16:45

Asker Duası ymış galiba.nette biraz araştırdım.ama bazı sitelerde Gökalp'in bu şiirin sahibi olmadığı onun bir şiirinin tahrif edilerek "minareler süngümüğz ..."e dönüştürüldüğü yazıyo.
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

İletigönderen MedceziR » Prş May 17, 2007 17:05

cafersadık, evet abi bende biraz araştırdım, bazıları Ziya Gökalp'in diyor bazıları değil diyor, selçuklu sultanı alparslan'ın şiiri yazan yer bile gördüm.

Sözlerinin bi kısmını okudum şiirin,
Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz

bu sözlere aslında katılıyorum, ama Tayyip Erdoğan'ın farklı maksatla söylediğide bi gerçek. . .
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen AlpereN » Prş May 17, 2007 18:13

MedceziR yazdı:cafersadık, evet abi bende biraz araştırdım, bazıları Ziya Gökalp'in diyor bazıları değil diyor, selçuklu sultanı alparslan'ın şiiri yazan yer bile gördüm.

Sözlerinin bi kısmını okudum şiirin,
Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz

bu sözlere aslında katılıyorum, ama Tayyip Erdoğan'ın farklı maksatla söylediğide bi gerçek. . .


ağa müminler askerimizdir diyo RTE ama ırakta ölen 1 milyon mümine göz yumuyo bu nasıl işse
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen MedceziR » Prş May 17, 2007 18:18

AlpereN, ağa bende onu diyorum işte, adam her sözünde olduğu gibi bunda da samimi değil. . .
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen Çetin Taş » Prş May 17, 2007 18:46

Medcezir,cafersadık,alperen ve diğer tüm arkadaşlar.
Şiirin aslı aşağıdadır,adı "Asker Duası"dır.

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan’a imdad eyle Yarabbi!
Ömrünü müzdad eyle Yarabbi!

Yolumuz gaza, sonu şehadet,
Dinimiz ister sıdk ile hizmet,
Anamız vatan, babamız millet,
Vatanı mamur eyle yarabbi! .
Milleti mesrur eyle Yarabbi!

Sancağın tevhid, bayrağım hilal,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslam’a acı, düşmandan öc al,
İslam’ı abad eyle Yarabbi!
Düşmanı berbad eyle Yarabbi!

Cenk meydanında nice koç yiğid
Din ile yurt için oldular şehid
Ocağı tütsün,sönmesin ümid
Şehidi mahzun etme Yarabbi!
Soyunu zebun etme Yarabbi!

Kumandan,zabit babalarımız.
Çavuş,onbaşı,ağalarımız,
Sıra ve saygı,yasalarımız.
Orduyu düzgün eyle Yarabbi!
Sancağı üstün eyle Yarabbi!



Daha sonra hesapta "Milli Görüşçü"olan RTE ve arkadaşları ordumuzu yücelten bölümleri(1. ve 5. kıtalar) şiirden çıkartmış ve kendi ideolojilerini yansıtan malum aşağıdaki dizeleri eklemişlerdir.

Minareler süngü,kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber,Allahu Ekber.

Olay bundan ibarettir.

Cafersadık kardeşim,ilk Fatma Sibel Yüksek yazını da,bu yazıyı da ilgiyle okudum.Sağolasın paylaşımın için.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen MedceziR » Prş May 17, 2007 19:00

Güzel bi şiirmiş ve sözleride anlamlı, kötü olan bunların siyasete karışması, yoksa sözlerde yadırganacak bi taraf yok.

Çetin abi, kaç gündür nerelerdesin ya yorumlarına hasret kaldık :D
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen Çetin Taş » Prş May 17, 2007 19:08

Medcezir kardeşim,hiç sorma.Kapitalist sisteme mahkum bir koşturmaca düzeninde İstanbul-Çorlu-Çerkezköy-Lüleburgaz arasında sabah 06:30 akşam 22:00 arası koşturup duruyorum.Bu ara anormal derecede yoğun çalışıyoruz ama sıcaklar da bitirdi beni.Ben de sizi ve sizlerle yazışmayı zlüyorum,keşke bir yolu olsada arabada hareket halindeyken internete bağlanıp sizlerle tartışmamızı,yazışmamızı sağlayacak bir teknoloji olsa-şofkörler için tabi-.

Şiirin kendisi çok güzel ama şiirden kasıtlı olarak çıkarılan ve eklenen bölümler-ki RTE'ye hapis yatıran da o bölümdür-hem RTE ve hem de üyesi olduğu partinin Türk Milleti'ne bakışı,Türk Ordusu'na bakışı konusunda yeterli fikri vermektedir.

Selamlar Medcezir kardeşim.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen cafersadık » Cmt May 19, 2007 21:56

"Milli Görüşçü"olan RTE
a bu adamın milli görüşle falan bi alakası yok.100 bin kere açıkladı ya
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

RTE milli goruscu

İletigönderen sephiroturk » Sal Haz 12, 2007 21:47

Milli gorsuscu olmadigini soyluyor cunku soylese bir 5 ay daha hapis cezasi alir e tabi sizin gibi dusunenler bunlari atlamaz, ve farkindamisiniz bilmiyorum ama yorumladiginiz bu konuda her seyi RTE ni suclu gostermis, cezayi olumlu bir sey olarak degerlendirmissiniz, ancak dusunce ozgurlugune yapilan ve asil tartisilmasi gereken konuyu atlamissiniz. Her zaman irtica devlet icin bir tehdittir diyorsunuz ama adaleti yuruten ve bagimsiz olmasi gereken devlet kurumlarinin nasil appacik ideolojiye, dusunceye yani demokrasinin vaz gecilmez ozelliklerine saygi gostermeden ceza hukmu verebildigini soz konusu edilmemesinin devlet icin, demokrasi icin hatta vatanimiz icin var olan bu buyuk tehdidi konusmassiniz.
Kullanıcı küçük betizi
sephiroturk
Üye
Üye
 
İletiler: 4
Kayıt: Sal Haz 12, 2007 21:18

İletigönderen Ram » Sal Haz 12, 2007 21:55

sephiroturk, ne diyorsun genç¿? Biraz daha derli-toplu, imlâ kurallarına uygun yazarsan seviniriz.

cafersadık, kaça gitmiş¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x