
Mazerete bakın!! Neymiş efendim; ezberlemesi zormuş. Vay be..
Yemine bir göz atalım.
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.Bu yeminde neresinde ne acaiplik var da değiştirmek istersin!! Ezberlenmesi zor diyor, Şahin"
İyide sen okul müsamarasınamı çıkacaksın ki orada ezbermi okuma yapman lazım.Pes..
Bırak ezbere okuyan okusun,sende al önüne oku! Mahçup falanda olmazsın çekinme!
Ha..! diyorsan bazı yerleri benim işime gelmiyor bak o başka mesele.
Yemin tarihimize bir bakalım neler değişmiş.
Türkiye tarihindeki milletvekillerinin yeminlerine baktığımızda bunun ilk örneğini I.Meşrutiyetin ilanı (1876 ) ile yani anayasal monarşiye geçilmesi ile beraber kurulan Meclisi Mebusan'da ve Meclisi Ayan'da görmekteyiz. Meclisi Mebusan'a seçilen vekiller göreve başlamadan önce Kuranı Kerime el basarak 'Pâdişâhıma, vatanıma ve Kànûn–i Esâsî hükümlerine, bana verilmiş olan vazifeye hürmet gösterip, aksine hareket etmekten sakınacağıma" şeklinde yemin ederlerdi. Bu yeminde öne çıkan değerlerler padişah, vatan ve Kanuni Esasi idi.
PADİŞAH'A DA YEMİN ŞARTI
II.Meşrutiyet meclisinde de milletvekilleri aynı yemini ederken 1909 yılında Kanuni Esasi'nin 3.maddesinde yapılan değişiklik ile göreve gelecek Osmanlı padişahlarının da mecliste, vekillerin huzurunda "Şer'i Şerif ve Kanunu Esasi ahkâmına riayet ve vatan ve millete sadakat edeceğine" dair yemin etmeleri zorunlu hale getirilmiştir. I.Meşrutiyet meclisinin kapatılması gibi bir durumun tekrar yaşanmaması için padişahında anayasaya bağlılığı teminat altına alınmaya çalışılmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise milletvekillerinin nasıl yemin edeceği 1924 anayasasında yer almıştır. Göreve başlayacak vekiller Mecliste "Namusum üzerine söz veririm ki:
Vatanın ve milletin mutluluğuna, esenliğine, milletin kayıtsız şartsız egemenliğine aykırı bir amaç gütmeyeceğim ve Cumhuriyet esaslarına bağlılıktan ayrılmayacağım." şeklinde yemin ederler ve görevlerine başlarlardı. Bu yemin metninde Cumhuriyete bağlılık vurgusu ön plana çıkmıştı.
LAİKLİK VURGUSU 60 DARBESİYLE GELDİ
Bu yemin şekli 1961 yılına kadar devam etmiş yeni anayasanın yürürlüğe girmesi ile yemin metni de değişmiştir. Seçilen milletvekilleri "Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm." şeklinde yemin ederlerdi. Bu yemin metninde ise görüldüğü üzere cumhuriyet yönetiminin laiklik özelliği vurgulanmıştır. Demokrat Parti dönemini sona erdiren askeri darbenin en önemli iddialarından biri Demokrat Parti'nin laiklik karşıtı hareket ettiğiydi. Bu durum anayasadaki yemin metnin de bu şekilde kendisini göstermiştir.
Günümüzde yürürlükte olan 1982 anayasasında milletvekillerinin yemini oldukça geniş tutulmuş bir anlamda anayasanın kısa bir özeti şekline getirilmiştir. Metnin uzunluğundan da kaynaklanan sebeplerle milletvekillerinin çoğu yemin metnini okurken yavaş okuyarak hata yapmamaya çalışırlar ancak çoğu vekil bunu başaramaz.
12 EYLÜL 'ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARI' SÖZCÜĞÜNÜ EKLEDİ
Anayasanın 81.maddesinde geçen yemin şu şekildedir: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
Bu yemin metininde ise millet egemenliği, laiklik gibi kavramların yanına Atatürk ilkeleri ve inkılapları eklenmiştir.1982 Anayasasının genelinde ve yemin metnindeki vurgu da daha çok Atatürk ilke ve inkılapları olmuştur. 1980 öncesi farklı düşünceler arasındaki çarpışmanın ve fikir ayrılıklarının ilke ve inkılaplara bağlı kalınarak ortadan kaldırılabileceği anlayışı ağır basmış devlet yönetiminde buna dikkat edilmesi gerektiği milletvekillerine ilk oturumda hatırlatılmak istenmiştir.
Milletvekili yemini gayet net ve anlaşılır, üstelik hakikatleri barındıran kelimeler içeriyor.Bu yemin metni içindeki herhangi bir kelimeyi çıkartmak istenmesi akıllara hiç de hoş olmayan fikirleri geitir.
Kısaca ben şuna derim ki! "var bunda bir iş"
(kaynak)
Hüseyin GÜMÜŞ / MEDYALİG