TC'de hiçbir Kamu görevlisi, yurt dışında yapılmış bir otomobili hak etmiyor !
Çoğu yerliyi bile hak etmiyor, hatta o yeri o maaşı hak etmiyor. Çalıntı soru, hile ile gasp ile elde edilen binlerce onbinlerce pozisyon var.
prof ama adam liseyi bitiremez. Doçent ama doçent değil, yargıtay üyesi ama dil bilmez, hukuk bilmez, anayasa mahkemesi başkanı ama adam iktisatçı, banka yönetim kurulunda ama adam güreşçi vs. Vs
Önüne gelene “profesör” ünvanı verilip genç beyinleri yetiştirsinler diye üniversitelere salınırlarsa,
bu ülkenin geleceği daha birkaç nesil bitiktir,karanlıktır.
Fark utanç verici.
ülkemizdeki 70 üniversite rektörünün yayınlanmış bir makalesi bile yok ve bu zatlar da prof. Ünvanı taşıyor gerisini siz düşünün. Soruların çalınıp, sınavların kazanıldığı bir yerde bedavadan prof olanlara şaşırmamak gerek.

Ülkede 70 üniversite yok ki!!!
Üniversite adı verilmiş binalar var!!
AVM, bakkal dükkanı gibi üniversite açtığını sanan bir kafa var...
Dünya’nın en fazla Profösörü olan iki ülkesi
1-Türkiye
2-İran
önce özel ünv çoğaltıldı, sonrada ünvan dağıtıldı bol bol, son 15 senenin ünvan alan kişilerin bilimsel tezlerinin nerelerde yayınlandığına bir göz atılsın, kaç tanesinin tezi dünyaca kabul edilmiş?

Prof. ya da Dr. unvanı var diye her insana inanmam. En çok hata/aldatıcı bu unvanlarının arkasına sığınanlardan çıkar.

ülkemizdeki 70 üniversite rektörünün yayınlanmış bir makalesi bile yok ve bu zatlar da prof. Ünvanı taşıyor gerisini siz düşünün. Soruların çalınıp, sınavların kazanıldığı bir yerde bedavadan prof olanlara şaşırmamak gerek.

Hayatı ev -TV arası anlatığı masal İle cep doldurmakla geçen, dış dünyadan bihaber ve her alanda yetersiz insanlar profesör olabiliyor maalesef ülkemizde.

Ne gibi bir buluşunuz var dermisin bana TV ekranlarının başında masal anlatarak Milyon €'ya cep şişirmekte şaklabanlar. Bunların profesörlüğü yalnızca Türkiye sınırları içinde geçerli Dünyada adam yerine koymazlar Bu Hokkabazları.!

Ülkedeki Prof ünvanlarının çoğunun akademik yeterliliği yok.
Birde - tüm prof. vs lerin ünvanları şaibelidir.

Çoğu 3'ncü dünya ülkelerinden Yada Babaları FETÖ'nün okullarından aldıkları diplomalarla yurda dönmüş ve yasa değişikliğiyle buradaki üniversitelerden yeterlik belgesi almıştır. Ayrıca bir prof - dr.'un en önemli görevi bilim yapmaktır (Siyasi popülist söylemlerde bulunmak değil)
ülke maalesef çakma sanatçı ve çakma prof’larla işgal edilmiş durumda.

"Prof. Dr." unvanı almak çok kolay Azerbaycan’da bu işi yapan Üniversiteler var parayı bastır "Prof." unvanı alırsın Türkiye'deki TV ekranlarında ki İsimlerin başında " Prof." unvanı olan Otçu böcekçi Üfürükçü Dolandırıcı sahtekar Prof olduğuna mı? inanıyorsunuz Bir Çoğu prof luğu Azerbaycan'dan para karşılığı almıştır.

Ülke tamamen hurafe ve masaldan ibaret olan .arap kültür emperyalizminin ayakları altında inim inim inliyor.

son on yılda alınan prof, doçent, yardımcı doçent, dr ve benzeri sıfatların pek çoğu şaibeli. Profesör olmak bu kadar ucuz değil.
Misal adamın birini Boğaziçi gibi bir üniversiteye atıyor ve çok enteresan tezlerine de erişim yasağı getiriyor. Bunun sebebi ne olabilir ki?
İntihal mi? Yoksa adam hiç prof bile değil mi? Herşey olur herşey..

Sahte cerrah Cüneyt Turan nasıl deşifre oldu? (Prof. Bülent Düz NTV'ye anlattı)
https://www.ntv.com.tr/video/turkiye/sa ... 75tPJXO0MA
BEYİN CERRAHI 'SAHTE' ÇIKTI
https://www.youtube.com/watch?v=7RKQJ3_mGPY
Yaşam ve Sağlık-30 - Prof. Dr. Cüneyt Turan, Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı
https://www.youtube.com/watch?v=B4bmjfwMZxE
Cüneyt TURAN- LİSE MEZUNU SAHTE PROFESÖR gözaltında
https://www.youtube.com/watch?v=kqm-yYQHB4s

Rezillik diz boyu.Acaba bunların sayısı ne kadar?
TV programlarına bile çıkan sahte doktor yakalandı
Kendini GATA mezunu beyin cerrahisi Prof olarak tanıtan ve TV programlarına çıkan lise mezunu sahte doktor tutuklanmış adamcağıza kızmak gelmedi içimden...Sonuçta maranki, Saraçoğlugillerin hasta muayene ettiği cehaletin kutsandığı bir ülkede yaşıyoruz
Yaptığı işe dini alet eden biri var ise bilin ki; or..pu çocuğu yalancıdır.

TÜBİTAK'ta Sahte Diplomaları Araştırmakla Görevlendirilen Kişinin Diplomasının Sahte Olduğu Ortaya Çıktı

Sahte diplomayla kendini beyin cerrahı ve profesör olarak tanıtan Cüneyt Turan tutuklandı. Turan'ın hastalara tedavi yöntemi önerdiği, seminerlere ve televizyon programlarına uzman olarak katıldığı ortaya çıkmıştı. Haseki Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Prof. Bülent Düz, NTV canlı yayınında konuya ilişkin soruları yanıtladı.

https://www.youtube.com/watch?v=c4weekrmhT8

2024 yılında ilk kez konuşulmaya başlanan ancak geçtiğimiz günlerde "Sahte diploma çetesi" olarak Türkiye gündemine oturan çeteyle ilgili çarpıcı gerçekler ortaya çıktı.

Türkiye gündemine oturan ve kamuoyunda, "sahte diploma çetesi" olarak bilinen yapının örgüt şeması çözülmeye başladı.

Ankara'da Tuzem Akademi isimli sertifika eğitimleri veren kuruluşla çalışan çeteyle ilgili çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı.

ÇETE ÇÖZÜLDÜ
Çetenin "akademisi"nin varlığını, çete lideri olarak nitelendirilen Ziya Kadiroğlu'nun elemanı Mıhyeddin Yakışır isimli sanık tarafından savcılara iletildi.

Yakışır, iddianamedeki ifadesinde "Ulus'ta bulunan Tuzem Akademi isimli iş yerinde çok lüks bir şekilde döşenmiş konak şeklinde yapılmış, içerisinde serverlerdan tut, toplantı salonuna kadar her türlü detay düşünülmüş ve işlemler burada devam etmektedir" dedi.

Soruşturma sırasında, Tuzem Akademi'nin sahibi Zeynep Karacan da tutuklandı.

Karacan, çetenin bilgisayar kayıtlarını silme ve yazılım gibi işlerini yürüten, tutuklu sanık Gökay Celal Gülen'e ilişkin şu bilgiyi verdi:

"Gökay Celal Gülen isimli şahıs Tuzem Akademi isimli işyerime defaten geldi, burada yapacağı çalışmalar için kendisine ait olarak 3 masaüstü bilgisayar, 2 adet laptop, birkaç adet yazıcı getirdi, dolaplara bıraktığı ancak benim bakmadığım görmediğim bilgisayarlar da olabilir, Gökay Celal Gülen isimli şahıs bu malzemelerini işyerimin girişin alt katına yerleştirdi, orada bulunan malzemeler Gökay Celal Gülen isimli şahsa aittir, işyerinin giriş katı bana ve ofis çalışanıma ait olan yerdir, üst kat şahsi kullanımlarım için dizayn edilmiştir."

TORBACI KENDİSİNİ BAŞKOMİSER YAPMIŞ!
Onlar TV'nin Youtube kanalında soruşturması devam eden skandala ilişkin konuşan gazeteci Timur Soykan ve Murat Ağırel, Mıhyeddin Yakışır'ın 29 yaşında, orta okul mezunu ve Adana Seyhan’da uyuşturucu bağımlısı bir torbacı olduğunu kaydederken; Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nda başkomiser olan birinin sahte kimlikleriyle e-imzasını çıkarttıklarını açıkladılar.

Kendisini de lise mezunu yapan Yakışır, cebinde Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı ve daha birçok ismin e-imzasına sahip. İşte Yakışır'ın elindeki e-imzası olan bazı isimler:

YÖK Başkanlığı Eğitim Öğretim Daire Başkanı

MEB Ölçme Değerlendirme ve Yerleştirme Hizmetleri Daire Başkanı

Turkcell Yönetim Direktörü

Kahramanmaraş İş Milli Eğitim Müdürü

Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı

ÖRGÜT LİDERİ HSYK SINAVINA JOKER ELEMAN SOKMUŞ!
Gazeteci Timur Soykan, örgüt lideri olarak belirtilen Ziya Kadiroğlu'nun ifadesinde şunları söylediğini kaydetti:

"2010-2016 arasında KPSS çetesi kapsamında örgüt lideri olarak yargılandım. KPSS, ALES, YDS, ÖSS, HSYK sınavında sorularını aldığım ve başkası yerine joker elemanı sınava sokmam iddialarıyla ilgili hakkımda işlem yapıldı" diyen örgüt lideri Kadiroğlu resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı bir dosyada da işlediği suçların kabul edildiği ancak beraat edildiği ortaya çıktı.

EHLİYETTEN 8 ALAN BİRİNİN PUANINI 70 YAPMIŞLAR
Gazeteci Ağırel programda ayrıca, "Ehliyet sınavından kalanların sınavlarını yükseltmişler. Bir tanesi var, Ali diye biri. 8 almış, 70 yapmışlar. Rastgele işaretle daha fazla puan alırsın." dedi.

KPSS’den yalnızca 52 puan alan yeğeni Rabia Sarıbıyık’ı memur yapabilmek için, üniversite ilanına öyle saçma sapan şartlar koydular ki, yüksek puanlı onlarca adayın başvurusu doğrudan elendi.

Sonuç? Hakkı olanlar değil, dayısı olanlar kazandı.

Bu tablo sadece bir rezilliği değil;
üniversitelerin nasıl birer aile çiftliğine çevrildiğini,
torpilin nasıl kurumsallaştığını,
ve adaletin bu ülkede nasıl ayaklar altına alındığını gösteriyor.

Din iman kitap kuran diye diye hak yediler yemeye de devam ediyorlar
Bu ülkenin gençleri, emeğiyle değil, soyadıyla yarışıyor artık.
Ve kaybeden hep alın teri oluyor.

Sahte diploma çetesinin, 6 Şubat Depremi’nde Ezgi Apartmanı’nda hayatını kaybeden Av. Nesibe Kaya Zabun’un Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi diplomasını sahte diploma yapıp sattığı ortaya çıktı.

Şimdilik ortaya çıkan diploma rezilliği!


Kahramanmaraş Barosu, son günlerde ülke gündemini sarsan sahte diploma soruşturması çerçevesinde kayda değer bir gerçeği ortaya çıkardı. Baro, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden meslektaşları Avukat Nesibe Kaya Zabun’un mezuniyet bilgilerine yasa dışı yollardan müdahale edildiğini açıkladı.

Kahramanmaraş Barosu, Türkiye'de gündemi etkileyen sahte diploma olaylarıyla ilgili önemli bir gelişmeye imza attı. Baro, 6 Şubat 2023 tarihli depremler sırasında hayatını kaybeden Avukat Nesibe Kaya Zabun’un mezuniyet kayıtlarının sahte diploma çetesi tarafından yasadışı bir şekilde değiştirilmiş olduğunu bildirdi.

Baronun yaptığı açıklamada, meslektaşlarının manevi anısına yönelik bu "alçakça ve insanlık adına utanç verici bir eylem" olduğu vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi:

“Bazı resmi kurumların bilgi sistemlerine izinsiz girilerek sahte dijital imzalar ve usulsüz işlemler gerçekleştirildiği yönünde süren soruşturma kapsamında, meslektaşımız Avukat Nesibe Kaya Zabun’un hukuk fakültesinden mezuniyet bilgilerine yasadışı bir müdahale yapıldığı tespit edilmiştir.”

SİSTEME İZİNSİZ GİRİŞ, KAYIT SİLİMİ VE YENİ KAYIT EKLENMESİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren bazı avukatların üniversite mezuniyet bilgilerinin sistemden silindiği ve bunun yerine hukuk diploması almış gibi gösterilen kişilerin kayıtlarının eklendiği belirtildi.

Baro yetkilileri, yalnızca Zabun’a değil, benzer başka vakalara da odaklandıklarını ve süreçlerin titizlikle incelendiğini açıkladı. Kahramanmaraş Barosu, başlatılan kamu davasına müdahil olacaklarını ve sorumluların adalet karşısında hesap vermeleri için hukuki sürecin sonuna kadar takip edileceğini duyurdu.

İnönü Üniversitesi Rektörü Nusret Akpolat, üniversitede güvenlik görevlisi olarak çalışan kardeşi İsmet Akpolat’ı Spor Bilimleri Fakültesi’ne “fakülte sekreteri” olarak atamış. Hem de bugün.


Aynı İnönü Üniversitesi’nin eski Rektörü Ahmet Kızılay’da görevi bırakmadan önce sağ taraftaki isimleri aile şirketi gibi yönettiği üniversiteye işe almıştı. Bu isimlerden Erva Kızılay kendi kızı, diğerleri de akrabaları.

İnanmayacaksınız ama yine aynı İnönü Üniversitesi’nin bir diğer eski Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik, kızı Elif Çelik’i sadece kendisinin katıldığı tek kişilik sınavla hukuk fakültesi bünyesinde acılan insan hakları hukuku anabilim dalı başkanlığında öğretim görevlisi yapmıştı.

Ulan bunlar da hiç utanma, şeref haysiyet yok. Arkadaş hala insanların gözüne baka baka rezillik yapmaya devam ediyor. Ülkenin başı kıçı ahlaksızlık içinde
Millî Eğitim Bakanı, bir kararnameyle önce profesör, ardından rektör yapılıp sonra da bakan olabiliyorsa, diğerlerinin de aynı yolu izlemesi gayet normaldir.
Eskiden üniversitelerde rektörlük seçimi Yapılırdı Kendi içinde Ve rektörler Seçilirdi AKP döneminde akp genel başkanın ataması ile kendi partisinden atama yapılarak olmakta. Bir üniversiteler değil Kamunun geneli bu durumda Kamunun İçi boşaltıldı, işlevsiz bir kurum haline getirildi Buda Devlete olan güveni azaltmakta.

Ankara’da özel okulda okuyan Yağmur Çolak, liseyi birincilikle bitirdi. Ancak okulu, başka bir öğrencinin ismini “okul birincisi” olarak ÖSYM’ye bildirdi. Sisteme giren genç kız yıkıldı.

Sahte diploma skandalında her gün yeni bir ayrıntı ortaya çıkıyor. Bu kez de ‘sahte okul birincisi’ skandalı patladı. Keçiören’de bulunan Özel Ankara Ayyıldız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 4 yıllık not ortalamalarını hesaplayıp Yağmur Çolak’ı ‘okul birincisi’ ilan etti.

PLAKET BİLE VERİLDİ
Okulda dereceye giren öğrenciler için tören düzenlendi. Törende Yağmur Çolak, okul birinciliği plaketini müdür Ziya Bayram’ın elinden aldı. Çolak’ın başarısını öven bir de konuşma yaptı. Törenin ardından Yağmur Çolak’ın ismi, okulun mezuniyet kütüğüne ‘okul birincisi’ unvanıyla çakıldı. Ancak sıra okul birincisinin isminin ÖSYM’ye bildirilmesine gelince işler değişti. Yönetim ÖSYM’ye Yağmur Çolak’ın yerine başka bir öğrencinin adını bildirdi. Lise birincileri, üniversitelerin ayırdığı özel kontenjanlara yerleşme hakkı elde ediyor. Bu sayede okul birincileri, sınavda aldıkları puanın çok daha üzerinde olan yüksek puanlı bölümlere de kayıt yaptırabiliyor.

SİTEYE GİRDİ, ŞOKE OLDU
Yağmur Çolak, birincilik hakkını kullanarak tercih yapmak için ÖSYM’nin sitesine girdi. Ancak “Okul birinciliğiniz bulunmamaktadır” uyarısıyla karşılaştı. Hatanın düzeltilmesi için okul yönetimine başvurdu. Yönetim, “Puanlar tekrar hesaplandı, sen okul ikincisi oldun. Yeni birincinin adı ÖSYM’ye gönderildi” dedi. sorularını yanıtlayan okul müdürü Ziya Bayram, Yağmur Çolak’ın 2024-25 dönemi birincisi olduğunu, 4 yıllık ortalamalar hesaplanınca ikinciliğe düştüğünü savundu. Çolak, skandalı CİMER ve MEB’e şikayet edecek.

'SAKIN KİMSEYE BİR ŞEY SÖYLEME'
SÖZCÜ’ye konuşan Yağmur Çolak, “Hem bu yılın, hem de geçen yılın birincisiyim. Okul birinciliğimi de 4 yıllık not ortalamam ile kazandım. Üstelik tüm notları inceleyen öğretmenlerim, ikinciye açık ara fark attığımı söylediler” dedi. Üniversite tercihlerinin yapılacağı dönemde, okul yöneticilerinin kendisine “Evden ÖSYM’nin sitesine girme, okula gel, buradan yaparız” dediğini de söyleyen genç kız şöyle devam etti: “Aksi halde birincilik kontenjanından yararlanma hakkını kaybedeceğim söylendi. Şimdi anlıyorum ki bu süre içerisinde notlar değiştirilmiş. Son haftaya kadar not girişleri yapılıp birinciliğim elimden alınmış. Bu durumu kimseye söylememem ve dilekçe vermemem konusunda da uyarıldım.”

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Sarıbıyık iki dekanlık koltuğuna oturdu. İki akrabası akademisyen olan üniversiteye, KPSS’den 52 puan alan yeğenini de aldı.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, icraatlarıyla eleştirilerin hedefi oldu. Rektör Sarıbıyık, teknoloji ve kurizm fakülteleri dekanlığını da üstlenip, üç koltuklu oldu. Daha sonra boşalan bir kadro için personel alımı yapıldı. KPSS puanı 52 olan bir kişi, puanı çok daha yüksek olan adayların yerine tercih edildi ve memur olarak üniversitede işe başladı.

Tercihin sırrı da kısa sürede belli oldu ve işe alınan personel, Rektör Mehmet Sarıbıyık’ın yeğeni Rabia Sarıbıyık çıktı. Üniversitede görevli Doç. Ali Sarıbıyık ile öğretim üyesi Esra Sarıbıyık’ın da rektörün akrabası olduğu belirtildi. Eleştiriler arttı ve işe başlayan yeğeninin istifa etmesi istendi.

İLKEMİZ EŞ-DOST
Rektör Sarıbıyık ise “Süreç herkese açıktı, personel alımı komisyon tarafından şeffaf biçimde yapıldı” dedi. Üniversitede görevli Doç. Ali Sarıbıyık için de “15 yıldır akademisyen, Düzce’de görevliydi, eşi burada olduğu için bize geldi” açıklaması yaptı.

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, rektörün çevresinde bir aile kadrolaşması olduğunu savundu ve “Rektör ile aile bağı olduğu için yapılan tercihler, sadece bireysel bir kayırmacılık değildir. Kamu kurumlarının içi boşaltılıyor, sistematik yozlaşma ve torpil düzeni var. Eşitlik ilkesi gitti, yerine eş-dost ilkesi geldi” ifadelerini kullandı.

Taşkent, 52 puanlı Rabia Sarıbıyık’ın hangi gerekçelerle alındığını bir soru önergesiyle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sordu.

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel'in vefat eden oğlunun da diplomasının çalındığı ortaya çıktı.

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel’in 2021 yılında vefat eden oğlu stajyer avukat İstemihan Manas Önsel'in diploma bilgilerinin çalındığı anlaşıldı.

Onlar TV'de yer alan habere göre; Önsel’in oğlu 23 yaşındaki stajyer avukat İstemihan Manas Önsel, 2021 yılında vefat etmişti. Son günlerde gündeme oturan diploma skandalına ilişkin olan soruşturmaya göre, Manas Önsel'in de diplomasının çalındığı ortaya çıktı.

Mustafa Önsel, oğlu Manas Önsel'in diplomasının çalınmasına sosyal medya hesabından sert tepki gösterdi.

"ÜLKEYİ ÇÜRÜTTÜNÜZ!"
Mustafa Önsel'in sosyal medya paylaşımı şu şekilde:

"Rahmetli oğlum Manas Önsel'in diploma bilgilerini de çalmışlar! Çok ağır şeyler söylememek için yutkunuyorum.

Cezaevine tıkıp hayatımızı çaldınız. Oğlumun sınava girdiği yıllarda soruları çaldınız. Her şeyimizi ama her şeyimizi çaldınız, çalıyorsunuz! Ülkeyi çürüttünüz ulan!

Size sövsem sövgüye yazık! Beni sahaya inmeye zorluyorsunuz! Ama hesaplaşacağız!

Şunu da ifade etmek isterim ki, buram buram çürük kokan güzel ülkemde güzel insanlar da var!

Teşekkürler Şule Aydın, Timur Soykan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Barış Pehlivan kardeşlerim."