Teröriste af ihanettir



Amerika’nın yeni oyununa her kesimden tepki yağıyor.

CHP lideri Deniz Baykal, Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, ATO Başkanı Sinan Aygün, E. Org. Edip Başer ve E. Tümg. Armağan Kuloğlu, dağdaki teröristleri “ana babalarının yanına” davet eden Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, çıkarılacak bir af yasasına karşı uyardı.


Eve dönen katil yine dağa çıktı...

Planın ABD tarafından dayatıldığını savunan siyasiler, AKP’nin teröristlerle mücadele etmemek için elinden geleni yaptığını savundu. Emekli paşalar da, “Bugüne kadar 8 defa denenmiş bir metod tekrar denenmeye kalkılıyorsa, pek iyiye yorumlanacak bir davranış değil” yorumunu yapıyor.


Teröriste af dalalettir

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, AKP iktidarının çıkarma yolunda olduğu yeni af yasasının gaflet ve dalaletten de öte olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın, dağdaki teröristleri ana babalarının yanına dönmeye çağırmasına ve AKP’nin yeni bir affı gündeme getirmesine tepkiler sürüyor. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, gazetemize yaptığı değerlendirmede, af girişimini sert bir dille eleştirerek, “Teröristler ana babalarının yanına dönsünler. Ama önce silahlarıyla gelip yargılansınlar ve cezalarını tamamlasınlar” yorumunu yaptı. AKP Hükümeti’nin çıkarma yolunda olduğu yeni af yasasının gaflet ve dalaletten de öte olduğunu savunan Veli Küçük Paşa, “Bugüne kadar çıkarılan aflarla hangi terörist geldi teslim oldu? Aksine cezaevinden çıkanlar yine dağa gitti” dedi. Başbakan Erdoğan’ın, teröristleri ana-babalarının yanına çağırmasına karşı olmadığını belirten Küçük, şunları söyledi: [color=euımred]“Bunun adı af olamaz. Ancak, dağdaki teröristlerin gelip silahlarıyla Türk adaletine teslim olması şeklinde söz konusu olabilir. Yargılanır, cezasını çeker, daha sonra topluma kazandırılır. Dağda, elinde silahla gezenin hiçbir şey yapmadığını söylemesi ve af istemesi ne anlam ifade edecekmiş? Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir terörle mücadele yöntemi?”[/color]


Kurbağa testi

Türkiye’nin bir “kurbağa testine” tabi tutulduğunu, bunun sonucunda toplumun ortalığı ayağa kaldıracak söylemleri bile “hoşgörüyle karşılar” duruma geldiğini savunan Küçük, “Bugün konuşulanların Meclis’te dile getirileceğini, 40 sene önce aklımızdan bile geçiremezdik. 10 sene önce bölücü teröristleri affedelim, bölücü başını salalım diyen olsaydı infial yaşanırdı. Ama şimdi, toplum bunları kanıksar hale geldi” diye konuştu.


Tantan’dan sert eleştiri

Yurt Partisi Genel Başkanı ve eski İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan da AKP’nin terörle mücadele konusunda yaptığı tüm yasal düzenlemelerin “teröristlere yönelik af mekanizmasını” işler vaziyette tutma amaçlı olduğunu savundu. Tantan, AKP tarafından TCK’ya eklenen “etkin pişmanlık” hükmü sayesinde terör suçlularının af mekanizmasından yararlanmaya devam ettiklerini belirtti. AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana “terörle mücadele etmemek” için ne mümkünse yaptığını savunan Tantan, şunları kaydetti:

Mücadele etmiyorlar

“Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. maddesi ortadan kaldırılarak, tutuklu ve hükümlüler serbest bırakıldı. Aynı kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklikle, terör propagandası suç olmaktan çıkarıldı. Bu suçtan tutuklu bulunanlar da salıverildi. Ayrıca Topluma Kazandırma Yasası, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren TCK’da ceza alt sınırlarının indirilmesi gibi girişimlerle de 15 bine yakın terör suçlusu hükümlü bugün serbest bırakılmış durumdadır.” TBMM’de bir önceki dönemde çıkarılan yasalara da dikkat çeken Tantan, İmralı’daki bölücü başının affedilmesi için gerekli yasal zeminin hazırlandığını da ileri sürdü. Bölücübaşının, eski TCK’nın 125. maddesine göre vatana ihanet suçundan yargılandığını hatırlatan Tantan, bu maddede yapılan yeni düzenlemeler sonucunda Öcalan’ın ” etkin pişmanlık “ hükmünden yararlanarak İmralı’dan çıkabileceğini söyledi. Türkiye’de vatanı için şehit düşenlerin dışlanmış vaziyette olduğunu savunan Tantan, ” Türkiye’nin siyasi zaafiyetlerinden ve giderek kimliksiz hale getirilmesinden kaynaklanan bir tutsaklığı var. Bu da taviz vermeye zorluyor. Tutsaklık ortadan kalktığı zaman ortada terör dahil hiçbir sorun kalmayacak “ dedi.


‘PKK ile işbirliği devletin saygınlığını zaafa uğratır’

Eski Terörle Mücadele Özel Temsilcisi, emekli Orgeneral Edip Başer, affın gündeme getirilmesinin, ’PKK ile mutabakat mı sağlandı’ sorusunu akıllara getirdiğini söyledi. Gazetecilerin PKK’ya af konusuyla ilgili sorularını cevapladı. Başer, şunları söyledi: ”Yeni gündeme getirilen bir af meselesi veya buna benzer yeni bir düzenleme, daha içeriğini bilmediğim için tam bir yorum yapmak yanlış olur, ama bugüne kadar 8 defa denenmiş bir metot tekrar denenmeye kalkılıyorsa, bu kanaatimce pek iyiye yorumlanacak bir davranış değil. ’8 defa denenip sonuç alınamamış bir uygulama, acaba niye bu kadar hararetle tekrar gündeme getirilmek istenmektedir. Acaba PKK ile bu konuda karşılıklı bir mutabakat mı sağlanmıştır?’ gibi sorular akla gelebilir. Bu da devletin güvenilirliğini, saygınlığını oldukça zaafa uğratır. Bu konuları çok dikkatli ele almak gerekir. Devlet, ciddiyetinden, saygınlığından ve güvenilirliğinden herhangi bir şekilde fedakarlık edemez.”


İllegallerin hiçbir hakkı olamaz

Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, teröristlerin hep demokrasiden bahsettiğini belirterek, illegallerin haklarının olamayacağını söyledi. Kuloğlu, yaptığı açıklamada, “Demokrasinin bir noktada ülkenin varlığı, bütünlüğü ve güvenliği konusunda kullanılması hususu vardır. İnsan haklarından bahsedilmektedir, hep kendi savunduğunu iddia ettiği halkın insan haklarına kavuşamadığı hususu ortaya çıkmaktadır. Halbuki insan hakları normal legal şartlar altında yaşayan insanların hakkıdır. İllegal insanların bir insan hakkı olamaz” diye konuştu.


Eve dönüşü ABD istiyor

CHP lideri Baykal, ABD’nin, terör örgütü PKK’nın varlığını sürdürebilmesi için, eve dönüş yasası formülünü hükümete kabul ettirdiğini kaydetti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin “eve dönüş yasası” ve “yeni anayasa hazırlıkları” konusunda yaptığı çalışmaların kaygı verici olduğunu söyledi. Baykal, gazetecilere yaptığı açıklamada, eve dünüşün bir ABD planı olduğunu belirterek, “Bir bakıma af girişimi olan yeni eve dönüş yasası, Amerika’nın bölgeye ilişkin planlamasının bir parçasıdır. Amerika ’tavşana kaç tazıya tut’ politikası uyguluyor. Eve dönüş, bir Amerikan modelidir. Amerika bunu istiyor, hükümet de kendinden istenileni yapıyor” dedi. Terör örgütü PKK’ya ABD’nin hamilik yaptığını vurgulayan CHP lideri Baykal şöyle devam etti:

PKK’yı koruyor

“Yani bir yandan sınırdan ancak 20 kilometre girmemize ve yaygın değil, nokta operasyon yapmamıza izin verirken, bir yandan da PKK’ya ’oturun oturduğunuz yerde biraz bekleyin, şimdilik bir şey yapmayın. Türkiye’yi kızdırmayın. Yeni olaylara girişmeyin’ diyor. Aynı telkinleri Barzani aracılığı ile de yapıyor. Bu PKK’yı bitirme değil, bilakis bir yerlerde varlığını koruma ve yaşatma anlayışıdır. Bizim hükümet de bu anlayışa teslim olmuş gibi görünüyor. Peki bunlar olunca PKK bitecek mi? Hayır. Kenarda duracak, yaşamını sürdürecek. İran’daki PEJAK gibi ABD tarafından zamanı gelince kullanılacak. Şimdi artık yaygın bir operasyonun sözü bile edilmiyor. Dağdakiler, iş ve aş bulamadığı için değil, kimlik arayışları olduğu için değil, siyasi bir amaç için dağdalar. Bunu iyi kavramak lazım.” Baykal, şunları söyledi:

Hedefleri rejim

“Yeni anayasa ile amaç siyasal rejimi değiştirmektir. Bu girişim, ’Ben dinin bireysel bir yaşam alanı olmasının ötesinde, idareyi de kapsayacak şekilde yaygınlaşmasını istiyorum. Benim gitmek istediğim hedefe dönük dirençlerin (Köşk, YÖK, yargı, STK’lar) sistematik olarak direnç olmaktan çıkarılmaları’ girişimidir. Bu bir Ömer Dinçer Anayasası’dır. Ömer Dinçer, meşhur 1995 makalesinde laiklik, milliyetçilik ve cumhuriyet ilkelerinin İslam’a endeksli olarak yorumlanmasını istemiyor muydu? İşte yeni anayasa da bu isteğe cevap veriyor.” Yeni anayasayı hazırlayanların, aslında sadece 12 Eylül Anayasası’nı değil, 1961 özgürlükler Anayasası’nı ve 1924 Anayasası’nı da çöpe atmak istediğini kaydeden Baykal, “Yani 70 yıllık gelenekle oluşan değerleri yok etmek istiyorlar. Bu, aynı zamanda ileride herkesin aynı değerleri savunduğu hedefe varma yoludur. Bülent Arınç’ın 23 Nisan çıkışı karşısında Başbakan, ’Acelen ne, biraz bekle, bir süre sonra zaten herkes aynı noktaya gelecek, aynı şeyi düşünmeye başlayacak’ demiyor muydu? İşte şimdi bu yolda en büyük adım atılıyor. Bu yeni anayasa arayışının çok tehlikeli bir başka yönü de tek millet anlayışının kırılarak bunun yerine etnisite temeline dayalı bir tanımlamanın anayasanın içeriğine yerleştirilmesidir. Bu gerçekleşirse, terör örgütünün ekmeğine yağ sürülmüş olur ve başarıya ulaşmış sayılır” diye konuştu.


Genelkurmay Başkanı’nın beyanı haklı

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, ’PKK Meclis’te’sözlerinin haklı bir açıklama olduğunu söyledi. Ankara’da konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Demirel, “Gayet açık bir beyan. Hiçbir yoruma tabi tutmaya gerek yok. Türkiye’nin insanları, askerleri şehit edilirken, ülkenin şu köşesinde, bu köşesinde insanları şehit edilirken, sokaklarında bir takım cinayetler işlenirken eğer bu kınanmıyorsa destek veriliyor demektir. Genelkurmay Başkanı’nın beyanını haklı bulmaktan başka kimsenin çaresi yoktur” dedi.


Eli kanlı olanı nereden bileceğiz

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, “eve dönüş” önerisine tepki gösterdi. Teröre bulaşmamış örgüt mensuplarının da aftan yararlanacağını hatırlatan Aygün, “Terörden arta kalan bir şehidin kanıdır bir de atılan hain kurşunların boş kovanlarıdır. Hangisinin eli kanlı, nereden bileceğiz?” diye sordu. Affın çok büyük toplumsal sorunlara yol açacağını öne süren Aygün, “Bunlar uzun süredir dağdadır. İnsanlık dışı bir yaşam sürmüşlerdir. Bu tür hasta ruhlu insanları toplum içine almak toplumun güvenliğini riske atar. Teröriste af, terörü bitirmez, aksine teröristi legalleştirir” dedi.


Türkiye’ye ayrılıkçılık dayatılıyor

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, “Ne yazık ki Türkiye’de terör örgütüne ’terör örgütüdür’diyemeyen parlamenterler var” dedi. Sezer, Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyledi. “Türkiye’ye ayrılıkçılık dayatılıyor” diyen Sezer, dış dayatmalarla bölücülüğe pirim verecek gelişmelerin önünün açıldığını ifade etti. Sezer, “Genelkurmay’ın yaptığı açıklamaları dikkatle izlemekte yarar var” dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “DTP, PKK’ya ’bölücüdür, teröristtir’ diyebilmiş değil. Terör örgütüne ’terör örgütüdür’ diyemeyen parlamenterler var Türkiye’de” diye konuştu.


Af girişimi Washington planıdır

Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, terör örgütü PKK’ya yönelik af girişiminin ABD planı olduğunu kaydetti. Savaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’de yaptığı görüşmenin ardından böyle bir gelişmenin beklendiğini belirterek, “PKK’ya af çıkarılmasına yönelik çalışmalar, siyasi iradeden çok ABD istediği için yapılıyor. Bunlar büyük planın küçük parçaları olarak algılanmalı. Bush istiyor diye bu tür çalışmalar yapılıyor, Bush istedi diye, ABD istedi diye, bugün teröristlere af yasasını tartışıyoruz. Sırada Vakıflar Yasası var” dedi. Vural Savaş, ABD’nin istediği doğrultuda atılacak adımların yarar getirmesinin mümkün olmadığını söyledi.