
Haftalık Economist dergisinin bugünkü sayısında Türkiyeyle ilgili iki makaleye yer verildi. "Girmek ya da girmemek" başlıklı makalede, Türkiyedeki, terör, sınır ötesi operasyon ve ABD uçaklarının ihlaline değiniliyor.
Washingtonun Türkiyeye Kuzey Iraka girmemesi uyarısı yaptığının da hatırlatıldığı makale şöyle devam ediyor:
"Amerikalılar Türklerin, Iraklı Kürtleri kullanarak, onların yardımıyla PKKyla barış yapmasını tercih ediyor. PKK ise Türk kuvvetlerini Irakın içine çekmek istiyor. Çünkü bir kaynağın söylediğine göre, Bu, Türkiye ile Amerika arasında silahlı çatışmayı tetikleyebilir.
Şiddetin vebali siyasete
Makalede "Generallerin askeri güç kullanma tehditlerinin bir gerekçesi daha olabilir" denilerek şu iddiaya yer veriliyor;
"Iraka saldırı düzenlenmesi için hükümetin onay vermesinde ısrar ederek, şiddetin vebalini Amerikalılara, Iraklı Kürtlere ve Başbakan Erdoğana yıkıyorlar. Her verilen kayıp, Erdoğanın milliyetçi oyları kaybetmekle karşı karşıya kalması demek... Ancak kapsamlı bir harekat yetkisi verirse, Türkiye bataklığa saplanıp yeni düşmanlar edinebilir."
"Askeri manevralar"
Economist dergisinde yayımlanan Türkiyeyle ilgili diğer makalenin başlığı ise "Askeri manevralar". Bu yazıda da yaklaşan seçim, 27 Nisandaki asker muhtırası ve Ordunun AB karşıtlığı ele alınıyor.
Makalede, "Yakın vakte kadar Türklerin çoğu darbe günlerinin geride kaldığını düşünüyordu. Ancak bu inanış, 27 Nisanda yerle bir oldu. Kamuoyu yoklamalarına göre, Erdoğanın AK Partisi seçimlerden yüzde 34ü de aşan bir çoğunlukla çıkabilir."
Makale "Peki generaller o zaman ne yapacak?" sorusu ile devam ediyor ve sonunda şu öneri yer alıyor; "Ordu eğer vatandaşlarının sempatisine sahip olmayı sürdürmek istiyorsa, zamana ayak uydurmalı. Seçim sonuçlarına, her ne olursa olsun, saygı göstermek şu an karşılarındaki en zorlu sınav..."