
Yurtseverlik suçsa Beni de alın!
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne
Suç: Atatürk Devrimlerini savunmak, vatanı ve milleti canından çok sevmek.
Suç tarihi: Halen devam etmektedir. İtiraf ediyorum! Ben de Atatürk Devrimlerini taammüden savunuyorum, vatanımı ve milletimi canımdan çok seviyorum.
Eğer bu suçsa, beni de alın, beni de yargılayın!”
http://www.aydinlik.com.tr/
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne
Suç: Atatürk Devrimlerini savunmak, vatanı ve milleti canından çok sevmek.
Suç tarihi: Halen devam etmektedir.
İtiraf ediyorum! Ben de Atatürk Devrimlerini taammüden savunuyorum, vatanımı ve
milletimi canımdan çok seviyorum.
Eğer bu suçsa, beni de alın, beni de yargılayın!”
Yukarıdaki satırları, bu ülkenin aydınlık, yurtsever insanları tarafından Ergenekon mahkemesine gönderilmek üzere hazırlanan ve imzaya açılan “Atatürk Devrimlerini Savunmak ve Yurtseverlik Suçsa, Beni de Alın” dilekçesinden aldım. Bu ülkenin aydınlık, yürekli yurtseverlerinin imzaladığı dilekçede aynen şöyle yazıyor:
“Ülkemizin değerli yurtsever aydınları, siyasi parti genel başkanları, rektörleri, bilim adamları, komutanları, gazetecileri ‘Ergenekon’ adı verilen soruşturma kapsamında özgürlüklerinden mahrum edilmişlerdir. Tutuklulukları cezaya dönüşmüştür. Bu yurtseverlerin tek suçu, Atatürk Devrimlerini taammüden savunmak, vatanı ve milleti canından çok sevmektir…”
***
“Beni de alın” dilekçesine yalnızca bir hafta içinde ve yalnızca birkaç ilde 30 bin yurtsever imza attı. Önümüzdeki günlerde imza kampanyası Türkiye çapında genişletilecek ve eminim imza sayısı yüz binlere ulaşacak.
Türkiye’nin yüz akı sanatçılarının, yazarlarının, bilim insanlarının öncülüğünde gerçekleşen bu imza kampanyası, tarihe, paramparça edilmek istenen bir ulusun, üzerindeki ölü toprağını atarak görkemli bir şekilde ayağa kalkışının en önemli kilometre taşlarından biri olarak geçecek. Kampanyanın ilk öncüleri olan, çoğunu yakından tanıdığım, dostluklarıyla övündüğüm, tanışmış olmaktan gurur duyduğum yurtsever aydınların isimlerini ben de köşemde ilan etmekten kıvanç duyuyorum:
“Muazzez İlmiye Çığ, Fikret Otyam, Banu Avar, Müjdat Gezen, Tarık Akan, Levent Kırca, Ataol Behramoğlu, Hayati Asılyazıcı, Alpaslan Işıklı, Nihat Genç, Ferhan Şensoy, Bertan Onaran, Suay Karaman, Nedim Saban, Meriç Velidedeoğlu, Şenal Sarıhan, Yavuz Top, Osman Şahin, Muzaffer Akyol, Yavuz Daloğlu, Hüseyin Haydar, Refik Saydam, Mustafa Özarslan, Neriman Oyman, Ahmet Leventoğlu, Enis Öksüz, Sarper Özsan, Sebahattin Şenoğlu, Tuğrul Göğüş, Hüseyin Avni Güler”.
Bu dilekçede imzamın bulunmasından şeref duyuyorum… Çünkü Atatürk Devrimlerini bilerek, tasarlayarak yani taammüden savunuyorum, savunmaya da devam edeceğim…
Ümit ZİLELİ, 23 Eylül 2009

Türk-Kan: BENİ DE ALIN!