TESEV yolsuzlukları artık neden araştırmıyor?

Türkiye Ekonomik ve Sosyâl Etüdler Vakfı imiş...

TESEV yolsuzlukları artık neden araştırmıyor?

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Kas 30, 2008 13:20

Can Atakli'nin Agustos 2008 tarihli yazisindan bir kesit:

Yolsuzluğu söylemezseniz herkes yok sanar

.....

Sivil toplum kuruşları

Ama sevgili okurlar burada kimi sivil toplum kuruluşlarının da hatasını, ihmalini ve hatta iş birliğini sorumlu tutuyorum. Örneğin geçmişte yaptığı işlerle saygın bir yer edinen TESEV’in sesi bu iktidar döneminde neden hiç çıkmadı acaba? 2000-2002 arasında TESEV “temiz toplum” adına neredeyse her ay yeni bir yolsuzluk dosyası açıklardı. Ne zaman ki AKP iktidara geldi TESEV’in yolsuzluklarla ilgili araştırmaları şıp diye kesildi.

İşte önerim


Şimdi bu ifadelerden yola çıkarak TESEV yöneticileri öfkeli açıklamalar gönderebilirler. Sözüm sadece onlara değil, çok bilindikleri için yazdım. Ama şunu yapabilirler, çünkü imkânları geniş: Son 5 yılda belediyelerde yapılan imar plan tadillerini incelesinler. Bu uzmanlık işidir. Hangi arazi üzerinde ne zaman imar tadilatı yapılmış, daha önceki sahipleri kimmiş, imar tadilatından önce kimler satın almış, bu tadilatlar o arazilere ne kadar değer katmış. Meşakkatli bir çalışma olabilir, ama buyrun size bir araştırma konusu.

Kuşkumun kaynağı

Bunları yazmanın bir nedeni de AKP iktidarının oluşumuyla ilgili kamuoyunda oluşan bazı kuşkular. Çünkü AKP’nin iktidara gelişinde dış etkiler bugüne kadar çok konuşuldu. Şimdi düşünüyorum da 2000- 2002 arasında sanki bazı dış güçler çok ısrarlı biçimde ekonomik krizden, yolsuzluk ve usulsüzlerden söz edilmesini sağladı. AKP iktidar oldu. Sonra da sanki bu kampanya özellikle kestirildi. Herkes bir düşünsün derim.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www9.vatanim.com.tr/haberdetay.asp?tarih=24.08.2008&Newsid=195449&Categoryid=4&wid=142





Can Atakli kuskusunda haksiz degil:

Buyrun, 28 Ekim 2000 tarihli Şakir Süter'in kaleminden bir köse yazisi:



Yolsuzluk Araştırma Projesi

Geçtiğimiz günlerde yolsuzluklarla mücadele konusuna bir pencere daha açmıştık.

İçişleri Bakanı Tantan'ın, Bankalar Operasyonu bağlamında 'Dünya Bankası desteğinden' dem vurmuştuk.

İçişleri Bakanlığı Basın Danışmanı Mithat Dumanlı aradı:

- Sayın Tantan, talimat verdiler. Bir yanlış anlamaya meydan vermemek için hazırlayacağımız açıklamayı size göndereceğiz.

Memnuniyetle kabul ettik ve açıklama geldi.

Gerçekten çok gerekli ve bazı soru işaretlerini gidermekle kalmayıp, net bilgileri de içeriyor.

Yolsuzluk Araştırma Projesi'nin bir araştırma ve düşünce üretim kuruluşu olan TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) tarafından, İçişleri Bakanlığı ile koordineli olarak hazırlandığı belirtiliyor açıklamada...

Ayrıca, 'bu projenin hazırlık ve planlama aşamasında Dünya Bankası ile danışmalar yapıldığı ve bankanın kaynak sağlaması için ilke kararı alındığına' da yer veriliyor.

Yolsuzluk Araştırma Projesi'nin uygulanabilmesi için İçişleri Bakanlığı Strateji Merkezi ve TESEV arasında bir işbirliği protokolü imzalanmış.

Taraflar, 'yolsuzluk konusunda bilimsel araştırmaların yapılması, sonuçların kamu kurum ve kuruluşlarının istifadesine sunulması, sistematik ve etkin bir şekilde mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi' amacıyla, birlikte hareket azmi ve iradeleri ortaya koymuşlar.

Yine bu açıklamadan öğrendiğimize göre...

Projenin finansmanı için ABD'de kurulu ve tüm dünyada demokratikleşme ve saydamlaşma konularındaki çalışmalara destek veren Araştırma ve Düşünce Üretim kuruluşlarından, değişik miktarlarda kaynak sağlanmış ya da taahhüt alınmış.

Bu kuruluşların isimleri de şöyle sıralanıyor:

- CIPE (Center For International Private Enterprise), NED (National Endowment For Democrasy), CSIS (Center For Strategic and International Studies), IRI (International Republican Institute.)

Dikkat çekici bulduğumuz bir bilgi daha var açıklamada:

- Ayrıca, Bill Gates Vakfı, TÜSİAD ve Boğaziçi Üniversitesi de Yolsuzluk Araştırma Projesi'ne katkı yapmaktadır.

Dünya Bankası da, ilke olarak kaynak sağlamak istemiş ve bankadan kaynak aktarımı konusundaki temas ve bürokratik hazırlıklar sürdürülüyormuş.


Bu bağlamda, gönderilen açıklamada ek bir not düşülüyor:

- Araştırma, Dünya Bankası tarafından kabul ve destek gören, tavsiye edilen ve bankanın ilke, standart ve yöntemleriyle uyumlu bir proje olmakla birlikte, banka kaynaklarına bağımlı değildir. Projeye destek veren ve vermek isteyen iç ve dış sivil toplum kuruluşu, vakıf ve diğer araştırma kuruluşları bulunmaktadır.

Bu önemli bilgileri bizimle ve okurlarımızla paylaştıkları için kendilerine teşekkür ederiz.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2000/10/28/yazarlar/yazarlar16.html





Şimdi herkes bir daha düşünsün derim...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Pzr Kas 30, 2008 15:07

Diğer ülkeler, temeli bu yöntem olan stratejiyle ele geçirildi. Türkiye'nin tarihi, millî değerleri ve yapısı, dili ve dini, büyük değişmezler olduğundan, yalnızca bu yöntemle hükümet değiştirip asıl yıkımı yapacak (halka kurtarıcı gibi sunulan) Akapeyi getirdiler. Değişmezlerin hızla değişime uğradığı günümüzde, başarılı olmuşlardır diyebiliriz, fakat tamamen değil. Milletin zihniyeti, en azından kayda değer bir kısmı, -bilinçli yahut bilinçsiz olarak- hâlâ direnmektedir.

Dilimizin, dinimizin, kimliğimizin, tarihimizin, kültürümüzün, Anayasa'daki değişmez ve hatta değişmesi teklif dahi edilemez maddelerin alenen tartışılması, -onlara göre- birçok tabunun yıkılması anlamına gelir. Gazi Paşa ise son tabudur, yıktırmayacağız.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen İlteriş » Pzr Kas 30, 2008 15:24

Can Atakli cok esprili veya safdilli olsa gerek. Tamamen yeni nesil "milli varliga dusman cemiyetler"den birinden hayirli bir is bekliyor :P

Evet olayin farkinda, ama bilinc kanallari tikanmis bir halka ancak boyle anlatabilir herhalde, simdi dese ki bu cemiyet "milli varliga dusmandir" adama fasist derler bu %90'i yabancilarin elinde olan medyada!

Gazi Paşa ise son tabudur, yıktırmayacağız.


Gazi Pasa'yi yikmaya yonelik cabalarin sonuncusu buyuk oranda ters tepmistir, liboslarin kendi putlari yikildi, ornegin artik Can Dundar'in butun kariyeri bitti. Yeni imaji, "yobazlarin romantik evcil kopegi" hahaha..

O oyle buyuk bir adam ki, 100 yil sonra bile dokunanin eli yaniyor.

Tarih Ataturk'un savunmasini zaten yapiyor, biz Ataturkculere karsi hucumlar yarasir.

Ornegin insan Fethullah, Insan Tayyip, Insan Abdullah, Insan Can Paker belgeselleri yapabiliriz, Evet bugune kadar insan hallerini goren olmadi, zorlu bir arastirma gerekiyor. Bugune kadar hep onlari ABD'nin evcil beslemeleri olarak gorduk zira, zor isimiz zor!
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05


Şu dizine dön: TESEV

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x