Otokrasi ile Plütokrasi arasındaki ince çizgi,

Otokrasi ile Plütokrasi arasındaki ince çizgi,

İletigönderen zafer atun » Sal May 21, 2024 12:57

Otokrasi ile Plütokrasi arasındaki ince çizgi,
Otokrasi, bir devlet üzerinde mutlak gücün bir kişinin ellerinde yoğunlaştığı bir yönetim sistemidir. Bu kişinin kararları, dış hukuki kısıtlamalara veya düzenli halk kontrol mekanizmalarına tabi değildir.
Plütokrasi veya varsıl erki, yönetme erkinin maddi açıdan üstün kişilerce paylaşılmasını öngören oligarşik bir yönetim biçimi.
Zenginlerin diktatoryal yönetimi altında bir ülke düşünün. Mutlak güce sahip bir Tiran yada diktatör ülkeyi yönetir. Her şey onun iki dudağı arasındadır. Emirleri ve yaptıkları tartışılmaz/tartışılamaz karşı çıkılamaz. Kendi ve çevresindeki mutlu küçük azınlık ülkeyi soyarak varsıllaşırlar.
Tiran ile diktatör arasında ne fark vardır?
Bir tiran da aslında bir diktatördür. Bu ikisi arasındaki fark görev süresi ve gücün kötüye kullanımı ile belirlenir. Bir diktatör halkın rızası olmadan iktidarı ele geçirmiş olsa da iyi bir lider olabilir, halkına refah getirebilir. Ancak diktatörün görev süresi uzarsa, baskıcı yönetim anlayışı ülkeye ve halka zarar verirse bu rejime diktatörlük yerine tiranlık demek daha doğru olur.

Tarihte Diktatör ve Tiranlara onlarca örnek verilebilir. Her birinin sonu da hiç iyi bitmemiştir. Toplumlar veya halklar bir gaflet uykusunda olabilir. Ancak bu uyku sonsuza dek sürmez. Gittikçe kötüleşen yaşam koşulları insanları içinde bulundukları rehavetten mecburen çıkartır. İşte o zaman yeni bir dünya için harekete geçilir. Bu süreç uzun ve sancılı olabilir neticede Tiranı tarihin çöplüğüne atarlar ve yeni kurdukları dünyada daha hakça yaşarlar.
Diktatörler başlangıçta halklarına çeşitli ve olumlu vaatler verirler ancak koltuğa oturduktan sonra rejim boyut değiştirmeye başlar. Çevrelerindeki yağdanlıklar sayesinde süreç içerisinde halklarından iyice koparlar. Dünyaları daha ihtişamlı ve şatafatlı olur. Halk her gün daha da yoksullaşır bunun neticesinde toplumdan çatlak sesler çıkmaya başlar. O zaman yeni çıkarttıkları yasalar ile muhalifleri hapishanelere tıkmaya başlarlar. Çoğu muhalif suikastler ile veya hapiste ölür/öldürülür.
Kendileri için, yaşadıkları coğrafyayı dikensiz gül bahçesine çevirmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar ve Diktatörlükten Tiranlığa sert bir geçiş yaparlar. Toplum artık kör, sağır ve dilsiz olmuştur.
Ağır bir militarist baskı, faili meçhul cinayetler toplumda korku ve tedirginlik yaratır. Tiran tarafından desteklenen paramiliter güçler her tür karşı koyma ve diklenmelere saldırarak ağır zayiatlar verdirir. Ne hikmetse ülkenin kolluk kuvvetleri de bu gerçekleşen olayların faillerini bir türlü yakalayamaz.
Bu da halkta ağır bir korku ve yılgınlığa yol açar. Fakat fizik kuralıdır hiçbir şey sonsuza dek sürmez/süremez.
Toplum ağır bedel ödemekle birlikte durumunu sorgulamaya ve düşünmeye başlar. Etki tepkiyi doğurur. İşte artık Tiran için sonun başlangıcı başlamıştır.

Dünya üzerindeki ülkelerin çoğu bu baskıcı ve faşizan dönemden maalesef geçmiştir.
Bugün refah seviyesi yüksek, demokrasi ve parlamenter sistem ile yönetilen ülkeler geçmişte yaşadıklarından ders çıkartarak ve gerekli önlemleri alarak bugünkü seviyelerine gelebilmişlerdir.
Buradaki en önemli sac ayağı Adalet, Eğitim ve toplumsal Ahlâktır.
Neden Avrupa ülkeleri sanata ve bilime ağırlık verirken Ortadoğu ve Afrika ülkeleri devamlı iç savaşlar ve darbelerle uğraşmaktadırlar. Neden sürekli bir kaos içerisindedirler.

Zafer ATUN
21Mayıs 2024
zaferatun.wordpress.com

• İran Humeyni dönemi incelenirse Humeyni’ye başlangıçta tüm toplumun destek verdiği özellikle Sosyalist, Komünist ve sosyal demokratların kuvvetli desteğini görürüz. Sonrasında Humeyni rejimi tüm bu destek verenleri tasfiye ederek çoğunu da öldürmüştür.
• Hitler Almanya’sı tüm dünyayı ateşe verip milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş ama yenilgiye uğramıştır.
• Mao yönetiminde 1958 ve sonrasında 50 milyon insan, yanlış politikalar neticesinde açlıktan ölmüşlerdir.
• İspanya’nın Franco’su, Romanya’nın Çavuşeskuları (karı,koca) İtalya’nın Mussolini’si, Uganda’nın İdi Amin’i, Pakistan’ın Ziya Ülhak’ı, Şili’nin Pinochet’si v.b Tarih bu ve benzeri diktatörlerle doludur.
Bugün sizce hangileri hatırlanıyor. Ya da hepsinin arkasında lanetler okunup beddualar ediliyor.
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Re: Otokrasi ile Plütokrasi arasındaki ince çizgi,

İletigönderen Lopez Rocco » Prş May 23, 2024 17:13

Hey there!
If you're on the hunt for an excellent platform to explore fresh tunes, I highly recommend checking out https://volumo.com/. It's an absolute goldmine for electronic music enthusiasts. You'll discover a vast array of tracks available for download in MP3, WAV, AIFF, and FLAC formats. Volumo also features compilations curated by renowned DJs, keeping you in the loop with the latest musical trends. Don't miss out on this site - I'm confident you'll be thrilled with what you find!
Kullanıcı küçük betizi
Lopez Rocco
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Prş May 23, 2024 16:55


Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x