gönderen Deli Haydar » Cmt Oca 23, 2010 18:54
Teşekkürler. Umarım günü geldiğinde Osmanlı'yı bizim dilimizden anlatan belgeseller de çekilecektir. Yukarıdaki belgeselde dikkatimi çeken birkaç noktayı paylaşmak isterim.
Belgeselin başında mehter takımı, "Tüm Avrupa'ya ve bilinen Dünya'nın yarısına dehşet saçmış bir imparatorluğun ritmi" biçiminde tanıtılıyor. Müziğin gizemli gücünü savaş sanatına uygulayabilmek, kestirilebileceği gibi sıradan bir iş değildir. Bu konuya hiç değinilmeden dehşetten sözcüğü kullanılmış. Kesinkes dehşetten söz edilecekse bunun, Avrupa'nın barbar kavimlerinin ülkelerindeki ilkelliklerinden ya da ileriki zamanlarda sömürgelerindeki insanlıkdışı uygulamalarından; kendilerinin ve kurdukları Amerika Birleşik Devletleri'nin bugün Dünya'ya saçtığı kaostan ya da Osmanlı İmparatorluğu'nun kendine, özüne yabancılaştırılıp, Türklere ve Türklüğe uyguladığı baskıdan başlaması gerektiği kanısındayım.
Ayrıca Batı dünyasının Topkapı Sarayı'nda dönen her entrikadan etkilendiğinden söz edilirken, bu entrikaların etkilenenlerce yapıldığına hiç değinilmemiş. Göçebe Osmanlı toplumu denilerek göçmen Türklerin geçmişi çarpıtılmış, "Fatih Sultan Mehmet yokedemeyeceği şeyleri Türk ve İslam geleneklerine uygun hale getiriyordu" denilerek, Fatih'in hoşgörüsü hiçe sayılarak kendisi vandal olarak gösterilmeye çalışılmış. Rus kökenli Hürrem Sultan'ın adının geçtiği bölümlerde ise devletteki çözülme çok güzel anlatılmış.
Türk olarak tarih sahnesine çıkıp, ardından kendini kaybeden bu büyük imparatorluğun hem Türk'ün -dolayısıyla insanlığın- tarihinin üzerini örtmek isteyenler için iyi bir malzeme, hem de ampullerinin ışığını ezelden beri dışarıdan alan ve Allah korkusu nedir bilmeyen Türkiye Cumhuriyeti düşmanı işbirlikçilerin önüne konan bir havuç niteliğinde olduğunu düşünüyorum.
Hatta daha dün sözde komünizm tehdidine -ki komünizmin de kapitalizmle aynı kaynaktan çıktığını düşünüyorum- karşı oluşturulan ve Türk'ün adına, töresine, kurduna ipotek koyan ithal saltanat milliyetçileri için, bugün bile, insanlığın atası Türk'ün tarihini 700 küsür yıla tutsak etmek fazlasıyla övünülecek bir durum olarak algılanmakta.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.