
NTV'de katıldığı canlı yayında hükümet ve TRT'nin yayın hayatına başlayan Kürtçe kanalını eleştiren CHP lideri Baykal, hükümetin vatandaşlarının etnik kökenine bakmaması sadece onlara karşı eşit davranması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Devlet etnik kör olmalıdır. Sadece bir grup etnik grubun istekleri doğrultusunda bu kadar paranın harcanması doğru değil. Yarın Çerkesler bize Çerkesçe yap, bize Gürcüce yap derse ne olacak. Bu nedir, devlet düzeyine çekilmesi. Bir süre sonra bunun çok ciddi sonuçları olacak. Bu bir kamu hizmeti ise bu hizmeti niye burda tutacaksın. Eğlendirmek bir kamu hizmeti ise bunun için yarın öbür gün eleman yetiştireceksin."
"FAŞİZME GİDEN YOL DA YASAL ADIMLARLA ATILMIŞTIR"
Bir, "tek parti" dönemi yaşandığını ve bunun sonucunun faşizm olduğunu belirten Baykal, "Faşizme giden yol da yasal adımlarla döşenmiştir" dedi.
Üniversiteler giderek yargının bir bölümünün teslimiyeti. Danıştay bir karar veriyor, başbakan bunu eleştiriyor, arkasından anayasa mahkemesi başkanı aynı yönde bir açıklama yapıyor. Bunu değiştirebilecek tek güç halktır. Bu gidişin arkasındaki siyasete bir dur derlerse Türkiye'de devrim olur. Yerel seçimler için mesaj bu.
"NERDEN ÇIKTI ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ 'İHTİYACI'?"
Anayasa değişikliği en yukarı düzeyde dile getirilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı söylüyor, Anayasa Mahkemesi Başkanı söylüyor. Ne diyorlar "ihtiyaç var". Nerden çıktı bu ihtiyaç. Anayasa Mahkemesi kurumunu eleştiriyor, yargıyı eleştiriyor, üniversiteden atıyor istediğini, müthiş bir kadrolaşma yürütüyor. Anayasa değişikliği bu insanları getiriyor. 'Anayasa'yı yeniden düzenleyelim' falan arkasından bu gelişmeler.
"YÜZDE 47'NİN ALTINA DÜŞERSE OYLARI BU YARA ALDIKLARINI GÖSTERİR"
Eğer genel seçimlerde aldıkları oyun çok üzerinde bir oy alırlarsa bu gidişin çok üzerinde bir dayatmayla karşılaşacağız. AKP 2004 yılında yüzde ... oy almıştı. Bu neyi gösterir. Nolmuş mesele 2002'de 34 2004'te 44 olmuştur. İktidar ne ise belediye de o olsun anlayışı vardır bizim ülkemizde. Siyaset bilimciler de öyle diyor. Öyleyse normal olan bu seçimlerde oylarını yüzde 50'nin üzerine çıkarmasıdır. Ama deniz feneri vs gibi yolsuzluklar öncesi bunun olacağı kesinken şimdi yüzde 47'lik oyunu bile altına düşmesi AKP'nin yara aldığını gösterecektir bize.
Yüzde 47'nn üzerinde oy alması normal şartlarda doğaldır. Halkımızın bu seçimi sandık başına giderken sadece bir belediye başkanı, belediye meclisi seçimi olarak düşünmesini istemiyorum.
BAŞBAKAN 'BARİ KAYBEDERSEK GÖKÇEK İLE KAYBEDELİM' DİYE DÜŞÜNMÜŞ OLABİLİR"
Ankara'da 3 dönem üst üste başkanlık yapmış bir adam var. AKP de ona sahip çıkar diye düşünülüyordu ama AKP'de bu isim bir türlü telaffuz edilemedi. Ankara'da bu isim konusundaki sıkıntının AKP içinde de olduğu çok açık bir şekilde anlaşıldı. Yani AKP Anakara'da Melih Gökçek'i aday göstermek istemedi ama Başbakan buna mecbur kaldı. Tabii Ankara halkı bunu değerlendirecektir. Acaba AKP neyi düşündü bu adayı belirlerken? Acaba kaybedeksek bile Melih Gökçek ile kaybedelim bari diye mi düşündüler.
İSTANBUL BAŞKAN ADAYLIĞI
İstanbul Belediye Başkan adayımızı henüz açıklamadık. tabi herkes iki başarılı isme çok odaklanmış durumda. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun son zamanlardaki açıklamaları kamuoyunda olağanüstü açılımlar yarattı, ben onu izliyorum, kamuoyunu takip ediyorum. Yine İstanbul İl Başkanımız halk tarafından çok takdir ediliyor ve seviliyor. Tabi biz bunların hepsini takip ediyoruz. Henüz sistematik olarak bu konuyu ele almış blunuyoruz.
"İZMİR'DE BAŞKAN ADAYIMIZ YENİDEN KOCAOĞLU"
İzmir'de de bir sıkıntımız tereddütümüz yok bizim. Aziz Kocaoğlu ile devam ediyoruz.
