
TSK’nın görevi Taraf’a cevap yetiştirmek mi?
Taraf gazetesi her hafta olduğu gibi geçen hafta da TSK ile ilgili bir habere yer verdi. Haberde, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Arslan Güner’in 2007 yılında istihbarat dairesinin başında iken İsrail’den aldığı cihazlarla 2 bin kişiyi yasadığı yollarla dinlettiği iddia ediliyordu.
Taraf’ın haber kaynakları o kadar güçlü ki askerin dinlediği kişi sayısını bile veriyor: 2 bin kişi!
Olayın zamanlamasına bakın:
Her tarafta “sivil bir takım çetelerce yapılan dinlemeler ayyuka çıkmış, yargıçların, savcıların, akademisyenlerin yasadışı yollarla elde edilmiş konuşmaları gazete manşetlerine, internet portallarına taşınmış, ( bu yazıyı kaleme alırken 3 Yargıtay üyesinin daha ses kaydı internete düştü!) yandaş basın bu konuşmaları büyük bir zevk ile haber yapar hale gelmiş, dinlemelerin geldiği boyutta olayların arkasında hükümetin ve cemaatin parmağı olduğuna dair ciddi açıklamalar yapılmaya başlamış, Hanefi Avcı yazdığı kitapta İstanbul emniyetinin istihbarat dairesinde yasadışı dinlemeler yapıldığını yazma noktasına gelmiş, işte tam bu esnada “pat” diye bir Taraf’da bir haber:
“Asker yasadışı dinleme yapıyor!”
Bundan daha güzel hedef saptırma, bundan daha güzel “asıl kirli kulakları aklama” operasyonu olur mu?
Mükemmel bir zamanlama!
Mükemmel bir taktik.
Bugüne kadar askerin yaptığı dinlemelerin mağduru olan tek kişi dahi ortada yokken ve “öbür tarafın” yaptığı yüzlerce yasadışı dinleme kayıtları ortalıkta dolaşırken habere bak; Asker dinleme yapıyor!
Bravo yani!
TSK ise her zamanki gibi savunmada kaldı ve Taraf’a cevap yetiştirmekle meşgul.
Genelkurmay dün konu ile ilgili yaptığı açıklamada “cihazların alımının yasal mevzuata uygun yağıldığı, bu konuda bütün evrakların mevcut olduğu, cihaz alımının Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin kararı ile yapıldığı, tedarik görevinin Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nca gerçekleştirildiği ve cihazların hudut bölgesinde görevlendirildiği”nin altı çizildi.
Ayrıca dinleme yapıldığı iddia edilen bir minibüs içinse “İddialarda yer verilen 06 AD 6382 plakalı aracın çok farklı maksatlar için kullanılan bir resmi araç olduğu ve iddia edilen konularla uzaktan yakından bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.”
Buradan çıkan sonuç açık:
Eğer genelkurmay dinleme yapmak için cihaz satın almışsa buna “hükümet adına Savunma Bakanlığı hem onay verdi hem para verdi!”
Yani hükümet genelkurmayın PKK’yı dinlemek için cihaz satın aldığını biliyor.
İzni veren kendisi.
Parayı veren de kendisi.
Üstelik satın alma işi gizli kapaklı yapılmamış. Genelkurmay açıklamasında “ SSM’in kendi mevzuatına uygun usullerle ihaleye çıktığı ve bir yıla yakın süren ihale sürecini müteakip cihazların tedarik işleminin Mayıs 2008 ayında tamamlandığı” bilgisi de var.
İhale bir yıl sürmüş.
Gizli saklı bir şey yok.
Ama asker fena tuzağa düştü!
Son söz:
Genelkurmay, Taraf gazetesinin bir yerlerden talimatla gelen iftiralarına cevap yetiştirme makamı değildir.
Elinizdeki bilgi ve delillerle bu gazeteci geçinen kumandalı sürüyü yargı önünde perişan etmek elinizde iken hala “yazacakları haberler nasıl cevap yetiştiririz” havası “askere” yakışmıyor.
Muharrem Bayraktar
Yenimesaj