Başta Taraf olmak üzere yandaş basın olayı adeta bu noktaya taşıdı. Hukuk profesörü Mithat Sancar Taraf gazetesinde dün şöyle yazıyordu:
“Eylemsizlik kararı almış örgütün eylem hazırlığında olduklarına dair hiçbir belirti olmayan militanlarını öldürmek, Kürt sorununu yeni ve çok tehlikeli bir sahaya sürüklemek anlamına geliyor...”
Profesör bu yorumu yaparken kendi gazetesinin bir gün önceki şu manşetinden ilham alıyor:
“Şırnak Uludere’de 12 PKK’lının öldürüldüğü operasyonu AKP ve Gülen’i Bitirme Planı’nı hazırlayan ekipten Tümgeneral Mustafa Bakıcı yönetti.”
Yani... TSK, AKP’yi güç duruma düşürmek için eylemsizlik içindeki (üç gün önce iki polis memurunu şehit etse de) PKK militanlarını pusu kurup vurmuştur.
Neyse ki aynı Taraf gazetesi, bir an gazetecilik damarı tutmuş olacak, dün, örgütün sesi Fırat Haber Ajansı’nın haberini aktarmıştı.
Fırat Ajansı haberi: “Uludere’de askeri üsse saldırı” diye veriyordu.
Örgütün silahlı kanadı HPG ise olayı şöyle duyuruyordu:
“12 Mayıs gecesi Uludere’de bağlı Aruşe alanı Kure Şine Tepesi bölgesinde TC ordusu sınır ötesi saldırı hazırlığındayken gerillalarımızın savunmasıyla karşılaştı.”
Pusu değil, bir çatışmanın söz konusu olduğunu buradan da anlıyoruz.
TSK da dün “Pusu yok, bizi karanlık bir senaryonun parçası haline getirme planı var” diye izahat verdi. Ordu öyle bir noktaya getirildi ki... Bir tek PKK’dan özür dilemediği kaldı...

Melih AŞIK
19 Mayıs 2011
m.asik@milliyet.com.tr