TUNCAY GÜNEYİN İFADESİ 2008DE Mİ ALINDI?
Ergenekon Soruşturmasının kilit ismi Tuncay Güneyin ifadelerinin video kayıtları yankılanmaya devam ediyor. Söz konusu ifadelerin 2001 yılında verildiği, hem mahkeme kayıtlarında hem de basında yer aldı.
İşte bu ifadelerle ilgili şok bir iddia ortaya çıktı. İddiaya göre; Tuncay Güneyin ifadesi sanılanın aksine 2001de değil, 2008 yılında yapılıp revize edilmişti. Buna göre; televizyonlarda yayınlanan görüntüler 2008de tekrar montajlanmış görüntülerdi.
Odatv.com olarak iddianın sahibi, Doğu Perinçekin avukatı Mehmet Cengiz ile konuştuk. Mehmet Cengiz, olayla ilgili gündemi sarsacak iddialarını, gerekçeleriyle Odatv.coma anlattı.
İşte o açıklamalar:
MÜLAKATTA MEHMET EYMÜR, ETHEM SANCAK VE FETHULLAH GÜLEN BÖLÜMLERİ ÇIKARILDI
Bir MİT şeması var biliyorsunuz, üstü kapalı, savcılık tarafından gizlenen... MİT bu şemayı Tuncay Güneyin beyanlarına dayanarak söyledim, diyordu ve o Tuncay Güneyin beyanlarına dayanılarak yapılan şemada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst kademelerinin suçlanıp, suçlanmadığı olgusu vardı. Biz bunu baştan beri söylüyoruz; Hedef Türk Silahlı Kuvvetleridir diye. Zaten Ergenekon dosyasının dayanağı olan bu mülakatta da birçok yerde Tuncay Güney, Ergenekon demek Türk Silahlı Kuvvetleridir şeklinde beyanda bulunuyor. Birincisi dikkatimizi çeken nokta, baştan beri bildiğimiz bu olgunun, bu mülakatla da bir kez daha teşhir edilmiş olması oldu. İkincisi; ben kendi adıma bu mülakatın acaba belli bölümlerinin kesilip, kesilmediği konusunda şüphe duyuyordum. İzlediğim zaman bu şüphem belirginleşti ve kesinleşti. Örneğin, Tuncay Güneyin ifadesinde adı geçtiği için ifadesine başvurulan Ethem Sancak. Ethem Sancak, biliyorsunuz son zamanlarda Tayyip Erdoğan benim idolümdür demişti. Tayyip Erdoğan benim idolümdür noktasına gelen Ethem Sancakın bu mülakattan çıkarıldığı kesin kez anlaşılmış oldu. Çünkü Ethem Sancakın Tuncay Güneyin ifadesine dayanılarak ifadesine başvurulmuştu. Dava dosyasında var. Oysa mülakata bakıyoruz; Ethem Sancak yok. Bu mülakatın gerek Mehmet Eymür, gerekse Fethullahla ilgili bölümlerinin çıkarıldığı kesinlikle anlaşılmaktadır. Keza Ethem Sancak gibi bazı isimlerin de çıkarılabilmesi için yapıldı.
İFADE ASLINDA 2008 YILINDA MI ALINDI?
En önemlisi; biz baştan beri Tuncay Güneyin 2008 yılında Türkiyeye getirildiği ve bu operasyonda adeta bir savcı yardımcısı gibi kullanıldığı görüşündeydik. Bununla ilgili derleyebildiğimiz bilgi ve kanıtları mahkemeye sunmuştuk. Şimdi bu ifade, aynı zamanda bu mülakat, bunu da ortaya çıkardı. Nedir o? Bakınız; daha mülakatın başında, aşağı yukarı ilk beş on dakika içinde -ki metinde de üçüncü sayfaya tekabül etmektedir-, orada soruluyor kendisine; Zaman gazetesinin reklam müdürünün adı neydi? deniyor. Cevap veriyor sorgucunun bu sorusuna Tuncay Güney... Diyor ki; Hatırlamıyorum. O benden küçüktü diyor. Şimdi 33 yaşında, benden 3 yaş küçüktü diyor. Yani mülakat tarihinde kendisinin 36 yaşında olduğunu söylüyor. Tuncay Güneyin 1972 doğumlu olduğu bilinmektedir. 1972 + 36 = 2008. Yani 2008 tarihinde bu mülakata eklemeler yapıldığı ve revize edildiği anlaşılmaktadır.
Bir başka bölümde; ilerleyen bölümlerde Tuncay Güney, Topal Osman heykeliyle ilişkin Veli Küçük yerel yönetim uyuşmazlığını anlatmaktadır. Oradaki anlatım; 2005deki anlatıma tekabül ediyor. Zaten orada 2005 diyor. Bakın o bölümde; olayın 2005de yaşanmış olmasının ötesinde, orada 2005 rakamını Tuncay Güney kendisi kullanıyor. Ben kullanmıyorum. Yorum yoluyla çıkarmıyorum. Yolum yoluyla acaba burada bir tarih hatası var mıdır? dediğimiz için o gazetelere ulaşıyoruz. Aslında o gazetelere bile ulaşmayabiliriz, çünkü kendisi yani Tuncay Güney 2005 yılında, diye anlatıyor. Tarih vererek anlatıyor 2005 yılında diye. Bütün bunlar da göstermektedir ki, bu orijinal ifade değildir. Bir kısmı çıkarılmış, bazı bölümleri değiştirilmiştir. Bu aynı zamanda bunu da gösterdi.
ABDULLAH GÜL TUNCAY GÜNEYİ ARADI MI?
Bütün bunlardan daha önemlisi; bir mülakata dayanılarak ceza soruşturması yönetilemez. Mülakat gazetecilerin işidir. Emniyet ve savcılık mülakat yapmaz. İfade alır. İfadenin unsurları da ceza usul yasasında belirtilmiştir. Nitekim, daha sonra çeşitli mülakatları olmuştur Tuncay Güneyin. Örneğin 2 Kasım tarihli Newsweek dergisinde yayınlanan mülakatında, Abdullah Gül beni Kanadadan bir çok kez aradı demektedir. Ben bunu mahkemede de sordum. Eğer mülakat diyorsanız, bir mülakat da benden. Üstelik daha yeni tarihli, nerede, ne zaman, kimin tarafından yapıldığı belli. Burada diyor ki; Abdullah Gül beni aradı. O zaman yazalım Çankayaya, Abdullah Gül Tuncay Güneyi aramış mı? diye. Aramışsa ne konuşmuş? Aramışsa, konuşmuşsa gerçekten çok büyük bir tertip olduğu ortaya çıkar. Yok aramamışsa, o zaman da bu adamın yalancı olduğu ortaya çıkar. Demek ki mülakatlarla varılabilecek bir yer yoktur. Özellikle Türkiyenin komutanlarının, siyasi parti liderlerinin, bugüne kadar kamuoyunda Türkiye için mücadele ettiği bilinen, bu ulusal kimliklerin böyle bir haham bozması ve yalancılığı sabit olan, Mehmet Eymür üzerinden CIA tarafından kullanılmış birisinin, hiçbir hukuki değeri olmayan anlatımlarıyla yargılanmasının ne kadar abes olduğu da bu mülakatla ortaya çıkmış oldu.
http://www.odatv.com/index.php?id=14531
İŞTE TUNCAY GÜNEYİN İFADESİNDEKİ O SÖZLER
http://www.odatv.com/resimgaleri2/cozum ... ari_01.htm