
Yaklaşık 2 yıldır bunları tekrarlıyorum ve uyarıyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerini de uyarıyorum. Şu anda bu Fethullah Gülen tarafından dillendirilmiş durumdadır. Bir başka şekilde söyleyecek olursak Fethullah Gülenin icazeti buradadır. Öncelikle Fethullah Gülenin son açıklamalarından bahsetmek istiyorum.
Fethullah Gülen pişman olacak
Bu açıklamalar bende tek kelimeyle ölçüsüzlük izlenimi bıraktı. Ya artık iktidar tamamen elimizdedir diye düşünüyor, ya da iktidarı yakaladık fakat şu anda kaybediyoruz diye düşünüyor. Üçüncü bir ihtimal de; bu konuşmalarına baktığımızda Fethullah Gülenin de Tayyip Erdoğan hastalığına yakalandığını, o nedenle de düşünme melekelerinde bir zaaf ortaya çıktığını düşünmek mecburiyetindeyiz. Türk ordusuyla ilgili kullandığı Gatakulli kelimesinden pişman olacağını tahmin ediyorum. Bu çok vahim bir durumdur.
Menderes'i hatırlattı
1950li yıllarda başbakan Adnan Menderesin Türk subaylarına gazozcu demesi kadar ağır ve hakaretvari bir sözcüktür. Pek çok yorumcu ve siyasetçi Adnan Menderesin 27 Mayısta düşürülmesinde Türk subaylarına bu kadar ağır olan gazozcu sözcüğünü layık görmesinin etkili olduğunu söylerler. Gatakulli de bunun gibi kırıcıdır. Bundan dolayı Fethullah Gülenin pişman olacağını düşünmemiz isabetlidir. Şimdi bu Osmanlıcılığın çıkışına bakacak olursak; kendimi ve programlarımı tekrarlama pahasına söyleyebilirim ki bunun ilk ifadesi 1982 yılındaki bir dergide geçmiştir. Bu derginin adı kivunin. İbranice bir dergi ve "yönler" anlamına gelmektedir.
Vaat edilmiş topraklarda Osmanlılaştırma
Dünya Siyonist Örgütünün dergisidir. Burada 1982 yılında Yinon tarafından 1980lerde İsrail için bir strateji yazısı çıkarılmıştır. Bu yazı üzerinde çok durmak istemiyorum fakat önemli olan nokta şudur. Burada aşağı-yukarı Arap yarımadasındaki Araplarla Mısırdan Iraka kadar bütün bu topraklar vaat edilmiş toprak sayılır. İlginç tarafı, 1982 yılı belgesinde Irakın üçe bölünmesi açıkça yazılır. Hatta her biri bir vilayet ile ifade edilir. Basra, Bağdat ve Musulun ayrılmasından söz edilir ve bunun içinde tıpkı Osmanlı döneminde olduğu gibi deyimi kullanılır. Bu 1982 yılına ait bir Siyonist belgedir ve bütün belgenin içinde de bu bölgenin düzenlenmesinde küçük etnik ve dini topluluklara önem verilir. Küçük etnik ve dini cemaatlerden oluşan bir Osmanlı tarif edilir. Diğer bir yandan Chomskynin ABD,İsrail ve Filistin alt başlığı olan çok önemli kitabı vardır. Chomsky bu kitapta çok açık olarak bu Siyonist belgeyi ottomanization, yani Osmanlılaşma olarak ve Osmanlı İmparatorluğuna bir dönüş olarak İfade ediyor.
Kaynağı İsrail
Sonra da şöyle devam ediyor. Bu yeni Osmanlının güçlü bir merkezi olacak. Eskiden Türkiyeydi şimdi de ABDnin desteklediği İsraildir diye açıklıyor. Bu kitabın İletişim Yayınları tarafından yapılan Türkçe çevirisinde bunlar yer değiştirmiştir. Eskiden İsrail, şimdi Türkiye merkez olacak denilmiş. Bunun kötü niyetli olduğunu sanmıyorum çünkü o kadar kaba bir hata ki böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. Bu vesileyle tekrar etmiş oluyorum. 1982 yılından itibaren Osmanlı deniyor. Fransızlar bu projeye Ortadoğunun Balkanlaştırılması diyorlar. Ama genel deyim Osmanlıcılık. Demek ki bunun kaynağı Siyonist İsraildir ve 1982 yılında Irakın üçe bölünmesi, Musulun ayrıca Kürtlere verilmesi net bir şekilde ifade ediliyor. Bir ara Harbiyede açılış dersi verdiği zaman, o zamanlar Kara Kuvvetleri Komutanı olan İlker Paşanın da söylediği gibi Musulda kurulacak olan bir Kürdo-judaik devlet Türkiyedeki Kürtlerin yaşadığı bölgeleri etkisi altına alacaktır. Zaten bunun gelişmelerinde bu vaat edilmiş topraklar, Ermenistan sınırına kadar uzatılıyor. Dolayısıyla Urfa, Diyarbakır ve benzeri yerler de öngörülüyor.
Diyarbakır ile Musul'u ayıramazsınız
Bursa konferansımda da söyledim. Diyarbakırla Musulu birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ve bizim Osmanlı taksimatımızda bir zamanlar Diyarbakır vilayet, Musul onun yuvası idi. Şimdi bunun Türkiyeye yansımasına geldiğimizde benim araştırmalarıma göre bu Osmanlıcılığın ilk telaffuzu Abdullah Güle aittir. 1992 yılında Refah Partisi milletvekili olarak yaptığı bir konuşmada Bu açıdan bu ikinci Cumhuriyet, Yeni Osmanlıcılık kavramlarını ve bu tartışmaların ortaya gelmesini çok sağlıklı olarak görüyorum ve geleceğe çok ümitle bakıyorum diyor.
Yeni Osmanlıcılık deyişini Abdullah Gül adındaki zat bir kurtuluş olarak görüyor. Bunu da şimdi hiçbir yerde yayınlamak istemiyorlar. Bu Ali Özoğlunun Şifre Çözüldü adlı kitabında var. Ali Özoğlu da şu anda Ergenekon davasından tutukludur. Toplumsal haberler adlı siteyi de Ali Özoğlu kurmuştu. Sonuç olarak Yeni Osmanlıcılık bir AKP- İsrail projesidir.
Diğer söyledikleri de var. Araplar Osmanlıları severler. Diye. Bunlar had safhada bilgisizliktir.
odatv