Türk Bunun Neresinde ? / Selçuk TINAZ

Türk Bunun Neresinde ? / Selçuk TINAZ

İletigönderen Selçuk Tınaz » Cmt Kas 10, 2012 23:53

Emekli terörist Şemdin Sakık'ın "Şemdin'den Sırrı'ya mektuplar" başlığı altında Nisan 2010'da, kardeşi milletvekili Sırrı Sakık'a yazdığı şeyler, "Kürt sorunu" kalıbını hiç düşünmeden kullanan insanlarımızı şaşkına çevirdi.

"... kardeş falan değiliz, çünkü kardeşlik karındaşlıktan gelir; oysa sen ailenin hanımağasının, ben hem kölesi hem de cariyesi olan bir kadının oğluydum... Sen dayalı döşeli odada, ben tütün tarlasında doğdum... Sen envai çeşit yemekle, ben sofrada kalan kırıntılarla beslendim... Sen babanın şımarık oğlu, ben babası henüz hayatta olan bir yetimdim... Senin altında dokuzyüz bin liralık Mercedes varken, ben nişanlandığım kızla evlenmek için başlık parası bulma mücadelesi verdim... Sen ve kardeşlerin her şeyin, ben ve kardeşlerim hiçbir şeyin sahibiydik..." diye giden ve bütün Kürtçüleri yuvadan düşen kelaynaklar gibi, iki kardeş arasındaki ayazda bırakan bu müthiş mektup, bugüne kadar binbir zahmet ile ezberlenebilen ne varsa hepsini de tarumar etti.

Biz de şimdi burada bir hınzırlık yaparak, bıngıldakları iyice sallamak için diyelim ki ;

"İnsanlık, Sakıklardan 'Sırrı' olanın değil, 'Şemdin' olanın yanında durmayı gerektirir. Tabii, adamın parmağı kopmadan, iş işten geçmeden önce".

Aslında 'Sırrı' olanın sırrı da sır değil. Herkes biliyor ama, söyleyemiyor [b]çünkü Amerikalılar kızıyor[/b]. Söyleyebilmenin birinci şartı embedit olmamak. Sonra da sırasıyla zeki, akıllı, dürüst ve cesur olmak galiba.

Şu sahtekârlığa bakar mısınız ; cariyeli, köleli feodal bir ailedeki iki kardeşten biri, maraba kadrosunda dünyaya gelmesi nedeniyle ezildiği için dağa çıkıp terörist oluyor. Buna sebep olan diğeri ise, daha fazla feodal güç elde edebilmek amacıyla, dağdaki kardeşini devlete karşı bir koz olarak kullanıyor.

Biz şaşkınlar da, feodal kardeşe daha fazla güç vererek, terörist kardeşten kurtulacağımızı zannediyoruz, [b]çünkü Amerikalılar öyle söylüyor[/b].
Bu ne biçim iş böyle ?

"Parmaksız Zeki" kod adlı sayın teröristin yazdıkları çok açık. Bu mektup, Şemdin'in kayıp, kopuk parmağı.

Yani, "Kürt sorunu" denilen şeyin, seneler boyunca bir türlü yapılamayan tanımının, [b][u]TA KENDİSİ[/u][/b].

İşlediği suçlar nedeniyle kızılan, sövülen ve şimdi de Sırrı Sakık'a yazıp söyledikleri için hor görülen, aşağılanan, ruh hastalığı ile suçlanan bir terörist çıkmış ve yıllardır torbalar dolusu laf edip yazan onca gazetecinin, aydının, profesörün başaramadığı işi bir mektup ile halletmiş ise, bize de [b]"Maraba Mektubu Görüldü"[/b] demek yakışır artık.

İşte bunlar da, asıl sorunun üzerini kapatmak için kullanılan "Kürt sorunu" etiketli ırkçı örtüyü delen, [b]Kürt Kardelenler[/b].

Diyorlar ki ; [b]"SORUNUN ADI 'FEODALİZM'DİR VE SORUN ETNİK DEĞİL, SOSYAL VE BÖLGESELDİR"[/b].

"Başka bir çaremiz olsaydı, kaçakçılık yapmak zorunda kalmazdık" diyen Uludereliler de, şehit olan oğlunun cenazesinde "Türk, Kürt hepimiz insan değil miyiz ?" diye soran acılı anne de, aslında hep bunu söylemişlerdi.

Şehit annesinin, ülkemizdeki etnik ırkçılara ders veren sorusunu duyduğumda, "Evet, eskiden öyleydi" dedim.

Türkiye'deki televizyonlara ve gazetelere kimlik tanıma yutturmacasıyla, halkı etnik kimlikler üzerinden bölüp parçalama görevi verilmeden önce, gerçekten de [b]hepimiz insandık[/b].

Sonra, bazılarımız 'Kürt' oldular. Onların ne dinleri, ne mezhepleri, ne siyasi görüşleri, ne sosyal statüleri, ne de devletin karar mekanizmalarındaki mevkileri kaldı. Bütün bunlar propagandacılar tarafından büyük bir kötü niyetle gözardı ve dilardı edildi.

Hepsi de, insani özelliklerini ve kişisel vasıflarını uygulanan inkâr politikasıyla kaybettiler. Etnik bölünmeye ve feodalizme hizmet amacını taşıyan, son derece acımasız bir propaganda ile, [b]"Sadece Kürt"[/b] yapıldılar.

Bölgemizdeki her ülkede halk, önce etnik bölünmeye uğratılıyor. Sonra, her bir etnik grup dinler ve mezhepler üzerinden bir veya iki kere daha bölünüyor.

Dini kimlikleri inkâr edilen Kürtler hariç. Onlar, birinci bölünmede kalıyor ve sadece 'Kürt' oluyorlar. Böyle bir plan normal, makûl, mantıklı ve iyi niyetli olamaz. Hele, 'demokratik' , asla.

Uzun süredir, bu ülkedeki Kürtlere, sırf Kürt oldukları için çok büyük bir haksızlık yapıldığını söyleyen bir propaganda yürütülüyor.

"Kürt sorunu" ifadesini bir hipnoz sözcüğü gibi kullanarak, hepimizin bilinçaltına bu kalıbı yerleştirmeye çabalıyor, Kürtleri öfke, nefret, kin, intikam düşünceleriyle zehirlemeye, Kürt olmayan herkese de suçluluk duygusu aşılamaya uğraşıyorlar.

Aynı oyunu Ermeniler üzerinden de oynamaya çalıştıklarını hep görüyoruz.

Bu oyunun en perişan kurbanları olan Almanların hali, içler acısıdır. Yıllardır yaptıkları soykırım propagandası sayesinde Almanları, Yahudilerin her isteğini yerine getirmek zorunda olan, zavallı borçlular durumuna düşürdüler.

Pekaka terörüne karşı kullanmayalım diye bize silah vermek istemeyen NATO üyesi Almanya, İsrail'e Akdeniz'de korsanlık yapması için denizaltılar verdi. İsrail'in nükleer silahları, burnumuzun dibindeki Yunan adalarına kadar gizlice gelebilecek artık.

"Kürt sorunu" sloganıyla terörist Şemdin'e destek olanlar keşke zamanında, "Feodalizm sorunu" diyerek maraba Şemdin'e destek olabilselerdi.

Unutulmasın ki, parmağını henüz koparmamış çok sayıda insan var. Bari, onlar için geç kalınmasın.

"Şemdin'den Sırrı'ya Mektuplar"da yazılanları okuyunca insanın aklına bir soru geliyor ; [b]"Suçlayan da Kürt, suçlanan da Kürt. Eziyet gören de Kürt, eziyet eden de Kürt. Peki öyleyse, malûm propagandanın "Kürt sorunu" kalıbı ile devamlı olarak pataklamak istediği Türk, bu sorunun neresinde ?"[/b].

Galiba, şurasında ;

Bölgedeki toprak ağalığını ve aşiret düzenini oy deposu olarak gördüğü için feodal yapıya hiç dokunmayan. Bu insanlık ve çağ dışı kölelik düzenini sürdürebilmek için, Anayasa'ya bile madde sokmaya uğraşan, "yerel yönetimleri güçlendirme" yutturmacasıyla, ona dokunulmazlık kazandırmaya çalışan, siyasi partilerin kadrolarında...

Yaşadıkları bölgeye "Aman, sakın demokratikleşme" diyen feodal kurtların, etnik kuzu kılığında parti kurmalarını, 'demokratikleşme' şeklindeki kelime oyunu ile masum ve haklı göstermeye çalışan, kiralık kurnazların arasında...

Türkiye'deki siyasi sistemi, daha fazla çocuk yaptığı için kalabalık olan etnik gruba ait siyasi partinin iktidara geldiği bir "etnik seks yarışı" maskaralığına çevirmek pahasına, etnik siyasi partilerin kurulmasını ve Meclis'e girmesini destekleyen, bilgisiz, düşüncesiz veya duyarsız gamsızların arasında...

Sömürgeci devletlerin ülkemiz ve bölgemiz için yaptıkları kötü niyetli planlara bilerek veya bilmeden hizmet eden, yardımcı olan politikacılarımızın, bürokratlarımızın, bilim adamlarımızın, televizyoncularımızın, gazetecilerimizin, öğretim görevlilerimizin, aydınlarımızın ve sanatçılarımızın arasında...

Selçuk Tınaz
Kullanıcı küçük betizi
Selçuk Tınaz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 101
Kayıt: Prş Oca 12, 2012 16:16

Şu dizine dön: Selçuk TINAZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x