Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

İletigönderen Balasagun » Cum Mar 25, 2016 15:13

Türk Kültüründe Nevruz


Resim
Nevruz, Yeni Gün yeni bir yılın başlaması ve Türk'ün yeniden tarih sahnesine çıkışı, diğer adıyla “Ergenekon Bayramı”.

Özbek Lehçesi’nde: Navruz, Türkmen Lehçesi’nde: Nowruz, Kazak Lehçesi’nde: Naurız, Kırgız Lehçesi’nde: Nooruz, Azeri Lehçesi’nde: Novruz, Kırım Tatar Lehçesi’nde: Navrez. Güneydoğu Anadolu’da: Newroz, Türkiye Türkçesi’nde: Nevruz olarak geçmektedir ve buralarda “Yeni Yıl, Doğanın Uyanışı, Bahar Bayramı ve Ergenekon’dan Çıkış” olarak kutlanmaktadır.

Hun, Göktürk, Uygur, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde kültürel bir bayram olmuş ve merasimler, eğlencelerle olagelmiştir. Türk Dünyası’nın her yerinde Nevruz Bayramı yöresel bazı farklılıklar dışında, aynı anlam çerçevesinde kutlanmıştır. Nevruz, Kuzey Kıbrıs’tan Doğu Türkistan’a kadar ulusun ulu günü, yeni yıl habercisi ve bahara ulaşmak gibi anlamlar ifade eder.

Ergenekon Destanı

Ergenekon Destanı’nın başlangıcı hakkında rivayetler değişiktir. Hunların yıkılışı ile ilgili değişik kayıtlar vardır. Kimine göre en son kalan canlı veliaht bebek kolları bacakları kesilerek bırakılmış. Bu bebek bir dişi kurt tarafından kurtarılıp güvenli bir vadiye götürülerek büyütülmüş ve çoğalmışlar. Bir başka rivayet de veliaht ve karısı katliamdan kurtulmuş kaçıp güvenli bir vadide saklanıp çoğalmışlar.

Yıllar sonra kendileri ve sürüleri o kadar çoğaldılar ki buraya sığamadılar. Atalarının buraya geldiği geçidin yeri unutulmuştu. Çevredeki dağlarda geçit aradılar. Bir demirci, dağın demir kısmı eritilirse yol açılabileceğini söyledi. Demirin bulunduğu yere bir sıra odun, bir sıra kömür dizdiler ve ateşi yaktılar.

Yetmiş yere koydukları yetmiş körükle hep birden körüklediler. Demir eridi, geçebilecekleri kadar yer açıldı. Han soyundan gelen Türkler, yeniden güçlenmiş olarak eski yurtlarına döndüler. Yine rivayete göre Ergenekon’dan çıkış yolunda yine bir bozkurt yol gösterdi, rehberlik yaptı. Ergenekon’dan çıktıkları gün olan 21 Mart’ta her yıl bayram yaptılar. Bu bayramda bir demir parçasını kızdırdılar, demir kıpkırmızı olunca önce Hakan, daha sonra beyler, demiri örsün üstüne koyarak dövdüler. Bugün hem özgürlük hem de bahar bayramı olarak hâlâ kutlanmaktadır. Türk tarihinde “at, demir ve kurt”un yeri çok önemlidir.

Güneydoğuya ilk Hun akınları sırasında göç etmiş ve kırsal alana yerleşmiş ve zamanla komşu kavimlerle etkileşen boylar Nevruz’un Demirci Kawa Efsanesi’ne dayandığına inanırlar. Mitolojideki Demirci Kawa Efsanesi ile Ergenekon Destanı birbirine çok benzemektedir. Bir soyun yok olmadan kurtulması, “demirci, demir, çekiç, ateş” her ikisinde de bulunmaktadır.

Nevrûz-nâme

Kaynaklara göre bu kural ve kaideler şöyledir; nevrûz-nâme adı verilen koşak ve beyitler hazırlanır. Nevruzun olduğu gün halk, ibadethanelere, camîlere, mescit, tekke veya pazar yerlerine toplanırlar. Buralarda dans gösterileri, çeşitli eğlenceler, oyunlar oynanır. Şair ve koşakcılar aralarında atışırlar. Bu topluluk münasebetiyle gençler şiir yoluyla birbirleriyle muhabbet ederek; kendilerini açarlar. Okuyan çocuklar nevruz şarkısı söylerler. Öğrenciler ağaçlara yazılan nevrûznâmeleri taşıyarak birbirleriyle değiştirirler. Bu sayede ilme teşvik edilmiş olunur. Halktan para toplayarak kazanlar kaynatılır. Zengin aileler kendi yaptıkları yemekleri merasim alanına getirirler.

Nevruz, Türklerin İslamiyet’i kabulünden çok daha gerilere uzanır.

Kaşgarlı Mahmud da Divan-i Lugati-t Türk’te Türklerde yıl başlangıcının Nevruz olduğunu belirtir.

Nevruz öncelikle insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygıyı pekiştirme, dargınlıkları unutturma, birlik ve beraberliğin birlikte yaşama isteğinin güçlenmesi, dayanışmayı sağlama, geleneklerin ve göreneklerin, inançların sergilendi bir bayram, bolluk ve bereketin simgesi, barış ortamının evrensel boyutta geliştirilmesi, takvim ihtiyacını karşılayan gerekli bir kültür öğesidir. Türk Dünyası’nın ve bütün okuyucularımızın Nevruz Bayramı kutlu olsun.

Sorulara cevaplar

Sevgili Yeniçağ Gazetesi okuyucuları; daha ilk yazımda, bana sorular sorarak sevindirdiniz. Kiminiz beni medyada tekrar gördüğü için memnun oldu. Kiminiz kutladı, kiminiz de tenkit etti. Ben dilci değilim. “Dikkatli olalım” dediğim kelimeler, uzmanlık alanımla ilgili olan yanlışları kapsıyor. Dil konusunda pekçok uzmanımız var. Bunlardan biri de gazetemizin yazarları arasında bulunan Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Bey’dir. Kendisi bu konuda iyi bir uzmandır. Dil konusunda yönelteceğiniz soruları, sanırım cevapsız bırakmaz. “Sorularınızı beklerim” derken, yazılarımdaki gündemi ona göre düzenlemeyi düşünmüştüm. Gelen sorulardan beni ilgilendiren ikisi “İslam öncesi Türk toplumunda kadının yeri” ve “Türkistan’dan Anadolu’ya yapılan göçler ve yerleşim bölgeleri” hakkında. Bu konulara, bir veya iki hafta uzun uzun yer vereceğim. Sayın Selma Selçuk ve Sayın Meşkure Yılmaz haberleşelim. Sizlere yardımcı olabilirsem ne mutlu bana.


Gülçin ÇANDARLIOĞLU, 24 Mart 2016
gulcincandarlioglu@yenicaggazetesi.com.tr
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

İletigönderen Aytigin Ata » Cmt Mar 26, 2016 10:28

'


PROTESTO EDiYORUM





Resim Yakutistan'da 'YENi-GÜN' Töreni



TÜRK-TURAN Dünyası'nın en eski, en kutsal, en milli Töresini yabancı bir dilde (''Nouroz'') adlandırmak, Dilimize ve Töremize yapılan en adi ihanetlerden birisidir!

Oysa Balkanlar'dan Yakutistan'a kadar Türk lehçelerinde ''YENi GÜN'', ''DOKUZ MART'' ve/ya ''ERGENEKON'' (ERKEN GÜN) (...) Töre(ni)miz'in kırk'tan (40) fazla ünvanı vardır!

''Durmak yok, Türk'ü ve Türk'ün kutsal evrensel Dil'ini sistematikçe kürtleştirmeye, farslaştırmaya, araplaştırmaya devam!''
En son Aytigin Ata tarafından Cmt Mar 26, 2016 12:32 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
'


'

Kullanıcı küçük betizi
Aytigin Ata
Üye
Üye
 
İletiler: 107
Kayıt: Pzt Oca 18, 2016 4:37
Konum: UK URUM KUN

Re: Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

İletigönderen Feza Tiryaki » Cmt Mar 26, 2016 11:48

Aşağıdaki ileti Yeniçağ gazetesindeki yazar adresine gönderilmiştir:
gulcincandarlioglu@yenicaggazetesi.com.tr
Gülçin Candarlıoğlu’na,
24 Mart 2016 günlü Yeniçağ gazetesindeki yazınızın başında şöyle diyorsunuz:
"Özbek Lehçesi'nde: Navruz, Türkmen Lehçesi'nde: Nowruz, Kazak Lehçesi'nde: Naurız, Kırgız Lehçesi'nde: Nooruz, Azeri Lehçesi'nde: Novruz, Kırım Tatar Lehçesi'nde: Navrez. Güneydoğu Anadolu'da: Newroz, Türkiye Türkçesi'nde: Nevruz olarak geçmektedir ve buralarda "Yeni Yıl, Doğanın Uyanışı, Bahar Bayramı ve Ergenekon'dan Çıkış" olarak kutlanmaktadır."

Burada, bilmeden olmalı, katmerli bölücülük yapılmış. Hem bölgeyi Türkiye’den ayırmışsınız, hem de ülkemizde bir dil yaratmışsınız! Olmayan bir dilden Türkçede olmayan bir harfle söz yazıyorsunuz, yani ülkemizde bir başka dil varmış gibi bir algı oluşturuyorsunuz, bölücü çeteyi sevindiriyorsunuz. "Kürtçe" diye bir dil olsa yanmazdık, Kırmanç ağzında, Zazacada ne bileyim buna benzer ağızlarda bu bayrama böyle deniyor deseydiniz, hani illa bir şey diyecekseniz, bölücüleri, açılımcı iktidarı hoşnut etmek için... Sizi buna zorlayan varsa... Gün, bölücü eli kanlıların günüyse... Zaten “Kürtçe” diye bir dil olmadığını, bunun kaç tür birbirini anlamayan ağzın ortak adı olduğunu, bölücülük için uydurulduğunu bilmez olamazsınız... Bir de, orada “Yeni Gün” ün o olmayan dille yazımında yaptığınız yanlış size yakışmamış. Nedir oradaki “w” sesi? O “çiftve”nin orda ne aradığını bir anlasaydık? “Çiftve (w) Türkçedeki “v” gibi okunmuyor mu İngilizcede, Almancada, Fransızcada da bir kaç kabile ağzında mı başka okunur olmuş? Bölücülerin dolduruşuna mı gelinmiş? Söyleyiniz, "W"nin okunuşu "v" ile aynı değil mi? O halde neden “Çiftve”li yazım?
Yazınızdaki o bölücü ifadeyi (Türkiye ile Güneydoğu Anadolu ayrımı) çıkaracağınızı, bu sözü de Türkçedeki yazılışıyla yazacağınızı umut ederiz, çevremdeki çok kişinin sözcüsü olarak bu satırları yazıyorum. Selamlar...
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1011
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Re: Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

İletigönderen Aytigin Ata » Cmt Mar 26, 2016 12:24

'

Yine mi Siz ??! :wink:


Feza Tiryaki yazdı: (...) bu sözü de Türkçedeki yazılışıyla (''Nevruz''?) yazacağınızı umut ederiz, çevremdeki çok kişinin sözcüsü olarak bu satırları yazıyorum.



Bu sözün ''nevruz'' olarak yazılmasını diliyorsanız, ozaman sizi de, çevrenizdeki birçok kişiyi de protesto ediyorum, değerli Feza han'ım!

Hiç önemi yok, ister ''V'' ile, ister ''W'' ile, bu kelime TÜRKÇE'den silinmelidir ve yasak edilmelidir, söyleyene ve/ya yazana AĞIR CEZA verilmelidir - okadar!

(Ciddiyim :twisted: )
'


'

Kullanıcı küçük betizi
Aytigin Ata
Üye
Üye
 
İletiler: 107
Kayıt: Pzt Oca 18, 2016 4:37
Konum: UK URUM KUN

Re: Türk Kültüründe Nevruz / Gülçin ÇANDARLIOĞLU

İletigönderen B.Ergenekon » Cmt Mar 26, 2016 18:36

G.Çandarlıoğlu'nun anılan yazısı Yeniçağ gibi bir gazeteye de hiç yakışmamış.Gazete de farkında olmalıki yazarın o yazısı ve diğer yazıları siteden kaldırılmış.
Feza hanıma teşekkürler duyarlılığı için.
Kullanıcı küçük betizi
B.Ergenekon
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Çrş Kas 04, 2015 12:05


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x