Türkçülük

Tartışma Alanı

İletigönderen sessiz sedasız » Çrş May 27, 2009 14:40

Milliyetçi yazdı:Kurtuluş Savaşında Çanakkalede v.b yerlerde bile bile ölüme gidenler.Kendi cenaze namazını kılıpta ölüme gidenler ne için kimin için ölüme gitti allah için dimi


arkadaş bu millet zaten Allah Allah diyerek uyutuldu.ne vatan sevgisinin ne de millet duygusunun gelişmesine izin verilmedi.ve bu duygular Osmanlıda ümmet bilinci ile köreltildi.dolayısı ile bu duyguyla köreltilip o hallere düşürülmüş ve neticesinde işgal edilmiş Türk milleti vatan, millet tanımlarının bilincine vararak, ölüme namusları, bağımsızlıkları, toprakları için gitti.din ve Allah sevgisi bu davada itici güç olmuştur ve bunu inkar edenin ayrı bir kastı vardır ama bu etki cephede ölüme gidenlerin, gitmelerinde ki asıl sebebi değiştirmemelidir, farklıymış gibi gösterilmesi için malzeme edilmemelidir.

Milliyetçi yazdı:Allah İslamiyet sancağını taşıma görevini bize vermiştir.
Müslüman olmayan Attila'nın da dediği bizler Tanrı'nın kırbacıyız.Allah yoldan çıkanları bizimle cezalandırır.
Bende diyorumki biz Allah'ın askerleriyiz


ben anlamadım sana ve senin gibi düşünenlere bu görevi kim verdi.benim bildiğim Allah en son Hz.Muhammed ile irtibata geçti.bizim haberimiz olmadan vahiyle size de mi böyle bir görev mi verdi ?

Milliyetçi yazdı: Atatürk'ü dinsizmiş gibi lanse etmeye çalısmayın


burdaki hiç kimse Atatürk'ü dinsiz gösterme çabasında değildir.burdaki herkes,bu ülkede ki, Atatürk dahil hiç kimsenin dini hakkında yorum yapmayan, yargıda bulunmayan ve sadece kendilerini ilgilendirenin kendi inançları olduğu bilincinde olan ender insanlardır.burda, özellikle bu konuda daha ön yargısız yaklaşman gerekiyor milliyetçi kardeşim...
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

İletigönderen maydonos » Çrş May 27, 2009 14:53

Milliyetci(milliyetsiz, yobaz); Ataturk dinsiz diyen kim :?: Ne kadar anlamasi kit bir insan ve yobaz bir beynin var, asil ruhsuz sizin gibi olmayanlara saldiran ajite eden beyinlerdir. Bu yonunle seni hic ahlakli bulmadim. Ayrimci fundamantalistin tekisin. Seninle muatab olmak hata, gerici yobaz tayfasi. Son yaptigin mimik ise bir provakator oldugunun acik gostergesi..

Not:gecen gunki hararetli gazeteci atismasinda vakit gazetesi yazari aynen sunu diyordu" dusmanla turban icin savastik"
sende ayni zihniyetin degisik versiyonusun. once oku bilgilen sonra yaz buraya.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Kemalisturk » Çrş May 27, 2009 16:08

Ram, Medeni Bilgiler'deki ilgili satırları paylaşmaktaki maksadım "İslâmiyet bizi asimile olmaktan kurtardı" önermesine bir cevap verebilmekti. Maksadım Ata'nın dinsiz olduğunu ifade etmek değil. Kendi kanaatimce, Ata'nın dindar veya dinsiz olduğunu iddia etmek son derece gülünç duruma düşmekten başka bir şey değildir. O'nun dine bakışını en iyi ve tek bilen kişi gene kendisidir. Mustafa Kemal haricinde kimse bu mevzuda %100 doğru konuştuğunu iddia edemez. Mustafa Kemal'in de her iki konuma da çekilebilecek demeçleri olduğundan bu mevzu bir muammadan başka bir şey değildir. Ancak burada ortaya çıkan gerçek şudur ki; insanları değerlendirmenin ölçütü asla onların dini inançları olamaz. Önemli olan bunu kavrayabilmektir.

Şunu ifade etmeden geçemeyeceğim: Evet, İslâmiyet Grek-Hristiyan kültürünün asimilasyonundan kurtarmış olabilir bu milleti. Ama Arap kültürel emperyalizminin de kucağına atmıştır. Bu asla göz ardı edilmemeli.

Arkadaşın yeni iletisine gelince;

-Ne tuhaf ki, bir önceki iletide Müslüman olmadığı için ceset ilân edilenler arasında yer alan Hun İmparatoru Attilla bu sefer kendi fikirlerini müdafaa etmede bir araç olmuş arkadaşın.

-Osmanlı'nın bir ırk olduğunu iddia etme hatasına düşmüş ne yazık ki.

-"Seyit Onbaşı Müslüman olmasa o mermiyi kaldıramazdı" diyerek ihtimâle dayalı olguların tahlilini de yapmış (Nasıl yapılıyorsa?)

-"Atatürk Gagavuzları sevmezdi" gibi anlamsız bir söz belirtmiş. Oysaki, Necip Hablemitoğlu'nun Gagavuz Türkleri ile ilgili çalışmalarına göz atsa idi; Aslında tam tersi olduğunu çok net anlardı.

-Curcan ve Talkan katliamlarından bilhaber olduğundan olsa gerek; İslâmiyet'in güle oynaya kabul edildiğini iddia etmiş.

Bu hatalardan dolayı önyargılara varmak çok doğal. Dilerim bu önyargılardan kurtulursun milliyetçi rumuzlu kardeşim...
"İdare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamaz."
Kullanıcı küçük betizi
Kemalisturk
Üye
Üye
 
İletiler: 4
Kayıt: Sal May 26, 2009 16:58

İletigönderen sessiz sedasız » Çrş May 27, 2009 16:45

açıkçası Kemalisturk'un bahsettiği Curcan ve Talkan katliamlarından bende bi haberdim.baktım biraz ve aşağıdaki metni buldum ve benim gibi bilmeyenlerinde okuması için paylaşmak istedim...

Aşağıdaki bilgilerin tamamı İslami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitapçı gibi İslami tarihçi ve yazarlardan alınarak düzenlenmiştir.
Türklerin kılıç zoruyla Müslümanlaştırılmaları ile ilgili 670’li tarihlere dayanan bilgiler maalesef okullarda bizlere hiçbir zaman verilmemiş, verilen bilgiler ise, Türklerin Müslümanlığa geçişleri kendi istekleri ile olmuş gibi gösterilerek, 740’lara kadar ki tarih atlanarak verilmiştir.

İslam''ın Türklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili 670’lerden başlayarak 740’lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatılmamasının nedenlerini, bu kısa tarihi öğrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir. Şimdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalım..

1. TARİHİN EN AŞAĞILIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİ - TALKAN KATLİAMI

Buhara’da olanlar diğer Türk Beyliklerinde de etkilerini gösterir.. Aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden korkmaktadırlar.. Sogd meliki Neyzek Tarhan şehrinin yıkıma uğramaması için Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır.. Bu anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır.. Ancak bu tarafsız kalmalar ve Türklerin birleşememeleri Arapların işlerini kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan etmişlerdir.. İlk olarak saldırıya uğrayan Kibac Hatun’a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler aynı akibete uğramışlardır.. Bu olaylarda Türklerin belli bir şekilde organize olamamaları da onların Araplar tarafından istila edilmelerini kolaylaştırmıştır.. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada hatalı olduğunu ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir güvence getirmeyeceği gibi diğer Türk Beylerine de ihanet etmiş olacağını anlar.. Tohoristan’a dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve onları ortak bir direnişe girmeleri için uyarmaya çalışır.. İlk olumlu yanıt Talkan meliki Sehrek’den gelir..Tarhan’ın planlarını öğrenen Kuteybe, buna karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan şehrine doğru yürür.. O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri meliki Sehrek, Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder.. Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler.. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür.. Kuteybe bu katliamı diğer beyliklere ibret olması için yapar.. Kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar.. Bu yolun 4 fersah ( 24 Km.) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur.. Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir.. Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır.. bütün bunlar hep İslam adına yapılmıştır..
Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer.. erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alıkoyar.. Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar.. Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar.. Daha sonra Faryab’a yönelir ve Faryab’ın teslim olmasını ister.. Faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar.. Erkekleri dövüşerek ölürler.. Bütün şehir yakılır.. Araplar bu şehre yakılmış şehir anlamında Muhtereka derler.. Kuteybe, Faryab’dan sonra, Tarhan’ın çekildiği kale Bazgis’i kuşatır.. 2 ay süreyle devamlı olarak buraya saldırır fakat bir sonuç elde edemez.. Bu arada kış yaklaşır..Kuteybe’nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir.. Her iki tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür.. Kuteybe son olarak bir hileye baş vurur.. Tarhan’ın yanına Muhammed bin Selim adındaki adamını gönderir.. Muhammed ibni Selim Tarhan’ın teslim olması durumunda kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir.. Kalenin açlık içinde olmasından dolayı Tarhan’ın Kuteybe’nin teklifini kabul etmesinden başka yapılacak bir şeyi yoktur.. Komutanları ile görüşüp teklifi kabul ederler.. Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar.. Tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, etrafı hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur..Kuteybe bu arada Tarhan’ı hemen öldürmez.. Haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar.. Haccac Tarhan için, “ O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der.. Kuteybe önce Tarhan’ın iki oğlunu, Tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür.. Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan’ın ve halkın gözü önünde kestirir.. Tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür.. Bütün kesilen başlar Haccac’a gönderilir.

Tarhan’ın öldürülmesinden sonra, Kuteybe, Aral Gölü’nün altında bulunan Harzem bölgesine yürür.. Harzem’de Caygan ile Havarizat arasında taht kavgası vardır.. Kuteybe Caygan’la işbirliği yapar.. Önce Havarizat ile etrafındakileri öldürtür.. Arkasından Camhud melikini yenerek 4000 civarında esir alırlar.. Ancak, daha sonra bunlar Kuteybe’nin emri üzerine öldürülürler..

Bu olay, Ziya Kitapçı''nın, İslam Tarihi ve Türkler adlı kitabında aynen şöyle anlatılır ;
Bu harblerden birinde, et-Taberi''nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında Abdurrahman b. Müslim, Kuteybe''ye, 4000 esirle gelmişti. Kuteybe, Abdurrahman''ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi. Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu Türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir. Cebbar, zorba, insafsız Arap komutanının etrafının bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu harblerde öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu. Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır,

”Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız.

Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler.”

Harzem’de ayaklanan halk, Kuteybe ile işbirliği yaptığı için Caygan’ı öldürür..Bunun üzerine, Kuteybe bütün Harzem’i yakıp yıkar, halkı kılıçtan geçirir.. Harzemli ünlü Türk bilgini, Biruni Harzem’deki uygarlığın yok edilişini şu şekilde anlatır.. “Kuteybe, her çareye baş vurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, geleneklerini koruyanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylece herşey karanlıklara gömüldü.. İslam Harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi hakkında bilinenleri artık öğrenme olanağı bırakmadı..Harzem’i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürür..Semerkant meliki Gurek üzerine gelen Müslümanlara karşı diğer Türk Beyliklerinden yardım ister.. Taşkent ve Fergane’den yardım gönderir, fakat gelen birlikler yolda Kuteybe’nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirler..Semerkant, kuşatılır.. Araplar mancınık ateşi ile saldırırlar.. Daha fazla dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır..Bu anlaşmaya göre,

1.Semerkant Araplara her sene 2.200.000 altın ödeyecektir..
2.Bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 Türk gencini esir olarak verecektir..
3.Şehirde Cami yapılacaktır..
4.Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır..
5.Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim edilecektir..

Daha sonra Kuteybe, altından yapılan putları erittirerek alır ve Merv’e geri döner.. Dönerken kardeşi Abdurrahman bin Muslim’i Semerkant’ın başına vali olarak bırakır..
Kuteybe’nin Merv’e dönüşünden sonra, Türkler kendi aralarında işgalci Müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar.. Zaman zaman Ceyhun ırmağını geçerek Araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler.. Haccac Kuteybe’ye Taşkent ve Fergana’yi işgal etmesi talimatını verir.. Kuteybe Taşkent’e gider fakat başarılı olamaz.. Bu arada Haccac ölür. Halife Velid, Kuteybe’ye Türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler.. Kuteybe bu sefer Kasgar’a doğru yola çıkar.. Tam Kasgar’ı kuşatacakken Halife Velid ölür, yerine Süleyman ibni Abdülmelik halife olur.. Bu yeni Halife ile arası hiç iyi olmayan Kuteybe Kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi komutanları tarafından 11 yakını ile birlikte 716 senesinde kafası kesilerek öldürülür.. Çünkü Kuteybe’nin komutanları Halifeye karşı gelmek istememişlerdir..



Taberi Anlatımları

Aşağıdaki pasajlar doğrudan Taberinin anlatımından alınmıştır.

Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)

Her kim Türk’lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. İmdi müslümanlar bir bir Türk’lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar.Ve Türk’leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübaleğa ile mal ve ganimet alıp yine dönüp Merv’e geldiler.

Yaz gelince Kuteybe Horasan şehirlerine nameler gönderip asker topladı. Sonra göçüp Talkan’a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle müttefik idi. Kuteybe’nin geldiğini işitince kaçtı. Kuteybe Talkan’a girdiği vakit hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler. Ne kadar kırabilirlerse kıralar. Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada hesapsız adam öldürdü.

Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd’e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)

Kuteybe dedi: - Vallahi eğer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )
Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol ve biri Osman’dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler.hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccac’a gönderdiler.(Syf-347)
Kuteybe deve palanı demek olur.(Syf-351)
.......


Bu 70 yıl süren Türk-arap savaşlarının en önemli noktaları ve sonuçları ;

1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.
2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.
4- Tüm zenginlikler , tarihi eserler yokedilmiş , yakılmış , yıkılmıştır.
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan Katliamında" 40.000 Türkün kesilerek
24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır.( Tarihte örneği çok azdır.)
6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları
kesilmiş , nehrin suyu kıpkızıl olmuş , cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş ,
"Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.

8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.
10-Bu tarihi gerçekler "islam etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte , bahsedilmemektedir.
Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir. Bundan da Araplar nasiplenmektedir



Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

İletigönderen Ram » Çrş May 27, 2009 17:17

Kemalisturk yazdı:Ram, Medeni Bilgiler'deki ilgili satırları paylaşmaktaki maksadım "İslâmiyet bizi asimile olmaktan kurtardı" önermesine bir cevap verebilmekti. Maksadım Ata'nın dinsiz olduğunu ifade etmek değil. Kendi kanaatimce, Ata'nın dindar veya dinsiz olduğunu iddia etmek son derece gülünç duruma düşmekten başka bir şey değildir. O'nun dine bakışını en iyi ve tek bilen kişi gene kendisidir. Mustafa Kemal haricinde kimse bu mevzuda %100 doğru konuştuğunu iddia edemez. Mustafa Kemal'in de her iki konuma da çekilebilecek demeçleri olduğundan bu mevzu bir muammadan başka bir şey değildir. Ancak burada ortaya çıkan gerçek şudur ki; insanları değerlendirmenin ölçütü asla onların dini inançları olamaz. Önemli olan bunu kavrayabilmektir.


Yazdıklarına katılıyorum. Aslında açıkladığın iyi olmuş, fakat benim "ilgisiz" ön adlı ikinci iletim genel bir iletiydi. İşte görülüyor, "din düşmanı gibi göstermeyin" diyor bir densiz. İlkinde ise "inançsızım" kelimesinin ağır olduğunu düşündüğümden, asıl denmek isteneni belirtmek istedim.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen türkpaşaoğlu » Çrş May 27, 2009 18:11

Kurallara uygun yazın.
Kullanıcı küçük betizi
türkpaşaoğlu
Üye
Üye
 
İletiler: 96
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 11:53

İletigönderen alpbilgekagan » Çrş May 27, 2009 22:30

Değerli dostlar, konumuza gösterdiğiniz ilgi ve gerçeğe ulaşmak yönündeki tartışlarımınız çok olumlu. Ancak lütfen sertliği bir kenara bırakalım. Hepimiz bu Türk çocuğuyuz. Hepimiz vatanımızın ve milletimizin bekası için uğraşıyoruz. Değişik düşüncelerimiz olabilir. Bunları konuşurken kırıcı olmak sizlere yakışmıyor. Hele mesele Türkçülük ise yüreğimizden gelen sesle konuşalım...
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
alpbilgekagan
Üye
Üye
 
İletiler: 81
Kayıt: Pzr Mar 16, 2008 17:22
Konum: Gaziantep

İletigönderen Milliyetçi » Çrş May 27, 2009 23:23

Ram, Bana konusmayı öğreticene kendi konuşmalarına dikkat et :wink:

Site sahibisin Ülke sahibi değil Öyle herkeze yüksekten bakma.

Zaten benim müslüman olmayanların arasında işim olmaz.

Osmanlı'nın ırk oldunu söyleyen kim Biz Türkler'in üstün ırk olmamızı Osmanlı devleti en güzel şekilde göstermiştir demek analamında yazdığım

ama senin anlama kapasiten yoksa bana pok atma bi şeyi okurken 2 kere oku belki o zaman biraz bişeyler anlarsın :wink:

Benim sizden öğrencek bişeyim yok ama sizin benden öğreneceğiniz çok şey vardı en azından bu dünyaya gelme sebebinizi öğretecektiniz size doğru yolu islamiyeti öğretecektim :wink:
Kullanıcı küçük betizi
Milliyetçi
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Sal May 26, 2009 22:45
Konum: İstanbul

İletigönderen Türk-Kan » Çrş May 27, 2009 23:30

Bir peygamber böcegimiz eksikti. :) Geldigi cukura gönderilidi.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen AlpereN » Çrş May 27, 2009 23:31

Milliyetçi yazdı:Ram, Bana konusmayı öğreticene kendi konuşmalarına dikkat et :wink:

Site sahibisin Ülke sahibi değil Öyle herkeze yüksekten bakma.

Zaten benim müslüman olmayanların arasında işim olmaz.

Osmanlı'nın ırk oldunu söyleyen kim Biz Türkler'in üstün ırk olmamızı Osmanlı devleti en güzel şekilde göstermiştir demek analamında yazdığım

ama senin anlama kapasiten yoksa bana pok atma bi şeyi okurken 2 kere oku belki o zaman biraz bişeyler anlarsın :wink:

Benim sizden öğrencek bişeyim yok ama sizin benden öğreneceğiniz çok şey vardı en azından bu dünyaya gelme sebebinizi öğretecektiniz size doğru yolu islamiyeti öğretecektim :wink:


Biz İnsan olan herkese kapımızı açarız.İnsanları Müslüman,Dinsiz, Kürt veya başka bir ırktan olduğu için ayırmayız.

ikincisi ise bana hayatta var olma sebebimi kimse öğretemez, ancak varlık sebebimi kendim arar, bulurum.Tepeden inme hurafeleri din diye sorgulamadan almam.Akıl ve Mantığa aykırı herşeyi reddederim.Burda kimseye İslamı öğretecek bilgi seviyesinde değilsin, burda gördüğün kimse boş insanlar değildir.Klasik cami bilgileri ile bize Müslümanlık öğretmeye kalkma o yoldan ben geçeli 10 yıldan fazla oldu.Ayrıca herşeyden önce İnsanların inancına saygı göstermen gerekirdi.Bunu bile yapmadın.
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen maydonos » Prş May 28, 2009 0:26

Milliyetci,

Bize din bilgisi dersi verecekmis.

Osmanlidan once ustun bir irk degilmisiz de Osmanli ile bunu kanitlamisiz.

Zaten Musluman olmayanlarin arasinda olamazmis.

Eger ulke sahibi olursan Ram herkese yuksekten bakabilme hakkin varmis.

Birde posta koymus bana okuma yazma ogretme Ram..

En guzelini Turkkan yazmis "peygamber bocegi"

:kikirik:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

konuya eleştiri

İletigönderen efodi » Prş May 28, 2009 8:34

öncelikle şu yaşadığımız süreç içersinde milli duygu ve hislerimizin köreltilmeye çalışıldığı, bu değerlerimizin yerini ümmetçiliğin ve, açılım adı altında kürtlüğün kültürel değerlerinin topluma empoze edilmeye çalışıldığı gerçektir. özellikle medya organlarının (başta türk devletinin öz kurumu trt olmak üzere) yayınlarında bu aleni şekilde bellidir artık. daha bi kaç sene evveline kadar ahmet kayanın kürtçe şarkı seslendireceğini söylediğinde aldığı tepkiyi hatırlatmak isterim. şimdi ise herkes televizyonda kürtçe şarkı söylüyor.sadece o kültüre ait kanal türkiyenin resmi kurumu trt de yayın yapıyor, ne olduğu anlaşılamayan bir açılımdan bahsediliyor. pkk nın dtp ye evrimleşmiş partisindekilerin konuşmaları haddi aşıyor , devleti tehdite kadar varıyor, terör örgütünün bombalama eylemlerinin, aslında ergenekon diye uydurulan örgütün üyeleri, kuvayı milliyeci kesimler tarafından yaptırıldığı iddia ediliyor. kuzey ırakta kürdistanın kurulmasına karşı son derece hassas davranan türkiye, şu anda ırakı, amerikan- kürt koalisyonun yönetmesine ses etmiyor. talabaniyi , barzaniyi , karayılan ı muhattap alıyor. hem de en üst kademesiyle. olmayan darbe planları kurgulanıp ulusalcı kesimler suçlanıp, tutuklanıp, sindirilerek etkisizleştiriliyor ve karşı devrimin yolu sistemli bir biçimde açılıyor. bence bu saatten sonra yapılacak şey, turancılık zihniyetinden vazgeçerek, tüm türkiye vatandaşlarına milli değerleri tekrar kazandırmak için faaliyete geçmektir. ümmetçi ve islamcı zihniyeti kökten yok edip, yerine milli değerleine bağlı bilinçli bir toplum kurulması sürecinde görev almaktır. ilk iş olarak piyon akp yi gönderip, yaratmış olduğu yıkımı tamire başlamalı. unutmayalım türkiye de sadece türk yaşamıyor. türke türk demenin anlamı yoktur. esası türk olmayana Atamızın ne mutlu türküm diyene sözünü benimsetebilmektir.
Kullanıcı küçük betizi
efodi
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Pzt Oca 12, 2009 9:16

İletigönderen özgürtürk » Prş May 28, 2009 9:05

, Gagavuz Türkleri ve Yakut Türkleri demişsin
1.si Biz osmanlılar gibi nelerini gördün hangi destanlarını gördün.İslamiyeti benimsemeyen bir sürü millet var normal yaşayan o türklerde onlardan birileri ruhlarını kaybetmişler.
Bilirsinizki bizlerin islamiyeti kabul etmeden öncede islamiyete çok yakın inanış şekli olan gök tanrı inancını yaşıyorduk.Bu yüzden islamiyeti kabul edişimiz hızlı ve kolay olmustur.Hesab edin işte üstün ırklımızı islamiyet gelmeden bizimkiler doğru bir şekilde allaha inanıyorlardı.
2.si Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kurduğunda Ülkemize gelmek isteyen Gagavuz ve yakut Türklerini almamıştır.Sırp Müslümanları yani boşnakları v.s farklı ırktan müslümanları almıştır :wink:

Atatürkü dinsizmiş gibi lanse etmeye çalısmayın :wink:


Şimdi benim yazdıklarımdan nasıl oluyor da Atatürkü dinsiz gösterme gayreti çıkartıyorsunuz anlamadım?
Diğer yandan Atatürkün yurdumuza gelmek isteyen Gagavuz Türklerini almadığı da nerden çıktı? Bahsettiğim Sevgi Erenerol ve dedesi 1.Papa Eftim (aynı zamanda doğal olarak rahmetli babası da) Gagavuz Türküdür ve Kurtuluş Savaşında diğer Patrikhaneler gibi bize ihanet etmeyip tam tersine büyük kahramanlıklar göstermiş ve bizzat Atatürkün elinden İstiklal Madalyası almıştır. Lütfen tarih okumadan tarih yorumu yapmayalım!

Bu tür davranış Fetto-liboşların genel adetidir, işlerine gelen kişiliklere tamamen palavra kahramanlık hikayeleri uydururken işlerine gelmeyenlere her türlü iftirayı atarlar

Bence milliyetçilikle, ümmetçiliği birbirine karıştırmışsınız dimağınızda! Türklük, açık ve net bir biçimde ve herhangi bir tartışmaya mahal bırakmayacak kadar TÜRKLÜK tür.. Oğuz Kağan da Türktü, Ata Korkut da, ama hiçbiri Müslüman değildi! İslamiyet, Türklüğün doğuşundan 4000 yıl sonra ortaya çıkmıştır, bu durumda 5000 yıllık Türk tarihini ve kahramanlık destanlarını yok mu sayalım? Şamanizm ne zamandan beri İslama yakın oldu? Şamanizm hakkında herhangi bir inceleme yaptınız mı yoksa ilkokul tarih kitaplarından aldığınız uydurma bilgilerle mi bu kanaate vardınız?

Evet soruyorum; İslam olmayan atalarımızın Türklüğünü ya da kahramanlığını mı sorguluyorsunuz?
Kullanıcı küçük betizi
özgürtürk
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Mar 31, 2009 15:19

Önceki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x