Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Başbakan Erdoğan'a verdiği teminat doğrultusunda Akdeniz Birliği sürecine katılacağını söyledi.

Babacan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Brüksel'e hareketinden önce Esenoboğa Havalimanında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Babacan, Brüksel'deki temaslarının ardından "Barcelona Süreci Akdeniz İçin Birlik" toplantılarına katılmak üzere Paris'e geçeceğini belirtti. Paris'te yarın bazı ikili görüşmelerde bulunduktan sonra, ertesi gün Akdeniz İçin Birlik Dışişleri Bakanları toplantısına katılacağını, aynı gün öğleden sonra da zirve düzenleneceğini kaydetti.

Akdeniz İçin Birlik toplantısında öncelikle bu sürecin temel yapılarını, amaçlarını ve çalışma yöntemlerini ele alacaklarını kaydeden Babacan, aynı zamanda bunun temel amacı olan Akdeniz'de barış, istikrar ve refahın geliştirilmesi ve işbirliğinin artırılması amacıyla somut projelerin hayata geçirilmesiyle ilgili kararlar alacaklarını bildirdi.

Babacan, şunları söyledi: "Bu projelerden bazı örnekler vermek gerekirse, Akdeniz'de kirliliğin önlenmesi, deniz ve kara otoyolları, sivil savunma, alternatif enerji kaynakları, Akdeniz'de güneş enerjisi, yüksek öğrenim ve araştırma, Avrupa Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz iş geliştirme gibi projeler gündemde, bunların değerlendirmesi önümüzdeki dönemde yapılacak. Biliyorsunuz, Akdeniz İçin Birlik, Barcelona sürecinin yeni bir aşaması olarak değerlendiriliyor. Barcelona sürecine dahil olmayan 4 ülke artık bu sürece katılmış olacak, pazar günü yapacağımız bakanlar toplantısında bunun kararını almış olacağız. Bu 4 ülke Bosna Hersek, Hırvatistan, Karadağ ve Monaco."

Türkiye'nin Akdeniz'in en büyük ülkelerinden biri olduğuna dikkati çeken Babacan, Akdeniz'deki stratejik konumu ve bölge ülkeleriyle olan tarihi ve kültürel bağlarının, Türkiye'nin gelecek dönemde Akdeniz'deki oluşumların başarıya ulaşmasına özlü katkılarda bulunmasına destek verecek çok önemli unsurlar olduğunu, Türkiye'nin ayrıca Akdeniz'e en uzun kıyısı bulunan ülke olduğunu belirtti.

SARKOZY'DEN ERDOĞAN'A TEMİNAT
Babacan, bu sürecin Türkiye'nin AB sürecine alternatif olmayacak bir süreç olacağının tüm belgeler üzerinde kesinleştikten sonra ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a telefonda ayrıca sözlü olarak da verdiği teminat sonucunda bu sürece katılmaya karar verdiklerini söyledi. Fikir ilk ortaya atıldığı dönemde hedeflenenle bugün gelinen nokta arasında büyük farklar bulunduğuna dikkati çeken Babacan, bunun, projelerden oluşan, AB kaynaklarının kullanıldığı, ancak Akdeniz'e kıyısı olan diğer tüm ülkelerin de işin içine katıldığı bir süreç olduğunu anlattı. Babacan, programlarının pazar akşamı tamamlanacağını ve daha sonra Başbakan Erdoğan ile birlikte Türkiye'ye dönmeyi planladıklarını belirtti.

---

Bir kere sadece bir kere kendi kararınızı verin be bir kere.

ab out adib in..artik bir yuzyilda milleti bununla oyalarlar..

AB üyesi ve Akdeniz'e kıyısı bulunan 43 ülkenin hükümet ve devlet başkanı, ''Akdeniz için Birlik'' projesine bugün (13 Temmuz) start verdi.

AB dönem başkanı Fransa'nın ev sahipliğini yaptığı ''Akdeniz için Birlik'' zirvesi, kapanış bildirisinin yayınlanmasıyla sona erdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve BM Genel Sekreteri zirvenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Sarkozy, zirvenin AB ve Akdeniz'de kıyısı bulunan ülkeleri biraya getirmesinin büyük başarı olduğunu söyledi.

Liderlerin iki yılda bir düzenlenecek zirveyle bira araya geleceklerini belirten Sarkozy, projenin işleyişi konusunda ayrıntıları belirlemek üzere dışişleri bakanlarının kasım ayında bir toplantı düzenleyeceklerini söyledi.

Sarkozy, bakanlar arası yapılacak toplantıda, sekreteryanın nereden olacağı ve kurumlarının işleyişine daha fazla açıklık getireceklerini söyledi.

KİTLE İMHA SİLAHLARI

Kapanış bildirisinde, projeye katılan ülkelerin, bölgenin barış, istikrara ve güvenliğine verdikleri öneme güçlü vurgu yaptılar. En önemli hususlardan biri, ''Akdeniz ve Ortadoğu'nun kitle imha silahlarından tamamen arındırılmış bölge olması için çalışılmasına ortak karar verilmesi'' olarak bildiride yer aldı. Akdeniz'in ve Ortadoğu'nun nükleer, kimyasal, biyolojik tüm silahlardan tamamen arındırılması için pratik önlemlerin alınması, ilke kararına bağlandı.

Akdeniz Birliği projesinde, ''Akdeniz'in kirlenmesini önlemek için mücadele'', ''deniz ve kara ulaşımı'', ''felaket ve doğal afetlere karşı işbirliği'', ''güneş enerjisinin kullanımı'', ''Avrupa-Akdeniz üniversitesinin kurulması'' ve ''küçük, orta boy ekonomik işletmelerin geliştirilmesi ve desteklenmesi'' gibi konular yer alıyor.

Kapanış bildirisinde, İsrail-Filistin krizine, ABD'nin gözetiminde başlatılan ''Annapolis'' süreci ilkeleri çerçevesinde iki devletli çözüm çağrısı yapılıyor.

Uzun tartışmalar sonucunda varılan uzlaşma gereği, Arap Birliği, sürece gözlemci olarak katılmayacak ancak Barselona süreci toplantılarına davet edilecek.

Kapanış bildirisinde, Türkiye'nin daha önce ısrarla vurguladığı gibi, ''Ankara'nın, AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdüren bir ülke olduğu'' ifadesine yer verildi.

ESAD, OLMERT'İN KONUŞMASINI DİNLEMEDİ

İsrail ve Suriye liderlerinin Paris'e gelerek bir masa etrafından bir araya gelmeleri, siyasi gözlemciler tarafından zirvenin en önemli başarısı olarak gösteriliyor.

Esad ve Olmert, zirve sırasında bir masada bir araya geldiler, ancak birbirlerinin elini sıkmaktan kaçındılar.

İsrail basını, Olmert'in zirve ile ilgili yaptığı konuşma sırasında, Esad'ın salondan çıktığını duyurdu.

Sarkozy, bu konunun basın toplantısında gündeme gelmesi üzerine, ''Bilmiyorum,zirve sırasında bir sorun çıkmadı. Belki başka ikili bir görüşmesi olduğu için salondan çıkmış olabilir'' diyerek soruyu geçiştirmeyi tercih etti.

Sarkozy, bu akşam zirveye katılan devlet ve hükümet başkanları onuruna bir yemek verecek.

---

Kaynak