Türkiye'deki faşist medya baskısı batı medyasına yansıdı

Genel & Güncel Konular

Türkiye'deki faşist medya baskısı batı medyasına yansıdı

İletigönderen lozan 2005 » Sal Şub 24, 2009 12:50

Türkiye'deki faşist medya baskısı batı medyasına yansıdı

Alman Gazetesi TAZ’in haberi:

„Hükümet Doğan Grubu’na ’Deniz Feneri’ cezası kesmeye çalışıyor“ Alman TAZ gazetesi, Doğan Yayın Holding’e kesilen 826 milyon TL’lik rekor vergi cezasının, Almanya’daki Deniz Feneri ve AKP etrafındaki diğer yolsuzlukların ortaya çıkartılmasının bedeli olduğunu yazdı.

Gazete, "Talep edilen sözüm ona vergi cezasının Türkiye’nin basın özgürlüğüne yönelik şiddetli bir saldırıdan başka bir şey olmadığını söyleyenler haksız değiller" dedi.

AKP hükümetinin Doğan Yayın Holding’e (DYH) çıkarttığı rekor vergi cezası, dünya basınından da tepki topluyor. Almanya’nın başkenti Berlin’de yayınlanan Die Tages Zeitung (TAZ), başta Deniz Feneri olmak üzere, Doğan Grubu’nun AKP etrafında gelişen çok sayıda yolsuzluk olayının üzerine gittiğini hatırlatarak, vergi cezasının da bunun bedeli olduğu imasını yaptı. Gazete, AKP hükümetinin yolsuzlukların üzerine giden Dogğan Grubu’nu vergi cezaları ile çökertmeye çalıştığını, bu operasyonun arkasında da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bulunduğunu yazdı. Gazetenin İstanbul muhabiri Jürgen Gottschlich imzasıyla yayınlanan haberde, şöyle denildi:

Basın özgürlüğüne saldırı


"Hürriyet Gazetesi, maliyeye astronomik ceza ödemek suretiyle iflasa sürüklenmek isteniyor. Bunun arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan var. Böyle bir darbe bekleniyordu, ancak boyutu yine de şaşırttı. Doğan Holding’in maliyeye sözüm ona vergi borcu cezası olarak 400 milyon Euro, yani 826.3 milyon TL ödemesi öngörülüyor. Bu, içinde bulunduğumuz günlerde büyük bir holdingi bile iflasa sürükleyecek bir miktar ve Doğan Holding’in yetkilileri de, talep edilen sözüm ona vergi cezasının Türkiye’nin basın özgürlüğüne yönelik şiddetli bir saldırıdan başka şey olmadığını söylerken haksız değiller."

Yolsuzlukları çıkarttı

Doğan Holding’in uzun süredir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin gözüne batan bir diken olduğunu belirten gazete, "Holdingin, başta Hürriyet, Milliyet ve İngilizce çıkan Daily News gibi gazeteleri ile Doğan’a ait televizyon Kanal D, son yıllarda özellikle de hükümet içindeki yolsuzluk olaylarının açığa çıkarılması ve toplumdaki İslamlaşma eğilimi konusunda iktidardaki AKP’nin en büyük muhalifine dönüştü. Doğan Holding, açık bir şekilde laik toplumun safında yer aldı ve bu yüzden de sürekli olarak AKP’nin ve herşeyden önce de Tayyip Erdoğan’ın öfkesini üzerine çekti."

Vergi cezasının açıklanmasıyla ilgili zamanlamanın da tesadüf olmadığını belirten TAZ, haberinde şöyle devam etti: "Mart sonunda ülke genelinde çok önemli olan yerel seçimler yapılacak ve tam da yolsuzluk skandallarıyla ilgili haberler özellikle baş ağrıtıcı. Doğan medyasındaki haberler de olmasa artık hiç kimsenin kulak vermeyeceği kadar zayıflayan muhalefet partisi CHP, birkaç gün önce, daha geçtiğimiz yıl Erdoğan ile Aydın Doğan arasında sert bir ihtilafa neden olan bir skandalı yeniden gündeme getirdi.

Erdoğan bizzat saldırdı

Almanya’da güya hayır yapmak amacıyla 30 milyon Euro toplayan (Deniz Feneri’nden söz ediliyor), ancak bunun yarısından çoğunun amaç dışı kullanılarak, sahiplerinin Erdoğan’ın yakın yoldaşları olduğu AKP dostu şirketlerin hesaplarına aktarıldığı iddiaları söz konusu. Hürriyet, bu skandalın üzerine gittiği için Erdoğan, Aydın Doğan’a bizzat saldırarak, Doğan gazetelerini boykot etme çağrısında bulunmaktan çekinmedi. Vergi cezasına gerekçe olarak ise, Doğan’ın 2006’da yüzde 25’ini Axel Springer’e sattığı hisse senetleriyle ilgili vergi borcunu Aralık 2006 yerine, Ocak 2007’de ödemesi gösteriliyor."

AKP, 7 yılda medyanın büyük kısmını ele geçirdi

TAZ haberinde, AKP ve medya ilişkilerini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: "Yedi yıl önce iktidara gelen AKP, daha şimdiden basın ve televizyonun büyük bir kısmını ele geçirmiş durumda. Piyasanın neredeyse yarısını oluşturan İslamcı medya, AKP’yi en başta ideolojik nedenlerden destekliyor. Hükümet, iki yıl önce Doğan’dan sonra ikinci büyük medya grubu olan, mali sorunları olan Sabah Grubu’nun da, AKP yanlısı holdinglere satışını sağlamıştı."

AKP, basını susturmaya çalışıyor

ULUSLARARASI Basın Enstitüsü (IPI) Ulusal Komitesi, Türkiye’de özgür ve bağımsız basına yönelik baskıların görülmemiş yöntemlerle devam ettiğini belirterek, "Son olarak, (vergi cezası görünümü altında), uygulanmak istenen mali yaptırım Türk basın tarihinin en karanlık döneminde bile görülmeyen boyutlara ulaştı. Doğan Medya Grubu’na verilen astronomik cezanın, şirketin şu anki piyasa değerinin üzerinde olması amacın bir vergi usulsüzlüğüne ceza kesmek değil ülkenin en büyük basın grubunu yok etmek olduğunu açıkça gösteriyor" açıklamasında bulundu. Açıklamada bütün bunların Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Doğan Medya Grubunu hedef gösterdiği bir dönemde gerçekleşmiş olmasının bu durumu anlamlı kıldığına dikkat çekilerek, şöyle denildi:

Yokluğa mahkûm edin

"Başbakan 11 Şubat 2009 tarihindeki mitingde yaptığı konuşmada, halka ’Basını yokluğa mahkûm edin’ demiştir. Yalan haberlerle mücadelenin yolu medya kuruluşunu yok etmek değildir. Bunun için, meslek kuruluşlarına başvurmak dahil izlenecek hukuki yollar açıktır. Baskılar sadece Doğan Grubunu hedef almıyor öteki bağımsız medya gruplarına da yöneliyor. Eşi benzeri görülmemiş tarihi vergi cezasının verildiği hafta Akşam-Show grubu başkanının savcılık tarafından sorguya çekilmesi, aynı günlerde SPK’nın Cumhuriyet gazetesi ile ilgili soruşturma başlatması dikkat çekicidir. Basın Enstitüsü Derneği olarak, son dönemde ekonomik yaptırımların basını susturmaya yönelik yeni bir yönteme dönüştürüldüğünü izliyor ve bu durumdan endişe ediyoruz. Basın özgürlüğü demokrasinin güvencesidir ve herkese lazımdır. AKP Hükümetini halkın haber alma özgürlüğüne saygılı olmaya ve bunun önüne engel koymak değil, engelleri kaldırmaya çağırıyoruz."

TGC: Siyasi iktidar basına yönelik tehlikeli bir yolda

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Doğan Yayın Holding’e uygulanmak istenen vergi cezasının "iktidarın hoşuna gitmeyen yayın organlarını susturmanın tehlikeli bir yolunu oluşturduğunu" belirtti.

TGC’den yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Sayın Başbakanın, hoşlanmadığı haberler nedeniyle oluşan kızgınlığı, Doğan Yayın Holding’e uygulanan çok yüksek vergi cezasıyla somut bir susturma girişimine dönüşmüştür. Yönetim Kurulumuz uygulamanın, boykot çağrılarının etkili olmaması nedeniyle iktidar gücünün demokratik geleneklere aykırı ve çok seslilikten duyulan rahatsızlığın somut bir göstergesi olduğu kanısındadır. Sorumlulara, benzer uygulamanın 1960 öncesi iktidarlar tarafından da gerçekleştirildiğini, bu yaklaşımdan en çok devletin zarar gördüğünü, basın organlarının görevlerini yerine getirmekten alıkoymaya yaramadığını anımsatırız."

ÇGD: Başbakan ’hizaya gelmezsen bu taraftan vururum’ diyor

ÇAĞDAŞ Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, normal koşullarda demokratik ülkelerde işletmelerin, şirketlerin vergi borçlarının "haber" yapılmayacağına dikkat çekerek, "Tartışma konusu da olmaz. Vergiler ödenir, hukuk içinde gereken neyse o yapılır. Vergi sahibi de vergisini öder. Türkiye ise öyle değil. İktidar, kendisine muhalif yayın yapanları her alanda yok etmek için çaba sarf ediyor. Çünkü daha önce bunun örnekleri de görüldü. Örneğin, Kanaltürk. Maliye çok acımasız bir şekilde üzerine gitti ve sonunda yok edildi, el değiştirdi. Şimdi, Başbakan önce kendisini eleştiren yayın grubu için ’gazete almayın’ kampanyası yaptı. Halkı kışkırttı. Bundan sonuç alamayınca bu kez vergi silahını ortaya koydu. ’Hizaya gelmezsen, bu taraftan vururum’ diyor. Onun için normalde vergi vermeyenin üzerine gidilmesi doğal ama Türkiye’deki niyetin o olmadığı ve siyasi bir silah olarak kullanıldığı çok açık" dedi.


Kaynak
Yikilsin Agalik
Yasasin Cumhuriyet
Kullanıcı küçük betizi
lozan 2005
Üye
Üye
 
İletiler: 716
Kayıt: Cmt Kas 01, 2008 1:58

İletigönderen Türk-Kan » Sal Şub 24, 2009 13:01

Forum Kuralları yazdı:9. Forum düzeni açısından ve farklı anlamlara tekabül ettiğinden, tamamı "BÜYÜK HARFLERDEN" oluşan gönderi yazmak yahut ileti göndermek (KONU BAŞLIKLARI DA BUNA DÂHİLDİR) yasaktır.


Lütfen dikkate aliniz.

Ayrica paylasimlarinizin kopyala/yapistir'dan ibaret olmamasina, forum düzenine de uyum saglamasina özen gösteriniz.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen yigitler » Prş Şub 26, 2009 20:35

Ben Ingiltere'de yasiyorum, eger orda basbakan Gordon Brown ayni seyi yapsaydi, millet ayaga kalkardi ve bunun hesabini sorardi. Neden Turkiye kiyameti koparmiyor, brak Tayyip istedigi kadar havlasin, bu fasizm'in hesabi sorulmali. Baska hic bir ulke'de boyle baskilar yoktur herhalde.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

İletigönderen mukanorkan » Prş Şub 26, 2009 22:09

yiğitler kardeş bırak hesap sormayı adama toz kondurmuyorlar pişamanlık bile yok
Kullanıcı küçük betizi
mukanorkan
Üye
Üye
 
İletiler: 425
Kayıt: Çrş Oca 07, 2009 16:18


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x