'Türkiye gururunu ayaklar altına almak zorunda'

Genel & Güncel Konular

'Türkiye gururunu ayaklar altına almak zorunda'

İletigönderen Türk-Kan » Prş Eki 30, 2008 14:58

'Türkiye gururunu ayaklar altına almak zorunda'

Türkiye’nin IMF yardımına ihtiyacı olup olmadığı konusu yurt dışında da tartışılıyor


Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Monde, Türkiye’nin "gururunu ayaklarının altına alarak", IMF’ye başvurması gerektiğini, “2001 krizi senaryosunu ikinci defa yaşama lüksünün bulunmadığı”nı öne sürerken, “Türkiye, felakete doğru koşuyor” iddiasında da bulundu.

Le Monde “Ankara, gururunu ayaklarının altına alarak IMF’ye çağrıda bulunmalı” başlıklı haber analizinde “Türkiye, felakete doğru koşuyor. Bu, 10 yıldan daha kısa bir süre içinde ikinci kez olacak ancak Türk hükümeti, krize tek başına çare bulma eğilimini gösteriyor. İktidardaki AKP, yabancı müdahalelerden usandı ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) yardım talep etmeye isteksiz. Bu da zaten gergin olan yatırımcıları hiç rahatlamayacak” görüşünü dile getirdi.

2001 krizine ilişkin bilgileri verip “Türkiye’nin, bu senaryoyu bir defa daha yaşama lüksü yok” ifadesini de kullanan gazete, yabancı yatırımlar, borsadaki genişleme ve özel sektöre sağlanan kredilerin 26 çeyrekte devam eden büyümeyi beslediğini belirttikten sonra şirketlerin döviz borçlarının 70 milyar dolar (55 milyar euro) olarak tahmin edildiğini yazdı.

Fransız gazetesi, bu yıl da dolara karşı değeninin dörtte birini kaybetmiş olan liranın yeniden zayıflamasının bazı şirketleri iflasa sürükleyebileceği savına yer verdiği haberde, cari açık, enflasyon ve büyümedeki olumsuz gelişmelere dikkat çekti. Gazete şu yorumu yaptı:

“Ancak hükümet, yeniden IMF’ye çağrı yapmayı reddediyor: Mart yerel seçimleri yaklaştığı bir dönemde Fon, onu sıkı bir biçimde sınırlandırır, bu da Kürt bölgelerindeki yatırım olanaklarını kısaltır. Ankara, aynı zamanda bir finansman manevra marjını korumak istiyor.”

Le Monde, IMF’nin kontrollünden çıkan ülke olmaktan övünmek için “mücize büyüme”ye dikkat çektiğini savunarak “AKP, gururunu ayaklarının altına almalı” diye yazdı. IMF programlarının çok etkin olmadığını ancak Türk yetkililerinin de tüm taahhütlerini yerine getirmediğini öne süren gazete, IMF’nin çok geniş ve uygun bir müdahalesi, para biriminin yeniden düşmesinin yeni bir krizin önlenmesi için yeterli olabileceğini savundu.




Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen MansurSah » Prş Eki 30, 2008 15:04

49'dan beri IMF'ye bağlı olduğumuz için, ayaklar altına alınacak gayrı ne gururumuz kaldı ki?
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen Çetin Taş » Prş Eki 30, 2008 19:40

49'dan beri IMF'ye bağlı olduğumuz için, ayaklar altına alınacak gayrı ne gururumuz kaldı ki?

Ben de benzer şeyler yazacaktım.Hislerime tercüman olmuşsun kardeşim.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Gilda » Prş Eki 30, 2008 20:18

MansurSah, sagolasin tercüman olmussun hislerimize diyecegim Cetin gibi bende.

Hangi gurur, var da biz göremiyor muyuz?
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

İletigönderen maydonos » Prş Eki 30, 2008 21:24

yurt icindeki arkadaslar sizi bir gercekle tekrar yuzlestireyim.biz turkleri hic kabul etmek istemiyorlar.tanimiyorlar tanimak istemiyorlar.ne adimizin nede bayragimizin yeri var.herkesin olanagi olsada turkiyeye soyle yurtdisindan bakabilseler.Ataturk'un olumunden sonra kimse calismamis bu dinci denilen tayfa iyi calismis.ve simdi guc onlarda.heryerdeler isgal altindayiz.bunu anlamayacak ne var anlamiyorum.turkiyeyi topuyla satti bunlar.satan bu meclis (tbmm) yani yaz yazda aslinda bosa da yaziyoruz cogu zaman.dtp bolmeyi birak turkiye yonetimine talip.bu kitapcik mitapcik hikaye.el altindan bizi bunlar yonetti zaten yillarca.simdi bunu aleni yapacaklar.artik gozlerini acsin birileride gorsunler.bizler sade vatandasiz insaf artik.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Merkez Bankamızdaki 80 milyar Dolar'ı ne zaman kullanacağız?

İletigönderen Türk-Kan » Prş Ara 04, 2008 14:49

Merkez Bankamızdaki 80 milyar Dolar'ı ne zaman kullanacağız?

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922) Mustafa Kemâl ATATÜRK

1923 de 123 olan fabrika sayısı, 1933 de 2300 e ulaştı.



Değerli arkadaşlar,

Daha önceki birçok uyarı yazımda, vahşi kapitalist dünya ekonomisinin denetimsizlik yüzünden giderek çökmeye başladığını belirtmiştim. Bu çökmenin engellenmesi için AB-D emperyalizmi çeşitli önlemler almaktadır. Ve alınan önlemlerin, küresel ticaretin %75 ni temsil eden G-20 tarafından da desteklendiğini belirtmek için 15.11.2008 tarihinde ABD de toplantı yapıldı. Korkarım bu önlemler sonucu ortaya çıkacak acı fatura, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sırtına yüklenecektir.

Çünkü son dönemde;
    · Yaşadığımız İTHALAT AYMAZLIĞI ve TÜKETİM ÇILGINLIĞI yüzünden büyük bir borçlanma içine girdik,

    · Cari açığımız, Cumhuriyet tarihinin en büyük değerine ulaştı,

    · Halkımıza tasarrufa özendiremedik ve yerli malı kullanımı için gereken eğitimi veremedik,

    · YAP-SAT yerine AL-SAT tercih edildiği için büyük bir üretim eksikliğimiz oluştu,

    · Şirketlerimiz ve kobilerimiz kapandı ve kapanacak,

    · İşten çıkarmalar devam ediyor, dolayısıyla işsiz sayımız giderek arttı ve artmaya da devam edecek,

    · Ülkemizin ulusal demirbaşlarını sattık ve artık satacak fabrikamız da kalmadı. Üstelik bu satışlar sonucu kar eden yabancılar, her yıl yaklaşık 6 milyar doları yurt dışına çıkaracaklar,
Yani ülkemiz büyük bir sermaye desteği sıkıntısı içine girdi. Hem üreticimiz hem de tüketicimiz büyük bir nakit sıkıntısı içindedir.

Değerli arkadaşlar,

Dünyada yaşanan büyük ekonomik kaosun çözümü için yaklaşık 3 trilyon dolarlık sermaye destek fonu oluşturulmasına rağmen BİZİ TEĞET GEÇTİ, HAMDOLSUN BİZE BİR ŞEY OLMAZ mantığı ile yorum yapanlar da anladı ki bu iş çok ciddi. Sonunda 2008 sonu ve 2009 yılının ekonomik açıdan ülkemiz için oldukça zor ve sıkıntılı geçeceği yöneticilerimiz tarafından da kabul edildi.

Ve dünyanın en yüksek faizini vermemize karşın, sıcak paranın ülkemizden çıktığı bir dönemde, ülkemize sermaye akışının sağlanması için çözüm arayışlarına girildi. Örneğin, dışarıdan bavullarla para geleceği umuduyla Varlık Barışı yasasını çıkardılar (21.11.2008). Ancak komşumuz Yunanistan da bile bankalarda tüm mevduata garanti olmasına karşın bizde hala 50.000 YTL ye kadar garanti var. Bakalım bu koşullarda, ülkemizden giden kara para, yeniden ülkemize gelecek mi? İşsizlik fonunda biriken 20 milyar YTL gündemde. Yine sermaye temini için 2B yasası ile değerli ormanlarımız da satılmak isteniyor.

Değerli arkadaşlar,

Merkez Bankamızın yaklaşık 80 milyar dolarlık birikimi olduğu söyleniyor. Bu paranın nerede ve nasıl değerlendirildiğini bilmiyoruz. Bence bu paranın 5 milyar doları, Türk Eximbank kanalıyla ihracatçımıza yani üreticimize ve 5 milyar doları da diğer bankalar kanalıyla tüketicimize ve piyasaya şırınga edilebilir. Bu süreçte Merkez Bankamız, verdiği 10 milyar dolar için hem üretici firmalara hem de diğer bankalara ortak olabilir. İsveç örneğinde olduğu gibi kriz sonrası bu ortaklıklardan elde edeceği karlarla, elindeki parayı da çok güzel şekilde değerlendirmiş olur.

Önümüzdeki dönemde bu bedeller gerekirse daha da arttırılabilir. Böylece son günlerde iç ve dış baskılarla 19. kez standby anlaşmasına zorlandığımız, tamamen ABD güdümünde olan IMF den alınacak koşullu krediye de muhtaç olmayız. Aksi halde IMF kanalıyla alınacak krediye hem faiz ödeyeceğiz ve hem de ABD bizden yine kendi çıkarları için birçok konuda taviz ve destek isteyecektir.

En önemlisi, Yüce önderimizin dediği gibi SANAYİ, İKTİSADİ İSTİKLALİN BELKEMİĞİDİR ilkesini unutmayalım, sanayicimize ve üreticimize birlikte sahip çıkalım. Kazanan güzel ülkemiz olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla (27.11.2008)

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x