
Günümüze gelecek olursak, Türkiye Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 28 Ocak Salı günü geç saatlerde bir haftalık repo faizini %4.5’ten %10’a, gecelik borç verme faizini %7.75’ten %12’ye ve gecelik borçlanma faizini %3.5’ten %8’eyükseltti. Ocak ayının başından bu yana dolar karşısında yaklaşık %11 değer kaybeden Türk lirası ise hızlı bir şekilde toparladı. Fakat bu olumlu hava çok kısa süreliydi. Son gelişmelerle birlikte dolar karşısında 2.1755’ten 2.2394 seviyelerine gelmesi ile birlikte Türk lirası tekrar baskı altına girdi.
Ekonomi uzmanlarına göre Türkiye’nin bugün yaşadıkları, İngiltere’nin Kara Çarşamba olarak adlandırılan ekonomik krizini anımsatmaktadır. İki olayda da faiz oranlarındaki artış, ekonomik dinamiklerin gerekliliklerinden çok paranın değerini korumak için yapılmıştır. Bu benzerlik, borsacıların Türkiye Merkez Bankasının güvenilirliğini sorgulamalarına neden olmaktadır.
Öte yandan, iki olayın birbirine benzemediğini savunan uzman görüşler de mevcut. Örneğin, Standard Bank stratejisti Steve Barrow’a göre iki olay arasında hiçbir paralellik yoktur. İngiltere hükümeti, sterlini yarı esnek kur mekanizmasında tutmaya çalışırken, Türkiye Merkez Bankasının böyle bir gayesi bulunmamaktadır. Bir diğer farklılık da o dönemde Almanya’nın tekrar birleşmesinin piyasalar üzerindeki etkisine benzer bir faktörün günümüz Türkiye’sinde söz konusu olmamasıdır.
FxPro’da baş ekonomist olan Simon Smith ise iki olay arasında bazı paralellikler olduğunu, fakat bu benzerliklerin çok güçlü olmadığını belirtmektedir. İngiltere’deki sterlin krizi sırasında faiz oranları hükümet tarafından belirleniyordu. Fakat Smith’e göre Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz oranlarının arttırılması kararına karşı çıkması, merkez bankasının bağımsızlığının bir delili olarak gösterilebilir.
Sonuç olarak, her ne kadar farklı görüşler olsa da, Türkiye Merkez Bankası’nın, İngiltere bürokratlarının 1992’de yaşadıkları ile benzer bir süreçten geçtiklerini söylemek mümkün olabilir. Londra Rabobank’ta döviz strateji uzmanı olan Jane Foley’e göre, eğer Türkiye Merkez Bankası para birimini korumak için daha fazla müdahalede bulunursa, piyasanın daha da kötüye gitme ihtimali bulunmaktadır. Piyasalarda bu tür bir olumsuz gelişmenin, bir sonraki George Soros’u çok mutlu edeceği ise kuşkusuzdur.
Çeviri: Özgen ÖZBEY
Kaynak: http://www.marketwatch.com/story/turkey ... 2014-01-29