“Zaten neredeyse bir yıldır Türkiye ile Amerika arasında İncirlik'in Amerikan uçaklarına açılması ve diğer konularda işbirliği yapılması konusunda müzakereler devam etmekteydi. Fakat son terör saldırıları sonucunda, IŞİD saldırıları sonrasında Türkiye artık aleni olarak da çok daha rahat tavır alacak. Türkiye şimdiye kadar kapılar arkasında yürüttüğü müzakere sürecini artık kamuya ifşa etmekte bir sakınca görmüyor. Çünkü IŞİD'in kendisine saldırmış olduğunun farkında ve IŞİD tehdidinin Türkiye için daha büyük ve daha doğrudan bir tehdit olduğu aşikâr. Dolayısıyla bundan sonra Türkiye ile ABD arasında IŞİD'e karşı daha sıkı ve daha görünür ve daha kamuya açık işbirliği emareleri bekleyebiliriz.”
Çağaptay’ın bu, “IŞİD tehdidinin Türkiye için daha büyük ve daha doğrudan bir tehdit” olduğu sözlerini, Türkiye ve savaş haberleriyle dolu olan Batı basını her gün tekrarlıyor. Özellikle ABD’de değişik şehirlerde çıkan yüksek tirajlı gazeteler haberleri birinci sayfadan veriyor. Bunlardan biri olan LA Times’ın 24 Temmuz 2015 sayısından aşağıdaki alıntıda dikkat edilmesi gereken nokta şu: PPK “Yasa dışı örgüt” olarak tanımlanıyor, “terör örgütü” değil.
ABD yasalarına göre PKK uluslararası bir “Terör Örgütü”; gazetenin bunu bilerek tanımı çarpıtması kamuoyunu yanıltmak için yalana başvurmalarının bir diğer örneği.
“Türkiye uzun zamandır İslam Devleti militanlarına karşı ABD öncülüğündeki kampanyanın isteksiz bir ortağı idi.
ABD ilk kez yaklaşık bir yıl önce Irak'ta hava saldırıları başlattı. Ankara'da liderler bu haftaya kadar buna katılmayı reddetmişti ve hatta koalisyon savaş uçaklarının Türk hava üsleri kullanarak komşu Suriye’ye saldırılarını men etmişti.
Sonra Cuma Türkiye'den duyuru geldi; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "gelecekte de kararlılıkla devam edeceğiz" dediği aşırılık yanlısı gruba karşı bir dizi güçlü hava saldırılarının öncüsü başlatıldı.
Türkiye aynı zamanda yasadışı PKK’ya karşı saldırılar da başlattı.
…
Bir şey açıkça görünüyor: üstelendiği rolün ne derece etkili olacağı şüpheli olsa da, Türkiye, komşuları Irak ve Suriye’nin geleceğini belirleyecek savaşın içine adım adım çekildi.
Zaman gazetesi İngilizce yayınında yazan Joost Lagendijk, “Ankara istese de istemese de, uzun bir tereddüt ve kararsız bir tavır döneminden sonra Türkiye savaşın içine sürüklendi”, diyor.
…
Stratejik İncirlik hava üssünün ABD'nin genişletilmiş kullanımına açıldığı Türk yetkililer tarafından büyük bir tantana ile ilan edildikten sonra Erdoğan, bu iznin verilmesi için bir anlaşma yapıldığını doğruladı.
Suriye ve Irak'ta İslam Devleti mevkilerine yakınlığından dolayı ABD yetkilileri bu üssü kullanmada daha geniş yetkiler istemişti.
…
"NATO'nun doğu kalesi Türkiye büyük bir ordu ve hava kuvvetlerine sahip ve muhtemelen İslam Devleti ve Suriye'de faaliyet gösteren diğer militan hiziplere kesin bir darbeyi vurabilecek stratejik konumda.
Fakat Ankara’nın Kürtlerin toprak kazanımları konusunda ve Suriye iç savaşına doğrudan sürüklenme endişeleri olaylara seyirci kalmasına sebep oldu.
Bu, Washington, Londra ve diğer başkentlerde yetkilileri NATO müttefikleri olan Türkiye’ye karşı kızdırdı.
…
İslam Devleti’ndeki hedeflerden başka, Türkiye, Irak'taki PKK hedeflerine de saldırılar yapıldığını açıkladı. Bu, Suriye'de İslam Devletine karşı savaşan PKK yanlısı Kürtlere yardım etmek için hava saldırıları düzenleyen Washington’u iki temel müttefiki, Kürtler ve Türkler arasında, ortada bıraktı.
…
Pentagon, Suriye'deki Kürt savaşçılarını, İslam Devleti ile mücadelede az bulunur ve güvenilir bir müttefik olarak görecek duruma geldi.
Türk hükümetinin bakış açısından, Suriyeli Kürt savaşçıların daha geniş alanları kontrol altına alması, yani PKK'nın fiili bir stratejik ilerlemesi, büyük endişe kaynağı.
Yasadışı grup, çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı Suruç kasabasında bombalamayla PKK ateşkesinin sona erdiğini ve misilleme olarak da iki Türk polis memurunu öldürdüklerini söyledi.”
Kaynaklar:
http://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiye-tehlikeli-bir-d%C3%B6neme-giriyor/a-18604593
http://www.latimes.com/world/middleeast/la-fg-turkey-airstrikes-20150725-story.html