SOYLU ATALI

TÜRKİYENİN AKIBETİ NE OLACAK

Yüreğinizde Güneş olsun!
Bugün Türkiyenin durumunu her kes kenardan izliyor ve sonda onun akıbetinin nasıl olacağını gözlüyor. Azerbaycanda tek bir güc var ki, o, buna çok önem veriyor ve bunu bütün türk ulusunun varlığının mazmunu, özeti sanıyor: “Azerbaycan türkün beyni ve yüreği, Türkiye türkün qolu ve küreği” (Asif Ata) – kanısıyla. Bu, Asif Atanın (İnam Atanın) Mutlaka İnam Ocağıdır. Ocak 30 yıldır ki, ruhani savaşını vermektedir. Onun Amacı İnsanlık, Türkçülük, Yurdçuluk – Doğuçuluk, Beşerliktir. Bu Amaçın gerçekleşmesi için İnam Ata yetkin bir dünyabakışı (İnam) yaratıp. Dünyabakış (İnam) altı idea, düşünce üzerinde kurulup. Tabii, bu düşünceler türk ulusunun mahiyetinden kaynaklanıyor ve insani-beşeri köklere bağlanıyor. İdeyaların anlamı, açımı ile ilgili size, Atanın öz kitaplarına yönelik bazi bilgiler vermek istiyoruz. Yeter ki, siz kendiniz bu amaçda, istekde bulunasınız ve bizimle ciddi, devamlı ilişkiler kurasınız. Bizim düşüncemize göre, türk ulusunun necatı onun kendi İnamının yaranmasında ve kabul edilmesindedir. Türk ulusu karşıdakı yüzyıllara başka toplumların gölgesinde girdikce onun laik etkisi duyulmuyor, yok oluyor. Bugün türk ulusu beşerin gelişmesinde özgün hiç bir önemli söz söylemiyor. Onun akıbetini, hayatını kendisi değil, başkaları – kenar güçler yaratıyorlar. Bizlerin bir türk olarak devletlerimizin, hayatımızın yönetilmesi yabançıların ideolojisi ile gerçekleştiriliyor. O nedenle bizim ne birliğimiz oluşuyor, ne de bizi parçalayanlara karşı direnişimiz görünüyor.
Asif Ata yıllar önce söyleyip ki, türk ulusunun bağımsızlığı ve özgürlüğü üç daireden çıkmakla tasdiklene bilir:
Din – Ateizm dairesi,
Sosyalizm ¬– Kapitalizm dairesi,
Demokrasi – Totalitarizm dairesi.
Asif Ata bunu dediğinde hala Sovyetler Birliği dönemiydi. Bir çokları kommunizm ideolojisinin dini yok etdiyini, ortadan kaldırdığını düşünüyordular. Ama Asif Ata “ateizm mahiyetce dini yaşatıyor” yazıyordu. Ataya göre, Ateizm maddiyat dinidir, insanların inamını, kutsallık aramasını istemiyor. Ona göre de din geri dönecek, daha korkulu biçimde – diyordu.
Biliyormusunuz, din kutsallığı uyduruyor, abuk-sabuktan inam yaratıyor, düzeltiyor. Abuk-sabuk ise insanı kurtarmıyor, daha karanlıklara sokuyor, bulaştırıyor. Kısası, din türk ruhuna, mahiyetine uyğun, uyarlı değil. Türkden köle, kul yapmak, yaratmak, onu öldürmekdir. Türk savaşkanlığı, mertliyi, ölümle kavğa etmesi, ilahi kuvvetlerle yarışması kul, köle düzeyinde yok oluyor, yitiriliyor. Türk tarih boyu aydın, yüce göklere inanmış. Başını kaldırdığında göklerde kendi yüceliğini, yenilmezliğini görmüş. Kul olarak göklere bakan türkün kendisine gücü yetmiş demek.
Bu sorun’un bir tarafı. Başka bir tarafdan, din arapın dünyaya bakışıdır. Kötüdür, iyidir – onunkudur. Bu konuda da biz tartışa biliriz ve burada beşeriliyin olmadığını ortaya koya biliriz. Türkün kendisinin inamını, dünyabakışını yaratmak olanağı var.
Vurguladığımız kibi, Türkiyede demokrasi çöküyor. Bilmek istiyoruz demokrasinin çöküşü ve uğuru nasıl oluyor? Türkiyeni şimdiki duruma (kötü anlamda) sokan demokrasi değilmi? Keyfilik, anarşi, bir ülkede bir-biriyle kavğa eden yüzlerce örgütlerin toplumu parçalamak, bölmek amelleri demokrasinin doğduğu felaketler değilmi? Demokrasinin çok az iyilikleri var: söz, düşünce özgürlüğü, bireylerin seçim hakkının olması. Bence, demokrasi Afinada ölü doğulmuş. Demokrasi toplumsal-siyasi kuruluşların nazari, teorik ideolojisi kibi çalışıyor. Bu da şimdiye kadar yetkin olay kibi kendisini doğrultmayıb, gerçekleştirmeyib. Kuldarlık demokrasisi sonradan feodalite, kapitalizm demokrasisi düzeyinde, seviyesinde oluştu. Kapitalizm para yığmak, toplamaktır, insanı düşünmüyor, ne yapıyorsa para için yapıyor. Bu sebepden de, ölçüt kibi demokrasi değil, beşeri humanizm esas götürülmelidir. Demokrasi kapitalist Avrupanın değeneki, sopasıdır. Onu türkün başına çok kötü şekilde endirdiler. Türkiyede çok şeyler demokrasiye kurban verilmiş, o şimdi de devam ediyor. Bugün Türkiyeni çökdüren bir tarafdan dinçilikdir, o biri tarafdansa demokrasidir. Avrupa kesinlikle Atatürkün ulusal düşünce ve idealerini aradan kaldırmak, yoketmek için çalışıyor. Gözümüzün karşısında Azerbaycanın başına her türlü oyunlar açıyorlar. Doğrudur, Azerbaycanın kendisinin de özgür, humanist bir toplum olmağa, ulusal devletçilik esasında yaşamağa isteği yok. Onun için de başka ideolojiler ulusumuzu içeriden çöktürüyorlar. Bizi başkaları öyle kuruyorlar ki, uçuluyor, dağılıyoruz. Kendi-kendimizi kurmaktan başka yolumuz yok.
He, demokrasi öyle anarşiler yaratmış ki, ahlaksızlık qanunla korundu, din kendisini ahlak koruyucusu kibi gündeme soktu. Şimdi anarşinin çıkıp gitmesi için dini diktaturanın yaranması kaçınılmazlık kibi sunulur. Bunun da çok kötü sonucları hale karşıda görünecek.
Asif Atanın Ulusal Birlik (Ruhsal Toplum) düşüncesinde böyle bir makam vardır: “bireyi toplumun baskısından, toplumu bireyin zorundan korumak”. Bu müddea Atanın ileri sürdüğü devletçilik ideyasında devletın göre bileceği işlerdendir. Bugünkü demokratik, laik devlet şunu yapamıyor. Çünki kapitalizmin kendisi zor üzerinde kurulmuş; toplumu tabakalara bölüyor ve bunu kanunlarla koruyor.
Türkiyede devletin başına gelenler şu tehlikeye yenisini de ekliyorlar – dini devlet seviyyesine kaldırıyorlar. Bununla da dini despotçuluğun tamelini koyuyorlar...

Türk soyumuz var olsun!

Ateizm bir din degildir...lutfen kafa karistiracak sekilde yazilara son verin...cunku bilgilendirme yazisi yaziyorsunuz..bazi yerlerde q yazarken korundu neden yaziyorsun onada gorundu diyeceksin...yani bir bit yenigi var ama analayamadim..bu isten bir sey..