Bir Amerikalı soruyor:
- Sizin ülkede kızlar okuyabiliyor mu?
- Yok, ben Türkiyede okuyabilen ilk Türk kızıyım!
- Siz Türkiyede seks yapıyor musunuz?
- Hayır, biz bölünerek çoğalıyoruz.
- Sizde umumi tuvalet yok mu?
- Dolu var, niye ki?
- O zaman niye hep duvarlara işiyorsunuz?
- Yok canım bunu da nereden çıkardın?
- Bütün duvarlara buraya işeme yazmışsınız.
- Evlerinizde elektrik var mı?
- Hayır, televizyonu mum ışığında izliyoruz maalesef.
.........
Sydneyde her dört kişiden nerdeyse ikisinin hatta üçünün ortak sorusu:
- Sizin ülkede 4 tane karınız olabiliyormuş bu doğru mu?
- Evet doğru, bu niye garip geliyor ki size? Ne kadar normal aslında!
- Usame bin Ladin Türkiyede saklanıyormuş, doğru mu?
- Hayır... Amerikada şimdi.. Beni biraz önce aradı; yengenle berabermiş.
- Siz orada deveye mi biniyorsunuz?
- Evet Türkiyede herkes deveye biner. Deve taksileri falan vardır. Deve kullanma ehliyeti almak için de 18 yaşında olmak gerekir. Ben 18 yaşına girince babam bana deve alacak.
Ve bir Almanın sorusu:
- Türkiyede itfaiye ve itfaiyeci var mı?
- Hayır dev battaniyeler var, yanan bina ve ormanların üzerine onlardan, örtüyoruz!..
Pariste bir İsveçli ile konuşma:
- Nerelisin?
- Türküm.
- Hayır olamazsın.
- Neden?
- Çünkü Türkler sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü olurlar.
- Nereden kapıldın bu fikre?
- Hasan diye bir Türkle tanıştım; o sarışın, mavi gözlü ve uzun boyluydu
Bir İngiliz hanımı şaşırtan Türk:
- İnanamıyorum! Sabah kahvaltısında hem zeytin, hem de kızarmış sucuk mu yiyeceksin? Nasıl oluyor da yiyebiliyorsun bunları, hem de büyük iştahla?
- Peki ya sen; sabah kahvaltısında yağda pişmiş yumurtanın yanında, nasıl haşlanmış fasulye yiyebiliyorsun?
.........
Bir Fransız kadının merakı:
- Siz Müslümanların şimdi 4 tane mi karısı oluyor?
- Ne güzel değil mi?
- Olur mu öyle şey ya?. Nasıl yani, şimdi sen benimle evleniyorsun, sonra bir başkasıyla.. Sonra bi daha, bi daha..
- Yok! 3 kadın alana 1ini bedava veriyorlar; ucuza geliyor.
- Ayyy! Siz kadınları satıyor musunuz bir de?
- Valla, mesela sen, en az üç inek edersin.
- Aaa.. Saçmalama ya.. Öyle şey mi olur? Ne kadar saçmalık.
- Yok vazgeçtim, en fazla iki inek edersin.
- O niye?
- Çok konuşuyorsun.