Tutanağa bak, sus!

Din-İzlem (Teo-Strateji) Uzmanı

Tutanağa bak, sus!

İletigönderen Ram » Cum Kas 06, 2009 0:57

Tutanağa bak, sus!

Söz düşünce, söz söylemek anlamını yitirir. Her şey kirlenince insan susmayı tercih eder. Kabuğuna çekilir. Fakat insan bazen öyle şeylere şahit olur ki bir söz için / söz söyleme fırsatı için her şeyi göze alır. Uzun bir aradan sonra -Yeniçağ’da, Cuma günü Söz-Düşünce üzerine- söz söyleme ihtiyacını derinden hissettim. Söze, Tutanağa Bak, Sus! başlığıyla çok rahatsız edici bir konuyla yeniden başladım.

Söz-düşünce, akıl düşer, dil düşer, hukuk düşer, adalet düşer. Her şey düşer. Söz düşünce demokratik toplumda, demokratik ölçüler içinde teşekkül eden iktidarın cinsiyeti değişir, başka bir şey olur. Siyaseti değerlendirme ölçütleri değişir, başka bir şey olur. Sözgelimi siyaset, iman alanı olur. Veya siyaset, profesyonel avcıların ’avlanma mevsimine dönüşür.’

Rivayet odur ki Kürt açılımı tıkandı. Tıkanıklığı açmak için terör örgütünün başı A. Öcalan’ın çağrısıyla Kandil ve Mahmur’dan Türkiye’ye barış elçileri geldi! Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen beş kişi A. Öcalan’ı ’lider’gördüklerini ifade etmişler. ‘Sayın’ demişler ve ‘pişman olmadıklarını’ söylemişler. ‘Sayın’ sözü tutanaklara sokulmamış. Pişman olmadıklarını söylemişler ama “221. Maddenin uygulanması ihtimaline binaen, şüphelinin sorgusu yapıldığından, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü değilse serbest bırakılmasına karar verildi”, denilmiş. Bunun anlamı şu: Hiçbir şeyden vazgeçmediğiniz kesin. Fakat madem tenezzül edip buyurdunuz, öyleyse serbestsiniz.

Belirtilen uygulama “teröristler, bölücüler, kutsal Kandil’den (!) ve matemli Mahmur’dan (!) inenler ve destekleyenler için geçerli.” Bunun dışında ’bu sürece karşı çıkmak, kınamak ve tepki göstermek’copla başlar, nereye kadar gider Allah bilir! Manzara bunu gösteriyor. Teröristlere şıp sorun çözücü seyyar mahkeme, şehit ve gazi ailelerine sopa. Demokratik açılımın içeriği bu.

Sonra tahmin ettiğimiz, dile getirdiğimiz fakat kimseye anlatamadığımız bir bilgi gündeme düştü: Dağdan inme sürecini, MİT Başkanı Emre Taner’le Kuzey Irak Yerel Kürt Hükümeti’nin eski başbakanı Neçirvan Barzani planlamış. Yine aynı kaynaklarda yer alan rivayetlere göre diğer kurumlar da ikna edilmişler ya da ikna olmuşlar!

Modernleşme tarihimiz şahittir ki böylesi geniş, kapsamlı projeler, güvenlik güçlerinin onayı olmadan salt siyasi iktidarın isteğiyle gerçekleşmez. Nitekim siyasi iktidar ısrarla haykırıyor: Kürt açılımı devletin projesidir. Wittgenstein farklı bir bağlamda ’olgu dünyasını aşan konular üzerine’söz söylemenin imkânsız olduğunu belirterek susmak lazım, der.

Devletimizin planladığı bu derin açılım ve proje karşısında susmak lazım! ABD’yi jeo-politik düzenleme bağlamında böyle bir süreci geliştirdiği ve bir araya gelmezleri (Türkiye, Suriye, Ermenistan, PKK Terör Örgütü) ikna ettiği için alkışlamak lazım! Sonra bir tarafı yerel iktidara, diğer tarafı küresel iktidara iliştirilmiş bir şirkete kapak atıp, göbek şişirmek lazım! Ya da TRT’nin programlarına çıkmanın yolunu bularak ’gel-git geğirmeleri yapıp’, kayışları yağlayıp, sallamak lazım! Hayat bu. Gerisi hikâye. Demokrasinin havarisi efsane aydınlardan daha iyi mi bileceğiz! Bütün dünyayı bilen ve gelişmelerden haberdar olan büyüklerimizden daha iyi planlar mı geliştireceğiz! Susalım! Haddimizi bilelim, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.

Nadim MACİT - 6 Kasım 2009 / YENİÇAĞ
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: Nadim MACİT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x