Üç 12 Eylül...…

Üç 12 Eylül...…

İletigönderen faruk haksal » Pzt Eyl 12, 2011 10:05

Bugün için tam üç adet 12 Eylül var:
1.- 12 Eylül 1980 askeri darbesi.
2.- 12 Eylül Anayasa Referandumu.
3.- 12 Eylül 2011 Pazartesi olan “bugün”…

12 Eylül askeri darbesi, Amerikan yönetiminin “our boys” dediği kuvvet komutanları ve zamanın genelkurmay başkanı tarafından gerçekleştirilen bir cunta hareketidir.
Our boys deyişi kimileri tarafından “bizim çocuklar” kimilerince de “bizim oğlanlar” olarak tercüme edilmektedir.
Bu tercümelerin hangisi doğrudur?..
Birinciler, boy sözcüğünün İngilizcede çocuk anlamına geldiğini savunurlar.
Diğerleri ise, boy kelimesinin erkek çocuk anlamına geldiği ve Türkçe tam karşılığının ise, “oğlan çocuğu” olduğu görüşündedirler.
Oğlan sözcüğünün içerdiği daha geniş anlamların yorumundan titizlikle kaçınarak biz, “bizim oğlanlar” tercümesinin daha doğru olduğu düşüncesindeyiz. Ayrıca sanıyoruz benimsemiş olduğumuz bu anlam, sürdürülen hareketin omurgasını da daha iyi yansıtmaktadır.
Gelelim 12 Eylül Anayasa referandumuna…
Anımsayacaksınız…
12 Eylül referandumuna konu olan Anayasa değişikliğini hazırlayanların dışa vurdukları bir söylem vardı:
- 12 Eylül Anayasası bir cunta anayasasıdır… Biz buna karşıyız. Biz sivil anayasadan yanayız…
Ama gelin görün ki, 12 Eylül’de halk oylamasına sunulan Anayasa değişikliği, 12 Eylül Anayasa’sının getirdiği anti demokratik yürüyüşün devamı niteliğindeki önemli bir adımı içeriyordu…
12 Eylül askeri hareketine karşı olduklarını ileri süren güçler, gerçekte 12 Eylül cuntasının dahi cesaret edemediği anti demokratik hamleleri hayata geçiriyorlardı.
Önemli olan 1961 Anayasası’nın getirdiği demokratik kurumları yıkmak, sosyal hukuk devleti ilkesini tahrip etmek ve toplumsal muhalefetin yükselmesini sağlayan demokratik dayanakları Anayasal zeminden ayıklayıp, alaşağı etmekti…
1961 Anayasası’nın getirdiği demokratik ortama ilk darbeyi 12 Eylül Anayasası vurdu.
İkinci ve sert darbe 12 Eylül referandumunda halkoyuna sunulan Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilmiştir.
Ancak ikinci darbenin aktörleri bu etkili vuruşu, birinci darbenin “bizim oğlanları”na karşı[ymış] gibi yaparak gerçekleştirmişlerdir…
Türk halkı bu hileyi yedi mi?
Yedi…
Bu kandırılmadan dersini aldı mı?
Sanmıyoruz.
İşte bugün yaşamakta olduğumuz 12 Eylül 2011 gününün sorunu budur.
Yakın tarihimizden çıkartmakta olduğumuz dersler Türkiye halkının bütünü ile nasıl paylaşılacaktır?..
Şu anda Türkiye’yi yönetmekte olan gücün Anayasa ile bu kadar meşgul olmasının temel nedeni hangi yolla halkın bilincine iletilebilecektir?
Türkiye dört bir yanından ateş çemberi ile sarılıdır. “Yurtta barış, Dünyada barış” şiarı “yurtta savaş, Dünyada savaş” stratejisine dönüşmüştür.
İşsizlik, hayat pahalılığı, ödenemeyecek ölçeklere yürüyen dış borçlar, yok olan sanayi üretimi, çöken tarım ve kısa sürelerle ülke ekonomisini yerle bir eden kriz ortamı bu ülkenin en temel gündem maddelerini oluşturması gerekirken… Türkiye’yi yöneten güçlerin gündeminin birinci sırasında yeni anayasa hedefi yer almaktadır.
Peki niçin böyledir?
İşte bu gün yaşamakta olduğumuz 12 Eylül 2011 gününün gerçek gündemi budur.

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soryusormak.com
http://www.kitlecizgisi.com
http://www.dnm-ler.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Re: Üç 12 Eylül...…

İletigönderen Yargan Kam » Pzt Eyl 12, 2011 13:17

Uğrola,

12 Eylül 1980 ''American Boys Done'' darbesinin bilançosu pek çok yerde yazıldı, çizildi.

Sonuçlarını ise bugünkü hal ile vaziyet oldukça yansıtmaktadır.

Bu sonucun bir de 'sloganı' vardır; 'Durmak yok, yola devam'!

Tüm yurtseverlerin 'Ulusal Lanet Günü' kutsuz olsun.

Sevgi ile...
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

Re: Üç 12 Eylül...…

İletigönderen sessiz sedasız » Pzt Eyl 12, 2011 13:59

faruk haksal yazdı:Ancak ikinci darbenin aktörleri bu etkili vuruşu, birinci darbenin “bizim oğlanları”na karşı[ymış] gibi yaparak gerçekleştirmişlerdir…
Türk halkı bu hileyi yedi mi?
Yedi…


Akıl alır gibi değil.
darbe mahsulü olan bir parti, türediği darbeyle mücadele ettiğini söyler... Türk milleti tayyibin göz yaşlarına aldanır.
hükümet israile "van minüt" den 1 buçuk ay sonra sınır topraklarını satmaya kalkar.füze kalkan sistemleriyle korumasını sağladığı israille garip restleşmelere girerek herşeyin üzerini örter...Türk milleti tayyibin efeliklerine aldanır.
sıfır sorun ! politikası sayesinde etrafımızda eski düşmanların yanısıra dostlar da (suriye,iran, libya) düşman edinilir...Türk milleti tayyibin barışçıllığına aldanır.
camiler minareler süngü kışla diyen adam papaz cüppesi giyer, yahudi cesaret ödülleri alır, abd askerlerine dua eder...Türk milleti tayyibin takkiyesine aldanır.
nasıl bir akıl tutulması anlamak güç.böyle riskli, üzerine oynanan oyunları eksik olmayan bir coğrafyada milletin saflığının bu kadarı fazla ve son getirecek kadar tehlikeli.
yukarıdaki zıtlıklara taş çıkartacak nitelikte ve en gülünç olanı da,laiklik karşıtı eylemlerin odağında ki adam "arap baharı" gezisinde laikliğin önemini anlatacakmış.bizim sofularda tayyiplerine aldanıp "biz laikiz" diye dökülmesin sonra sokaklara...
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul


Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x