
Dr. Noyan UMRUK

7 gün önce ağaçların, yeşilin korunması amacı ile piknik tarzında başlayan pasifist eylem, güvenlik güçlerinin akıl almaz şiddetteki müdahalesiyle süratle bütün yurda, kitlesel boyutlara ulaşarak yayıldı. İki ağaç kesildi; millet dirildi...
Yayılmanın sürati, sürekli horlanan, küçük düşürülen, eğiliminlerine değer verilmeyen, değerleriyle alay edilen, ötekileştirilen, medyanın, yargının, demokratik kitle örgütlerinin ihanetine uğramış vatandaşın, gençlerin “yeter, yetti artık” tepkisinin heybetiyle koşut... İçe bastırılmış, yoğuşmuş tepkiler...
Ancak, görünen o ki ; ki eşbakanın pervasızlığı ve küstahlığı dışında iktidar kadrolarından çıt yokken, siyasi iktidarın vurdumduymazlığı, inadı, hoşgörü yoksunluğu, ötekileştirme ön yargısı eylemi, “devrim” sürecine doğru sürüklüyor... Ancak eş başkanın hakkını yemeyelim; içkiyi yasakladı millet ayıldı....
Böyle bir durumda olağanüstü toplantıya çağrılması gereken meclis hafta sonu tatilinde!
Ya yurtseverlik iddiasındaki parlamento içi-dışı muhalefet ve siyasi hareketler...Bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
Oysa, dükkanların hemen 7/24 açık olması gerekirdi...Böyle günler fazla mesai gerektirir... Böyle günlerde ışıklar sönmez...
Uyanık bekçilere sahip olmayan ülkelerde ne devrimler gördük bizler...Sorospuşt turuncu devrimler... Mağdur kalan ülkeleri tsunami yemişe döndüren, güzelim “bahar” sözcügünü kirleten, sosyal medyaca tezgahlanıp, zaman zaman NATO, zaman zaman rambo desteği alan işbirlikçi BOP devrimleri...
Bilirsiniz, kadim bir deyişimiz var; kızlarımız, davulcularımız, zurnacılarımız kusura bakmasınlar. “Kızı başı boş bırakırsan, ya davulcuya kaçar ya zurnacıya...”
Evet, sözüm kendilerini yurtsever, vatansever, milletsever olarak tanımlayan başta anamuhalefet olmak üzere parlamento içi-dışı muhalefet ve siyasi hareketlere ve de bunların bir araya gelip, kendi siyasi hırs ve çıkarlarını erteleyip iktidara uzanacak cephe oluşturmalarını, yeni ama konjonktüre uygun bir tarzda örgütlenmelerini zorlayacak yurtsever aydınlara...Örgütsüz hareket, şefsiz orkestraya benzer...Siz beceremezseniz, yaban ellerinden gelip, şefliği kapmanın meraklısı çok... Tavsiye ve öğütlerle geçiştirip, yönetemezseniz, ajan provakatörler, vandalizm ortaya çıkar, yönetirler...
Güzel kızımızın, yaban ellerin oyuncağı olmasını engellemenin başka çaresi yok...
Aksi takdirde,10 yıl önce ve daha sonra Cumhuriyet mitingleri sonunda hayal kırıklığına uğratıp, heder ettiğiniz tüm yurtseverlerin elleri iki yakanızda olacak, bu konuda gösterilecek basiretsizlik sizleri ve hepimizi tarihin karanlık sahifelerine gömecektir. Üçüncü şans daima son şanstır...