Ufuk Söylemez: “Başaramayacaklar! Anladıkları Dilden Konuşacağız!”
Sokak adında bir televizyon var. Kayıttaki adı Umut. Bir basıyorsun buraya yönlendiricinle, karşına "Sokak" yazısı çıkıyor.
Burada yok yok! Türkçenin belini kırarak konuşan “Bizim Maykıl”dan tutun, Apo’sunu özleyen, şerefsizlerin memleketinde(!) arabasını bırakan sözde şarkıcı Ahmet Kaya’ya övgü belgeseline kadar. Ulusalcılar da çıkıyor, iki arada bir deredekiler de, köçekler de, dönekler de…
Söylenildiğine göre burası Yurt gazetesinin televizyonuymuş. Yeni CHP’nin.
Dün bir rastlantı ilginç bir yayınını izledik buranın. Ekranda tanıdık bir yüz: “Ufuk Söylemez.” Karşısında buranın değişmez sunucusu, ne zaman açsak karşımızda gördüğümüz Ayşenur Arslan. İzlencenin adı: “Medya Mahallesi.”
Sunucu Ayşenur Arslan, konuğuna “Millî Merkez”i soruyor:
“Sağ sol demeden, millî aydınların, Atatürk’te birleşiyoruz diyenlerin bir araya gelmesi…” diye tanımlıyor bu oluşumu Ufuk Söylemez.
“Sivil Anayasa adı altında Türkiye’yi bölüştürecek, çift kimlikli edecek… adımlar atacaklardı. Biz muhalefet partilerine bunlarla bir masaya oturulmaz dedik. CHP ile MHP bizi dinlemediler. Biz kendi kendimize yollara düştük… Bölünme Anayasası’na karşı bir araya geldik. 219 il ve ilçe merkezinde son iki yıldır gezdik… En son Almanya’da bin kişiyi aşkın gurbetçi toplanmıştı. Mustafa Kemal’in askeriyiz diye slogan attılar.”
Sonra Barzani’nin adı geçiyor, karşılıklı tartışıyorlar:
Ayşenur Arslan: “Meselenin başka bir tarafından bakıyorum... Kürt meselesine, sınırın öte tarafına... Barzani aşiret reisi değil. Bölge devlet başkanı!”
Ufuk Söylemez: “ Nereden devlet reisi oluyor? Nerede devlet kuruyor? Bu Cumhuriyet kanla kuruldu! Masa başında kurulmadı! Dünya tarihinde devlet kuramamışlara devlet başkanı derseniz…”
Ayşenur Arslan: “Birçok devlet masa başında kuruldu. Neden devlet kuramadıklarına geleceğiz…”
Ufuk Söylemez: “Devlet savaşlarla kurulur…”
Ayşenur Arslan Barzani’yi koruduktan, ona aşiret reisi neden denmeyeceğini defalarca açıkladıktan sonra Yurt gazetesinin bir haberine geçti:
“AKP Hilal Timi”. Bu habere göre AKP bir “Hilal timi” kurmuşmuş. Liderinin, eski temsilcisinin resimlerini gösterdiler. Sonra ABD’nin bölgedeki Ilımlı İslam projesinden söz edildi.
Ufuk Söylemez: “Ilımlı İslam projesiyle mahvettiler İslam dünyasını... Türkiye’nin başına bunları geçirdiler. Cemaat dedikleri Cemaat falan değil, Amerika’nın başka bir organizasyonu. Bunlar seçilirse gitmezler dedim o zaman. Dinle devlet idare edilmez!..
Bunlar maskeli yüzlerle tanıttılar kendilerini…”
Ayşenur Arslan, ülkemizdeki El-Kaide üslerinden söz etti. Haritada gösterdi. İsrailli subayın sözlerini okudu. Kuzey Irak, Kürdistan(!) dedikleri diyerek Kuzey Irak Kürt bölgesini, Barzani yönetimi, “K. distan” yönetimi, “Suriye’deki Kürt bölgesi” falan diyerek saydı durdu… “Cizre’nin devamı olan yerde de (Cizere’de), en son Efrim’de özerklik ilan ettiler,” dedi. Efrim Kantonu’ndaki kurucu heyet diye bir takım adamların resmini göstertti. “Buna kurucu heyet- kurucu parlamento diyebilirsiniz. Arkasında Öcalan’ın fotoğrafı var.” dedikten sonra Ayşenur Arslan devam etti: “ Ö. Mektup göndererek Barzani’ye, bunu Leyla Zana’ya verdi. Önemli olan bu mektubun içeriğini Ö. anlatmış Zana’ya, Sırrı Süreyya’ya. Çözüm süreci… Sayın Ö. bunu Leyla Zana, Sırrı Süreyya söylüyorlar : “Çözüm süreci denilen, Suriye ve Kuzey Irak’tan bağımsız olarak ele alınamaz! Kürt ulusal kongresini toplamalıyız.” demiş. Sanırım Erdoğan bunu Barzani’den rica etti, bu konuların konuşulmasını istemiyor. Bu çok net! Bir şeyler oluyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bunları saklıyor. Özgür Gündem yazarı “Karakoçan” gelişmelere zorlama değil, kendiliğinden diyor.” sözleriyle durumu anlattıktan sonra sordu:
“Ne diyorsunuz?”
Ufuk Söylemez: “ Bu 20-30 yılın projesi. Irak’ın çökertilmesiyle başlayan, Suriye’yle, bizde de Şivan Perverlerle devam eden… Perver’in yaptığı isyan provasıdır!
Savaş kazanmadan tarih boyunca olmayan bir devleti kuramazsınız! Bunu AKP bile yapamaz! AKP elim işte gözüm oynaşta diyor. Amerika’nın kucağında, kukla K.distan’ın taşlarını döşemeye devam edeceğim diyor. Hem cemaat görünümlü örgüte savaş açacaksın, hem de açılımın mimarı olacaksın!”
Ayşenur Arslan: “Bu sözlerin bugün için bir kıymeti harbiyesi olmadığını düşünüyorum. Biz sadece kızmakla geçiriyoruz hayatımızı. Burada böyle bir şey var (ilan edilen özerklikleri söylüyor). Özgür Gündem dışında kimse anlatmıyor.
Ufuk Söylemez: “ Terörist ile müzakere yapılmaz, mücadele yapılır, diyorum… Bu millet çok gergin… Anadolu’yu geziyorum. Sırça köşkte değilim. Yüzde doksan bu bölücü faaliyetlerden, ikinci millî kimlik faaliyetlerinden son derece rahatsız!
Otuz gazetenin yüzde doksanı bunları yazmazsa halk nasıl haber alacak!
Başaramayacaklar!
AKP, hem Amerika’ya kafa tutacak, hem Amerika’nın istediğini yapacak! Olmaz!”
Ayşenur Arslan: “Bu noktaya gelmiş. Orada adım adım özerklik inşası var.”
Ufuk Söylemez: “Anladıkları dilden konuşarak yapacağız!”
Ayşenur Arslan: “Silahla mı?”
Ufuk Söylemez: “ Evet!”
Ayşenur Arslan: “ O devir bitti!”
Ufuk Söylemez: “Türk Ordusu yenilmedi! Perver’le isyan görüntüsü verirseniz… Normal bir iktidar gelse bu durum kısa sürede değiştirilir. Millî bir siyasal iktidar bunu ters yüz edebilir. Önce Irak’ı hallettiler: Kan gölüne çevirdiler… Suriye: Kan gölüne çevirdiler…Türkiye’de demokrasi maskesiyle milleti uyutarak yapıyorlar… Bıçağın kemiğe dayandığı yer var… Ayağa kalkar insanlar!”
Ayşenur Arslan: “Siyaseten farklı yerlerde olduğumuz için tartışır gibi olduk.”
Ufuk Söylemez: “ Ben devletimi kanla kurdum! Masa başında alamazsın!”
Ayşenur Arslan: “Kürtler bu savaşın içinde kendini korudu.”(Suriye-Irak )
Ufuk Söylemez: “ Türk askeri mayın döşeyene karşı kendini korumasın mı?
Kürtler emperyalizmin maşası olmuştur!.. Amerika’nın bu bölgeyi kontrol edecek gücü yok!”
Ayşenur Arslan: “Amerika destekliyor diye benim insanıma silah doğrultan…”
Ufuk Söylemez burada bölücülere sordu, kendi cevapladı:
“Ne istiyorsun?
“Eşit yurttaş olmak mı?”
Daha nasıl eşit olunabileceğini sorularla sıraladı:
“Kürtçe konuşmak mı? “Konuş!”
“Kürtçe televizyon mu?” “ Kürtçe televizyon orada!”
“Kravatlı sözcüleri her gün küfrediyor Meclis’te!”
“Ne istiyorsun?”
“Toprak mı?”
“Alnımızda enayi yazmıyor! Öyle yağma yok!”
“Masa başında sınırlar alınmıyor! Bu topraklarda bin yıldır devletiz. Ama Kürt devleti hiç olmamıştır!”
Ayşenur Arslan: “Sahiden de en büyük etnik grup Kürtler.”
Ufuk Söylemez: “Bu onların sorunu!
Devlet kurduracağım, böyle başımı eğeceğim, böyle görevimiz yok!
Hangi ülke sınırını tartışır? Bebek katili adamı kahraman yapıyoruz!
“Yes be annemciler” var Kıbrıs’ta. Kendi vatanını satıp AB’ye girecekler! Denktaş’a dedim ki, sizde kabahat yok mu? “Haklısın. Sen annene babana kızıp evini yakar mısın?” dedi.
Ülke yangın yerine dönmüştü 1993- 94’te. Düşünün o günleri… PKK’nın Türk askerine saldırması bu sebeplerden çıkmış değil!
Bizden size yok! Amerika’ya gidin! Sam amcanız size kursun!”
Ayşenur Arslan:” Böyle demeyin…”
Ufuk Söylemez: “Bunu Kürtçülere diyorum.”
Ayşenur Arslan: Sezgin Tanrıkulu soru önergesi vermiş. Bolu ve civarında El-Kaide varlığı doğru mudur” diye.” TSK, güvenlik güçleri Bolu dağlarında arama yapacak mıdır?”
Ufuk Söylemez: “ Sezgin Tanrıkulu Amerika elemanı. 705 kod adlı. Doğrudur! Amerika’yla organik bağı olan… Vikileks’te adı geçti. Amerika belgelere doğru dedi.
Tırları ihbar edenlerle, bu önergeyi verdiren irade aynı: Amerikan iradesi. Amerika’ın üç bin elemanı var bizde. Amerika boş durmuyor!”
Ufuk Söylemez son olarak yine Millî Merkez’e döndü:
“ Millî Merkez millicidir! Atatürkçü’dür!”
Ayşenur Arslan’ın Kürt devleti, annelerin ağlaması üzerine dediklerini şu sözlerle yanıtladı:
Ufuk Söylemez: “ Kürtler devlet kursun mu istiyorsun? Acıma duyguları içinde misin?
Şehit anneleri ne diyecek!
Teröristle savaşan Türk askerini, onla savaşanla bir mi tutuyorsun?
Türk Ordusu ile PKK’yı bir tutamazsınız!”
Ayşenur Arslan: “Annelerin acılarını eşitliyorum. Hepsi benim gözümde aynı…”
Ufuk Söylemez: “ Anneler ağlamasın Türkiye bölünsün”e götürür bu söz!
Anneler de ağlamasın!
Türkiye’de bölünmesin!”
Özgün haber: Feza Tiryaki, 31 Ocak 2014
Ö. diye yazdığım şahıs bebek katilinin adının kısaltılmışıdır. Bu adı bir kereden fazla yazmaya elim varmadı. K. distan diye yazılanın ne olduğunu anlamışsınızdır. Olmayan, hiç kurulmamış hayal ülke.
Bilmem duydunuz muydu, Başbakan yardımcısıymış, Beşir Atalay, “ Dünya K.istan diyor, biz neden demeyelim!” demiş daha tazecik…