Ulusal Yas Aldatmacası “Millî Kahraman Denktaş’a Vedâ”

Ulusal Yas Aldatmacası “Millî Kahraman Denktaş’a Vedâ”

İletigönderen Feza Tiryaki » Çrş Oca 18, 2012 10:57

Ulusal Yas Aldatmacası

“Millî Kahraman Denktaş’a Vedâ”


Rauf Denktaş’ın kaybından sonra ilân edilen üç günlük “ulusal yas” uygulandı mı ne diyorsunuz? Bu olabilir mi? Aklınız alıyor mu?

15 Ocak 2012 günü büyük bir özveriyle -çünkü artık TRT izlemek en büyük işkence benim için- devletin televizyonlarını izledim.

TRT’nin birinci programı zaten bu konulara hiç girmiyor. “Hatırlar mısın” diye soruyorlardı. Neyi mi?

TRT arşivindeki unutulmaz filmleri. Eski Türk filmlerini.

“Bir zamanlar Efes.” Poloslu, toloslu biten sözlerle Yunan övgüsü.

“TRT Okul” gençlerimizi aynı gün şöyle eğitiyordu. Yanan halı nasıl onarılır, uzun uzun gösteriyorlardı. Sonra “Toplu Hayat” adlı bir izlenceleri vardı.

Ruhsuz ve kimliksiz beyaz koltuklu bir modern döşenmiş oda. Şımarık sesli bir oyuncu kız bağdaş kurmuş koltuğa, ev giyimiyle, pijamaya benzer bir giyimle, dalga geçerek verilecek gır gır haberleri tanıtıyor.

Uzaylılar gelecekmiş haberi üzerine, iş yerinde terfi üzerine, daha bir sürü ıvır zıvır üzerine…

Konuları canlandıranlar argo konuşarak , yavlı yuvlu sokak ağzıyla saçmaladılar, “Ne güzel bir sohbet geçirdik!” dediler bir ara. Gerçekten Türkçenin kafasına gözüne geçirdiler.

TRT 3, spordan başka yani ayaktopundan başka bir şey bilmiyor. Bu kez dikkatimi çeken ihanetin boyutunun daha da büyüdüğü, bunların kimseden çekinmesinin kalmadığı… “Futbol Ateşi”ymiş yayınları. Yayın İngilizce diliyle yapılıyor. İngilizce ses, İngilizce mavi renkli yazısını da üstte vererek, altta ise beyaz renkle Türkçe alt yazı.

Ah ülkem vah ülkem! Devletinin televizyonu eliyle bir sömürge ülkeye dönüştürülüyorsun! Her bahaneyle sömürge dilini dayıyorlar sana. Kulağına gözüne. Yoksa Fethullah’ın okulları nasıl yerleşecek eğitimimize? Nasıl eğitiminden Atatürk’ü atıp milliyetsiz bir toplum olacağız? İşte bunlar yolları…

TRT Haber adlı kanal sık sık yayınladığı, o millete, Atatürk’e küfredercesine sözlerle hazırlanan Menderes belgeselini koymuştu, kafayı buluyorlardı bununla. Atatürk’le kabir lâfını bir araya koyup yedi sekiz kez kabir sözünü söylediler. “Demokrat parti döneminde kabir yaptırılması kararlaştırılmış. Kabre konulalı dokuz yıl olmuşmuş.

Atatürk kendisine yakışan, dikkat edin yakışan dediler, kabre alınırsa o zamanın tek parti kadroları nefes alabileceklermiş. 1953’te bunu aldılar diyor. Atatük’ün nâşını son kez görenlerden olan Menderes, Celâl Bayar sonra bu yüzden cezalandırılmış. Bunlardan Celâl Bayar kabri ziyaret etmesin diye o bir gün kabri kapatmışlar. Celal Bayar o gün kabri ziyaret edemedi dediler.

Kabir- Atatürk- kabir- Atatürk… Allahım bunların başına Anıtkabir kadar bir taş düşür inşallah demeden edemiyor insan. Rauf Denktaş için ulusal yas tutulan günde “Menderes belgeseli”. “Atatürk’e dolaylı yoldan hakaret etme…”

Sonrası bitmeyen spor programları. Canlı maç yayınları. O bitince öbür maç yayınları…

TRT Türk canlı spor yayınında kıkırık kikirik kıkırdıyor, kahkaha patlatılıyor, gidelim karşılaşmayı izleyelim diyorlar.

TRT Çocuk ‘tan hiç söz etmeyelim. Vah zavallı, milleti, tarihi, özbenliği elinden alınan çocuklarımız!.. Yabancı dilli,yabancı isimli abukluklarla sarılmış sarmalanmış beyinleri tuz buz edilmiş.

TRT Okul daha sonra bir önemli(!) konu işliyor: Denge. Uzun saçları arkadan bağlı genç erkekler öğrenci. Birinin kulağında bir küpe var. Aman ne küpe? Omzuna değecek. Sakallar tam bağnaz sakalı. Traş bıçağı değmemiş. Kıllar yanaklarından çenesinden fışkırıyor bunların. Bazısının çenesi ağzı burnunun önü sakal çemberine alınmış. Bunlar ders dinleyen Türk gençlerini temsil edenler olmalı. Şım şım konuşan, ağızlarını yayan, heceleri yutan sözde modern giyimli şıpıdık kızlar da Türk kızları zâr…

Sunucu diyor ki: “Hiçler ve hepler arasında kalıyorsun dengeyi kaybettiğin zaman…” Saçmalamaktan başka bir şey yaptıkları yok anlayacağınız… Yaşadığımız günün adı da “ulusal yas” günü. Ne çelişki değil mi?

O günden bu güne kadar da TRT 1 kanalında Tacir adlı Çin dizi filmini koyuyorlar yayına. Ortaçağdaki Çinlilerin maceralarını anlatan bir film. Demek ki neymiş? Türk milletinin bir tek kahramanlık filmi yokmuş. Bir tek Türk büyüklerini anlatan belgeseli yokmuş…Millî mücadele filmlerinden belgesellerinden korkuyorsunuz madem en azından bize ait bir film koyamaz mıydınız?

Tek bir kare Rauf Denktaş’ın bayraklı resmini koymadan ekranlarına iki günü geçiriyorlar, ne ağırlaştırılmış yayın akışları var, millî özellikli bir yayın var, ne millî kahmanımız için özel anma yayınları var…

Sonra geliyoruz bu güne. Rauf Denktaş’ın toprağa verileceği bugüne. TRT ‘nin birinci programı bütün televizyonlar cenazenin canlı yayınını yaparken, kadın yayını yapıyor canlı. Havanda ceviz dövüyorlar, ekranda bir havan, içinde ceviz. Gerçekten ceviz dövüyorlardı , mecaz anlamda demedim. Gülben Ergen’li bir kültürümüze hizmet yayını.

TRT Türk ve TRT haber kanalından canlı yayın yapıyor ama o da amalı. Görev yapmış görünmek için. Töreni anlatırken kendilerine öğretilmiş ihanet sözcüklerini kullanarak.

Büyük Türk’ün tabutunun üstüne iki bayrak örtülmüştü. Türk Bayrağı ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrağı.

Bunu TRT Türk şöyle tarif etti:

Biri Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrağı, diğeri Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı.

Bayrağımıza Türk Bayrağı diyemediler.

Siz hiç bugüne kadar bayrağımıza Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı dendiğini duydunuz muydu? Konuşurken diyorsun ki “Türkiye Cumhuriyeti Bayrağını al da mitinge gel.” Veya “şuraya as.” Kulağınıza tuhaf gelmiyor mu?

Törenin bitiminden iki saat önce canlı yayınlarına da son verdiler:

“Bizden bu kadar! Şimdi sırada spor haberleri var.”

Sonra cenaze törenine katılanları söylerken:

Türkiyeli devlet erkânının yanı sıra… dediler.

Türkiyeli devlet erkânı…

İhanet etmek için ülkelerine hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar…


Bu satırları yazarken az önce cenaze toprağa verildi. Kalabalık Cumhuriyet meydanını terketmedi. Onbinlerce kişi oradaydı. Bayrak altında toprağa verildi Rauf Denktaş. Kocaman bir bayrak üstünde tutuldu son ana kadar. Bundan hemen önce saygı duruşu yapıldı. Saat 15. 17’de. Önce büyük boyutta bir Türk bayrağı tutuldu üstünde toprağa verilirken. Sonra Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı. Değişik Türk topraklarından getirilen torba torba topraklar örtüldü üstüne.

TRT dışındaki diğer ulusal kanallar bu anı canlı verirken, Denktaş’ın şu sözlerini kendi sesinden dinlettiler:


“Bazıları unutmuşlardır ki:

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”



Atatürk’ten sonra Türk’e vatan kuran, vatan bırakan ikinci Türk.

“Bayrak yere düşürülmez!” öğüdünü unutturmayacağız…

Türk milletinin başı sağolsun…


Feza Tiryaki, 17 Ocak 2012
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x