Umut Yıkıcıları İçin: "19 Mayıs" / Erhan SANDIKÇI

Umut Yıkıcıları İçin: "19 Mayıs" / Erhan SANDIKÇI

İletigönderen Erhan Sandıkçı » Prş Oca 19, 2012 19:36

[img]http://kemalistgenclik.com/wp-content/uploads/2011/11/1146.jpg[/img]

"Muhalif"liği, Türk milletine hakaretler etmekten öteye gidemeyen köşe yazarı döktürmüş yine... Daha önce, ey muhalif Atatürkçüler, AKP'nin bu kadar oy almasından uykularınız kaçıyorsa AKP'ye oy veren koyunları sayın, gibi müthiş(!) çözüm önerileri sunmuştu bize. Türklerin ne kadar aptal, kafasız, düşüncesiz, yobaz, gerici, doğa düşmanı bir topluluk olduğunu öğrenmiştik kendilerinden. Hâttâ Orta Asya'yı da biz Türkler kurutmuşuz, sıra da Anadolu'ya gelmiş...

Ermenileri "katlettiğimizi" anca 2000'de, Dersim'de "katliam" gerçekleştiğini de 2011'de anlamışız!.. Türklerin aklı zaten çalışmıyor, çalışsa da geç çalışıyor...

Bekir Coşkun şimdi de 19 Mayıs gösterilerini kaldıran AKP'ye tepki göstermiş. Yine öyle harika(!) bir yazı yazmış ki, öyle bir "19 Mayıs" tasavvuru etmiş ki, insanın dili tutuluyor, adam lâl oluyor âdeta!..

"19 Mayıs; çağdaş insan demek...
19 Mayıs; peçesiz, çarşafsız, türbansız, külahsız, cüppesiz modern toplum demek...
19 Mayıs; özgür kadın demek...
19 Mayıs; kul olmayan erkek demek...
19 Mayıs; sesi çıkan gençler, sorusu olan çocuklar demek...
19 Mayıs; modern eğitim demek...
19 Mayıs; şeyhsiz, şıhsız, dergâhsız, medresesiz, tarikatsız, fetvasız laik devlet demek...
19 Mayıs; medeni hukuk demek...
19 Mayıs; müspet bilim, ilim demek...
19 Mayıs; uyanış demek...
19 Mayıs; özgüven demek...
19 Mayıs; dans demek...
19 Mayıs; şarkı demek...
19 Mayıs; müzik demek..."


19 Mayıs; dans demek, müzik demek, şarkı-türkü demek aslında... Biz Türk'ün yeniden doğuşunu, sömürgecilere karşı yüzyılın tokadını atışını, bağımsızlık uğruna, vatan uğruna gözünü kırpmadan ölüme gidişini boşuna okumuşuz aslında. 19 Mayıs'ta, dört bir yanı işgâl altında olan topraklarda Mustafa Kemâl sadece modern eğitim, çağdaş dünya, müzik, dans, eğlence için Samsun'a çıkmış!..

Türk'ün T'sini -küfretmek dışında- ağzına almayan bir "yazar"dan da bundan başkası da beklenemezdi. Muhalefet örgütlerinin bir kez olsun halkın arasına inip Türkiye'deki "işgâl"den bahsetmediği, sadece siyasi kazançlar uğruna politika güttüğü, -muhaliflikte üzerine adam tanımayan- kimsenin de Türkiye'deki gerçek durumdan haberdar olmadığı, bunları halka anlatmadığı bir ülkede yapması gereken son şeyi yapıp "yüzde 50 oy veren koyunlar yüzünden ülke hep böyle. Bu ülke kurtulmaz" diyen zihniyetin peşinden gidenler, bu incileri görür de akıllarını başına alıp sahte Atatürkçü/Kemalist'leri takip etmeyi bırakır diye umuyorum.

Atatürk "Umutsuz durum yoktur, umutsuz adam vardır." diyen bir Milli Kahramandı. Keza aramızdan ayrılan Rauf Denktaş da.

Onların adını kullanıp "umut yıkıcılığı"na soyunanlara dikkat edin, onlara karşı kendinizi koruyun!

"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır."

Mustafa Kemâl ATATÜRK

Erhan SANDIKÇI
İki Mustafa Kemâl vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemâl... İkinci Mustafa Kemâl, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemâl sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemâl odur!
Kullanıcı küçük betizi
Erhan Sandıkçı
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 142
Kayıt: Cmt Şub 19, 2011 21:34

Re: Umut Yıkıcıları İçin: "19 Mayıs" / Erhan SANDIKÇI

İletigönderen Deli Haydar » Prş Oca 19, 2012 23:46

Bekir Coşkun yazdı:... Erbakan’ın sarıklı Mercedes'lilerden oluşan tarikat şeyhlerine verdiği iftar yemeğine katılmayan Fethullah Gülen’in, kendi iftar yemeği medyada geniş yer aldı… İftara Hıristiyan ve Mûsevî cemaatleri liderleri de katıldılar… Ayrıca tiyatro sanatçıları, gazeteciler, kimi sosyalistler, yabancı elçiliklerden temsilciler, Alevî dedeleri... İftardan önceki dualar ise, konuklara saygı olarak önce Türkçe, sonra İngilizce.. Haremlik-selâmlık ise yok… Bunlara karşı çıkan var mı?.. Ki kimi gazeteler, Fethullah Gülen Hoca’nın iftar sofrasını “Hoşgörü ziyafeti” olarak isimlendirdiler… Özellikle bu içinde bulunduğumuz günlerde hangimizin bu hoşgörüye ve barışa gereksinimi yok…

Bendeniz zaten gözü sulu birisi olarak, Fethullah Gülen’in niye çok ağladığını şimdi daha iyi anlayabilirim… Hoşgörü ve barış... Belki de bu sihirli iki kelimede düğümlenen ulusumuzun geleceği, sicim sicim gözyaşları ile çözülebilir… En azından; ağlamak, en yoğun düşünmektir…

Bence asıl: Akıllı İslâm, akılsızına başkaldırmalıdır…

30 Ocak 1997

Ancak akılsız olan 19 Mayıs için, "dans-şarkı-müzik" der...
Öyle ya, ancak akılsız olan "ağlamak, en yoğun düşünmek"tiri yumurtlayabilir...
Ve hala daha ancak akılsız olan "Atatürk'ün beton-bronz putları"nı cilalar, amacından saptırılan törenlere övgüler düzer...

Ki zaten ancak akılsız olan, ulusun geleceğini sicim sicim akıtılan gözyaşlarına bağlar...
Ve elbette ancak -en hafif deyim ile- akılsız olan İslam'ı kafasına göre ikiye böler...

Sen iyisi mi marangozhanende, artık az biraz da "haydar" yont Bezgin Bekir.
Temiz bir sopa sırıtmaktan-ağlamaktan pörsümüş cilde de iyi gelir, akılsız kalmış kafaya da...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Erhan SANDIKÇI

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x