17 Ağustos 1999 saat 03.02, yeraltından gelen derin bir uğultu. 7.4 büyüklüğünde tüm Marmara Bölgesi'ni etkileyen depremde resmi rakamlara göre 17 bin 840 kişi hayatını kaybetti. "Asrın felaketi" olarak adlandırılan, maddi-manevi büyük kayıplara yol açan depremden 8 yıl geçmesine rağmen verilen sözler unutuldu. Onbinlerce insana mezar olan binaların içinde hala yaşıyoruz. 17 Ağustos'tan 17 Ağustos'a hatırlanan acıları 18 Ağustos'larda unutuyoruz. Yetkililerin verdiği sözlerin birkaçı dışında hiçbiri tutulmadı.
Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki deprem ülkenin refah seviyesi en yüksek bölgesinde gerçekleşti. 18 Ağustos 1999 sabahı gün ışığı ile birlikte felaketin boyutları ortaya çıkarken, hiç yıkılmayacağına inanılan devasa binalar yerle bir oldu.
Yetkililer büyük depremden ancak 7 yıl sonra okulların ve hastanelerin güçlendirilmesine başladı. İstanbul'da bugüne dek 598'i okul 130'u hastane sadece 840 binanın güçlendirilmesi için harekete geçti. Yüzbinlerce binanın bulunduğu İstanbul'da sadece 840 binanın güçlerilme projesine dahil edilmesi ne derece önlem alındığının bir göstergesi.

DEPREME HAZIRLIKLI MIYIZ?
İstanbul'da deprem hazırlıklarını denetleyen Sayıştay 'İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor?' raporunda, depreme hazırlık çalışması yapan kuruluşların arasında etkili bir koordinasyonun olmadığına dikkat çekiyor.
Raporda, tüm kamu binalarının, özellikle okulların, hastanelerin, köprülerin, viyadüklerin, tünellerin, tarihi ve kültürel değeri olan binaların depreme dayanıklı olup olmadığı tespit edilerek, ihtiyaç gösterenlerin acilen güçlendirilmesi ifade edilirken, birçok kurumların güçlendirme çalışmalarını kendi olanaklarıyla yaptığı belirtiliyor.
Depremde hasar gören belediyeler, üniversiteler ve diğer kamu binalarının onarımı ve güçlendirilmesi için toplam 146.9 milyon YTL ihtiyaç varken, kurumlara ödenen rakam sadece 33.6 milyon YTL.
SORUMLULAR ZAMANAŞIMINA UĞRADI
17 Ağustos Depremi'nde yaptıkları binalarla yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan sorumlulardan Kocaeli'de açılan 600 davadan 12 kişi suçlu bulunurken, 6'sının cezası ertelendi.
Yalova'da açılan davalarda ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer oldu. Düzce'de açılan 220 davalar sonucunda cezaevine giren kimse olmadı. Açılan davaların tümü 16 Şubat 2007 tarihinde zamanaşımına uğradı. Zamanaşımına uğramayanların ise cezaları ertelendi.

PREFABRİK HAYATLAR
Depremde 10 bin insanın öldüğü Kocaeli'de halen 30 bin vatandaş prefabrik yapılarda barınıyor. Depremde yıkılan ya da ağır hasar gören 34 bin 275 konuta karşılık Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Dünya Bankası ile çeşitli hibeci kuruluşlar tarafından 17 bin 778 kalıca konut yaptırıldı.
2 bin 504 kişinin öldüğü, 4 bin 500 kişinin de yaralandığı Yalovada, 10 bin 201 konut veya işyeri yıkıldı, 23 bin 517 bina da hasar gördü. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, kentin 9 ayrı bölgesinde yaptırılan 5 bin 150 prefabrik konutun, kalıcı konut inşaatlarının tamamlanmasının ardından satılmasına karar verildi.
DEPREM SONRASI YAPILAN HARCAMALAR
17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin ardından bölgede depremzedelerin konut, altyapı ve çeşitli ihtiyaçlarının da karşılanması amacıyla bugüne kadar toplam 1 trilyon 523 milyon YTL harcama yapıldı.
Afet yönetiminde hızlı, aktif, anında müdahale sağlamak amacıyla, valiliklerçe yapılan acil yardım planlarının güncelleştirilmesi ve takibinin etkin olabilmesi için elektronik ortama geçildi. Bu yıl içinde meydana gelen deprem afeti sonucu mevzuattan dolayı mağdur olan Bingöl, Erzincan, Elazığ, Tunceli ve İzmir illerindeki afetzedelerin mağduriyetlerini giderilmesi için 4864 sayılı Kanun çıkarıldı.
[img]http://img175.imageshack.us/img175/228/gp056075nu6.jpg[/img]
DEPREM BAKANLIĞI UNUTULDU
Uzmanlar olası bir yıkıcı depremde yeni bir felaketle karşı karşıya gelineceğini belirtirken, alınan önlemlerin yetersizliği konusunda birleşiyor.
Su sıkıntısının olduğu günlerde Su Bakanlığı'nın kurulması gündemdeki sıcaklığını korurken, "birinci derece" deprem kuşağında yer alan Türkiye'de bir Deprem Bakanlığı'nın oluşturulması ve bu bakanlığa bütçeden ciddi pay ayrılması için yetkililerin yeni ve etkileri silinmeyecek bir depremi beklemediğini umut ediyoruz. 17 Ağustos 1999'da yaşananları unutmadan ve hafızalardan silinmesine izin vermeden tüm önlemlerin alınması gerekiyor.
Kaynak