UYUYACAKMIŞIZ

UYUYACAKMIŞIZ

İletigönderen Feza Tiryaki » Prş Tem 05, 2012 19:22

UYUYACAKMIŞIZ


Bilmem siz de haberlerin altındaki okuyucu yorumlarını okur musunuz? Zamanım oldukça bu yorumları hiç kaçırmam. Okuma yazma bilen, yurt sorunlarına duyarsız olmayan, en azından kendi düşüncesini söylemek ihtiyacı duyan, ülke sorunlarıyla ilgilenen vatandaşın düşünceleridir onlar. Bu yorumları arka arkaya okumak bazen bir köşe yazısı okumaktan daha etkilidir. Biraz da eğlencelidir. “Yurdum insanı” taşı gediğine koyuverir…

Önce haberi, sonra da bu habere yapılan yorumlardan ilginç bulduklarımı - olduğu gibi, yalnızca yazım yanlışlarını düzelterek - sizlerle paylaşacağım. Yazıları okuyup bitirince, “ Bir gülmece yazarı bile bu kadar başarılı gülmece yazısı yazamazdı!” diyeceğinize, bu yorumları bir çırpıda okuyacağınıza eminim.

"Gazetelerden:

Bakanlar Kurulu Güneşin Doğuş Saatini Değiştiriyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gün ışığından daha fazla yararlanmak için yaz saati uygulamasının kalıcı olması konusunda Bakanlar Kurulu’na sunum yaptığını açıkladı. Yıldız, “Doğubeyazıt meridyenine aktarmayı teklif ettim. Yaz saatine geçilince tekrar saatler geri alınmayacak” dedi. Bakanlar Kurulu bu yönde karar alırsa, 28 Ekim 2012 Pazar günü saatler bir kez daha geri alınacak; Mart 2013’te ise tüm Türkiye, saatini son kez ileri alacak ve sürekli yaz saati uygulaması başlayacak.

Yaz saati uygulamasının kalıcı olmasının pratikteki sonuçları hakkında da bilgi veren Yıldız, “Vatandaşlar gün ışığında daha fazla uyumuş olacaklar. Bu da enerji sektörünün en önemli tüketim noktasını oluşturuyor. Atatürk Barajı kadar olmasa da orta büyüklükte bir baraj kadar tasarruf edeceğiz. Önerimizde şu bulunuyor. Yaz saati uygulamasına geçildikten sonra tekrar saat geri alınmamış, saat değişikliği olmamış olacak” dedi.(Hürriyet)"


Ek açıklama: Rusya geçen yıl bu uygulamayı denemiş. Olumsuz sonuç alınmış. Yaz saatinin kışın da uygulanmasının, kışın ülke saatine geçilmemesinin insan sağlığını olumsuz etkilediğini görmüşler. Enerji tasarruf konusunda da etkili olmadığı sonucuna varmışlar… Yeniden eski saatlerine döneceklermiş…


Sizin Yorumlarınız

Yorumlarda konuya kimi bilimsel yaklaşmış. Kimi de olaya sosyal yönden bakmış. Siyasi nedenleri sorgulayanlar, bulmak isteyenler de var. Kimse bu işi etnik (toplumsal) bölcülükle işkillendirmemiş. Yalnızca bir yorumcu yaptığı yorumla bilmeden olacakları göstermiş.

Yorumcuların bazıları adlarını, soyadlarını yazmış, bazıları simge ad kullanmış. Bunlardan yabancı simge ad kullananların adlarını toplumu özendirmesin diye yazmadım.

Adını, ünvanını yabancı ada çeviren, kendisine Mr. (mistır- bay-) diyen ama Türkçeyle yazan bir kişi:

“Uluslararası piyasalarda doğalgaz fiyatları yüksek seyrediyor diyen yuvarlak açıklamayı ancak kendi tabanınıza yutturursunuz. Açıklayın da görelim hangi ülke ne kadara kullanıyor? Doğalgazdan ÖTV alınması gibi bir saçmalık olur mu?”
demiş.

Adını “X” ile başlatan biri endişelerini yazmış:

“Yaz saati uygulamasının kalıcı olması güzel bir şey, ancak çok önemli bir nokta var; o da meridyen (boylam) ile oynanarak saat diliminin değiştirilmesi. Çünkü tüm finans ve iş çevresi bundan olumsuz etkilenecek. Bizim ülkemiz de Irak, Arabistan gibi ülkelerle aynı saat dilimine geçecek, Avrupa ile olan saat farkımız artacak .“

Levent Taş:

“Türkiye nüfusunun yüzde kaçı Doğubeyazıt meridyenine yakın oturuyor? Kardeşim, ben İstanbul'da oturuyorum. Mal benim bölgemde üretiliyor, vergi burada ödeniyor. Sabahın ayazında, sabah karanlığında neden ben işe gideceğim? Adam hayvancılık yapıyor onun zaman ayarı güneş, saat değil. Hayret bir şey... “diyerek doğması istenilen yeni bir bölünmenin üstüne atlamış…

Bu yorumcunun adı yok, “Sadece yorum” demiş ad yerine. Yandaş ya, kafayı çalıştırmasına gerek yok, kestirip atmış:

“Yorumlara bakıyorum da sırf muhalefet etmek için yazanlar var. Çok mantıklı ve yerinde bir karar. Zahmet olacak ama gerekirse biraz erken kalkıverin!”

Antalyalı Efe, adı gibi efelenmiş:

“Neden saçma sapan işlerle uğraşıp halkın yaşam tarzıyla oynuyorsunuz? Böyle işler ile uğraşacağınıza rüzgârdan, güneşten faydalanıp daha çok elektrik üretsenize!.. Üretip mevcut elektirik fiyatlarını düşürsenize!.. Bu ülkede büyük çoğunluk , maaşının büyük kısmını elektrik, su ve doğal gaza veriyor!..”

Hayrullah Uslu iktidarı çözmüş:

“Denemeden, o kafalara bu işin yanlışlığı dank etmeyecek, ille de bir kış bebeleri gece karanlığında okul yollarına dökecekler… Seneye düzeltirler tepki geldi diye, ama ille deneyecekler. Nüfusun - sanayinin %70'i batıda, referans meridyen en doğuda. Aferin çok iyi düşünmüşsünüz!..”
İşte neyin ne olduğunu anlamayan biri. Sanki yazın da kış saatinde kalacağız, yani saat ayarı değişmeyecek, sanki yaz saati uygulaması kalktı, denmiş."

“Yapılması gereken nihayet yapılmış... O neydi kardeşim bir ileri bir geri…”


Engin Çengelli’nin kafası karışmış:

“Avrupa‘dan bir saat daha uzaklaşarak Suudilerle aynı anda namaz kılınabilecek.”

Mehmet de onu desteklemiş:

“Bu çaba Suudi Arabistan yani Mekke saatine uyum sağlamak içindir. “Geri kalanı boş laf…”

Atilla:

“Gerekçeler hikâye. Asıl mesele din kardeşlerimize daha fazla yaklaşmak.”

Yorumcunun biri (Arif) anında cevabı yetiştirmiş:

“Engin Çengelli adlı yorumcu çok güldürdün beni. Olayı namaza bağlayac’am diye ettiği lafa bak! Suudilerle aynı anda namaz kılmak içinmiş.. Yani muhalefet yap tamam birşey demiyo’z da arada frene bas be kardeşim! Bir düşün… Düşün, ben ne diy’om diye. Gerçi sende suç yok, suç insanımızı dininden “bi haber” hale getirenlerde… “

Yüksel ortaya atılmış:

“Neden Arap zamanına geçelim? Japonya saati uygulayalım, çok çalışkan oluruz! “

Özgün:

“Tek amaç, bütün sene Arabistan ile aynı saatte olup, oraya gidince saat ayarı yapmaya çalışmamak.”

Seyfi mantık yürütmüş:

“Hâlâ daha Mekke’yle aynı anda namaz kılmaktan söz edenlere söylüyorum. İster saati 10 saat ileri al, ister 10 saat geri çek. Bağır çağır! Ortadan ikiye çatlasan da aynı anda namaz kılamazsın. Hadi varsa ispatınız buyrun söyleyin! Nasıl oluyormuş biz de öğrenelim. Meridyen (boylam) var, güneş var, ülkeyi mi taşımış Bakan?”

Orhan Sarı, isyan etmiş:

“Yazıklar olsun! Başka birsey demiyorum. Bir saat kalmıştı, onu da değiştirin. Ancak boş boş işlerle uğraşın! Dolu bir işiniz yok ki zaten!”

“Hariçten gazel” simgesiyle yazan, iyi dalgasını geçmiş:

“Her aya beş gün eklersek iki ay daha az maaş alır insanlar. Hükümet de bayağı kâr eder bu işten. Hay söylemez olaydım!.. Bu şark kurnazları bunu da yaparlar!..”

Kaan ondan aşağı kalmamış, yerel ağızla çıkışmış:

“Güneşin doğduğu yer de yanlış, onu da değiştiriverin gâri!..”

Adı yerine iki sessiz harf yazan biri, başka bir öneri getirmiş:

“Bu saat değişikliği yerine, bakan değişse daha iyi olur.”

Öneriler ardı ardına gelmiş( Kadir,Volkan, Can):

“Oldu olacak güneşi batıdan doğurun, enerji açığımız o zaman tamamen kapanır!”

“Değiştirmişken geceyle gündüzü de değiştirin!”

“Güneşin doğmasını değiştirecekler, sonra da güneşin şeklini değiştirecekler! Yakında bu da olacak, hadi hayırlısı...”

“Yahu şükür edin şükür!.. Güneşin doğuş saatini değiştiren, güneşin doğuş yerini de değiştirebilirdi, “Bakanlar Kurulu” kararı ile güneş batıdan doğacak denseydi ne yapacaktınız, buna da şükür!..”


Şerife :

“Bir karışmadıkları güneş kalmıştı, o da oldu elhamdülillah! Buna ileri demokrasi deniyor!”

Tolga hepten uçmuş. Aklına hicrî takvim gelivermiş:

“En kısa surede hicrî takvime de dönersek iyice Avrupa'dan koparız, şahane olur. Durmak yok yola devam! “

Rasim altta kalır mı?

“Çok yakında hafta tatili günlerinin de değişmesi gündeme gelecektir. Hatta geç kalındı bile bu hamle için. Hafta tatili değişimi büyük bir ihtimalle siyasi büyüğümüzün “gündemi değiştirecek olan konular” listesindedir. Vakti geldiğinde gündeme taşınacaktır. Devam devam, aman durmak yok!”

Adem:

“Bazı yorumcular, bakanın yapmak istedigini anlamadıkları için eleştiriyorlar anlaşılan. Eleştirmek için eleştirmek...”

Adını “VY” ile simgeleyen yorumcu, Adem’i affetmemiş:“

“Adem, sen anladıysan bize de anlatsana, net olarak anlayalım rica ediyorum!”

Ahmet:

“Ramazan ayı dönmeye devam ediyor, Kutlu Doğum Haftasını 23 Nisan’ a aldılar. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim!.. “

Ömer:

“Akp’ ye oy veren saf vatandaşlarım. Maksat Mekke ve Medine ile aynı anda namaza durmak...”

“MJ”simgeli yorumcu:

“Biz saat değişikliği falan istemiyoruz. Niye Araplara uyduracakmışız saatimizi? Bir Türküz. Araplarla bir bağımız yok ve de olamaz. İsteyen Mekke'ye yerleşsin.”

Aslan:

“Doğal saat, kış saatidir. Yaz saati sonradan uygulamaya konmuştur. Eğer bir düzenleme yapılacaksa, kış saati sabit kalmalıdır. Fakat amaç Türkiye saatini Mekke saati ile bir yapmak , gerisi hikâye…”

Hakan:

“Yaz saatinin kalıcı olmasının bir yararı yok. Kalıcı olacaksa kış saati kalıcı olsun.Yaz saatinin kalıcı olmasıyla tasarruf yapılmaz. Bu kez kışın sistem tersine işleyecektir.”

Serdar:

“İllaki bir ayrıcalık yapacaklar. Niye herkes tekrar geri alıyor da biz sabit kalacağız? Onlar sizin kadar düşünemediler mi?
Her şeye dokundunuz, bir saatimize dokunmayın bari!..”

Vedat Tatlıdil önce vücut saati falan diyerek işe bilimsel yaklaşmış:

“Kamu sağlığı açısından çok yanlış bence. Doğaya göre ayarlanmış vücut saati zarar görecek. Sırf insanlar erken kalksın diye düzenleme yapılmaz.”

Sonra, bölücülerin karnındakini, bize dayatılanı, bu işin sonunda ortaya çıkacak düzeni (hileyi) bilmeden dile getirmiş:

“Türkiye niçin büyük ülkeler gibi birden fazla saat dilimi kullanmıyor? İzmir ve Kars çalışanları aynı saatte işe gitmek zorunda mı?”

Saatleri bölme tartışmasının ilk kıvılcımını çakmış burada. Yorumcu, ülkemizin saatinin ikiye ayrılması tartışmasının bu sonbahardan başlayarak tüm yurtta yapılacağının işaretini vermiş, Türkiye’nin saat ayarının neden değiştirilmek istendiğini, amacın ne olabileceğini gözler önüne serivermiş…


*

Bakan, “Vatandaşlar gün ışığında daha fazla uyumuş olacaklar.” demiş.

Hekimler karanlıkta uyumayı önerirler. Özellikle beynimizdeki önemli bir hormon bezimiz (epifiz) yalnızca geceleri, karanlıkta uyurken çalışırmış, hormon (melatonin) üretirmiş. Bu yüzden karanlıkta uyumak, yatılan odada gece lambası falan yakmamak gerekirmiş…

Bu hormon bağışıklık sistemini güçlendirir, dinçlik verir, hücre yenilenmesini etkilermiş… Kanseri bile önler diyenler var.

Zaten ulusça uyuduğumuz söyleniyor. Yıllardır mışıl mışıl uykudaymışız…

Şimdi gün ışığında daha fazla uyuyacakmışız (!)

Gün ışığında daha fazla uyursak neler olacak dersiniz? Melatonin hormonu daha az üretilecek, dengemiz bozulacak diyeceksiniz belki. Bunlar da önemli önemli olmasına ama ya bu arada, bu işle, oldu bittiye getirilip bölücülerin kana bulanmış kirli düşlerinin bir ayağı daha gerçekleşirse? Kalıcı yaz saati diyerek aslında ülkemiz saat ayarını değiştirecekleri bu işlemin sonunda, düzenimiz karışırsa, kışın ileri saat yüzünden halkımız çok sıkıntı çekerse, bu sıkıntılar hiç kimsenin aklında olmayan bir bölünmeyi dillendirmeye varacak kadar artarak büyürse… Ülkemiz tam ortasından bu konuda da ikiye bölünürse? Batı bölgesiyle, doğu bölgemiz aynı saat ayarını kullanamıyor, şikayetler var, en iyisi iki ayrı saat ayarımız olsun dedirtirlerse saf saf her denilene kanan vatandaşa?

Bu işin gelip dayanacağı noktayı, daldığımız derin uykudan bir an için gözlerimizi aralayabilsek de görsek, başımıza gelecekleri anlamaya çalışsak…

Baksak… Görsek…

Uyumayacağım desek…

Uyuyanlara işin aslını söylesek…


Feza Tiryaki, 4 Temmuz 2012
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x