Dursun Karatas kopeginin hayati
Yasadışı Silahlı Devrim Birlikleri örgütü kurucularından Bedri Yağan'la birlikte Bayrampaşa Cezaevi'nden 1989'da firar ettikten sonra Hollanda, İngiltere ve Almanya'da izine rastlanan Karataş'ın bir süre önce Belçika'ya gittiği belirlendi.
Dev - Sol olan adını DHKP - C olarak değiştirmeden önce çok önemli isimlerini silahlı çatışmalarda kaybeden örgütün tek hakimi olarak kalan Karataş'ın ele geçirilmesi için istihbarat birimleri, Avrupa ile Yunanistan'da iz sürdü. Kısa süre önce Karataş'ın Yunanistan'a geçtiği yolunda bilgi alan istihbarat birimleri yasadışı yollardan Türkiye'ye girmesini önlemek amacıyla önlem almıştı.
Örgüt arşivinin ele geçirilmesiyle ortaya çıkan Karataş'ın bıyıklı, kravatlı, gözlüklü göründüğü son fotoğrafı da Interpol bültenine eklendi. Bültende daha önceden iki fotoğrafı bulunan Karataş, tüm dünyada aranıyor. "Binbir surat" diye nitelendirilen Karataş'ın Almanya ve Suriye'de olabileceği de ileri sürülüyor.
Hiçbir zaman tetik çekmediği belirtilen Karataş'ın 37 kişinin ölüm emrini verdiği, bunların arasında eski başbakanlardan Nihat Erim, Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak, MİT eski Müsteşarı Hiram Abas, emekli Orgeneral Adnan Ersöz, emekli Oramiral Kemal Kayacan ve İstanbul DGM eski Başsavcısı Yaşar Günaydın biliniyor.
Yıllardır Avrupada yaşayan Dursun Karataş, Türkiyenin tüm girişimlerine rağmen serbest kalmayı başardı. Birkaç kez tutuklanan Karataş, her seferinde bir yolunu bulup kurtuldu.
DHKP-Cyi yargılayan Bruges Ceza Mahkemesi 28 Şubat 2006da, örgütü terör örgütü olarak kabul etti ve 10 sanığı çeşitli hapis cezalarına çarptırdı. Bunların arasında yeralan Dursun Karataş da 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gent Temyiz Mahkemesi 7 Kasım 2006da bu cezaları onadı.
Ancak, 8 Şubat 2008de anlaşılmaz bir karar veren Anvers Temyiz Mahkemesi, Türkiyenin iddia ve kanıtlarını yetersiz bulduğunu açıkladı ve sanıkların Belçika dışında işlediği suçlara yönelik iddiaları dikkate almayı reddetti. Dursun Karataş ve arkadaşları Zerrin Sarı, Şükriye Akar, ve Bahar Kimypngürü beraat ettiren mahkeme, örgütü terör örgütü olarak nitelendirmeyi de reddetti.
Bu serefsiz icin geberdi deniyor.