
Döndük ama gördüklerimiz, huzur içinde dinlenmemizi engelledi.
Karaçi sokaklarında, rllerinde Repeaterlar, Keleşler ile fütursuzca gezen, polisin engellemek için kılını bile kıpırdatmadığı adamlar, sözde kendi davalarını güdüyorlardı. Çatışmanın gerekçesini sorduğumda, kimse doyurucu bir yanıt veremiyordu.
Bir gün önce akşam yemeğinden dönerken, bir arka caddeden siyah dumanlar yükseldiğini görüp, oteldeki Türk arkadaşlarla şakalaşmıştık, büyük mangal yakıldığından vb. bahsederek...
Oysa ertesi sabah, o sokakta bir otobüsün durdurulduğunu, içindeki kadın ve çocuklar dahil yolcuların indirilerek, otobüsün yakıldığını, ardından da otobüsten indirilenlerin silahla taranarak, 31 kişinin öldürüldüğünü öğrendik.
Öldürenler ANP adındaki radikal bir parti taraftarlarıydı. Kırmızı bayrağı gördüğünüz her yerin, ANP'nin bölgesi olduğunu anlıyordunuz. Bunlar Afganistan sınırındaki bir bölgenin halkıydı. Karşı taraf ise PAKTOON'lardı.
Sonuç?
Ölen de öldüren de Pakistanlı, Urduca konuşan, Müslümanlardı.
İşin acısı tam da aynı günlerde, Karachi Expo Center'da bir fuar vardı.
Savunma fuarı adı verilen, Tam adı IDEAS 2008 olan bir fuar...
Vay anasını yahu!
İsime de bakar mısınız? IDEAS-Fikirler!
Şaka gibi,
İnsanın Kamera nerede? diye sorası geliyor.
Sanki bu saldırı, katliam aletleri fuarına,
Savunma fuarı denmesi yeterince komik değilmiş gibi...
Hakikaten Vay anasını yahu!
Fuar alanında 6 büyük hol var.
Bir büyük hol Amerikan firmalarına ayrılmış.
Bir diğeri Çin,
Diğeri Avrupa,
Ve koca bir hol de Türk firmaları için...
Yeterince şey bilmesem övüneceğim neredeyse,
Türk Pavillonu bu kadar büyük,
Çok sayıda Türk silah firması gelmiş diye..
Ama Pakistanlı kardeşlerimize daha fazla silah satmanın,
Daha fazla çocuk kanında payımızın olmasının neresi iyi?
Fuarda bu kadar büyük yer tutmamıza bakmayın..
Aslında silah konusunda,
Amerika'nın yanında tüm diğer devletler gibi biz de devede kulağız.
Bazı şeyleri anlamak gerçekten güç.
Medyamızda dahi,
Amerikan aksanıyla Türkçe konuşmaktan gurur duyan,
Her fırsatta Amerika'ya, New York sokaklarına dönmeyi,
Tatillerini bu ülkede yapmayı gurur vesilesi sayanlar çok..
Ne demeliyiz bunlara?
Amerikan beslemesi mi?
Orada gördükleri her türlü lüksün,
Çocuk ve bebek kanlarıyla elde edildiğini bilmiyorlar mı?
Abarttığımı düşünen var mı?
Ya da bir dönem Amerika'da yaşadığı için,
R'leri söyleyemeyen ve bununla övünen Top'lara ettiğim,
Besleme lafını ağır bulan?
O zaman Amerika'yı hafife alıyorsunuz demektir.
Milyonlarca Japon'u acımadan sadece 2 bombayla katleden,
Ve bunun hesabını bile vermeyen bu ülke bakın dünyaya neler yapıyor:
Dünyada 2006 yılında yapılan 1 trilyon 214 milyar dolarlık askeri harcamanın,
Neredeyse yarısı ABD'ye ait.

Neymiş?
ABD, kişi başına milli gelirinin 1799 $'ını askeri harcamalara ayırıyormuş.
Peki, bir tahmin edin bakalım;
Dünyada silah satışlarında hangi ülke lider?
ABD olmasın sakın?
Evet bildiniz!
Dünya silah satışının yüzde 64'ünü ABD tek başına yapıyor!
Dünya silah satışının yüzde 30'unu da Batı Avrupa yapıyor.
Yani toplam silah satışının yüzde 94'ü!
Vay anasını!

Bu satışları yapan şirketleri merak ediyor musunuz?
Hani şu meşhur krizin vurduğu ülkenin şirketlerini?
Bakın bakalım kriz bu silah şirketlerinin yanından geçmiş mi?

Vay anasını diyoruz.
Özgürlük savaşçısı, teröristlerin korkulu rüyası Amerika'ya bakıp,
Vay anasını diyoruz.
Şu Macera dolu Amerika şarkısını söyleyen,
Amerikan hayranı Rafet El Roman'ı bulsam soracağım:
O üstünde şarkı söylediğin Brooklin köprüsünün temelinde,
Asya'dan, Afrika'dan, Orta Doğu'dan kaç litre bebek kanı var?
Bu fikre bayıldım:
Silah fuarına Fikirler adını koy,
Sat silahı, öldür bebeği parayı kap,
Kokain alemlerinde gününü gün et!
Vay anasını ya!
Ne IDEAS ama?
Feridun Fikri Bayar
feridunfikribayar@gmail.com
Gazeteport