Genelkurmay’ın düğmeye bastığının ilk işareti, Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in; “PKK teröristleri Habur’da kucaklanırken, benim silah arkadaşlarıma terörist muamelesi yapılıyor” mealindeki sözleriydi.
TSK ve hatta pek çok orduda en temel kuraldır.
Astlar hele de siyasi bir konuda üst’e rağmen zerre bir söz etmez, edemez!
Dolayısı ile Deniz Kuvvetleri Komutanı o sözünü Genelkurmay’ın bilgisi ve hatta emriyle yapmıştır ki Uğur Yiğit Paşa açıklamalarına dün de devam etmiştir.
Ve Genelkurmay’ın harekete geçtiğini gösteren ikinci fotoğraf:
Orgeneral İlker Başbuğ, Karargahta röportaj verdiği Fatih Altaylı’ya aynen şu sözü etmiştir:
- “Sabrımız taşarsa biz de bildiklerimizi halkla paylaşacağız. Elimizde pek çok bilgi var. Bunları açıklamak zorunda kalacağız.”
Lafı hiç dolandırmadan ifade edeyim bu beyan:
1) Genelkurmay Başkanının harekete geçtiğinin ilanıdır.
2) TSK’ya yapılan psikolojik operasyonların engellenmesi bağlamında Tayyip Erdoğan ve hükümetinden ümitli olunmadığının işaretidir.
3) Devletteki kopuşun ve Kurumlar arası çatışmanın resmen beyanıdır.
4) TSK’nın planlı bir operasyona geçtiğinin göstergesidir. Öyle çünkü iş Genelkurmay Başkanının; “Bildiklerimizi açıklarız, elimizde pek çok bilgi var” noktasına gelmişse, bu sökük bundan sonra dikiş tutmaz ve tutmayacak.
5) Hayır hadisede metot taarruz değil, meşru müdafaadır ki takdir edelim asker yani Genelkurmay iyi bir kurmaylıkla TSK’yı mağdur ve mazlum bir konuma sokup, Tayyip ve şürekasının elinden bu kartı almış ve o cenahı mütecaviz bir görüntüye sokmuştur. TSK’ya yapılan onca saldırıdan sonra askerin atacağı adımlara, sağduyu sahibi hiçbir vicdan, Ordunun vesayeti yorumunu yapmayacaktır.
6) Sabrımız taşarsa bildiklerimizi açıklarız beyanı, aslında yapılacak ifşaat ya da açıklamaların zemin inşaası yani kamuoyunun buna hazırlanmasıdır. Öyle çünkü böyle bir beyandan sonra Genelkurmay’ın, bildiklerini saklıyor ve neyin karşılığında bunu yapıyor ithamlarını göğüslemesi mümkün değil. Macun artık tüpten çıkmıştır. Bunu eşyanın tabiatı gereği TSK’yı yönetenler de bilecekleri için iş artık adeta bilek güreşine gidiyor.
7) TSK’nın harekete geçmesi, kendine yapılan psikolojik operasyonlara tepkinin yanı sıra, hazırlanması gündemde olan Yeni Siyaset Belgesine de tavır koyması anlamını taşıyor.

9) TSK’nın başlattığı yeni süreç devam edecek. Bugüne kadar tek bir gazeteye bile mülakat vermeyen Genelkurmay Başkanının, art arda iki röportaj vermesi tesadüf değil, tersine projedir.
10) Kesin bilgilerimle ifade ediyorum ki, Genelkurmay Başkanının medya taaruzu ve Genelkurmay ağırlamaları önümüzdeki günlerde devam edecek.
REZALET...
Sekreterine aşık olanlar
Devlete sızan malum yandaş çeteler, TSK ve AKP karşıtı olan insanlarla alakalı olarak montaja dayalı görüntüleri alçakça servis ederken Ankara’da herkesin dilinde olan pek çok rezilliği görmezden geliyor. Mesela hangileri mi? Sekreteriyle ilişkileri dillere destan olan çok ünlü AKP’li siyasetçiler ve yine AKP’nin atadığı üst düzey bürokratlar. Bazıları eşlerini bırakıp bunlarla evlenmiş ama önemli bir yekünü işi muta nikahı ile götürüyor. O ne demek mi?... İlişkiyi dine uydurmak, bir saatlik nikah kıymak. Görüyorsunuz dinimizi bile nasıl iğdiş ediyorlar? Gerçek Müslümanlıkta böyle bir şey yok ama bunlar kendilerine göre İslam yaratıyorlar. Tekrar ediyorum bu isimlerin kimler olduğu Başkent’te herkesin dilinde yani biliniyor ama o malum internet çeteleri bir kez olsun bu konuda bir haber yaptı mı?
VEKALETEN...
Yapılmayan atamalar ve yandaş öğretmen
Onbinlerce öğretmen atamaları yapılmadığı için feryad ediyor. Ülkenin 100 binin üstünde öğretmen açığı var ama atamalar bir türlü yapılmıyor. Tam bir trajikomik hadise.. Yandaş medyada, bu konuda yapılan onca müracaata rağmen tek satır yok, onların işi gücü askere sövmek. Gelelim atamaların niçin yapılmadığına? Efendim malum bu atamalar bilgisayarda olduğu için AKP müdahil olamıyor. Öyle olunca da adamlarını atayamadığı için tayinleri bekletiyor. Bunun yerine Milli Eğitim Müdürlükleri vekil öğretmenle işi idare ediyor. İşte bu vekil öğretmen atamalarında da kendi adamlarını kolluyorlar.. AKP örgütüne giden hemen bir vekaleten öğretmenlik kapıyor. Emin olun hadise aynen böyle ki isteyene memleketim Rize’den bir kaç örnek verebilirim.
RÜYA...
Tarhan Erdem’in derdi intikam
İnsanlar yaşlandıkça olgunlaşır yani hoşgörü sahibi olur. Bu genel kural Tarhan Erdem için geçerli değil. Tarhan Bey yaşlandıkça hırçınlaşıyor ve intikamcı oluyor. Dahası intikam almak adına son seçim örneğinde olduğu gibi komik durumlara da düşebiliyor. Tarhan Bey sırf CHP, pardon Baykal düşmanlığından dolayı son mahalli seçimlerde AKP’nin yüzde 50 oy alacağını iddialı bir şekilde söyleyebilmiştir. Bunun adı, hırs ve intikamdan insanın gözlerinin kör olmasıdır. Aynı Tarhan Erdem bugünlerde televizyonlarda yine CHP’yi aşağılarken, AKP’yi çağdaş ve modern particiliğin numunesi diye ilan ediyor.. Peki Tarhan Bey’in bu kini ve öfkesi nereden mi? Efendim yaklaşık 10 sene önce Baykal istifa edince Tarhan Bey tesadüfen Altan Öymen’in Genel Sekreteri oldu ya, meğer Erdem o aralar genel başkanlık rüyalarını görüyormuş ve Baykal’ın kurultayı almasıyla da bu rüyadan uyanmış. Kini onun için... Ayıp, ayıp!..
Sabahattin ÖNKİBAR: 13 Şubat 2010
Kaynak:http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12039