Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Binada kabine revizyonunu açıkladı.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Güle yeni kabine listesini sunmasının ardından kameraların karşısına geçti.

Başbakan Erdoğan 1 Mayıs nedeniyle başta İstanbul olmak üzere yaşanan olayları değerlendirdi.

Erdoğan “Geçen yılla mukayese edilmeyecek bir anlayışla bu günün geçmiş olması bizler için ayrı bir memnuniyet vesilesi” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina’da yaptığı basın toplantısında kabine revizyonundan önce 1 Mayıs’la ilgili değerlendirmelerde bulundu.

1 Mayıs’ın yaklaşık 30 yıldır tatil olmadığını, hükümet olarak 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü adıyla tatil ettiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara’da kutlamalar yapıldı. Kutlamalar öncesi temennimiz hep şu oldu; bunun bir şölen şeklinde Türkiye’nin değişik yerlerinde kutlanmasını temenni ettik. Temsili olarak yapılması gereken Taksim Anıtı’na ve Kazancı Yokuşu’ndaki çelenk koyma olayına olumlu yaklaştık. Taksim alanının bir miting alanı olmadığını, belirlenen yerlerde de mitingin topluca birlik ve beraberlik içinde kutlanmasını istediğimizi söyledik.” dedi.

Yaşanan olaylara rağmen 1 Mayıs’ın geçen yılla mukayese edilmeyecek bir anlayışla geçtiğini, bunun da kendileri için ayrı bir memnuniyet vesilesi olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, yeniden tüm emekçilerin 1 Mayıs’ını kutladı.

ÖNCE KABİNEDE KALANLARI AÇIKLADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni bakanlardan önce kabinede kalan bakanları açıkladı.

Kabinede kalan ve yerleri değişmeyen bakanlar,

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,

Devlet Bakanı Mehmet Aydın,

AB’den sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış,

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül,

İçişleri Bakanı Beşir Atalay,

Sağlık Bakanı Recep Akdağ,

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu oldu.

AKP HÜKÜMETİNİN YENİ KABİNE LİSTESİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni kabineyi açıkladı. Başbakan Erdoğanın yaptığı açıklamaya göre, yeni kabine şöyle oluştu:

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç

Devlet Bakanları Ali Babacan,

Hayati Yazıcı,

Faruk Nafiz Özak,

Zafar Çağlayan,

Faruk Çelik,

Cevdet Yılmaz,

Selma Aliye Kavaf,

Ömer Dinçer

Mehmet Aydın

Adalet Bakanı Sadullah Ergin

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu (Dışardan)

İçişleri Bakanı Beşir Atalay

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay

Sağlık Bakanı Recep Akdağ

Erdoğan parti içinde de bazı görev değişiklikleri olabileceğini söyledi.


http://www.gercekgundem.com/?p=189006

Erdoğan neden değiştirdi?

Recep Tayyip Erdoğan, kabine revizyonunda ekonomi alanında neredeyse sil-baştan yaparken, değişikliklerin nedenlerinin çalışma anlayışlarının uyuşmaması ile başarısızlık olması dikkat çekti.

Erdoğan, yeni kabinede, ekonomi alanında bakanlık yapanlardan Nazım Ekren, Kürşad Tüzmen, Kemal Unakıtan ve Hilmi Güler’i kabine dışı bıraktı.

AKP 2002 yılında iktidara geldiğinden beri, partinin ekonomi programlarının mimarı sayılan Nazım Ekren’in kabineye girmesi dört gözle beklenmişti. Ancak ikinci dönemde bu göreve getirilen Ekren, ekonominin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilmişti.

-ÖNCE DPT’YE SAVAŞ AÇTI, SONRA EKREN’İ HARCADI-

Ekren, görev süresi boyunca genel olarak planlı-programlı ve devlet geleneklerine uygun çalışması ile dikkat çekti. Bağlı kuruluşları içinde DPT bulunan Ekren, bu kurumun devlet yapısı içinde harcamalarda usulsüzlük ve yanlışlara itiraz eden yapısını sürdürdü. Bu çerçevede Erdoğan’ın ilk hedefi DPT oldu. Devlet kaynaklarının yanlış kullanımı konusunda çeşitli projelerde itiraz eden DPT’nin başında bulunan bürokratlar, Başbakan Erdoğan’ın hışmına uğradı. Erdoğan, işadamlarının da bulunduğu bir toplantıda, “DPT’yi kapatalım gitsin” demesi ile büyük şaşkınlık yarattı.

Başbakan’ın bu tavrını kamuoyu önünde sessizlikle karşılayan Ekren, buna karşın çalışma tarzını değiştirmeden sürdürdü. Erdoğan’ın ikinci çıkışı, yapılan bir yasal düzenlemede DPT’nin ekonomik planlamadaki yetkilerinin alınması yönünde hükme yer verilmesi oldu. Erdoğan’ın Ekren cephesine soğuk bakışı en çok bu düzenlemede kendini gösterdi.

Ekonomik krizin teğet geçtiğini savunan Erdoğan’ın, yeni mali çerçevede küçülme başta olmak üzere bazı olumsuz hedeflerin ortaya konulması zorunluluğuna ikna edilmesi de zor oldu.

-TÜZMEN’İ HİÇ “SEVMEDİ”-

Erdoğan’ın kabine dışında bıraktığı bir başka isim olan Kürşad Tüzmen, milliyetçi duruşu ile hiçbir zaman Erdoğan’ın çok tuttuğu bir bakan olmadı. Tüzmen’in ihracat dünyası ile iyi ilişkileri ve ihracat performansındaki rekorlara varan artış, Tüzmen’in bu zamana kadar görevde kalmasını sağladı. Erdoğan, Tüzmen için ilk dışlamayı genel seçimin ardından Gümrükleri başka bir bakana bağlayarak gösterdi. Tüzmen’in farklı davranış tarzı ile kamuoyu gündeminde önemli yer işgal etmesi ve öne çıkması da Erdoğan’ın her dönemde rahatsızlık duyduğu bir unsur oldu. Genel seçimde aday olduğu il değiştirildikten sonra yeni ili olan Mersin’de de etkin propaganda faaliyetleri ile başarılı olan Tüzmen, AKP yerel seçimde bu ili kaybedince Erdoğan’a açık vermiş oldu.

-UNAKITAN’DA SAĞLIK NEDENLERİ-

Kabine dışı kalan bir başka isim olan Kemal Unakıtan, 2002 sonundan beri sürdürdüğü Maliye Bakanlığı görevinde hep tartışmaların odağındaki isim oldu. Özelleştirme uygulamaları, bu konuda mahkeme kararlarına yansıyan şaibeler, vergi uygulamaları, çocuklarının ticari yaşamı hep tepki çekti ancak Erdoğan, “Kemal Abi”sini görevinde tutmayı sürdürdü. Genel seçimin ardından yerini Mehmet Şimşek’e bırakması çok konuşulan Unakıtan, ancak bu revizyonda bu değişikliği yaşadı. Doğan Grubu ile birden çok kez vergi tartışmaları yaşayan Maliye Bakanlığı’nda, Unakıtan’ın seçip getirdiği Mehmet Akif Ulusoy, bu tartışmalar yüzünden Gelir İdaresi Başkanlığından uzaklaştırılmıştı. Zaman zaman diline hakim olamayarak çamlar deviren Unakıtan’ın kabine dışı kalışı, kalbiyle ilgili ciddi sağlık sorunundan da kaynaklandı.

-HİLMİ GÜLER EN BAŞARISIZ BAKAN OLARAK GÖRÜLDÜ-

Ekonomi alanında kabine dışında kalması hiç sürpriz olmayan bir isim varsa o da Hilmi Güler oldu. Görevden alınacağına dair hakkında sayısız iddia ortaya atılan Hilmi Güler, başında bulunduğu Enerji Bakanlığında sergilediği tavırlar ile çok sayıda yolsuzluk yaşanmasına (Ruslarla doğal gaz anlaşması revizyonu, BOTAŞ, EÜAŞ, nükleer santral gibi) neden olduğu gibi, kötü yönetimi ile ülkenin elektrik darboğazı yaşamasında ve önümüzdeki dönemde yaşayacak olmasında sorumlu olan baştaki kişiydi.

-YERİ DEĞİŞENLER DE ÇOK TUTULMUYOR-

Erdoğan’ın kabine dışı bırakmadan, görev yerlerini değiştirdiği ekonomi ile ilgili bakanlar da aslında Erdoğan’ın çok tuttuğu isimler değil. Mehmet Şimşek, daha göreve gelmeden, ekonomiden sorumlu bakan adayına uymayan, spekülasyona neden olacak açıklamaları ile Erdoğan’ın tepkisini çekmiş ve “kulağı çekilmişti”. Şimşek, görevde bulunduğu süre boyunca uluslar arası kuruluşlarla ilişkilerden, kamuoyuna karşı inanılır olmaya kadar hemen tüm faaliyetlerinde sınıfta kaldı.

Faruk Çelik, sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirirken, özellikle çalışan kesimin çok tepkisini çekti. AKP’nin önemli isimleri arasında olan Birol Aydemir (Sosyal Güvenlik Kurumu’nun başına getirilmişti) ile kavga etti. Çalışan kesimlerin yanında olmayan Çelik, varlık gösteremedi.

ASO Başkanı iken büyük tantana ile AKP milletvekili seçilen ve daha seçim sürecinde Sanayi Bakanlığına kesin gözüyle bakılan Çağlayan, bakanlıkta göreve getirdiği isimlerin yanlış seçimi ile kendisi de puan kaybetti. Bakanlık içinde, “Nereye gidiyoruz” sorusunun sorulmasına neden olan ve uzun zamandır görevde olan bürokratların Bakanlık çalışmasını bozduğunu düşündüğü Çağlayan, medyatik kişiliği dışında gündeme gelemedi. Çağlayan’ın içinden geldiği reel kesime yer yer sahip çıkan tavrı da hükümetin başı olan Erdoğan’ın işine gelmedi.

Faruk Nafiz Özak, görevde bulunduğu süre boyunca Bayındırlık bakanı değil, Trabzon Valisi gibi çalıştı. Ankara’dan daha çok ili Trabzon’da zaman geçiren Özak, futbol değerlendirmeleri dışında fazla gündeme gelemedi. Özak’ın elinden önce Karayolları alındı, ardından Bayındırlık Bakanlığı.


http://www.gercekgundem.com/?p=189021

Arinc'in girmesiyle MGK tamamen islevini yitirdi. Turkiye Cumhuriyetinin azili dusmanlarindan birisi oradayken devletin hassas bilgileri paylasilamaz. Artik MGK'yi tamamen kapatsinlar, zaman kaybi. Asker susacak cunku.

Bugün bir türkü dinledim, uncuyu pek bir güzel andım, kulakları çınlamıştır.

Baykal'dan ilk kabine yorumu

Erdoğan kabineyi açıkladı Baykal, bir isim konusunda net konuştu. Baykal'ın o zaten gizli bakandı dediği isim kim? İşte yanıtı;

Ankara, Erdoğan'ın bugün akşam saatlerinde açıkladığı kabineyi konuşuyor. Kabinedeki bazı isimler muhalefetin dikkatini çekti. Baykal ise açıklanan kabineden daha çok Deniz Feneri'yle ilgili konuştu. İşte Baykal'ın yeni kabine değerlendirmesi;

CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabineyle ilgili çok ilginç değerlendirmelerde bulundu. Habertük televizyonunda konuşan Baykal, "Muhalefetin sözcüsü olarak bize düşen "Hayırlı olsun" demektir. Başarılar diliyorum. Başbakan'ın seçimlerden sonra kapsamlı kabine değişikliği noktasına gelmiş olması asıl önemli olaydır.” Dedi.

ARINÇ GİZLİ BAKANDI!

“Böyle kapsamlı değişiklik yapılması zorunluluk noktasına gelince bunun nasıl olacağı Başbakan'ın ve AKP'nin bileceği iştir.” Diyen Baykal, yeni isimleri şöyle değerlendirdi:

“Sayın Arınç yeniden kabineye girmiştir. Rezervde tuttuğu isimleri kabineye alarak asıl ideolojisine dönmüştür. Yaşadığımız dış politika krizlerinin altında zaten sayın Davutoğlu yatıyordu. Bu sebeple dış politikada önemli bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Davutoğlu, bu işi taa en başından beri götürüyordu ve bunu AKP milletvekilleri içine sindiriyordu, hatta Dışişleri Bakanı içine sindiriyordu. Yolsuzluklar konusunda bir gelişme olacağını sanmıyorum.

DENİZ FENERİ VE ADALET BAKANLIĞI

Adalet Bakanı'nın Deniz Feneri konusundaki olumsuz tutumu, savsaklayıcı tavrı biliniyordu. Biz de 2 gün önce gensoru önergesi vermiştik.

"EKONOMİ POLİTİKASI DEĞİŞMEYECEK"

Ekonomi politikası açısından hiç bir değişiklik işareti yok. Bir takım değişiklik var ama ekonomik kriz konusundaki duyarsız tavrın sahiplerinden Mehmet Şimşek Maliye Bakanlığı'na geçti. Bunun Maliye Bakanlığı'nın bütçe dengelerini zorlayan yapısında nasıl bir değişiklik olacağını göreceğiz.

"AKP'NİN VİTRİNİ DEĞİŞTİ"

Başbakanlık Müsteşarı iken olumsuz tartışmalarının odağı olmuş Ömer Dinçer'in Çalışma Bakanı olması ve birkaç isimle birlikte AKP Milli Görüş'ü temsil eden bir ekibi vitrinine koyma ihtiyacı hissetmiştir.

"MİLLİ EĞİTİM TALİMAT ALIR MI?"

Daha önce Milli Eğitim Bakanı olarak Hüseyin Çelik'in uygulamaları Türkiye'yi çok sıkıntılara sokmuştu ama yeni gelen ismin nasıl uygulamalar yapacağı, kadroların nasıl atanacağı görülecek. Talimat alır mı bilemiyorum."


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=190354

Kotuler giiti, yerine daha kotuler geldi. Hele Bulent Arinc ve Omer Dincer... gerisini siz dusunun. Turkiye'yi karanlik gunler bekliyor.

İntihal bilgi hırsızlığı demektir bir anlamda. Bir konu üzerinde bilimsel çalışma yaparken yeterince çalışmayıp başkasının çalışmasındaki verileri dipnot göstermeksizin kendi eserini alarak emek hırsızlığı yaparak yeterince çalışmadan ya da hiç çalışmadan emek etmeden bazı makamlara gelen insan ve bu intihali YÖK tarafından onaylanan insan şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Yılmaz Özdil'in bir makalesinde dediği gibi yazık oldu Lugano'ya. Bakanlığın adındaki anlam değişti artık Çalışmaaaaaa sakın çalışma ne gereği var başkası çalışmıştır İntihal ne güne duruyor.

TBMM nin topunu goturmezse bu millet rahat edemez. Yeni kabineymis. Maske degisikligi iyi gelir bu cok akilli %40 cogunluga...