Galiba, Cumhuriyet Bayramı'ndaki Akepe skandalında, en zor durumda kalanlar polisler oldular. Aralarındaki cemaatçiler ve Akepeciler hariç, hepsinin de kalbi saldırdıkları vatandaşlarımızın yanındaydı mutlaka.

O genç insanların yerinde olduğunuzu düşünün ; Bir tarafta sizin de yüreğinizin ve vicdanınızın sesi olan vatanseverler, öteki tarafta da saldırı emrini veren amiriniz ve kutsal olan her şeye ihanet eden bir eşbaşkanın kurduğu ahlaksız, saygısız, utanmaz bibergazı hükumeti...

Yaptıkları bu büyük ayıptan sonra o gencecik insanlar analarının, babalarının, varsa eşlerinin, çocuklarının ve arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacak, insan içine nasıl çıkacaklar ?

Anaları, babaları ; "Oğlum, seni yetiştiren, cebine para koyup karnını doyuran devletin varlığını korumak ve cumhuriyetin kuruluşunu kutlamak için coşkuyla, sevinçle sokağa çıkan nineleri-dedeleri, amcaları-teyzeleri, bacıları-ağabeyleri, çocukları-bebekleri gazlayıp sulamaya, bayrağa sarılmış vatanseverlere saldırıp yaşlı, kadın, çocuk demeden onları coplamaya, tekmelemeye hiç utanmadın mı ?" diye sorduklarında, ne cevap verecekler ?

Benim bayram ertesi mesajım şöyle ;

"Hükumetin zalimliğine ve çıkardığı bütün engellere rağmen yurdumuzun her köşesinde coşkuyla yaptığımız kutlamalarla, Türkiye'nin başka ülkelerden yönetilen etnik parçalara bölünmüş bir din devleti olmasını isteyenlere ve eski devlet yöneticilerinden kötülük gördükleri bahanesinin arkasına saklanarak Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk Milleti'ne düşmanlık yapmaya çalışan, Türk olan her şeye zarar vermek için her dakika çırpınan insanlara rahatsızlık verdiğimiz için, çok büyük bir mutluluk duyuyoruz".

Selçuk Tınaz