Bu resim vicdanın resmidir.
Ya da vicdansızlık desek daha mı doğru olur?
13 şehit verdiğimiz gün mangalda kül bırakmayanlar, hesabını soracaklarını söyleyenler daha acımız geçmeden, göz yaşımız dinmeden, peşi sıra yeni Mehmetçikler şehit verilmişken kimlerle kol kola....
Son 2 ayda otuzdan fazla şehit vermiş bir ülkenin bakanlarının bu kahpe belayı başımızdan temizlemek için durmadan, sabah akşam uğraşarak, sıkılarak, üzülerek çalışması mı vicdanlı olurdu yoksa Mehmetçiklere kurşun sıkan kahpelerin yol arkadaşları, fikirdaşları ile kol kola girmeleri mi?
Oysa biz millet olarak verdiğimiz şehitlere yıkılmış ve hainlere olan büyük nefretimize nefret katmışken onlar, Türkiye cumhuriyetinin ''bakan''ları nasıl olur da bölücülerle kol kola ve neşeyle kameralara poz verebilir?
Güzel ülkemin camilerinden her gün bu vatanın BÜTÜNLÜĞÜ için canını feda etmiş Mehmetlerin naaşı kalkarken nasıl olur da onlar yanlarındaki herif ''Çözüm federasyonda'' diye açıklama yaparken gülerek o şerefsizi izleyebilir?
Nedir bu neşenin ardındaki sır?
Şehit haberi almadığımız bir günümüzün geçmemesi mi, yoksa Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Komuta kademesinin istifa edecek duruma gelinmesi mi?
Doğru ya, hay eşşek kafam!
Şeref madalyalı kahraman subayları terörist diye içeri attıran, asıl teröristleri davul zurnayla kahraman gibi karşılatan zihniyetin verdiğimiz onca şehide rağmen utanmadan bölücülerle kol kola girmesine neden şaşırıyorum ki?
YAŞ toplantısında Türk Ordusu'nun başı olan Genelkurmay Başkanının başbakanın yanında oturmaması ve Başbakanın oranın tek hakimi olarak poz vermesini ''sivilleşme'' olarak yorumlayan, alakaya maydanoz misali ''bir köyde iki muhtar olmaz'' diye açıklama yapanların vicdanın verdiğimiz şehitleri düşünmeyerek federasyonculardan sarmaş dolaş olmaya izin vermesinden doğal ne olabilir ki?
Milletin iradesine sahip olduğunu söyleyenler milletin şehidini umursamıyor bugün.
Türk milletinin nefret ettiği bebek katili Öcalan'ın yol arkadaşı Kemal Burkay ile, bu kadar şiddetli terör saldırılarının olduğu ve onlarca şehit verdiğimiz dönemde samimi pozlar verenler bir kez daha ne denli vicdansız olduklarını göstermiştir...
Umarız ki bazılarının 40 bin kişinin katiline ''sayın'' derken, verdiğimiz şehitlerden sonra bölücü açılım projelerini devam ettirip suçu hep Türk ordusuna atarken, akan şehit kanından utanmadan bölücü federasyoncularla gülüp eğlenirken tecelli etmeyen vicdanları bir gün tecelli eder...

Erhan Sandıkçı, Atatürkçü Yazılar

Nedir amaç, gerçekten objektif midir bu yaklaşım?

Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan komutanlar için diyorki:
- "Geçmişte bir yerde takılıp kalmışlar ve hayat akıp giderken onlar geride kalan o noktada yaşamayı sürdürmüşler." Ama bugün canı gönülden desteklediği hükümet ve temsil ettiği görüş nereye takılmış göremiyor(mu?).
- "Hâlâ, “darbeci bir ekolün” temsilcilerini ülkenin ve ordunun egemeni kılma hayallerinin peşindeler." Adam evini talan edecek, gelecegini çalacak ama sen kanunlara uymalısın yoksa kanun dışı olursun eğer kanun dışına çıkmışlara müdahale edersen. Ne yazıkkı kanun da hukuk da kişilere göre farklı uygulanır.
-" Orgeneral Koşaner, ordunun geleceğini “belirleyecek” atamaları kendisinin yapmasını istemiş.Cumhurbaşkanı’na ve eşine karşı saygısızca davranmış bir generali yükseltmek için dayatmış.Bunun gibi tuhaf birçok istek." Bugün yönetimin başındakilere bir bakarsak acaba geçmişte 'kelle', 'sayın', 'deccal' gibi bir çok kelimeyi bizim değerlerimizi incitecek şekilde kullanmadılar mı?
- "Şu soruyu hiç sormamış anlaşılan:Niye bu ordunun içinden bu kadar çok sanık çıkıyor?Bu soruyu sormuyor çünkü o “sanıkları” sanık durumuna sokan suçların “suç” olduğunu hâlâ kavrayamıyor." Nedir SUÇ? Nedir dağa çıkıp, yol kesmek ve insanları öldürmek. Hapse girip aynı zamanda devletle pazarlık yapmak. Ve elbirliği ile nasıl ve ne zaman salıveririz hesabı yapmak. Bu durumda "suç" nedir?
-"Bu suçu işlediği sabit olanlar da hukukun karşısında hesap verecek.“Generallere hukuk dokunamaz” anlayışı sona erdi burada." Bir çok örnek verilebilir ama aklıma ilk gelen ABD'^deki kızı için para isteyen birinin bu ve benzere bir çok konuda dokunulmaz olması kimseyi rahatsız etmeyecek.

Nedir Politika, nedir borazanlık, nedir akıl?

Saygılarımla,

B.M.