Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

Genel & Güncel Konular

Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Şub 01, 2010 0:03

Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık



Şivan Perver, Avusturya'nın başkenti Viyana'da konser verdi. Konseri Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk ile milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk ile BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, AKP milletvekilleri Dengi Mir Mehmet Fırat ve Gülşen Orhan da izledi.

Devamı:
Viyana'nın ünlü salonu Konserthaus'taki konserden önce bir kokteyl verildi. Kokteyle ilk gelen Cumhurbaşkanı Fischer oldu. Ardından Mesut Barzani kapatılan DTP'nin milletvekilleri ile birlikte salona girdi.

Konsere davetli oldukaları halde gelmeyenler arasında Avusturya'nın Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Sandra Frauenberger, Eğitim ve Kültür Bakanı Claudia Schmied ve Türk kökenli Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Alev Korun oldu.Saat saat 18.30'daki konserde açış konuşmasını Avusturya Cumhurbaşkanı Hein Fischer yaptı. Fischer, yaklaşık 1500 kişinin izlediği konserde, "Her insan dini, dili, dersinin rengi ne olursa olsun özgürce yaşamalı ve ayrımcılığa uğramamalıdır. Bugün güzel bir konsere ev sahipliği yapan ülkem Avusturya adına sevinç duyuyorum. Sevgili Başkan Mesut Barzani'yi burada görmek beni ayrıca sevindrdi. Kendisini çocukluğundan beri tanırım. 30 yıllık dostluğumuz vardır. Kültür ve sanat burada bir çok insanı bir araya getirdi. Ne mutlu bizlere" dedi.Şivan Perver, 1000 kişilik `Asamble Wien Klang Orkestrası' ile birlikte konser verdi. Komponist Dilşad Said'in de eşlik ettiği orkestrayı Azis Sadikoviç yönetti.

Cumhurbaşkanı Fischer, Mesut Barzani ve Dengi Mir Mehmet Fırat 3,5 saat süren konserin Birinci bölümünden sonra salondan ayrıldı. Kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri ile DTP'li Sakık konseri sonuna kadar izledi.Konser öncesinde Şivan Perver'in Türkiye'ye dönüp- dönmeyeceği konuşuldu. Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı ve Mardin eski Milletvekili Ahmet Türk, bu konuda şöyle dedi: "Şivan, bugüne kadar inkar edilmiş Kürt kültürüne hizmetleri olmuş bir insan. Bu hizmetlerinden dolayı mutlaka ödüllendirilmesine inanıyoruz. Şivan'a sahip çıkma adına buradayız. Zevkle bu konseri izleyeceğiz. Aslında buraya sadece müzik dinlemeye gelmedik. Zaten Şivan'ı her zaman zevkle dinliyoruz. Bu konser farklı kültür, kimliklerin özgürleşmesi için Avrupa'da verilen bir çabadır. Gönül isterdi ki Şivan bu konserlerini özgürce Türkiye'de yapabilsin. Şivan, Kürt halkının sevinç ve üzüntülerini en güzel şekilde dile geiren ozanımızdır. Böyle bir günde ozanımızın yanında olmak önemlidir. Bugün diasporada olan her insanın gönlünde Türkiye'ye dönmek var. Ancak, Türkiye'de özgürce yaşamak için mücadele eden insanların talep ettikleri hakları verilmiş mi? Dönecek olanlara özgür alanlar açılabilmiş mi? Hayır. Bu konuda endişelerimiz var. Bir müzisyen Türkiye'ye gelirse özgürce müziğini yapabilir mi? Arzuladığımız nokta bu. Yurt dışında olan her insan Türkiye'ye dönebilsin. Özgürce kendini ifade edebilsin. Bizim istediğimiz bu. Şivan, ezilen, inkar edilen bir halkın sesi ise o insanların dertlerini dile getirme sorumluluğu vardır. Bu konuda sıkıntı olmaz. Ülkede yeniden o eski Şivan olmanın da önünde birçok engeller var. Devletin ortaya koyabileceği engeller. Şivan'ın gelişi ülkede yeniden bir tartışma dönemi de yaratabilir.

"BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, bütün Kürtler'in Şivan Perver'in sevip değer verdiğini kendisinin buralara i Kürt siyasal hareketlerinden dolayı değil, Türkiye'deki red ve inkar politikalarının sonucunun yansıması olduğunu söyledi. Sakık, "Bunda halen ısrar edilmektedir. Hepimizin görevi, Türkiye'deki red ve inkar politikalarını hayatımızdan kaldırmak, demokratik açılımı sağlamaktır" dedi.AK Parti Milletvekili Dengir Mir Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şivan Perver'in çok açık ve net olarak Türkiye'ye davet ettiğini anlatırken şunları söyledi:"Ben de Şivan ile görüşme fırsatı bulursam başbakanımızın bu davetini bir vatandaş ve milletvekili olarak yineleyeceğim. İnşallah Türkiye'de de dinleme imkanına sahip oluruz. Şivan'ın bildiğim kadarıyla yasal bir engeli yok. Aldığı ceza da yok. Türkiye dışına çıktığı dönem içerisinde şartlar çok kötüydü. O şartların zorlamasıyla yurtdışına çıkmıştır ama tabi o dönemde yalnız Şivan değil onbinler Türkiye'den çıkmıştı. Bu insanlarımızın çoğu gençliklerini burada heba etti. Ama şimdi çoğu Türkiye'de. Şivan'ın sesi evrensel bir ses ve onu koruyor. Ümit ederim ki bu süreç içerisinde Türkiye'ye gelir. Bizleri de mutlu eder. Kürtçe bilmeyen vatandaşlarımızın da Şivan Perver'i sevdiklerini ve dinlediklerini ben müşahede ettim. Ümit ediyorum ki Türkiye'de beraber olma imkanını bulacağız. Bu ziyaretim tamamen kişiseldir."

"ŞU ANKİ TÜRKİYE'NİN BENİ KALDIRMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Şivan Perver, Türkiye'deki sorunları görünce, bunların çözümü için sanatçı olarak katkıda bulunmaları gerektiğini, bunun için uğraş verdiklerini anlatırken şöyle dedi;"Ne mutlu eğer hem Türk hem de Kürt kesimine yardımcı olabilsek. Dostluk ve kardeşliğin gerçekleşmesi yönünde elimizden ne gelirse yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ben Türkiye'ye her zaman gelirim. Türkiye'nin birçok şeyi gerçeklere uygun şekilde değiştirmesi gerekiyor. Bunlar gerçekleşmedikçe benim gelmem fayda etmez ki. Geldiğim zaman faydası olsun istiyorum. Şu an gelişmeler bir adım ileri bir adım geri gidiyor. Umut ediyorum hep ileri olur. Bu konserimin demokratik açılıma bir katkısı olur umarım. Biz demokrat insanlarız. Barışı, dostluğu, kardeşliği severiz. Şu an Türkiye zor bir kavşaktan geçiyor ve bunu olumlu şekilde atlatmalıdır. En büyük hayalim ülkeme dönmek, halkımla birlikte olmaktır. Şu anki Türkiye'nin beni kaldırması mümkün değil. Ben de zor bir insanım. Gerçeklerimden hiç bir zaman geri kalmam. Ben Türk ve Kürt halkını seviyorum ve birbirini incitmesini istemiyorum. Orta doğu dünyanın en güzel ve verimli bölgesidir. Türkiye sorunlarını çözerse bu bölgenin lideri olabilir. Eğer bu savaş ve kargaşalar olmazsa ortadoğu başkalarının elinde kalmazsa Türkiye lideri olur. Her iki toplumun refahı için PKK'ya da sorumluluk düşüyor."


Kaynak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Deli Haydar » Pzt Şub 01, 2010 10:18

Viyana'nın 2010 Türkiye Cumhuriyeti Kuşatması!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 01, 2010 17:31

Malum kişiler yine sahnede

Resim

KIRMIZI bültenle aranan teröristlerin bile katıldığı “Kürt Konferansı”nın 6.’sına ev sahipliği yapan Avrupa Parlamentosu 3-4 Şubat’ta BDP’li vekiller ve İmralı canisinin avukatlarının yanı sıra yazar Yaşar Kemal ile gazeteci Hasan Cemal ve Ece Temelkuran’ı da ağırlayacak.
KONFERANSIN diğer katılımcıları ise Ahmet Türk, Leyla Zana, Lothar Bisky ve Helene Flautre... ‘Yol haritası’ ve ‘Kürt sorununda AB’nin rolü’nün tartışılacağı konferansta, devlete küfür eden Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in görüntülü mesajı da yayınlanacak.
PKK’lı şarkıcıyı Türkiye’ye çağırdılar
ŞİVAN Perver’in Viyana’da verdiği konsere giden AKP’li Dengir Mir Fırat ve Gülşen Orhan, şarkıcıya övgü yağdırdı. Fırat, “Başbakanımız kendisini Türkiye’ye davet etti” dedi.


PKK’lı şarkıcının Viyana konserini BDP’li vekillerin yanı sıra Barzani ve AKP’li Dengir Fırat da izledi.

Malum kişiler yine sahnede
Türkiye ve Avrupa’daki Türkiye karşıtları 3-4 Şubat’ta AP’deki “Kürt Konferansı”nda buluşuyor. Düzenleyiciler arasında romancı Yaşar Kemal, konuşmacılar arasında ise Hasan Cemal ve Ece Temelkuran var

Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu (AP), “Kürt” konferansı adı altında PKK ve destekçilerinin toplantısına bir kere daha sahne olacak. Interpol’ün Kırmızı Bülteni’yle aranan teröristler de katıldığı için geçtiğimiz yıllarda büyük tepki çeken konferansların 6’ncısının düzenleyicileri arasında romancı Yaşar Kemal ve yazar Noam Chomsky de bulunuyor.

BDP’liler tamtekmil
Gazeteci Hasan Cemal’in de konuşmacı olarak katılacağı “Türkiye ve Kürt çatışması: Siyasal Diyalog ve Barışın İnşası” başlığı altında 3-4 Şubat’ta yapılacak konferansın diğer katılımcıları ise Ahmet Türk, Leyla Zana, Helene Flautre, Lothar Bisky. Konferansa BDP’li vekillerle PKK’nın ve teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarının da katılacağı öğrenildi. Konferansta teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İbrahim Bilmez, sözde insan hakları savucuları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamalarını anlatacak.

Baydemir’den görüntülü mesaj
Sosyal ve ekonomik durum ise gazeteci Ece Temelkuran tarafından ele alınacak. Aynı oturumda BDP’li vekil Sebahat Tuncel kadın haklarını, Danimarkalı parlamenter Soren Bo Sondergaard ise AB genişleme politikası ve bu çerçevede Kürt sorununu ele alacak. Saat 15.00 ile 18.00 arasında Kürt sorununun çözümü için olası bir yol haritası ve AB’nin rolü tartışılacak. Bu bölümün moderatörleri arasında Sri Lanka İnsan Hakları Forumu’ndan avukat Ramani Muttettuwegama da bulunuyor. Oturumun başında hakkında yurtdışı yasağı olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in görüntülü mesajı yayınlanacak.

Perver’in konserine Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer, Peşmerge lideri Barzani ve kapatılan DTP’nin eşbaşkanı Ahmet Türk’e kadar çok sayıda isim katıldı.

Konserde boy gösterdiler
Türkücü Şıvan Perver, önceki gece Viyana’da konser verdi. Konserden önce verilen resepsiyona Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesut Barzani, AKP milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat ve Gülşen Orhan, BDP milletvekili Sırrı Sakık, kapatılan DTP’nin eşbaşkanı Ahmet Türk, eski DTP milletvekili Aysel Tuğluk ve eski DEP milletvekili Sedat Yurttaş katıldı.

30 yıl uğraşmış
Fischer, açılışta yaptığı konuşmada, “siyasi yaşamının son 30 yılında Kürt sorununun çözümü için çok çaba sarf ettiğini” söyledi. “Kürtler arasında Barzani dahil çok sayıda dostu olduğunu” belirten Fischer, “30 yıl uğraşmama rağmen bu sorunun hala çözümlenememiş olmasından büyük üzüntü duyuyorum. Kürtlerin de ana dillerini özgürce konuşacakları, kültürlerini yaşatabilecekleri bir vatanları olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Kürtçe türkülerini Ensemble Wien Klang orkestrasının eşliğinde okuyan Şıvan Perver, türkülerin hikayelerini zaman zaman kısaca İngilizce, Almanca ve Türkçe anlattı.

‘Destek için burdayız’
Konsere Cumhurbaşkanı Fischer’in yanı sıra Eğitim Bakanı Claudia Schmied ve bazı işadamları katıldı. Fischer ve Barzani, konserin ikinci yarısını kısa bir süre dinledikten sonra salondan ayrıldı. Konserden önce verilen resepsiyonda gazetecilere açıklamalarda bulunan AKP milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, “Şıvan Perver’in Türkiye’de başlatılan açılım sürecine bir sanatçı olarak katkısı olacağına inandığını” belirterek, “Türkiye’ye dönmesi için benden önce Sayın Başbakanımız kendisini davet etmişti. Bildiğim kadarıyla yasal bir engel yok. Türkiye’ye gelmesini tabii ki isteriz” dedi. Fırat, “Yurtdışında Türkiye’ye gelmeyi bekleyen sadece Şıvan değil, onbinlerce kişinin bulunduğunu” kaydetti. Kapatılan DTP’nin eşbaşkanı Ahmet Türk de “Biz Viyana’ya kadar sadece bir türkü dinlemeye gelmedik. Kürt halkının taleplerini, acılarını, umutlarını sesiyle dile getiren bir sanatçımızın böyle bir günde yanında olmak istedik” diye konuştu.
İzleyiciler arasındaki AKP’li Fırat, “Perver’in açılıma bir sanatçı olarak katkısı olacağına inanıyorum” dedi. Sahnede türkülerini Kürtçe okuyan Şıvan Perver ise seyirciye İngilizce, Almanca ve Türkçe hitap etti.

Ülkeyi yönetenler ülke için tehdit unsuru oldu
Aydınlar Ocağı tarafından İstanbul’da ’Demokrasi ve Açılımlar’paneli düzenlendi. Prof. Dr. Yümni Sezen’in yönettiği panele, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Mustafa Erkal, gazetemiz yazarları Arslan Bulut ve Prof. Dr. Nadim Macit ile Aytunç Altındal konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar, açılımların ülkemize zarar verdiği konusunda birleşti. Panele katılanlar açılımla ilgili özetle şu görüşleri savundu:

Tahrip ediyorlar
Yumni Sezen:
Demokrasiyi demokratım diyenler tahrip ediyor. Hepimiz darbelere karşıyız. Hangi demokrasi? sorusunu soruyoruz.
Mustafa Erkal: Asıl gündem maddeleri tartışılmasın, yoksulluk, yolsuzluklar, tavizler fark edilmesin diye etnik fitne ve açılımlar ortaya atılıyor. Türkiye’nin dışarıda etkinliğini azaltmak ve onu ümit olmaktan çıkarmak için Türk kimliği ile uğraşılıyor. Sivil darbeler, askeri darbe hikayeleri ile örtülüyor. Demokrasi ve demokratikleşme kavramları istismar ediliyor ve DNA’ları değiştiriliyor. Çözülme, ayrımcılık ve ırkçılık demokrasiyle bağdaşmaz. Etnik ırkçılıkla kardeşlik ve demokratikleşme olamaz.

Cumhuriyet açılımı
Aytunç Altındal:
Türkiye, istihbarat etkinliğini kaybetti. Yabancılar ülkemizde cirit atıyor. Türkiye, istihbaratını kazanmak, Cumhuriyete sahip çıkmak için açılım yapılmalı.
Nadim Macit: Dünya stratejisini yönlendirenlerin ayartma oyunudur açılımlar. Demokrasiyi içini boşaltarak iç savaş aleti olarak kullanıyorlar. Etnik yapı, ayrımcılık merkeze taşınmak isteniyor. Hukuksuz demokrasi olmaz.
Arslan Bulut: Açılım projelerinin tarihi oldukça eskidir ve devamlı dayatılmaktadır. Bugün bunu uygulatabilecek cesur bir iktidar bulmuşlardır. Açılımın patenti ABD markalarıdır. Balyoz operasyonu planı da CIA kaynaklıdır ve iç çatışmayı hedeflemektedir. Ülkeyi yönetenler ülke için tehdit unsuru oldular.


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Başkomutan » Sal Şub 02, 2010 2:44

Şivan Perver, vatanperver

Adı “Viyana Açılımı”ymış, gazeteler öyle yazıyor.
Türkücü Şivan Perver Viyana’daki Konzerthaus’ta bir konser vermiş. İzleyiciler arasında Kerkük cellâdı Mesut Barzani, AKP Milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat ve Gülşen Orhan varmış. Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sedat Yurttaş da oradaymış.
Açılışta, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, “30 yıl uğraşmama rağmen bu sorunun hâlâ çözülmemiş olmasından büyük üzüntü duyuyorum” demiş.
Evet, adam, “30 yıldır uğraşıyorum” demiş, oysa PKK’nın başını suyun yüzüne çıkarttığı tarih 1984, yani biz onun 26 yılı ile yüz yüzeyiz, elin adamı “30 yıldır” işin içindeymiş meğer.
Hani bir ülkede bir maraza çıkar, birkaç yıl diğer ülkelerin ilgisini çekmez, o maraza önce o ülkenin, sonra bölgenin meselesi haline gelir; ardından da dünyanın gündemine düşer.
Bütün bunların olması için nereden baksan bir on yıl ister. Avusturya yahut bir başka ülke siyasetçisinin PKK ile normal ilgilenme yaşı, 15 yılı geçti mi, insanın aklına tuhaf şeyler geliyor.
Kendi itirafı ile bu adam MİT’ten, Türk Polisi ve Türk jandarmasından önce teşriki mesaiye başlamış, PKK ile, öyle ya, PKK’nın ilk eylemi 26 yıl önce, Fischer’in ilgisi, 30 yılı bulmuş.
Velhasıl Fischer Efendi 30 yıldır, “Kürtlerin bir vatanları olsun istiyor!”muş.
Bunu biz söyleyince, yani, “Efendiler, birilerinin derdi düpedüz ayrı bir devlet” deyince, şom ağızlı oluyoruz. “Bunların arkasında elin gâvuru da var, hesapları ise bir Türk-Kürt çatışması çıkarmak” der ve hele, “Nihai hedefleri ülkeyi parçalamak, Türk’ü önce İstanbul sonra Anadolu’dan İç Asya’ya doğru sürmek” diye ilave edersek, biz vatan haini oluyoruz; bu koroya katılanlar ise, vatanperver..
Yani biz hainiz, Fischer ise Türk vatanperveri. Biraz tuhaf gibi, ama öyle işte..
Nitekim “Kürtlere ayrı bir devlet” diyen beyefendiyi AKP’li vekiller, bir vatanperver gibi alkışlamış bulunuyor.
Oysa, 28 Şubat sürecinde Sincan Belediyesi bir “Kudüs Günü” tertiplemiş, Kudüs’e özgürlük falan diye milletin gazı alınmış, toplantıda bulunan İran elçisi de, “Teşekkür ederim, iyi bir şey yaptınız” mealinde bir iki laf etmişti de, yer yerinden oynamıştı. Geceyi tertipleyen Belediye Başkanı da, kodesi boylamıştı.
İran elçisi ile yan yana oturup “Kudüs’te zulüm dursun” diyen için tanklar yürür, parmaklıklar görünür, Avusturya Cumhurbaşkanı ile, “Türkiye bölünsün” türküleri söylenir, adı, “açılım” olur.
Adam, “Kürtlere ayrı bir devlet” diyor, AKP’li vekiller alkışlıyor, gazete ve televizyonlar, “Sen kimsin ulan Türklerle Kürtleri birbirinden ayıracak, Kürt halkının kahir ekseriyetinin istemediğini Kürt’le Türk’e dayatmak sana mı düştü?” demiyor, diyemiyor.
Cümlesi mi PKK’lılaştı, tamamı mı “açılım” teröründen tırstı bu gaz/tecilerin?!
Dışarda Şivan’ım civanım kaşımaları, içerde bir rehavet, bir rehavet..
İnsan ister istemez 1919’lara gidiyor.
O günlerde de, dışarılardan böyle haberler gelirdi, mesela Paris gazeteleri, “Amerikan Başkanı Vilson’un talebi üzerine, Türkiye’nin mukadderatının tayini ‘Belirsiz bir tarihe’ bırakılmıştır” diye döşenirdi kalemler. Vilson’un Türkiye’nin bir mi, yoksa birkaç devletin mi mandası altına konulması gerektiği hususlarında senatonun görüşünü almak zorunluluğu hissettiği için, böyle yaptığı yazardı, gazetelerde.
Bağlarsak: Şivan Perver’e sözümüz yok; bizim derdimiz “vatanperver” lerle..
Vatan elden giderken, “Neredeler?” diye.

HASAN DEMİR . YENİÇAĞ . 02.02.10
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen sair » Sal Şub 02, 2010 6:13

Arkadaslar bende size shivan Perverin Kanada da 5 arkadasiyla tutuklanisinin videosunun linkini vereyim dedim
http://www.youtube.com/watch?v=VpLdRouCKMk
:kikirik: :kikirik: :kikirik:
Kullanıcı küçük betizi
sair
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Kas 27, 2009 20:49

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Comte » Sal Şub 02, 2010 11:22

Fischer okul arkadasi Gül'ü niye cagirmamis?

Biz kendi ülkemizde bu herifleri meclise oturturuyoruz, sonrada bu tür olaylardan sonra, bu sefer mesela Fischer'e, "Sen kimsin ...", diyemiyoruz diye agliyoruz.
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen Başkomutan » Cum Şub 05, 2010 21:42

İşte Şivan Perver'in Gerçek Yüzü!

[img]http://www.internetajans.com/img/news/90236/system//90236-MP.jpg[/img]

Araştırmacı Sinan Sungur, Başbakan'ın yüreğini titreten ve AKP'lilerin çok sevdiği Şivan Perwer'i mercek altına aldı.
AKP’nin, “açılım” kapsamında Şubat ayı içinde bazı sanatçılarla görüşüp katkılarını isteyeceği açıklandı. Bunda ne kadar başarılı olacağı bilinmez ise de, aynı amaçla görüştüğü şarkıcı Şivan Perwer ile teması fiyaskoyla sonuçlandı.

Türkiye’ye getirilmeye çalışılan şarkıcı Şivan Perwer için şimdiye kadar kamuoyuna, “Kürtçe şarkı söyleyemediği için yurt dışına gitti” denildi. Bu hikâyeye bugüne dek pek çok kişi ya inandı veya inandırıldı. Oysa Şivan’ın yurtdışına çıktığı 1976 yılında Türkiye’de “Kürtçe yasağı” diye bir şey yoktu. Kürtçe konuşamamak veya Kürtçe şarkı söyleyememek bir yana, o dönemde “Roja Welat”, “Rizgarî”, “Kawa”, “Tîrêj” “Özgürlük Yolu”, “Jîna Nû” gibi Kürtçe-Türkçe dergilerin çıktığı biliniyor. 1982’de getirilen Kürtçe yasağının 1992’de kaldırıldığı ne çabuk unutuldu?

Şivan’ın, hep “gariban”lığı yansıtıldı ve tartışıldı. Kimse onun 35 yıldan beri dillendirdiği bölücü yönünü, PKK ile ilişkisini irdelemedi, öteki yüzünü göstermedi. Merak edenler için biraz araştırdık. İşte Şivan’ın öteki yüzü:

“Şivan Perwer” (Kürtçe anlamı: çoban sever) adıyla ünlenen şarkıcının asıl adı İsmail Aygün. 1955’te Urfa’nın Viranşehir ilçesinin Sori köyünde doğdu. 1975’te illegal çıkardığı “Govenda Azadixwazan” (Özgürlük İsteyenlerin Halayı) kaseti nedeniyle arandı. Hapse girmekten korktuğu için 1976 yılında Almanya’ya kaçtı. O gün bugündür yurtdışında. Şimdiye kadar 30 kadar kaset çıkardı. Tümü de siyasi Kürtçü mesajlar içermekte.

Şivan, 1980- 90’lı yıllarda PKK’ya yakındı. PKK’nın Avrupa’daki hemen hemen her şölenine katılır, siyasi mesajlar içeren şarkılarıyla PKK militan ve sempatizanlarını coştururdu. PKK’ya ait Med/Medya TV’de (şimdiki Roj TV) müzik programlarına çıkardı. Eşi Gülistan da “Baxçé Gulan” (Gül Bahçesi) adlı bir müzik-eğlence programı sunardı.

Şivan, PKK örgütüne o kadar yakındı ki, PKK’nın Almanya’da çıkardığı “Serxwebûn” (Bağımsızlık) ve “Berxwedan” (Direniş) adlı gazetelerin isimlerini, daha sonra doğacak olan iki oğluna ad olarak verdi. Şivan’ın bilahare, “PKK ile arasına mesafe koyduğu” iddia edildi ise de, bu doğrulanmadı. Zira Şivan, PKK’nın düzenlediği etkinliklerde yer almaya hala devam ediyor.

Şivan’ın yakın dönemde görev aldığı PKK’nın etkinliklerine dair haberlerin yer aldığı PKK’ya ait yayınlardan iki örnek sunuyoruz:

“Fransa/Paris’te, PKK’nin 31. kuruluş yıldönümü bir etkinlikle kutlandı. Önder Abdullah Öcalan ve PKK şehitlerinin posterleri, KCK ve PKK bayrakları ile donatılmış Espace Jean Monnet Salonu’nda gerçekleşen kutlamada parti tarihi anlatıldı, konuşmalar yapıldı. Ardından ise sanatçı Şivan Perwer’in sahne almasıyla kitle hep bir ağızdan ‘Biji PKK’, ‘Biji Serok Apo’ sloganları attı.” (Fırat Haber Ajansı, 23.11.2009)

“Almanya’nın Freiburg kentinde PKK’nin 31. kuruluş yıldönümü bir gece ile kutlandı. Sahne, yaşamlarını yitiren PKK kadrolarının posterleri ile süslendi. Gecenin kültür programında, Şivan Perwer, H.Kawa, Grup Sir, Koma Mozaik yer aldı.” (Yeni Özgür Politika, 08.12.2009).

AKP’li bazı milletvekilleri, ilkin TRT-6(Şeş)’in açılışına katılması için Şivan’la temasa geçtiler. 2008 sonlarında Almanya’da yapılan görüşme bir sonuç vermedi. Çünkü Şivan, siyasi görüşünü koruduğunu söylüyor ve dönüş için “Kürt sorununun çözümü” koşulunu dayatıyordu. Daha sonra, AKP Diyarbakır milletvekilleri Abdurrahman Kurt ve İhsan Arslan ile Van milletvekili Gülşen Orhan’dan oluşan heyet, Almanya/Bonn’da 14.11.2009’da katıldığı “Şıvan Perwer Kültür Merkezi”nin açılışı sonrasında, Şıvan’ı tekrar Türkiye’ye davet etti. Şivan ise heyete şunları söyledi “Kürt sorunu çözülmeden gelemem. Halk olarak özgürlük istiyoruz. ‘Kine em?’ şarkısını okumama izin vermezler.” (Fırat Haber Ajansı, 16.11.2009)

Peki, Şivan’ın “okumama izin vermezler” dediği “Kine em?” (Kimiz biz?) şarkısında neler var? İşte o şarkıdan bir bölümün çevirisi:

“Kürdistan perişan/Tutsak olmuş Kürtler/Zulmün, zorbalığın ve tutsaklığın uykusuna dalmışlar/Bir keresinde başkaldırdılar/Ama düşman erkenden kesti başlarını/İnsanlık nedir bilmiyor bunlar/Saldırın ve ele geçirin!/Boyunlarını kırın bu pis mundarların!/İçimizden kovun bunları!/Yaşasın Kürdistan!/Kahrolsun köleciler!”

Şivan, “Kine em?” şarkısında, AKP’ye destek veren Kürtlere de adeta ateş püskürüyor ve şöyle diyor: “Bazıları ağa oldu, bazıları bey/Bazıları da hain/ Kürdistan’ı sattılar düşmanlara/Mezhepçi oldular/Dinci oldular/Gerici oldular tef ve tespihleriyle/Devletin ayakları altında ezdirdiler bizi.”
Şivan’ın çoğu şarkıları siyasi içerikte. İki örnek daha verelim:

“Serhıldan jiyane” (Başkaldırı yaşamdır) adlı şarkıda; “Dağlarda başkaldırı, zindanlarda direniş/Gençlerin ve kızların seslerini iyi duyuyorum/ Başkaldırı yaşamdır, direniş yaşam/Durmak işimiz değil/Amacımız ilerlemek/ Umudumuz Kürdistan, yolumuzu gözlüyor.”

“Pır xweşe sexwebûn” (Bağımsızlık çok güzeldir) adlı şarkıda; “Kürtler, yiğitler, çok güzeldir bağımsızlık/El ele verin, ilerleyelim hepimiz/Vatan için yürüyelim/Ya ölüm, ya kurtuluş/Güneş bizim için doğdu/Uyanın uykudan çabuk/Artık savaş zamanıdır.” ifadeleri yer alıyor.

Türkiye’ye döndüğünde bu tür şarkıları okumasına ses çıkarılmaması gerektiğini söyleyen Şivan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından da 21 Mart 2010’da yapılacak Nevruz kutlamalarında konser vermek üzere Türkiye’ye davet edildi. Günay, Şıvan’la birlikte halay çekmek istediğini de beyan etti (Peyamner, 05.01.2010). Bakan’ın olaya bakışına bakınız!

Şıvan, son bombasını ise 30.01.2010 günü Viyana’daki konserinde patlattı. Bazı sözleri nedense Türk medyasına yansı(tıl)madı.

Irak/Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, AKP milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat ve Gülşen Orhan, kapatılan DTP lideri Ahmet Türk ve milletvekili Aysel Tuğluk, BDP milletvekili Sırrı Sakık’ın da katıldığı konserde, Şivan Perwer şunları söyledi: “Türkiye şu anda ateş altındadır. Baskı ve zulüm devam ediyor. Özgürlüğümüz yok. Türk-Kürt birlikte hareket edersek kurtulabiliriz. Sonra bir Anadolu Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe yaşayabiliriz. Türkiye’de birçok şeyin değişmesi gerekir. Bunlar gerçekleşmedikçe benim gelmem fayda etmez. Türkiye’nin beni kaldırması mümkün değil. Çünkü ben zor bir insanım, kendi gerçeklerimden vazgeçmem. Şimdilik dönmeyi düşünmüyorum.” (Rojev, 01.02.2010)

Şivan’ın bu sözleri, AKP’li Dengir Mir Mehmet Fırat’ın konser öncesinde yaptığı; “Türkiye'de başlatılan açılım sürecine Şivan Perwer’in katkısının olacağına inanıyorum. Türkiye'ye dönmesi için daha önce Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan kendisini davet etmişti. Şu an yasal bir engel yok.” (Sabah, ANF, 01.02.2010) açıklamasına bir cevap niteliğindeydi.

Şivan’ın, bir süre önce Gazeteci Neşe Düzel’e söylediği; “Kürtlerin de kendi toprakları üzerinde bağımsız yaşama hakkı var. Çözüm için PKK'nin de sürecin içinde olması gerekiyor.” (Taraf, 14.09.2009) sözlerini de hatırlayalım.

Güya “açılıma katkı” yapması için Türkiye’ye getirilmeye çalışılan Şivan’ın durumu işte bu! Böyle bir kişinin nasıl bir katkı yapacağını gerçekten merak ediyorum.

internetajans
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen türkpaşaoğlu » Cum Şub 05, 2010 22:52

şu fotoğrafı bütün akepe ye oy verenlere göstermek gerekiyor,gösterdikten sonra
soru sormak ta gerek;
hiç utanıyormusunuz kendinizden,
hiç düşünüyormusunuz bu resimin olmasında sizinde payınız varmı,
hiç sizde din iman varmı siz hiç allah tan damı korkmazsınız,
siz şehit haberlerinde timsah göz yaşı döken sahtekarlarsınız,
siz vatan bizim her şeyimiz diyen adi bir yalancısınız,
şu resime ve benzerlerine bakıp hala o akepkaka parti sürpüntüsüne oy vermeyi aklınızdan geçiriyorsanız
sizide o resmin yanına koymamız gerekiyor demektir....
çok yakışıcağınıza eminim..
Kullanıcı küçük betizi
türkpaşaoğlu
Üye
Üye
 
İletiler: 96
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 11:53

Re: Viyana'da Zirve: Bütün Bölücüler Toplandık, Toplandık

İletigönderen antalyalim » Cum Şub 05, 2010 23:50

Siwan amcam da oradan "allah-u ekber" calisiyor.
Tam AKPnin milletvekili siralarina yakisir
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x